Royal Dutch Shell
Royal Dutch Shell, Shell ve Royal Dutch şirketlerinin birleşmesiyle ortaya çıkan, Hollanda menşeli dünyanın en büyük petrokimya şirketlerindendir.
Shell
1833 yılında Marcus Samuel adında bir İngiliz, doğa tarihi tutkunlarına deniz kabukları satmak amacıyla Londra'nın doğu ucunda küçük bir dükkân açtı. Deniz kabuğu ticareti, çok geçmeden başarılı bir ithalat-ihracat işine dönüşecekti. Marcus'un oğlu Marcus Junior, Hazar Denizi kıyısında bulunan Bakü'ye yaptığı bir ziyaret sırasında petrol ihracatı fikriyle karşı karşıya geldi. Japonya'ya mutfak ve aydınlatmada kullanılmak üzere gazyağı ihraç etmenin büyük bir fırsat olabileceğini fark etti. Ne yazık ki bu konu Amerika'da Standart Oil'in tekelindeydi ve bu nedenle Marcus fiyatları indirmenin bir yolunu bulmak gerektiğini anladı.
1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla sorun çözümlenmiş gibi göründüyse de güvenlik standartlarını karşılamak için yeni bir tanker tasarımı gerekli oldu. 1892 yılında Marcus ilk özel petrol tankerini sipariş ederek 4000 ton Rus malı gazyağını Singapur ve Bangkok'a taşıdı.
Royal Dutch/Shell Grubu'nun Oluşumu
Birbiriyle rekabet içinde olan İngiliz ve Hollandalı şirketlerin birlikte çalışmalarının çok daha yararlı olacağı, 1903 yılına gelindiğinde artık iyice ortadaydı ve bu doğrultuda Asiatic Petroleum Company kuruldu. Sonuç o kadar başarılıydı ki dört yıl sonra, Royal Dutch/Shell Şirketler Grubu'nun oluşturulmasıyla, ortaklık dünya çapındaki operasyonları kapsayacak biçimde genişletildi. Ortaklık bugün de sürmektedir. İki ana şirket, kendi işlerini ayrı ayrı yürüterek %60'ı Royal/Dutch Petroleum'a, %40'ı ise Shell Transport and Trading Company'ye ait olmak üzere 1700'ün üzerinde aktif şirketin bulunduğu grubu oluşturmaktadırlar...
Royal Dutch-Shell Grubunun Bir Petrol İmparatorluğuna Dönüşmesi
1890'lı yıllar Sumatra adasında petrol arayan Royal Dutch Şirketi için iyi başlamamıştır. Yönetim Kurulu Başkanı Kessler, iflasın eşiğine gelmiş şirketin geleceğinden ümidini kesmiş ve şirketi tasfiye etmeyi bile düşünmektedir. Ancak şirketin makus talihi, Kessler'in, o sırada şirketin Conda Adası Şube Müdürü olan genç Henry Wilhelm Augustus Deterting'i ziyaret etmesiyle değişecektir. Zira bu ziyaretin hemen ardından şirket, piyasaya 500.000 florinlik hisse senedi çıkartacak ve eş zamanlı olarak şirketin Conda adasındaki sondajlarında petrol bulunduğu haberi ile tüm hisse senetleri satılacaktır. Royal Dutch şirketinin tüm dünyanın dikkatine çekecek bir imparatorluğa dönüşmesi ise, Kesslerin ölümünün ardından onun son arzusu olarak yerine seçilen Henry Deterding'in göreve başlamasıyla olur.
Henry Deterding'in uygulamaya koyduğu ilk proje ise, o yıllarda 900 milyon Dolarlık bir sermayeyi kontrol eden Amerikan Petrol tröstü Standart Oil'in elinde bulunan Çin pazarının ele geçirilmesidir. Beş milyon florinlik bir sermaye ile tüm pazarı elinde tutan Rockefeller'e kafa tutmak, çokları için delilik olsa da, Deterding, kuyularının Çin'e yakın olmasının avantajını iyi kullanarak başlattığı ölümcül rekabetten başarı ile çıkmasını bilmiş ve 450 milyon nüfuslu Çin pazarını Standart'ın tekelinden çıkarmıştır.
Sonradan Sir unvanını alacak ve Dizbağı nişanını taşıyacak olan bu genç yahudi, kendisi gibi yahudi olan Shell Trasport and Trading Co. adlı nakliye firmasının sahibi Marküs Samuel ile imzalayacağı ortaklığın ardından, daha pek çok mücadeleye gireceği dünyanın gördüğü en büyük petrol tröstü Standart Oil'i tasfiye etmeyi başaracak ve İngilizleri dünya petrol imparatorluğunun başına oturtacaktır.
WikiLeaks
WikiLeaks tarafından kamuoyuna açıklanan belgelerde şirketin faaliyette bulunduğu Nijerya'da devletin her kurumunda bir gizli temsilcisinin bulunduğu ve şirketin hükümetin atacağı adımları önceden haber alarak, bu bilgileri ABD gizli servisleriyle paylaştığı iddia ediliyor.[1]
Kaynakça
- ↑ 8 Aralık 2010 tarihli The Guardian haberi (İngilizce) 9 Aralık 2010 tarihinde erişilmiştir