Ken'an Rifâî

Kenan Rifai Büyükaksoy, (d. 1867, Selanik - ö. 1950, İstanbul), Türk mutasavvıf, eğitimci.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan sûfiler arasında önemli yeri olan bir mutasavvıftır. Halk arasında adı “Rufailik" olarak telaffuz edilen tarikatın İstanbul kanadını kurmuş; tarikatın görüşlerini 20. yüzyılın modern hayat şartlarına göre yorumlamış; 1908-1925 arasında tarikatın dergâh şefliğini yapmıştır.[1] Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de Türkiye'de pek çok entelektüel, yazar, edebiyatçı, sanatçıyı etkileyen Rıfai [2], 1925'te tekkelerin kapatılmasını "Hakk 'ın tasarrufu" olarak yorumlaması ile diğer tarikat liderlerinden ayrılmıştır.

Yaşamı

Ailesi ve öğrenim yılları

1867'de Selanik'te dünyaya geldi. Babası, Filibeli Hacı Hasan Bey’in oğlu Abdülhalim Bey; annesi Hatice Cenan Hanım'dır. Onun doğumu sırasında babasının memuriyet görevi nedeniyle ailesi Selanik'te bulunmaktaydı. Anne ve babası o küçük yaşta iken ayrıldı. Babası, bir süre doğu vilayetlerinde görev yaptıktan sonra İstanbul'a gelip Fatih’te Hırka-i Şerif Camii yakınında bir konağa yerleşmiş ve Posta Telgraf Nezareti'nde sicil başmüdürlüğü ve telgraf nâzırlığı görevini sürdürmüştür.[2] Kenan Rıfai'nin yetiştirilmesini üstlenen annesi, onu manevi terbiye görmesi için Posta Nezareti'nde memurluk yapan Kadiri tarikatına mensup Edhem Efendi'ye emanet etti. Edhem Efendi ölümüne kadar onu yalnız bırakmadı ve kendisine Kadirilik'te icazet verdi.

Kenan Rıfai, dokuz yaşına iken Galatasaray Sultanisi'nde yatılı öğrenci olarak öğrenim görmeye başladı. Zihni Efendi, Muallim Naci, Muallim Feyzi, Recaizade Mahmud Ekrem gibi Türk hocalardan eğitim aldı. 1885 yılında Galatasaray'dan mezun oldu. Babıali Hariciye Kalemi’nde çalışmaya başlayan Rıfai, Acem Mektebi’nde Tabiat Dersleri öğretmenliği yaptı. Bir süre Posta Telgraf Nezareti’nde müşavir yardımcısı olarak çalıştı ve bir yandan da öğrenimine Darülfünun'un Hukuk Fakültesi’nde devam etti.[1]

Meslek hayatı

Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan hemen sonra on dokuz yaşında Balıkesir İdadisi müdürlüğüne tayin edildi. On bir ay kaldığı Balıkesir'de bir hocadan musiki ve ney dersleri aldı. Balıkesir'den sonra Adana, ardından Manastır, Kosova, Üsküp ve Trabzon Maarif müdürlüklerine getirildi. Üsküp’teki görevi sırasında evlendi, bu evlilikten üç çocuk sahibi oldu. Manastır'da bulunduğu sırada Medine'ye gitmek için başvuruda bulundu. Birkaç yıl sonra Medine’de açılan “İdâdî-i Hamîdî” adlı yeni okulun müdürlüğüne tayin edildi. Medine'de dört yıl kaldıktan sonra İstanbul'a geri döndü ve Erkek Muallim Mektebi'nde Fransızca öğretmenliği, Tedkîkât-ı İlmiyye üyeliği, Dârüşşafaka Lisesi müdürlüğü, Meclis-i Maârif üyeliği gibi görevlerde bulundu. Bir ara ikinci defa Medîne'ye giderek kısa bir süre kaldı.[3]

1925 yılında Maarif Vekâleti'nden emekliye ayrıldı ancak on üç yıl boyunca Fener Rum Lisesi'nde Türkçe öğretmenliği yaparak meslek yaşamını sürdürdü.

Tasavvufi hayatı

Kenan Rıfai, Medine'ye gitmeden önce mürşidi Edhem Efendi hayatını yitirmişti. Dört yıl kaldığı Medine'de Seyyid Hamza er-Rifâî tekkesine devam ederek Rıfailik’te icazet ve hilafet aldı. O güne kadar “Abdülhalim Kenan” olarak tanınırken bu devirden sonra Rıfailiği başladı.

Medine'den İstanbul'a döndükten sonra Fatih'te kendi dergâhını açtı. Babasının konağının bahçesine yaptırdığı dergâhın planını Ekrem Hakkı Ayverdi çizdi. Dergâh, şeyhülislamların, şairlerin, aşıkların hatta papaz ve patriklerin gelip semâ ettikleri bir mekân oldu.[2] Rıfai, bir yandan Darüşşafaka Lisesi müdürlüğünü sürdürürken bir yandan da dergâhında şeyh olarak hizmet gördü. Bu iki görevi birbirine karıştırmamak konusunda çok titiz davrandı.[2].

1925 yılında Tekkelerin kapatılmasından sonra Ümmü Kenan Dergâhı, ailesi tarafından mesken olarak kullanılmaya başlandı. Kenan Rıfai, “Onlar zaten kendilerini feshetmişlerdi” diyerek tekkelerin kapatılmasına ilişkin kanuna hiçbir tepki göstermedi ve Ümmü Kenan Dergâhı’nı “bir gün açılacaktır ama akademi olarak açılacaktır” diyerek kapattı.[2]. Tasavvufî ders ve sohbetlerine vefat tarihi olan 1950 yılına kadar evinde devam etti. Bu sohbetleri Samiha Ayverdi ve Samiha Cemal Hanımlar not etmiştir.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan sûfiler arasında önemli bir yeri edinmiştir. Diş Tabâbeti ve Eczâcı mektepleri müdürü Server Hilmi Bey, Hattat Aziz Efendi, felsefeci Semiha Cemal Hanım, damadı ve diş hekimi Ziya Cemal Büyükaksoy, romancı ve filoloji doktoru Safiye Erol, mimar Ekrem Hakkı Ayverdi, edip, mütefekir ve mutasavvıf Samiha Ayverdi onun öğrencileri arasındadır. Devrin şeyhülislâmlarından Haydarîzâde İbrâhim Efendi, Nesîmi Efendi ve Ebdullah Efendi ile Mısır Keldânî patrik vekili Âbid Efendi de onun müntesiplerindendir[3].

Ölümü

Soyadı Kanunu'ndan sonra Büyükaksoy soyadını alan Kenan Rifai, 7 Temmuz 1950 tarihinde hayatını kaybetti. Cenazesi, Merkez Efendi Camii avlusunda şadırvanla kabristan duvarı arasındaki bölüme defnedilmiştir.

Eserleri

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 9/1/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.