Köçekçe (Ulvi Cemal Erkin)

Köçekçe Türk beşleri adıyla anılan çağdaş Türk müziğinin ilk temsilcilerinden Ulvi Cemal Erkin'in, orkestra için 1942 yılında yazdığı bir eserdir.

Besteci, köçeklerin dans ettiği eğlencelerde çalınan müziklerden Karcığar ve Hicaz makamlarındaki bazı örnekleri derleyerek Dans Rapsodisi başlığıyla Köçekçe Süiti'ni oluşturmuştur. 1942'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği ulusal kompozisyon yarışmasında birinciliği kazanan ve ilk kez 1 Şubat 1943'te Ernst Praetorius yönetimindeki Riyaseticumhur Filarmoni Orkestrası, günümüzde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Ankara Radyosu stüdyosunda seslendirilen bu renkli eser, Erkin'in en çok sevilen ve en sık seslendirilen eseri olmuştur. Besteci "Bu sayfaların yazılması fikrini veren ve her satırında dost ve sanatkâr alakasının büyük hissesi bulunan Dr. Vedat Nedim Tör'e, 28 Ekim 1942" cümlesini Köçekçe'nin partisyonunun başına yazmıştır.(Süre 9'30) Eserin bir parçası, TRT'nin programlarından Anadolu'dan Görünüm'ün jenerik müziği olarak kullanılmıştır ve genellikle bu şekilde anılmaktadır.

Köçek nedir?

Osmanlı dönemi saray ve saltanat çevresinde yer alan köçek geleneğinde kadın kılığına girerek dans eden erkeklere müzisyenler eşlik ediyorlardı. Yedi yaş gibi çok erken yaşlarda başlayan köçeklik eğitimi 14 yaşına kadar sürer ve bu yaştan itibaren köçekler profesyonel dansçı olarak mesleklerini sürdürürlerdi. 1861 yılında sultan'ın köçek takımlarını yasaklamasının ardından köçekler Anadolu'ya ve çeşitli arap ülkelerine dağıldılar. Anadolu'nun bazı bölgelerinde hâla varlıklarını sürdüren köçeklik geleneği özellikle Kastamonu yöresinin zengin bir kültürü olarak yaşamaktadır. Kastamonu düğün ve şenlikleri köçeksiz yapılmaz. Kastamonu'daki köçek takımlarında, dançılara, davul, zurna ve kemane ustaları eşlik etmektedir.Topluca toplanılır ve eğlenilir

Orkestrasyon

3 Flüt (3. picc.), 2 Obua ve İngiliz kornosu, 3 si-bemol klarnet, 3 Fagot, 4 Korno, 3 Trompet, 3 Trombon ve Tuba, Timpani, Zil, Darbuka, Çift Zil, Büyük Davul, Arp, Çelesta ve Yaylılar

Güçlü bir orkestrasyona sahip olan eser birçok melodinin kısa ara bağlantılar ile birbirine eklenmesinden oluşan özgür bir forma sahiptir. Orkestra renkleri ustaca kullanılmıştır ve çalgı teknikleri yazımı konusunda da oldukça başarılı bir eserdir. Her yeni melodide farklı bir enstrüman grubu ön plana çıkar. Müzik neredeyse baştan sona kadar parmak zilleri ve darbuka gibi geleneksel vurma çalgıların ritimleri ile sürekliliğini sağlarken ağır kısımlarda solo çalgılar bu görevi uzun soluklu melodileri ile sürdürür. Eser her ne kadar eğlenceli ve yüzeysel gibi görünse de bir bütün olarak düşünüldüğünde Türkiye'nin 20. yüzyıl müziğini simgeleyen ulusalcı akımın en iyi örneklerinden birisi olarak kabul edilir.

Eserin yayın hakkı Universal Edition'a aittir. Türkiye'de orkestralarda her yıl seslendirilen eser yakın zamanlarda Deutsches Symphonie-Orchester Berlin, BBC Symphony Orchestra, Rundfunk Sinfonieorchester Berlin, Het Brabants Orkest, Dresden Philharmonic Deutsche Staatsphilharmonie Rheinland-Pfalz, Münchner Rundfunkorchester, Luzerner Symphonie Orchester gibi Avrupa'nın ünlü orkestraları seslendirmiştir.

Bağlantılar

Universal Edition tarafından basılan eserin internet sayfası: Universal Edition

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/11/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.