Kara Kitap

Kara Kitap
Yazarı Orhan Pamuk
Dili Türkçe
Türü Roman
Yayınevi Can Yayınları / İletişim Yayınları / Yapı Kredi Yayınları
Anadilinde
basım tarihi
1990
ISBN ISBN 975-470-453-8
Önceki eser Beyaz Kale
Sonraki eser Gizli Yüz

Kara Kitap, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk'un 1990 yılında yayımlanan romanıdır. Pamuk'un bu romanı dünya çapında çokça konuşulmuş, belli başlı dillere çevrilmiş, Pamuk'un daha da ünlenmesine katkıda bulunmuştur. Bu kitaptan birkaç yıl sonra Nüket Esen tarafından "Kara Kitap Üzerine Yazılar" adlı bir eleştirel eser de yayımlanmıştır. Bu eserde de ünlü eleştirmenlerin Kara Kitap hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. "Kara Kitap Üzerine Yazılar"da sivri dilli bir İngiliz eleştirmen böyle sıkıcı bir kitabı yalnızca Fransızların sevip okuyabileceğini ve İsveçlilerin de ünlü ödüllerini vereceklerini yazmış, alaycılıkla. Bu kehanet doğru çıkmış. Kitap en çok Fransa'da sevilmiş ve Nobel jurisi de en çok bu kitaptan etkilendiğini ödülü açıkladıktan hemen sonra belirtmiştir. (Orhan Pamuk kitabının bir basımında kendisi anlatıyor) Kitap Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk adlı eserinin günümüze uyarlanmış halidir. Kitaptaki Milliyet yazarı "Celal Salik" Mevlana Celaleddin Rumi; avukat Galip, Mevlana'dan 5 yüzyıl sonra Mevlevilik yolunda şeyhlik düzeyine erişmiş Şeyh Galip'tir. Galip, Hüsn ü Aşk'taki erkek kahraman Aşk'ı; Rüya ise kadın kahraman Hüsn'ü temsil etmektedir. Kitabın temelinde kimlik meselesi üzerinde durulmuştur, Galip'in, Celâl'in yerine geçtiği kısımlarda bu açıktır.[1]

Romanın konusu

Romanın kahramanı Galip İstanbul'da yaşayan bir avukattır. Bir gün, karısı Rüya'nın arkasında küçük bir not bırakarak onu terkettiğini öğrenir. Şehirde dolaşıp nerede olabileceğine dair ipuçlarını aramaya başlar. Karısının, Milliyet Gazetesi'nde bir köşe yazarı olan kardeşi Celâl'le olduğundan şüphelenir ve arkasından Celâl'in de kayıp olduğunu öğrenir. Galip'in araştırmaları sırasında, Celâl'in yeniden basılan, İstanbul ve tarihi hakkındaki uzun ve edebi düşünce yazıları da araya girecektir. Bir süre sonra Celâl gibi yaşayarak onun nasıl düşündüğünü anlayabileceğine ve böylece yerlerini bulabileceğine inanmaya başlar. Bu düşünceyle Celâl'in gizli dairesini bulur ve oraya yerleşir; bir süre sonra onun elbiselerini giymeye ve onun köşe yazılarını yazmaya başlayacaktır. Bütün bunlar Galip'in çocukluğundan beri hayranı olduğu Gazeteci Celâl'in yerine geçmek, onun gibi davranmak, onun yerine köşe yazıları yazarak "Celal" gibi olma fırsatıdır aslında. Zaten Galip de bir süre sonra Rüya'nın peşinde koşmaktan vazgeçecek, "Gazeteci Celal" olarak BBC televizyonundan gelen kişilerle röportaj yapacak, telefonda hayranlarıyla Celalmiş gibi konuşacaktır. Romanın sonunda çok eski bir hayranı, Celâl'in, karısını ayarttığını öne sürerek bir akşam vakti yolda yürüyen Celâl ile Rüya'yı tabancayla vuracaktır. İkisinin de ölmesinden sonra Galip, avukatlık mesleğine devam eder fakat Celâl'in yerine de köşe yazısı yazmayı sürdürür.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/12/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.