Kelekçi, Acıpayam
Kelekçi | |
— Mahalle — | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Denizli |
İlçe | Acıpayam |
Coğrafi bölge | Ege Bölgesi |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | |
İl plaka kodu | |
İnternet sitesi: |
Kelekçi, Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı bir mahalle.
Coğrafi Konum
Kelekçi Kasabası İlçe merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta olup köyün kurulduğu düzlük ve ormanlıktır.
Komşu Köyler
Kelekçi Kasabası´nın doğusunda Kuzören Köyü , batısında Güney ve Olukbaşı Köyleri, güneyinde Akşar Köyü, kuzeyinde Çakır Köyü bulunmaktadır.
Akarsu ve Yer altı Zenginlikleri Kelekçi, Denizli ´ nin güneyinde Bozdağların iki uzantısının arasında kalan derin vadinin en geniş bölgesi olan Gireniz bölgesinde yerleşmiştir. Vadi tabanından Kelekçi Çayı (Dalaman) geçer ve verimli arazilerin su ihtiyacını karşılar.
İklimi
İklim olarak değişik bir iklim özelliği gösterir. Denizli ege bölgesinde kalmış olmasına rağmen Kelekçi Akdeniz bölgesinde kalır. Göller yöresine komşu olmasına rağmen yağış bakımından fark gösterir. Acıpayam kara iklimine yakın özellik gösterirken Kelekçi daha ılıman ve nemli bir iklime sahiptir. Yazlar kurak ve sıcaktır. Kışlar soğuk ve yağışlıdır. Baharda çok yağış alır. Halk dilinde Kelekçi´nin kışı şubattan sonradır.
Tarihçesi
Kelekçi´nin tarihi hakkında tam olarak kesin bilgiler bulunmamakla birlikte yörenin ortak geçmişine bakılırsa bölgeye ilk yerleşen Türklerin Oğuz boyuna ait oldukları düşünülmektedir. Yerleşim yerinin zaman içerisinde sürekli değişmesi ilk zamanlara ait kalıntıların günümüze gelmesini engellemiştir. Kelekçi yöresinin MS 600 yıllarına dayanan tarihi olduğu düşünülmektedir. İonienler, Romalılar ve Bizanslılar Selçuklulardan önceki bölgede yaşamış milletlerdir. Ama pek kalıntı bulunmamaktadır. Kelekçi, Gireniz adı verilen ve içerisinden Kelekçi Çayı´nın geçtiği ( Dalaman Çayı) vadinin en geniş bölümünde yerleşmiştir. Burası Anadolu Selçuklu Devletinin idaresinden sonra Menteşe Beyliği ve Hamitoğlu Beyliği arasında sınır oluşturmuştur. Ancak Hangi beyliğe ait olduğu kesin bilinmemekle birlikte Menteşe Beyliğine ait olduğu düşünülmektedir. Aşık Paşa tarihi bunu desteklemektedir. Osmanlılara geçince 1425 yılında Muğla Sancağına bağlandı. 1800 lü yıllarda Gireniz İlçesi olduğu bilinmektedir. Daha sonra Tavas Kazasına bağlanan Kelekçi 1933 yılında Acıpayam Kazasına bağlanmış 1958 yılında Nahiye ( Bucak) merkezi olmuştur. Yaklaşık 20 köyün merkeziydi. Bucak: Nahiye müdürü tarafından yönetilen ve çevresindeki köylerin idari yönetiminde sorumlu ilçeden küçük yerleşim birimlerine verilen isimdi. Artık kullanılmamaktadır. Kelekçi 1971 yılında Belediye hakkı kazanarak kasaba olmuştur. Kelekçi, bilinen en eski rivayetlere göre şimdiki köyderesi adıyla anılar mevkide kurulmuştur. Eski adının Kocaköy olduğu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve Kurtuluş savaşı yıllarında bölgenin karakol komutanlığının burada olduğu rivayet edilmiştir. Osmanlı Devletini de etkileyen halk dilinde ÖLET adı verilen Veba salgınında köyün büyük bölümü ölmüştür. Rivayetlere göre 14 aile Bölemeç olarak bilinen mevkiye göç etmiş ve salgından kurtulmuştur. kısa bir süre sonra bu sefer depremle yıkılan köyden bu sefer 7 aile kurtularak kendilerine göre değişik bölgelere sığınmış ve yerleşmişlerdir. Şimdiki mahalle isimlerini de oluşturan bu yerler zamanla büyüyerek şimdiki haline ulaşmıştır.
Kasabanın Ekonomik Durumu
Halkın çoğunluğu tarımla geçinmektedir. Vadinin ortasından geçen Dalaman çayının getirdiği zengin alüvyon alanları verimli toprak arazileri oluşturmuştur. Halk imece yoluyla iki tane su kanalı kazmış ve arazilerin büyük bölümünü sulamışlardır. Bu kanallar köke köyünden Akşar köyüne kadar uzanmaktadır. Daha sonra DSİ Kelekçi’den Gölcüğe kadar uzanan yeni bir kanal açmıştır. Eğer kışın erken yetişen ürün ekerlerse ( arpa ve fiğ gibi ) yıl içerisinde iki ürün alınabilmektedir. Bölgede çok çeşitli ürünler yetişmektedir. Kuru Tarım ürünleri: Buğday, nohut, arpa, hasıl, tütün, bostan, anason, ayçiçeği, soğan sulu Tarım Ürünleri: Mısır, Pancar, havuç, sebzecilik, fasulye, bakla, meyvecilik, patates Hayvancılık: Ormanların çokluğu küçük baş hayvancılığı imkansız hale getirmiş, bir iki küçük sürü de kaybolmuştur. Evlerde küçük ahırlarda küçük ölçekli süt inekçiliği yapılmakta ama fenni koşullarda yapılmadığı için de gelir yönünden pek fazla katkısı olmamaktadır.
Kasabanın Kültürel Durumu
Kelekçi TEKE yöresi içinde yer alır. O yüzden kıyafetler de bu yörenin özelliklerini taşır. Kadınlar: Üçetek, şalvar, belde kuşak, başta işlemeli bez, ayakta yün çorap ve çarıktan oluşan yöresel kıyafetler giyerlerdi. Erkekler: Göynek, üstine yelek, belde kuşak, başta fes üzerine sarılı bez (poşu), kıl bezden şalvar, kıl çorap ve çarıktan oluşan kıyafet giyerlerdi. Şimdilerde yerel oyunlarda benzer kıyafetler halen kullanılmaktadır. Paşa Osman sipzi, zurna ve türküleriyle yerel düğünlerde aranan bir ustaydı. Özay Gönlüm onun türkülerini derlemiş ve okumuştur. Halen meşhur ege türküleri arasındadır.
Nüfusu
Dışarıya yapılan göçler nedeniyle kasaba nüfusunda az bir düşüş gözlenmektedir. Kasabanın yaklaşık nüfusu 2011 nüfus sayımına göre 3007 kişi civarındadır.
Yaşayış
Ev Yapıları Ve İç Düzen: Evler kerpiç ve tuğladan yapılı olup genellikle müstakil ya da iki katlıdır. Evler soba , durumu iyi olanlarda ise klima ile ısıtılmaktadır. Giyimleri: Kasaba modern bir giyim kültürüne sahiptir. Kasabayı Acıpayam’a bağlayan yol 27 km ve asfalttır. .kasabada su, elektrik yol problemi yoktur.
|