Türkiye'de opera

Naum Tiyatrosu 1870'te yanana dek, Osmanlı'daki en önemli opera sahnesiydi

Türkiye'de opera faaliyeti devlet tarafından 1940'larda başlatılmıştır. Halen de büyük oranda Devlet Opera ve Balesi tarafından yürütülmektedir. Türkiye coğrafyasında ise 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na gelen yabancı kumpanyalar ile başlar.

Osmanlı Döneminde Opera

Osmanlı'da opera sözcüğü ilk defa 1670 yılında Eremya Kömürcüyan'ın şiirlerinde geçer. 4. Mehmet döneminde, 1675'te bir saray düğünü için opera getirilmesi planlanır. Ancak gerçekleşmez.[1] Yirmisekiz Mehmet Çelebi 1720'de opera temsillerini eserlerinde tasvir eder. 18. yüzyıla kadar Osmanlı sefirleri Avrupa'da gördükleri bu sanatı eserlerinde anlatırlar. 1797'de 3. Selim sarayda bir opera gösterisi izler. Abdülmecit Beyoğlu'nda Avrupalıların oynadığı operaların Türk gençlerine de öğretilmesini isteyince Giuseppe Donizetti görevlendirilir.[2] 2. Mahmut İstanbul'da açılan özel tiyatroları desteklemiştir. Başlarda Fransız sanatçılar yoğunluktayken, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla dek İtalyan operacılar çoğunluğa geçmiştir. Arşak Haçaduryan, Dikran Çuhacıyan, Milli Osmanlı Operet Kumpanyası gibi gayri müslim teşebbüslerle İstanbul'da opera etkinliği devam eder. Padişahlar arasında operayla en çok ilgilenen 2. Abdülhamit olmuştur. Yıldız Sarayı'nda İtalyan kumpanyalar ağırlamış, operaya alakasını sabit memurlar tutmakla göstermiştir.[3][4]

Türkiye Cumhuriyeti dönemi

Operanın halk tarafından tanınması ancak Türkiye Cumhuriyeti'nden sonra mümkün olmuştur. 1936'da Ankara Devlet Konservatuvarı'nda sanatçı yetiştirilmeye başlandı. Alman sanatçı Carl Ebert teşkilatlanmaya destek olması için çağırıldı. [5] 1940'ta Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi'nda uygulamaya geçildi. Carl Ebert yönetiminde Maskeli Balo, La Boheme, Figaro gibi eserler sergilendi. Ebert 1947'de Türkiye'den ayrıldı.[6] Ebert'ten sonra Muhsin Ertuğrul yönetiminde faaliyetler sürdü. Eskiden sergiler için kullanılan "sergievi" binası Devlet Opera ve Balesi'ne tahsis edildi. Yeniden düzenlenen Opera binasında 1948'den itibaren düzenli temsiller verildi. DOB, 1970'te Devlet Tiyatroları'ndan ayrılarak bağımsız bir topluluk oldu. Devlet Opera ve Balesi 1971'te İstanbul'da, 1979'da İzmir'de örgütlenmiştir.[7] Son yıllarda Mersin, Antalya ve Samsun'da şubeler açılmıştır. Yapımı planlanan İzmir Opera Binası, Türkiye'nin ilk opera binası olacaktır.[8]

Kaynakça

  1. http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/view/234/s_yore s.5
  2. http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/view/234/s_yore s.10
  3. http://www.ensonhaber.com/padisah-ii-abdulhamid-tam-bir-opera-sevdalisiydi-2012-07-28.html
  4. http://www.zaman.com.tr/cuma_abdulhamidin-kayip-opera-repertuari-saraya-dondu_1322782.html
  5. Türkiye Tarihi 4, Cem Yayınları, s.449
  6. http://www.operaturkiye.com/wp1/index.php/yazilar/2-donemsel-arastirmalar/devlet-operasinin-kurulusu-ve-kadrosu.html/
  7. Türkiye Tarihi 4, Cem Yayınları, s.450
  8. "İzmir'in "rüya projesi" başlıyor". İzmir Büyükşehir Belediyesi. 7 Nisan 2012. 22 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20140222060240/http://www.izmir.bel.tr/Details.asp?textID=9932. Erişim tarihi: 24 Şubat 2014.
This article is issued from Vikipedi - version of the 7/9/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.