Kalpazanlık
Ceza hukuku |
---|
Genel kavramlar |
Uluslararası suçlar |
Kişilere karşı suçlar |
Hayata Karşı Suçlar:
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar:
İşkence ve Eziyet: Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar: Hürriyete Karşı Suçlar: Şerefe Karşı Suçlar: Malvarlığına Karşı Suçlar:
|
Topluma karşı suçlar |
Kamu Güvenine Karşı Suçlar:
Genel Ahlaka Karşı Suçlar: Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar: |
Millete ve devlete karşı suçlar |
Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar: Adliyeye Karşı Suçlar:
Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar: Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar:
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar:
Milli Savunmaya Karşı Suçlar:
Diğer: |
Kalpazanlık, paranın sahte kopyasını üretmektir. Sahte para basan veya piyasaya süren kimseye kalpazan denir.
Kağıt para öncesinde, gümüş veya altın paralar sık sık yapılıyordu. 15 Kasım 1690'da İngiltere'de Thomas Rogers ve Anne Rogers isimli çift, 40 gümüş para yaptıklarından dolayı yüksek kademede vatana ihanetten suçlanmıştır. Thomas asılmış, ölmeden indirilip bağırsakları ve penisi kesilip gözlerinin önünde yakılmış ve kafası kesilip vücudu dört parçaya ayrılmış; eşi Anne ise bu ceza sadece erkek hükümlülere uygulandığı için kazıkta yakılmıştır.
Geçmişteki bilinen benzeri olaylarda da; Jüstinianos döneminde Alexander the Barber benzeri bir girişimde bulunmuştur. Ancak İmparator, Barber'in finansal becerilerini kullanmak için işe almıştır.
Günümüzde, ortalama 600 milyar dolar değerinde sahte para mevcut olduğuna inanılır.
Türkiye'de kalpazanlık
Kalpazanlık suçu Türk Ceza Kanunu'nda parada sahtecilik başlığı altında tanımlanmıştır. Bu addaki 197. maddeye göre, parayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.[1]