Japon Anayasası
Japon Anayasası (Shinjitai: 日本国憲法 Kyūjitai: 日本國憲法, Nihon-Koku Kenpō) Japonya’nın 1947 yılından itibaren temel kuruluş belgesidir. Anayasa, parlamenter yönetim biçimini kabul eder ve temel insan haklarını garanti altına alır. Buna göre Japon İmparatoru “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel bir rol oynar. Bu yüzden diğer kraliyet ailelerinde olduğu gibi devletin başı değildir. Anayasaya aynı zamanda “Barış Anayasası” (平和憲法, Heiwa-Kenpō) denmesinin sebebi 9.maddesinde açıkça savaşın uluslararası sorunların bir çözüm yolu olarak reddedilmesidir. Anayasa II. Dünya Savaşının ardından ülke ABD işgali altındayken yazılmış ve Japonya’nın önceki askeri monarşi olan yönetim sistemi liberal demokrasiyle değiştirilmiştir. Belge halen geçerliliğini korumaktadır ve kabul edilmesinden sonra önemli bir değişiklik yapılmamıştır.
Tarihsel geçmişi
Meiji Anayasası
1889 yılında yazılan Japon İmparatorluğu Anayasası veya bilinen ismiyle “Meiji Anayasası” Japonya’nın yazılı ilk anayasa metnidir. Meiji Aydınlanmasının bir parçası olan metin Prusya modeline benzeyen bir meşruti monarşi modelini benimser. Japon İmparatoru buna göre devletin başı olarak görünse de iktidar hükümette ve Danışma Meclisi tarafından atanan başbakandadır. Anayasaya göre başbakan ve hükümet üyelerinin seçilmiş milletvekili olma zorunluluğu yoktur. 3 Mayıs 1947 tarihinde yürürlüğe giren yeni anayasa Meiji Anayasasını temel almıştır.
Potsdam kararları
26 Temmuz 1945 tarihinde Müttefik liderler Josef Stalin, Winston Churchill, Harry Truman ve Çan Kay Şek Japonya’nın kayıtsız şartsız teslim olmasını talep ettiler. Bu açıklama Japonya’nın teslim olmasından sonraki Müttefik işgalinin amaçlarını da içerir:
- Japon hükümeti Japon halkının demokratik geleneklerini güçlenmesi ve bunun önündeki engellerin kaldırılması için çalışır. Konuşma, düşünce ve din özgürlüğü, temel insan haklarının teminatı altında tesis edilir. (Madde 10)
- Müttefik işgal kuvveteri bahis konusu hedefler gerçekleştirildikten ve Japon halkının özgür iradesini temsil eden barış yanlısı ve sorumluluk sahibi bir hükümetin kurulmasından sonra Japonya’dan ayrılacaktır. (Madde 12)
Japonya’daki ABD askeri işgal kuvvetleri, bir düşman ülkeyi cezalandırmak veya tazminat elde etme amacının ötesinde temel siyasi yapısını değiştirmeye girişmişler ve büyük oranda başarılı olmuşlardır.[1]
Hazırlanma süreci
İlk başta işgal kuvvetleri komutanlığının amacı anayasa taslak metinin Japonlar tarafından yazılmasıdır. Ancak savaş sonrası Japon hükümeti ve özellikle İmparator Hirohito Meiji Anayasasının ötesine geçmekte ayak diremektedir.[2] Görevlendirilen Matsumoto Komisyonunun Şubat 1946’da açıkladığı taslak oldukça muhafazakar bulunacaktır. Bunun üzerine işgal kuvvetleri komutanı Douglas MacArthur bu taslağı reddeder ve heyetine yen, taslağı hazırlamaları için emir verir. Anayasa taslak metninin çok büyük kısımı ABD işgal kuvvetleri sivil hukuk personelince yazılır. Hukuk personeli Japonlardan oluşmasa da Meiji Anayasasını gözönüne alınarak yeni taslak oluşturulacak, süreçte pasifist siyasi liderlerin[3] fikirlerine başvurulacaktır. Hazırlanan taslak 13 Şubat 1946 günü şaşkınlık içerisindeki Japon yetkililerine sunulur.[4] 6 Mart 1946 tarihinde hükümet taslağı kamuoyu ile paylaşacak ve 10 Nisan 1946 günü ise taslağı değerlendirmekle görevli Parlamento seçimleri yapılacaktır. Seçim yasası değiştirilerek kadınların da oy kullanması sağlanır.
Kabul edilmesi
Genel kabule göre yeni anayasa Meiji Anayasasının devamı niteliğindeydi. Bu süreklilik yeni Anayasa taslağının 73.maddesinde de belirtilmiştir. Buna göre yeni anayasa İmparator tarafından Parlamentoya sunulacak ve üçte iki çoğunluğun kabulüyle beraber yürürlüğe girecektir. Yapılan küçük değişiklikler sonucunda son metin 6 Ekim günü onaylanacak ve 3 Kasım günü de İmparatorun onayını alacaktır. Anayasa 3 Mayıs 1947 gününden itibaren de yürürlüğe girecektir.
Değişiklik önerileri
MacArthur ve hukuk ekibi Japonları kendi hallerine bırakmış olsaydı meydana gelecek anayasa kabul edilenden çok farklı olacaktır. Bu önemli belgenin işgal kuvvetleri tarafından adeta dikte ettirilmesi işgalin fiilen sona erdiği 1952 yılından itibaren sürekli olarak Japon iç siyasetini meşgul eden bir gündem haline gelecektir. Ancak aslına bakılırsa 1945 ve 46 yıllarında Japon liberalleri arasında yürütülen tartışmalar MacArthur tarafından metinde değerlendirilecektir. İşgal yönetimi, ABD tarzı başkanlık ve federal bir yapı yerine İngiliz modeli parlamenter bir sistem öngörmüş, Meiji Anayasasında belirtilen mutlakiyete karşı en iyi alternatif olarak değerlendirilmiştir.
1952 yılından sonra muhafazakarlar ve milliyetçiler Anayasayı değiştirmeye çalışsa da bu amaçlarında başarılı olamayacaklardır. Başarılı olamama sebepleri arasında en önemil engel 96.maddede belirtilen değişiklik yeter sayısı olan üçte iki çoğunluk şartı olur. Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulabilmesi için gereken bu çoğunluk muhalefet partilerinin geelde kazandığı milletvekillikleri tarafından engellenecektir. İktidardaki Liberal Demokratik Parti yönetimi ise dönem dönem değişiklik yapılmasını ertelemiş ve önemsizleştirmeye çalışmıştır.[5]
Önemli maddeleri
Kuruluş prensipleri
Anayasa temel olarak halk egemenliğini esas alır. Japon halkı adına yazılan metin iktidarın halkta bulunduğuna vurgu yapar. Hükümetin yetkiyi halktan aldığı açıkça belirtilir. Bu kısmın üzerinde yapılan vurgu önceki anayasada bahsedilen ve egemenliğin imparatorda bulunduğunu belirten maddenin yürürlükten kaldırıldığının altını çizmek için yapılmıştır. Yeni Anayasada imparatorun sadece sembolik bir konumu olduğu 1.maddede belirtilir.
Yönetim organları
Anayasa parlamenter bir hükümet şekli öngörür. İmparatorun devletin başı olarak görülen konumu sadece semboliktir ve bazı meşruti monarşilerdeki örneklerinin aksine herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Yasama yetkisi Ulusal Diyet olarak adlandırılan parlamentodadır. Parlamentonun iki kanadının üyeleri de seçimle başa gelir. Yürütme görevi başbakan ve bakanlar kurulundadır ve yasama organına karşı sorumludur. Adalet sisteminin başında ise Yüksek Mahkeme kurumu bulunur.
Kaynakça
- ↑ Tarihçi Robert Ward bu süreci dünya tarihindeki en büyük ve dış kaynaklı en kapsamlı müdahale olarak tanımlar.
- ↑ John Dower, Embracing Defeat, 1999, s.374, 375, 383, 384.
- ↑ Shidera ve Yoshida Shigeru
- ↑ Anayasa taslağı hazırlanma sürecinde alternatif bir anayasa metni de dönemin etkili muhalefet partilerinden Japon Komünist Partisi tarafından kaleme alınmıştır
- ↑ Siyasi hayatı boyunca Anayasa değişikliğinin ateşli bir savunucusu olan Yasuhiro Nakasone başbakan olduğu 1982-87 yılları arasında bu sorunu önemsizleştirecek ve erteleyecektir.
Dış bağlantılar
Ayrıca bakınız
|