Töngel, Giresun ilinin Keşap ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
İlk yerleşen kişi'nin kurduğu evinin yanındaki Töngel ağacı'ndan almıştır. Bu ağaç adak ağacına çevrilerek şifa arayanların ve deva arayanların uğrak yeri olmuştur. Yurtdışından bile turlar düzenmesi ile de ülkemizin tanıtımı ve döviz girdisine katkıları bulunmaktadır.
Bu töngel ağacının ilginç bir özelliği ise "Hani neredeymiş ağaç, gidip bi bakayım" diyenlere görünmüyor.
Kültür
Cenazelerde ağıtlar yakılır ve bağrıyanık feryatlar atılır. Düğünlerde karşılama Giresun kolbastısı, horon, sıksara oyunları oynanır. Yöresel yemekleri pancar çorbası, dible, taflan kızartması, galdirik kızartması, turşu kavurması, mısır ekmeği, kuru böce yemeği, mendek çorbası, hopcun çorbası, mıhlama, yağlas, fasulye kızartması, bezelye kızartması, çilek çorbası, darı ekmeği ve sırgan yemeğidir.
Coğrafya
Giresun iline 24 km, Keşap ilçesine 11 km uzaklıkta bulunan yesille mavinin kucaklastigi essiz guzelliklerden bir tanesidir.
Nüfus
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım(fındık en çok gelir getiren tarım ürünüdür fındıktan sonra ikinci sırada kivi gelir.) ve hayvancılık'tır.(Eskiden dağlara baktığımız zaman bölük bölük koyun sürüleri görürdük artık eskisi gibi hayvancılık yapılmıyor yapanlar da gelir amaçlı yapmıyor artık kendi ailesi için yapıyor.) Dolmuşçuluk ek gelirleridir. ( Veysel ve Dogil)
Aslında dere ıslah edilse çok güzel tatlı su balıkları yetiştirilebilir.Ayrıca köye bir meyve suyu fabrikası yapılsa çok iyi olur çünkü her sene meyveler (özellikle elma)zay olmaktan kurtulur ve köye bir ek gelir olabilir.
Sülaleler
ALİCÜKLER
ALİMENLER
AYDAŞLAR
BAYRAMLAR
DIRIZLAR
DOSTLAR
DOZİKLER
FEVZİLER
GÜL ALİLER
HACELİGİLLER
HEÇİKLER
HÜSNÜLER
İLYASLAR
ŞEKERLER
KUŞ ALİGİLLER
MECİTLER
MEMİŞLER
MURATLAR
SAĞIR ALİLER
YUSUFLAR
NOT: Sülaleler alfabetik sıraya göre dizilmiştir.(tutular 2011)
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şube veya acentesi, Sağlık ocağı veya evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Koyde bir tane su degirmeni ve hemen her mahallede en az birer tane de tas firin bulunmaktadir.
Töngel'de aylar
Garakış Ayı (Aralık)
Zemeri Ayı (Ocak)
Gücük Ayı (Şubat)
Mart Ayı (Mart)
Abrul Ayı (Nisan)
Mayıs Ayı (Mayıs)
Kirez Ayı (Haziran)
Orak Ayı (Temmuz)
Fındık Ayı (Ağustos)
Güz ayı (Eylül)
Darı Ayı (Ekim)
Goç Ayı (Kasım)
Spor
Töngelspor 1998 yılında bir yaz sabahı güneşli bir havada dört arkadaş(Yasin Mehmet İskender Enes) tarafından mahalleler ve köyler arası maç yapmak için kurulmuş bir köy takımıdır.önceleri kendi aralarında sonra kendi köylerindeki diğer mahalle takımlarıyla maç yapan Töngelspor ilk teknik direktörü olarak İstanbulda amatör futbol takımlarını çalıştıran Sinan Yılmazı takımın başına getirdi Sinan hoca önderliğinde 1 antrenmana ve 1 maça çıkan Töngelspor yollarını bu hocayla ayırdı.Daha sonra kendi başlarına çalışmalarını sürdüren takım kendi köyündeki tüm takımları mağlup edince artık başka takımlarla maç yapmaya yöneldi bu maçlardan ilkini yan köy olan Yünlüce köyüyle yani Eğercensporla oynadılar ve ilk maçı deplasmanda yenen Töngelspor artık her sene yaz aylarında bir araya gelip yan köye giderek maç oynamaya başladı.Her seferinde de deplasmanda(Eğercen Serendüzü Stadyumu) galip gelmesini bildi.Renklerini ilk kurulduğunda yeşil-siyah olarak belirleyen takım 2008 yılında bir reforma ve yenileşmeye giderek renkleri siyah-yeşilden siyah-turkuaza çevirdi.bunun sebebi de turkuaz renginin bilindiği gibi Türk rengi olmasındandır.Takım bir ara dağılmış ve yerine başka isimler altında farklı zamanlarda 7 takım kurulmuştur.(Taşkentspor,Karanlıkbükspor,Çiçekspor,İnançspor,Umutbirlikspor,Alsanspor,Yıldızspor) daha sonra bu takımlar Giresunun Keşap ilçesinde mahallelerle ve Keşapsporla maçlar yaptılar ve daha sonra tekrar Töngelspor adı altında birleşmişlerdir.Takım 1998 yılında kurulmasına karşın kurulduğu tarihten itibaren hiçbir resmi maça çıkmamıştır şu ana kadar yaptığı tüm maçlar hazırlık ve dostluk karşılaşmalarıdır.Maddi destek bulmaları halinde resmi olarak kurulacağı ve artık amatörlerden başlayarak bir yerlere gelmeleri planlanmaktadır. (tutular 2011)
Töngel'deki yöresel(çepni sözlüğü)söyleşiyler
Accuk : Azıcık
Akak : Ormanda artık suyu olmayan, dibi taş, eski su yolu
Alaf : Hayvana verilen bitki demeti
Alamuk : Yağmurdan sonra güneşin bulutların arasından tesirli bir şekilde vurması
Andır : İşe yaramaz, fena, kötü
Andır galsın: Yerin dibine geçsin
Angaz : Büyük, ağır ve hantal eşya
Anlak : Meydan
Anuk : Nane
Avara : Boş gezen
Avu : Ağu Zehir
Avuz : Yeni doğurmuş hayvanın koyu sütü, ağız
Ayam : Hava, hava durumu
Azık : Yiyecek
Bek : Sert
Bezene : Bezelye
Bıldır : Geçen yıl
Bittuma : Citduma Azıcık
Böce : BöğceFasülye
Büngüldemek: Yerinde duramamak, oynamak
Caydak : Tek başına, yalnız, çıplak
Cazı : fesat kadın
Cereme : Zahmet, eziyet, sıkıntı
Cıbban : Alkış
Cıbıldak : Çıplak
Cıdık : Tuzak
Cımbış : Komik, şaka
Cırıtta : Bir tür hamur kızartması
Cırmak : cıymak: Ağaç kökünün uzantıları
Cıscıbıl : Çırılçıplak
Cıvırtmak: İshal olmak
Cicik : Meme
Cimcük :Cimcik, Çimdik
Çakal Yağmuru: Aniden bastıran kısa süreli yağmur
Çangal : Fasülye sırığı
Çara : İnekten gelen akıntı
Çaruk : Ayakkabı
Çavgun : Çağulgun, Esintili yağan yağmur
Çaytak : Bacakları dışa doğru eğri kimse
Çeç : 1) Ayıklanmış fındık 2) Madeni para
Çepni : Çepniler, Türkiye Türklerinin ataları olan oğuzlar'ın 24 boyundan Üçoklar'ın Gökhan kolundan , dört oğuldan biridir. (Bayındır, Peçenek, Çavundur, ve Çepni)
Çimmek : Yıkanmak, yunmak
Çivit : Limon, mandalina gibi meyvelerin çekirdeği
Çort : Dikenlik yer
Çotanak : Birkaç fındıktan oluşan fındık demeti
Çöğür : Mısırın biçildikten sonra toprakta kalan kısmı Çökelek : Çölük : Küçük ağaç parçası Çömen : Otluk(anız)
Çömez : Ufak çocuk
Çükelik : Çükelük, Çökelek
Dadduk : Sevimli, tatlı
Darlanmak: Sıkılmak, bunalmak
Dasdar : Yün kilim
Davun : Kötü, andır
Demen : Değirmen
Demin : Az önce
Depebızdık: Takla
Derbey : Bir tür lastik ayakkabı
Deydağa : İşte orada
Düdek : Ham, olmamış meyve
Emi : Amca
Encamı : Topu topu
Evşün : Ekmek çevirmeye yarayan alet
Ey vermek: Seslenmek, çağıran kişiye cevap vermek
Eylenmek : Oyalanmak
Fanila : Kollu atlet
Faşırtı : Parazit, Cızırtı
Fene : Çok
Fer : Derman, hal, kuvvet
Feşel : Yaramaz
Follamak : Kabuğunu ayıklamak(ben hollamak diye biliyom ama neyse :)
Fraktı : Örme çit
Galemlik : Bacanın üstüne, kuşların yuva yaptığı bölüm, bir nevi baca
Garer : Karar, tam kıvamı
Gazel : Dökülmüş yapraklar
Geçek : Seyyar merdiven
Gerevi veya gegek:dal eğmeye yarayan ucu bükük sopa
Gıran : Köyün ya da mahallenin genellikle merkezine yakın, boş ve düz arazi
Gıynak : Tekleme fındık gavsağı
Girebi : Küçük balta
Göğnü : İyice olmuş meyve
Göğnümek : Meyvenin kararıp yumuşaması
Guruş Taşı: Evin ateşliğindeki çıkıntı taşı
Guytak : Çukur, kuytu
Gübür : Küpür, Pislik ve toz kırıntısı
Güvenek : Bir tür iri sinek
Güzine : Bir tür soba
Haole : Böyle, şöyle, öyle
Habu,Haşu,HauBu, şu, o Habura : Haşura, HauraBura(sı), şura(sı), ora(sı)
Hacat : İhtiyaç
Haccak : Güzel
Haçan : 1) Madem 2) Ne zaman
Harar : Büyük örme sepet
Hartama : Çatıyı kaplayan tahta
Haşindi : Tam şimdi
Hatça : Hatice adının yöresel söylenişi
Hayat : Evin girişi, antre, salon
Helle : Un çorbası
Hennük : Toprağı suya doyuran yağmur
Heri :aman be
Herk : Tarlaların sürülmesi işi
Hers : Hırsla karışık sinir
Herslenmek: Sinirlenmek
Hevlane : Küçük tencere
Hışır : Eski, kırık dökük
Hızan : Çocuk ve torunlar
Hızar : Büyük testere
Hollamak : Ayıklamak, follamak
Hopalak : Tombul
Hortik : Ayı yavrusu
Hoşkil : Kumar
Hörelenmek: Kafa tutmak, dayılanmak
Imımak : Isınmak
Imıklık : ne sıcak ne de soğuk
Irgamak : Sallamak, hareket ettirme
Hopçurmak: Bir şeyin içine zıplayarak atlamak
Işgın : Fındık filizi
İçlik : Gömlek
İlenmek : Beddua etmek
İlistir : Metal kevgir
İnneme : O kadar da
İsiyin : Hüseyin adının yöresel söylenişi
Kaliser : Şebinkarahisar
Katakulli: Oyun, üçkağıt
Katuk : Ayran
Kaynarı : Ölmeyesice
Keçemen : Kertenkele
Kemre : Hayvan gübresi
Keşgül : Su kabağı
Kıymık : İnce odun parçası
Kodaman : Yaşlı ve zengin kimse
Kopça : 1)Düğme 2)Kısa bacaklı kimse
Koruk : İçi boş fındık
Macir : 1) Göçmen 2) Gürcü (Acaralı)
Mada : İştah
Mahna : Sebep, semete
Maşaba : Su kabı, maşraba
Meh : Buyur, al
Mendabur : Aşırı derecede pis insan
Merek : Serenti'ye benzer yapı, ot saklanan yer
Merulcan : Taze diken ucu
Mundar : Pis
Nebri :yaramaz çocuk
Obuz : Büyük su arkı
Okaru : Okarı, Yukarı
Ödlek : Korkak
Öğsemek : Örsemek, İneğin boğa istemesi
Pasa : Habire, devamlı
Patoz : Fındık çekme makinası
Pelit : Meşe ağacının meyvesi, palamut
Pervaz : Kapı, pencere kenarları
Peşgir : Havlu
Pıtlak : Patlamış mısır
Poğol : Poğul, Suda pişmiş mısır
Pontul : Pantolon
Sahan : Bakır kap, tabak
Serenti : Yöreye has bir yapı, bir nevi kiler
Sıçan : Küçük fare
Sulu Sepken: Sulu yağan kar
Şalak : Geçmiş salatalık
Şelek : Harar'ın küçüğü
Şenlik : Evin önünde yemeklik sebze yetiştirilen küçük bahçe
Tekmük : Tekme
Terek : Tahtadan raf
Toklu : Kuzunun büyüğü
Töngel : Bir tür muşmula :)) Töngelspor
Ula : Bir hayret ve sesleniş nidası
Uşak : Erkek evlat
Üğüm : Fındık ocağı
Yal : İnek yemeği
Yalavu : Alev, kıvılcım, ateşin sıcaklığı
Yalavuz : Yalnız, tek başına
Yavşu : Mısır tarlasında yetişen bir tür ot
Yayuk : 1) Ayran 2)İçinde bu ayranın yapıldığı tahtadan ve uzunca eşya
Zabacca : Sabahleyin
Zeğele : Akşam, akşama, akşamüstü
Zorlu : Zollu, Güzel, güçlü kuvvetli
(tutular: Eğer köyümüz için küçük de olsa bir şeyler yapmışsak ne mutlu bize.)
Dış bağlantılar
Keşap belde ve köyleri |
---|
| Beldeler | | | Köyler | |
|