Sarnıç
Sarnıç, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depo olmakla birlikte gemilerde saçtan yapılmış tatlı su deposudur.
Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilirdi. Daha eski dönemlerde de suyu bir mahalle ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere, çok daha büyük boyutlarda sarnıçlar yapılırdı.
Arkeolojik kazılarda Antik Çağ'da Anadolu'da, dağ kalelerinde, su gereksiniminin sarnıçlarla karşılandığını gösteren buluntulara rastlanmıştır. Bizans döneminde sarnıç yapımına büyük önem verilmiş; sarnıçların en ünlülerinin yer aldığı İstanbul'daki üzeri tümüyle kapalı sarnıçlar bulunduğu gibi, büyük bir havuz görünümünde açık sarnıçlar yapılmıştır. Bu sarnıçlara su kent dışındaki kaynak ve göllerden su kemerleriyle getirilirdi. İstanbul'da günümüze değin kalmış sarnıçların en büyük ve ünlüleri her ikisi de Sultanahmet semtinde bulunan Binbirdirek (Philoksenos) Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı sarnıçlarıdır.
Ayrıca Fındıkzade, Çarşamba ve Karagümrük semtlerinde de açık sarnıçlar vardır. Osmanlı döneminde bu açık sarnıçlar bostan olarak kullanıldığı için “çukurbostan” adıyla anılmıştır. Karagümrük'teki açık sarnıç ise bugün futbol sahası olarak kullanılmaktadır.
Modern
Modern sarnıç, çoğu kez silindirsel bir tonozla örtülü dik bir koşutyüzlü ya da yatay bir silindir biçimindedir. Sarnıçlarda bir su giriş deliği, bir pompalama deliği, bakım çalışmalarını kolaylaştıran bir “insan giriş deliği” ve bir savak bulunur. Kimi sarnıçlar daha küçük ikinci bir sarnıçla ya da bir filtreyle korunur.