Hershey-Chase deneyi
Hershey-Chase deneyleri, 1952 yılında Alfred Hershey ve Martha Chase tarafından yapılan bir dizi deneydi. Bu deneylerin amacı, 1944 Avery-MacLeod-McCarty deneyi ile gösterilmiş olan, DNA'nın genetik materyal olduğunu teyid etmekti. DNA, 1869'dan beri biyologlarca bilinmesine rağmen çoğu kişi kalıtım bilgisinin proteinlerce taşındığına inanıyordu.
Hershey ve Chase deneylerinde bir virüs olan T2 fajı kullandılar. Fajın yapısı bir süre önce elektron mikroskobu aracılığıyla gösterilmişti. Fajın, sadece proteinden bir kabuk ve içindeki DNA'dan ibaret olduğu biliniyordu. Bu faj bir bakteriye bağlanıp içine genetik malzemesini enjekte ederek onu enfekte eder. Bunun sonucunda bakterinin genetik mekanizmaları yeni virüsler imal etmeye bağlar.
Deneyciler, ilk deneylerinde faj DNA'sını radyoaktif Fosfor-32 ile işaretlediler (fosfor elementi DNA'da bulunur ama proteinleri oluşturan amino asitlerde yoktur). E. coli bakterisini bu işaretli fajla enfekte ettiler, sonra, blender ve santrifüj kullanarak virüsleri bakterilerden ayırdılar. Radyoaktif elementin virüslerde olmadığını, bakteriye geçtiğini buldular.
İkinci bir deneyde, fajları radyoaktif kükürt-35 ile işaretlediler (kükürt, sistein ve metyonin adlı amino asitlerde bulunur). Bu faj bakteriye bağlandıktan sonra hücreler ve virüsler aynı yöntemle birbirlerinden ayrıldı ama bu defa radyoaktif elementin hâlâ fajla beraber bulunduğunu buldular. Bu sonuçlardan bakteriyi enfekte eden genetik malzemenin DNA olduğu çıkarımına vardılar.
Hershey "virüslerin genetik yapısı hakkındaki keşifleri için" için 1969 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü paylaştı.
Kaynakça
- Hershey, A.D. and Chase, M. (1952) Independent functions of viral protein and nucleic acid in growth of bacteriophage. J Gen Physiol. 36:39-56.