Karalı, Balışeyh

Karaali
  Köy  
Kırıkkale
Ülke Türkiye Türkiye
İl Kırıkkale
İlçe Balışeyh
Coğrafi bölge İç Anadolu
Rakım 850 m (2.789 ft)
Nüfus (2015)
 - Toplam 188
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0318
İl plaka kodu
Posta kodu 71520
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Karalı, Kırıkkale ilinin Balışeyh ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihçe

Köyün kuruluşu Osmanlı döneminde zorunlu işkanın mecburi tutulduğu 1700 lü yıllara rastlar. Genel olarak Anadoludaki köyler çoğul olarak 1 veya 2 akrabadan olunmasına rağmen köyümüz tamamen karma bir köydür köyümüze ilk yerleşenle sarıibrahim oğlu ali yusuf ve yeğenidir ilk yerleştiği yer bugün köyümüzün güneybatı yönünde aşağı bel mevki civarında yerleşmişlerdir ortalama 6 ay sonra konum olarak daha açık alan köyün şimdi bulunduğu yere yerleşmişlerdir. Ali Yusuf'un ilk edindiği toprak ise mezarlık yakınında bulunan cinni oda diye adlandırılan yeri baz alacak olursak mezarlığın altı öz yolundan öze kadar cıtlıklıdan derince dereden köye çıkan yolun bugünkü aslan yükselin evinin arkası (sağıraslan) dan cinniodaya ulaşan mevkide yerleşmiştir yeğeni ise bugün sadıklar diye adlandırdığımız soyadı samur olanların bulunduğu mevkidir Ali Yusuf atamız köyün ilk muhtarıdır yaklaşık 30 yıl muhtarlık yapmış köyün adıda devlet erkanında lakabının karaali olarak anılmasından dolayı karaalinin köyü olarak kayıtlarda ve hafızalarda kalmıştır not: kara denmesi esmerliğinden değil yiğitliğinden mertliğinden dolayı verilen bir ünvandır (anadoloda yiğide gözü kara derler) ve köyün ismi osmanlı tapu kayıtlarında bu isimle kayıtlıdır cumhuriyer döneminde de TBMM kayıltlarında karaali olarak mevcuttur harf devrimi sonrası karalı olarak kayda geçsede ilk TBMM kayıtlarında ve kırşehir as şb arşivinde de tapu kayıtlarında karaali dir. ölümünden sonra oğlu ibrahim (ibişka) 30 yılda o muhtar olarak devam etmiştir devam ettirmiştir kendi mülkünden yer ayırarak bu günkü köy mezarlığı mezarlık olarak ayırmıştır mezarlığın ilk girişini yeğenine ikinciyi bölümünde kendine ayırmıştır ve mezarlığın orta yerine iki adet taş sütün diktirerek sınır belirlemiştir biri kendi adına diğeride yeğeni adına ve mezarlık o taşlardan aşağısı köye sonradan yerleşenlere tahsis edilmiştir girişte sol yan ( kıble taraf ) ise boş bıraktırmıştır 70'li yılların sonunda bu mezarlık iyice dolunca aynı mülkün sahiplerinden Ali Yusuf'un 4 üncü kuşak torunu Zekeriya Samur'da arazisinden bir parça vererek mezarlığa katmıştır. ilk yerleşen Ali Yusuf ve yeğeni Samur'lar sarıuşagına dönmüştür ikici yerleşenler ise ocaklar (Isbalar) kanıklar (Gülmezler) daha sonra kırım asıllı olduğu tahmin edilen Varlıoğluları (Körusagı) soyadı yüksel olan Kafkas kökenli Adapazarı civarından gelen (Abazlar) Sivas bölgesinden gelenler (Kaygısıs)lar sungurlu Civaran'dan gelen Kürtler (Özkanlar) Çankırı Kızılırmak beldesi bölgesinden gelen keller (Kazanlar) imamlar olarak adlandırılan (Pekgöz)ler ve diğerleri yerleşerek oluşan bir köydür

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi: Geçmişten günümüze karalıda yaşama dair :
Burada bu yazıdaki amacım köyümüzle ilgili geçmişte yazdığım köyün kuruluşu yer isimleri vs konuların tanıtımların devamı niteliğindedir.  bazıları için belki basit belki saçma beklide boş olarak yorumlanabilir ama geçmişten günümüze köyümüzle ilgili  bir şeyler paylaşmak anıları tazelemek geçmişe ait bir şeyleri aktarabilmek unutulan değerlerden deyimlerden yemeklerden ve  kişi isimlerden  bir şeyler paylaşabilmek hatırlatmak özellikle yeni nesillere tanıtmaktır onun dışında isimler unvanlar lakaplar üzerinde hiç kimse alınganlık yapmasın kimseyi küçük düşürmek aşağılamak  vb konular kesinlikle  söz konusu değildir sadece  geçmişten günümüze bir şeyler aktarabilmek ve farklı şekilde kaynaşmaya yardımcı olmaktır. not özel konuları özellikle  yerel dil kullandım bilğinize,
 Deyimler:
Bulutlat gırıma davarlar örüme havalar ısınacak anlamına gelir: 
( bulutların kuzeye gitmesi kırım yarımadası yönüne) (davar kuyun keçi sürüsüne verilen ortak ad)
 Örüm Sürülerin gece otlatmasına verilen  ad
Bulutlar  şama  davarlar dama  ( bulut hareketlerinin  güney yöne  gitmesi havaların soğuk olacağına işaret eder)
Mevsimsel olaylar:
Yerel isimlerle bazı soğuk günlere verilen özel isimler:
Garaaş garada zahmarı arada ( karakış karada zahmeri arada)
Karakış Ortalama kasım ayının 13 ünden sonra başlar ocak   ayının 13 ne kadar olan soğuklara karakış sonraki  zamanada  Zahmeri denir
 Karakışta   aralık ayı ortalarına kadar pek kar yağmaz yağsada  az olur genelde sert kutu soğuklar olur adeta jilet gibi keser  zahmeri çok soğuktur 
(köyün karşısında bulunan  bizim uludağımız olan dinek dağına yağan kar 30 yıl öncesi mayıs başına kadar dururdu maalesef küresel ısınma  bu güzelliğimizde yok etti)
 Zahmeri sonlarında  ortalama subatın ilk haftası havalar biraz ısınır   kardelenler çıkar ( yöesel ismi öksüzoglan) açarlar ama şubatta günün nasıl olacağı pek bilinmez sıcak dersin soğuk olur soğuk dersin sicak olur nedenide cemre  dir
Şubatın 20 si de cemre (cemre  yazaylarının habercisi )  havaya düşer  
27 si nde suya
 6 marta da toprağa düşer
cemre düşmeden üçgün önce düştükten üç gün  sonra yukarıda belirtiğim üzere ani hava değişikliği olur  sıcak nasıl olsa bizim ama soğuk günler hep bir kötü anı bıraktığından dolayı  köyümüzde bazı olaylar nedeni ile bu soğuk günlerede özel isim verilmiştir
Gavur ödüren: soğuğu
Karalıdan beşbıçak köyüne giden bir gayrimüslimin soğuktan yolda donarak ölmesin den dolayı o günkü soğuk  güne gavur öldüren   kişinin öldüğü  mevkiyede gavur öldüren derler yeri pıyaladan birez yukarı kısımdır ortalama  27 28 subat günleridir.  


Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır:
Mart ayıda kışla yazın arasında kalan bir aydır kış bırakmaz yaz vermez misali arada çekişirler yazın yaklaşması kışın etkisinı azaltmasından  dolayı mevsimsel  dengesisliğin  sık olduğu bir aydır
Ay zamanda leyleklerin gelme zamanıdır leylekler mart ayının  yedisi ile on üçü arasında gelir leyleklerin gelişi  aslında  baharın başka bir habercisidir 
Mart dokuzu mardın ilk haftasıdır zahmerinin de son kalıntısı kışlardandır bazen bu kış dokuzun dokuzu diye adlandırılır 
 Karıyı kazana koyan soğuğu:
mart ayının 18 inde hava aniden günü birlik hava soğur  eskiden köyümüzde su yokken tüm su ihtiyacı özdeki sudan karşılaıyormuş kadınımızın biri oraya hava iyi diye çamaşır yıkamaya gider aniden kar yamur derken kadıncağız ıslanmamak için kazan içine girer ve şidtettli soğuktan maalesef donarak ölür o günün ismide köy halkı arasında garıyı gazana goyan soğuğu diye adlandırılır
mart ayını 20 si sonrası kış hükmünü yitirmiştir
aprilin beşi: soğuğu
eskiden nisan ayına april derlermiş o günde mevsimler de harekelikten dolayı   ani bir soğma ile kış kendini bir daha hissettirir önceki sıcak günlere aldanan insanlar o gün tedbir almasa iyice bir üçür
halk arasında şöyle bir deyim kullanılırdı   kork  arplın beşinden çamız ayrılır eşinden yorum size nasıl bir soğuksa 
hıdır ellez: soğuğu
yazın başlangıcı kışın da son günüdür eskiden  atalarınız yılı ikiye ayırırlarmış Hızır günleri kasım günleri hıdır ellez Hızır günlerin ilkidir  sanırım devir teslimde kışa bir günlük daha beylik verilmiş olmalı ki o gün hissedilir derecede soğuktur
sonraki günlerde nişanlı veya sözlü çiftlere aile arası kırlarda eğlence piknik vs etkinlikler oluşturulur
not Hızır günü : 6 mayıs da başlar 185 gün sürer
 kasım   günü:  13 kasında başlar 180 gün sürer
mayıs ayında  her yıl devamlı olmasada ortalama undan itibaren yamurlu günler olur hep öğleden sonra yağdığından dolayı  halk arsında kırk ikindin yamurları denir haziran sonlarına kadar sürer ama küresel ısınmadan dolayı  son yıllarda pek yağmamaktadır.
 Yazın pek fazla sayılı gün yoktur köylü sadece harmanı bekler sıcaklık rahatlık  yaz ayı bolluktur
Agustos ayı girince  denilirki anıza bastık kara bastık  mevsimsel olarak yazın etkisin azalması kışa hazir olamızın işareti

Doksan kabak doksan kütük:
Kışın ortalama 90 gün olarak hesap edilirmiş 90 günede 90 kürük ısınmak içineğlence içinde 90 kabak ayrılırmış ( kabak tatlısı çekirdeği de eğlence için) eskiden şimdiki değil doğalgazkömür doğru dürüst soba bile yoktu salonlarda duvara yakın ocaklar vardı duvara bitişik kocaman kütükler çatır çatır yanardı dışarıdan ayaz vurduğunda  şöyle bir tabir kullanılırdı önümüz kavurga kavuruyor arkamız harman savuruyor ocak tarafı sıcak arka tarfımız soğuk olduğundan;
Yapılar:
Yapılarda genelde her evde olmazsa olmazda  kuzeyinde bir poyraz penceresi olurdu buraya  kalaylı bakı r sitilde yoğur mayalanırdı yoğur bir gün sonra bir gecede poyraz penceresinde bekletilirdi içeriği taş gibi kendisinde buz gibi olurdu.
  ahırlarında güneyinde kücük bir pencere olurdu bunun adına da  temek denirdi yazın açık kışin geceleri sıkı sıkı kaptılırdı
elektirik yokken özellikle kurban etleri ince ince dilimlenir iplere serilirdi onları yemeye gelen eşek arılarının yememesi için uzerine dülbet benzeri örtüler atılıtdı örtü örtülmese eşek arıları onları yer bitirirdi kurutulan etlerin ayrı bir lezzeti vardı  
şimdiki sözde  morern hayatta zenğin bebeleri ferrari leri yarıştırken eskiden bizim köyde kara kacanlar boz oğlan yarıştırılırdı
şimdi şehirde koca karılar küçücük köpek gezdirken bizler eskiden karabaşklarla arkadaşlık ederdik
şimdi yüzlerce kanallı tv,lerde eğlence bulunamazken kışın  bizim köyde  topalomarın odanın duvarın güneyeye bakan yerde mazı oynarlardı herkes  mutlu olurdu ve eğlenirdi  
(mazı meşe ağacında yuvarlak tohum türü tohum değil )
 eskiden bizim köyün insaları birazda şairdi rahmetli kel cemala   kel nuruya kel kazıma şiiğirler yazılırdı;  
el azim alazim kel nuruyla kel kazım


kel cema,la
altında gır at, 
belinde lağat,
meşin mintanlı,
şimşir kafalı,
özlerin kıralı ,
kel cemal…
eskiden bizim köyde öğretmen yokken  taşımalı eğitim de yoktu  ama çocuklar derse devam ederdi;
 rahmetli Zekeriya samur konu komşu akraba çocuklarına sabaha kadar ders yaptırırken rahmetli adilin mümin ya emmesen beni sıkıştırıyon emme benim kafa karanı derede mazı topluyor derdi  
eskiden bizim köyde elektrik yeni gelmişti mamon apdılla ala manyadan kocaman televizyon getirmiş tüm garalı oraya toplanırdı akşam sekize kadar açılmasını beklerdi  açılınca mesut Mertcan kalın gözlükleri ile sert sert bakarak haberleri okurken ismi bende saklı olan           ……… nın  garısı yanındakine dönerek kulağına               …… .gı Bacım şu lanet olası nedense  konuşurken  hep bana bakıyo diye yüzünü  kapatırdı   
eskiden köyümüzde çok lalek olurdu (leylek)ler 1978 de köye ceyran (elektirik) gelince her gece karanlıkta kalırdık lalekler teli görmezdi yazık günde en az 3.5 tane ölürdü hatta bir bahar bu yüzden trafo bile patlamıştı elekririk gelince herkes gaz lambalarını ( idarelerini)  idare değişik bir lamba adı atmışlardı epey bi garanlıkta galmıştık

taşlar soğurken taşlar ısınırken:  
ilk bahar ve sonbaharda havların ısınıp soğması yaşlı ve hasta insanların sağlık yönünden etkiler  tüm ani ölümler de genelde bu mevsimlerde çok olur mezarlıktaki ölüm tarihleri  hep ilk ve son  bahar aylarını gösterir halk arasında taşlar ısındı taşlar soğdu gibi deyimler hep söylenir ağır hasta insanların ölmesi bu mevsimde  beklenilirdi

karalıda günlük hayatta  konuşulan kelimelerin  yerel,i  ve genel,i


ayçekirdeği,n: çitlek
bahçe ye : bahca
banyo ya :çimmek
beyaz  a: ağ
buğday tanesi ne: dane
çerik. Çinik:  Arpa buğday Kilo ölçü kabı
çivi,ye :mıh deriz
çok güzel e :tavatır
değirmene : daarmen
durmak a: alenmek
düz e: dölek
elbiseye. asbap
evet e:hee
fasulye:pahla
gaz a :bodu
geçen yıl a: bildır  deriz
 ham üzüm e:goruk
havlu ya: peşkir
hayır a:yoo
hindi ye : culuk
kısa ya : gödek
kova ya. Helke
koyun a :davar
komşu,ya: gonşu  
köpek lere de :it deriz
 köyümüze :garalı
kıskanç a:haset
küçük metal kap a: sitil
leğen e :ialan
mavi ye:go
makas a:  sındı
metal tabaka : sahan
nane ye:   narpız
parmak a: barnak
patetes e: gompür
patlıcan a: baldırcan
rüzgar değmeyen yerre : dulda deriz
rezilolana: malamat
soğana:    suvan
süzgeçe:iliştirik
tencere:guşene
üşümeye : buyma
yeni ye:   acer 
yeşil e: gö
yoğurt a: gatık
 yüz e: nervin narvahın deriz


akraba lara verilen isimler:
amca ya: emmi
hala ya: bibi
enişteye: güva
Ablaya: a aba 
baba ya da ağ deriz

köyümüzdeki isimlerin yerel,i ve genel,i
Ahmet :   ahmat
Ali Osman :alisman
Ayşe: anşa
Hatice hacca
Hüseyin :  hösüyün
İbrahim : ibiş
İbrahim : irbehem
İlyas :      ellez
Mahmut : mahmıt
 Mehmet : memet
Murtaza : mırtaza
Musa : mısa
 Nuri : nuru
 Ömer : omar
recep :irebeç
Salih. :zalif

 köyümüz insanların birbirlerine  hitabinda tanıtımında  gizli ve aşikare Lakapları: 
Bukrünün oğlu
Cidiirrin oğlu
Çoday  oğlu
Çotukuğun oğlu
Gambırın oğlu
Gara hatce nin oğlu
Garabaçağın oğlu
Gatilin  oğlu
Gılıç Abidin
Gidi veli
Go memet
Guçuk  mısa
hacenin Yusuf
ibişka
Kel nuru
Talas irbeem
Tırık halıl
Topal omar 

 
 Sulale ve kabile isimleri:
Abazlar
Badaklar
Cümeler
Çatalkafalar
Dumanoğlu
Ekizler
Gülmezler
Halkalıoğlu
Isbalar
İmamlar 
Keller
Köruşa
Lillikler
Sadıklar
Sarı uşağı
 Köyümüz de Unutulan yemeklerimiz ve içeceklerimiz:
Çatalçorba:
 yapılışı önceden Mercimek haşlanır bulğur islanır kab içinde  yag eritilir bir baş kuru soğan kızartılır salcası acı biberi  vs atıldıktan sonra hazır olan mercimek ve bulğurlar güzelce kavrulur üzerine yeterince su ilave edilerek önce tuzunu sonrada sevgini katarak gerekli kıvama gelerecek kaynatılır zamanı gelince altı kapatılıp servis edilir
ekşi:
karaüzüm şırası kaynatılıt içine toprak veya ilaç atılmaz koyu kıvama gelinceye kadar kaynatılır küplere doldurulur kışın kompostu olarak su ilave edilerek içilir

Gölleme:
Öncelikle bir derin kapta tere yağı iyice eritilir üzerine yeterince pekmez karıştırılır iyice ısındıktan sonra  mayalı hamurdan yapılan çörekler  veya ekmekleryeterince küçültülerek boş bir kaba dizilir üzerine yeterince bu karışım dökülür biraz bekledikten sonra  yağlı pekmezin iyice ekmeğe emdiğiğinde servis edilir yanınada içecek olarak ayran birbiini tamamlar özellikle ramazanda mükemmel bir sahur yemeğidir.
Gömme yoğurt:
Yoğut eskiden buzdolabı yokken ekşimesi durumunda bez torbaya konur yükseğe asıldığı gibi tam tersi temiz bir yer 20 .30 cm kazılarak gömülür bir gece bekledikten  sonra çıkartılır toğrak yoğurdun ekşisini aldığı gibi yerine kendine has bir koku ve tad verir ama örneğin 5 kilo gömdünsen  ortalama 1 kilo ancak alırsın ama o tada değer   
Haside:
Un iyice kavrularak kızartılır içine pekmez ilave edilir gereği kadar su ilave edilerek pişmesi sağlanır soğuduktan sonra katılaşır isteğe göre sıcakta servis edilir ama en güzeli soğuk daha güzeldir
Kesekli:
Ayranın değişik yapımıdır örneğin normal ayranda yoğur iyice inceltildikten sonra su ilave edlir  keseklide ise  genelde gömme yoğurt kullanılır ama yoğur tam inceltilmez yarı su dur yarı yoğur dur hem su niyetine içilir hemde  yoğur olarak yenir  
Köremez.
Bir çoban içeceğidir akşamdam mayalanan normal veya süzme yoğur sabah erkenden sağilan taze süt  (çiğ) ilave edlrek iyice karıştırılır içi galaylı kapta kafana diktiğinde  lukur kukur gider
( Not: hasta veya güçsüs çobana derlerki sen hiç köremez yemedinmi )


Papara:
Derin bir kapta yağ eritilir eriyen yağ içine bir yemek kaşığı  çekilmiş çemen ilave edlir içine  4 yumurta kırılır piştikten sonra üzerine yereince su ilave edilir iyice kaynadıktan sonra mayalı hamurdan yapılan çörekler yererince küçültülür üzerine hazırlana su ilave edlir servise hazırdır ortalama tarif 4 kişiliktir tuzunu biberini unutmayın ben yazmadım diye
Sarımsaklı yumurta:
Yumurta yererince tereyağında normal şekilde pişirilir üzerine su ile inceltilmiş  yoğut güzelcene ezilmiş sarimsak ilave edilerek karıştırılır tuzu at karıştır servis hazır.

Bulamaç. un kavrularak su ve yağ ilave edilerek  pişirilen  koyusu yemek durusu çorba,,

ekmaşı: ekmek aşı yufka ekmekleri kaynayan süt içine atılarak pişirilmesi soğduktan sonra servis afiyet olsun...

Hazırlayan köyün kurucusu karaali yusufun 5 ci kuşaşak torunu

cemil SAMUR S.B ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ VHKİ (memur)

Coğrafya

Kırıkkale iline 40 km, Balışeyh ilçesine 18 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 450
2000 395
1997 313

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyün içme suyu genellikle yer altı kaynaklarından sağlanır.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/5/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.