Karaağıl, Çelebi

Karaağıl
  Köy  
Kırıkkale
Ülke Türkiye Türkiye
İl Kırıkkale
İlçe Çelebi
Coğrafi bölge İç Anadolu Bölgesi
Nüfus (2000)
 - Toplam 126
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0318
İl plaka kodu
Posta kodu 71810
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Karaağıl, Kırıkkale ilinin Çelebi ilçesine bağlı bir köydür.

Ankara-Kaman karayolu üzerinde önemlii bir noktadadır. Kızılırmak üzerinde bulunan Çeşnigir köprüsüne 5 km uzaklıkta bulunmaktadır. kurtuluş savaşı yıllarında ankara ve çevresine bazı askerlerce geçiş güzergahı olarak kullanılmış ve köylüler tarafından vatanın bağımsızlığı için çalışan kişilere yardım etmişlerdir. Köyün adının barek dagı eteginde bulunan bir agılda çıkan yangın sonucu yanan davarlara atfen kara - ağıl dendigi rivayet edilir. geçmişi hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamasına karşın köyün yakınunda bulunan köprüköy kasabasından bir grubun taşınmasıyla oluştugu köydeki eski kişlerden edinilmiştir. Düğün öncesinde hazırlıklar yapılır. Ev eşyaları ve gelinlik alınır. Bunlar kızın sandık içi çeyizi ile birlikte kız evinde sergilenir.Oğlan babasının en yakın arkadaşı "Düğün Kahyası" oğlanın en yakın arkadaşı da "Sağdıç" olarak seçilir.Yöremizde düğünler, genellikle Cuma günü namazdan sonra başlar, Cuma namazından çıkanlar, yanlarında cami imamı olmak kaydıyla düğün evine gelirler. "Bayrak Yemeği" diye adlandırılan yemek yenir.Yemekten sonra bir sırık ucuna takılmış Türk Bayrağı ile bayrağın üzerinde bulunan ayna ve elma evin çatısına, (damına) dikilir. Bayrak sırığın ucuna asılmadan önce imam tarafından dua edilir. Bayrağın asılmasına yörede halk tarafından "Bayrak Kaldırma" denir.Davul ve zurnalar çalmaya başlamadan önce, köyde ve çevrede cenazesi olan aile varsa, davul ve zurna ile birlikte düğün sahibi ile birlikte bu aileye "yas alma"ya giderler. Yas alma, aynı zamanda düğünün başlaması, davul zurnanın çalması için bu aileden izin almak anlamına gelir.Aynı günün akşamı okuntular, yani davetliler gelir. Davetlilere yemek ikram edilir. Okuntular gelirken haber verirler. Davul zurnacı davetlileri karşılamaya çıkar. Davetliler düğüne güçleri oranında hediye getirirler. Bu hediyeler; ev eşyası, para, düğün için yiyecek, zahire, düğünde kesmek için etlik küçük baş hayvan olabilir.

Kız Kınası

Cumartesi akşamı düğün, kız kınasının yapılması ile devam eder.Üzerinde çeşitli renkte yanan mumlar olduğu halde, büyükçe bir tepsinin içine çerez, şeker, kına ve antep fıstığı; geneline hediye olarak elbise, ayakkabı hazırlanıp, bir çocuğun başı üzerinde kız evine varılır.Kız evinde kadınlar, gelin kızın yanına giderler ve kına türküleri söyleyerek kızın kınasını yakarlar.Düğün alayı oğlan evine döner, davul zurna kız evinde kalır. Bir müddet sonra kız evi davul zurna eşliğinde "oğlan kınası" nı getirir. Kına, yine mumlarla süslenmiş, üzerinde çerez ve hediyeler olduğu halde, bir tepsi üzerindedir. Yanında sağdıç olduğu halde, oğlanın eline bu kına yakılır.

Yöreye Özgü Bazı Yemekler

Un Tarhanası : Domates, biber, tuz yoğurt ile birlikte hamur yoğrulur. İki gün mayalanması beklenir. Daha sonra küçük parçalara ayrılarak kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra elle ufalanır ve kalburdan geçilir.

Yoğurtlu Tarhana: Yarma kaynatılıp, soğuduktan sonra, yoğurt ilave edilir. Küçük parçalara ayrılarak serilir ve kurutulur. Pişirmeden önce su içine bırakılarak ıslanıp yumuşaması sağlanır. Ezilerek tencereye konur, su ilave edilir. Pişinceye kadar karıştırılır. Piştikten sonra yağda kızartılmış nane ilave edilir.

Bulama (Katma Aşı) : Ayran içine konan yarma kaynayana kadar karıştırılarak hazırlanır.

Yarma : Sohu taşında dövülerek kabuğu çıkartılmış buğdaydır.

Etli – Mercimekli Bulgur Pilavı : Et ve pilav ayrı pişirilir. Kuyruk yağı eritip içine önceden terbiye edilen etleri bir tencereye konur ve ocağa oturtulur. Suyu çekince ve yağı kalana kadar kavrulur ve sonra kavrulan etin üstü kapatılır. Mercimeği (haşlanmış) suyla 4-5 defa yıkadıktan sonra su dolu bir tencereye koyarak avuç arasında iyece bastırıp ovuşturarak yüzeyde beliren kabukları atılır. Pilavı pişirilecek tencereye tereyağı konularak pembeleşinceye kadar eritilir. Daha önce yıkamış olduğumuz bulgur tencereye konur. Tuzunu ve soğanı ilave ettikten sonra bulgur tane tane oluncaya kadar kavrulur. Daha sonra haşlanmış mercimeği ekleyip bir miktar daha kavurarak sıcak suyunu ilave edip kırmızı biberini ekleyerek pişirmeye bırakılır. Pişen pilav dinlendirilir ve üzerine nane atarak karıştırılır. Sonra geniş bir tabağa pişen pilav dökülür ve yaygın hale getirilir. Kavurma yöntemiyle pişirilmiş olan kuşbaşı et pilavın üzerine yayılır. Soğan, maydanoz, sumak karışımı olan söğüşü kenarlarına dizilir. Biber turşusu ve salatalık turşusu etlerin üzerine serpiştirilir. Sıcak olarak servis yapılır.

Yeşil Mercimek Çorbası : Mercimekle yarma karıştırılarak suda kaynatılır, üzerine yağda kavrulmuş un ilave edilir.

Sızgıt : Kesilmiş et küçük parçalara bölünerek etin yağı ile kavrulur ve kurutulur.

Ekmek Aşı (Guymak) : Yufka ekmeği ufalanarak yağda kavrulur. İçine su ile birlikte salça, sızgıt ve biber ilave edilerek hazırlanır.

Madımak : Toplanan madımaklar bulgur, salça ve etle birlikte pişirilir. Üzerine tereyağı eritilerek, sarımsaklı yoğurt ile birlikte dökülerek hazırlanır.

Pelte : İçine pekmez katılmış una su ilave edilerek pişirilir.

Su Böreği : Unun içine yumurta kırılır, su ile yoğrularak yufka şeklinde açılır. Açılan yufkalar su içinde haşlanır. Haşlanmış yufkalar tepsiye dizilerek üzerine taze yağ dökülür. Peynirle maydanoz karışımı serpilerek pişmeye bırakılır.

Mantı : Yufka halinde açılan hamun küçük kareler halinde kesilir. Bu kareler içine biber, soğan, kıyma, maydanoz karışım konulmak suretiyle suda pişirilir.

Sarığı Burma : Un yağda kavrulur, hazırlanmış yufkalar üzerine serpilir. Yufkalar üzerine serpilir. Yufkalar rulo şeklinde dürülür ve tepsiye dizilir. İki saç arasında kızartılır. Küçük parçalar halinde kesilip, üzerine kaynatılmış şerbet ilave edilerek hazır hale getirilir.

Sütlü : Sütün içine pirinç ve şeker katılarak kaynatılır.

Şıralar

Pekmez : Üzümler bağbozumu denilen zamanda toplanır. Şırahane adlı odanın içinde bir üzümlağ olur. Toplanan üzümler bunun içine dökülür. Üzümlağ betondan yapılmış havuzdur. Üzümler ayakla çiğnenerek şıra haline getirilir. Bu şıra havuzun altındaki bir delikten "bolum" denilen başka bir havuza akıtılır. Buradan alınan şıra da kazanlar izinde ocaklara konulur.

Üzüm çiğnenirken içine beyaz toprak konulur. Bu şırayı kestirmek içindir. Ayrıca şıra kestirildikten sonra tekrar kaynatmak için ocaklara konan şıra içerisine yoğurt da ilave edilir. Kıvama gelene kadar karıştırılarak pişirilir.

Ekşi : Hazırlanan pekmezin toprak konulmadan yapılmış halidir.

Çalma : Çöğen denilen bitkinin kökü kaynatılarak çıkarılır.Bu su, hazırlanmış pekmeze ilave edilir. Karıştırılarak katılaşması beklenir. Çalma'nın siyahı ve beyazı vardır.

TÜZÜNAK :Ali TÜZÜNAK Oğlu Ahmet TÜZÜNAK OĞLU Bekir TÜZÜNAK Abdullah TÜZÜNAK Naci TÜZÜNAK Ramazan TÜZÜNAK Hüseyin TÜZÜNAK Bekir oğlu ahmet naci oğlu ergün ramazan oğlu selçuk ,samet hüseyin oğlu tolga, taner

Coğrafya

Kırıkkale iline 65 km, Çelebi ilçesine 8 km uzaklıktadır.Köye İlk yerleşenlerin GÜRCÜ kökenli olduğu tahmin edilmektedir.(orhan mutlu )

İklim

Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 97
2000 126
1997 111

2008 (30 HANE) (97 KİŞİ)

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır kanalizasyon şebekesi 2011 yılında döşenmiştir.PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.cep telefonu her yerde cekmemektedir. (ERGÜN TÜZÜNAK)

Dış bağlantılar

(köyün kuruluşu hakkında) köye ilk gelen köprüköyü nufusuna kayıtlı bıyıksıoğlu hasan (Hacı arap Gökkılıç'ın dedesi)dır. şimdiki Hacıarap'ın çöğü denen yere konmuş, o tarihlerde karaağıl köprüköyün bir mezrası iken 1925 te çıkarılan kanunla köy statüsünü almış, Bıyıksıoğlu hasan yaylaya çıkmış diyen ahalide bu mezraya yerleşmişler, bir ara 55- 60 haneye kadar köyün nufusu artmış fakat daha sonra verilen göçler neticesi 8-10 haneye kadar düşmüştür. köye ilk gelenlerden biri ise Hacılarlıoğlu mehmet (Akyıldırım'ların dedesi)şimdiki boğazın yanına bir demirci dükkânı açmış, 1970 lerden itibaren Almanyaya ve Büyük şehirlere göç başlamış başta Ankara olmak üzere köyün gençleri göç etmiştir.(E.Tüzünak)

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.