Trol (ağ)
Trol ağları, yelkenli gemilerden bu yana kullanılan av araçlarıdır. İlk tipleri Danimarka ığrıpları ve kirişli trollerdir. Daha sonra iki gemi ile çekilen troller ve en son olarak kapılı troller geliştirilmiştir. Günümüzde kullanılan trolleri Kapılı (tek gemi ile çekilen) troller ve Kapısız (iki gemi ile çekilen) troller olarak iki gruba ayırabiliriz. Trol gemileriyle balık avlamaya ise "Trollemek" ismi verilir.
Kapılı trollerde ağın yatay açılımı kapılar aracılığıyla sağlanırken iki tekneyle çekilen trol ağlarında ağı her iki yandan çeken tekneler tarafından sağlanır.
Diğer yandan trol ağlarını yapıları yönünden dip trolleri ve pelajik troller olarak ta iki gruba ayırabiliriz. Hem dip trolleri hem de pelajik troller kapılı veya kapısız olabilirler. Diğer bir ifadeyle dip trollerinin ve pelajik trollerin hem tek tekneyle hem de iki tekneyle çekilen tipleri vardır.
Trol ağının yapısı
Trol donanımı; ırgat ve direkler, trol teli, kapılar, halat ve ağ olmak üzere çeşitli bölümlerden oluşur.
Trol ırgatı; trol ağının denize atılıp çekilmesinde işlev görür. Gücünü ana ya da yardımcı makineden alır ve tel tamburları, fenerlikler, firen ve kumanda sistemlerinden oluşur. Trol teli iki adet olan tel tamburları üzerine sarılmaktadır. Yine iki adet olan fenerlikler ise palamar halatının toplanmasında kullanılır. Fren ve kumanda sistemleri sayesinde motordan kayış-kasnak sistemi veya hidrolik pompa aracılığıyla alınan gücün tel tamburuna ya da fenerliklere aktarılması, ırgatın çalıştırılıp durdurulması sağlanır. Ayrıca çağdaş trol teknelerinde ağ tamburları ve daha fonksiyonel trol ırgatları da kullanılmaktadır. Bu tür ırgatlar çoğunlukla hidrolik güç ile çalışır, bu nedenle kolayca kumanda edilebilir. Trol telinin toplanması ve tamburlara sarılması daha pratik ve düzgün biçimde yapılabilir.
Trol teknesinin direk donanımı ana bom direğine bağlı iki matafora ile bir bumba (seren) dan oluşur. Çağdaş trol teknelerinde tekne kıç aynasında ağın güverteye alınmasını kolaylaştırıcı bir rampa ve üzerinde her iki bordayı bir köprü gibi birbirine bağlayan asma mataforalar bulunur.
Kapılar; tek tekne ile çekilen trol ağlarının yatay ağız açıklığını sağlarlar. Trol teli ile palamar halatı arasında yer alır. Farklı trol tipleri için farklı kapılar kullanılır. Yaygın kapı tipleri klasik dikdörtgen, oval, V kapı ve süberkrüb kapıdır.
Trol donanımında kapı ile ağ arasındaki bağlantıyı sağlayan halatlar trolün halat donanımını oluşturur. Palamar halatı; ağ ile kapıları birbirine bağlar. Derinlik arttıkça daha uzun, sığ sularda ise daha kısa palamar halatı kullanılmaktadır. Çağdaş ağlarda palamar halatı dışında baş halatı denilen maçadan ağa kadar uzanan halatlar bulunurken, klasik ağlarda palamar halatı ile maça arasında kalın (birkaç kat ve 30 mm kalınlığında) üçlük ya da üçleme halatları bulunur. Baş halatları kanat ağlarını maçanın sınırlamasından kurtararak trol ağının ağız yüksekliğinin artırılmasını sağlar. Üçleme halatı ise ağın deniz dibinden kalkmasını engeller. Gaydaroz halatı ağın parçalanmasını engelleme, ürünle dolan torbadan avlanan ürünü bölmelere ayırıp bölümler halinde tekneye alma ve torba ağzının bağlanmasında yardımcı olur. Maçalardan torbanın arkasına kadar devam eder. Maça ağaç ya da demirden yapılan ve baş halatlarını tutan bir ekipmandır. Çağdaş trol ağlarında maça yerine danleno denilen küremsi dengeleyiciler kullanılır.
Trol ağları kanat, omuz, tünel (boru) ve torba bölümlerinden oluşur. Kanat ya da kol ağları avlanacak su ürünlerini ağa yönlendirir. Palamut ağı olarak ta isimlendirilir. Genellikle geniş göz açıklığına sahip ağlardan yapılır. Klasik ağlarda tek parça düz dikdörtgen şeklinde ya da maçaya gelen kısmı dar omuza gelen kısmı geniş bir yamuk biçimindedir. Çağdaş ağların çoğunda iki ya da daha fazla parçalıdır. Omuz ağları kanat ağları ile tünelin arasında yer alır. Kurşun yakanın gerisindeki omuz bölümüne alt omuz ya da karın denilirken, mantar yakanın gerisindeki bölüm ise üst omuz olarak adlandırılır. Dip trollerinde alt omuz üst omuzdan daha geriden başlar. Böylece ağa girmekte olan balıklar kurşun yaka ile karşı karşıya geldikleri ve ağı gördükleri an ağ tarafından sarılmış olur.
Omuz ile torbayı bir birine bağlayan ve ağın içerisine giren balıkların torbaya yönlenmesini sağlayan bölüme tünel denilir. Tünelin omuz ağlarına bağlandığı bölge geniş, torbaya bağlandığı bölge ise daha dar olduğu için bu bölüm tam bir koni görünümündedir. Ağ gözü açıklığı omuzdan dar, torbadan geniştir. Klasik ağlarda ise omuz, tünel ve torba bölümleri aynı göz açıklığındadır. Torba avlanan ürünün biriktiği bölüm olup, en küçük göz açıklığına sahip bölgedir. Tünele bağlandığı bölümden son ucuna kadar genişliği aynıdır. Torbada balıkların biriktiği son bölüm, deniz zeminine sürtünerek aşınmasını önlemek amacıyla daha kalın iplerden örülmüş geniş gözlü bir örtü (Katiküla) ile kaplanmıştır.
Trol ağı çeşitleri
Dip trolleri
Özellikle dip balıkları ve eklembacaklıların (karides vs.) avcılığında kullanılırlarsa da farklı tipleri semipelajik ve pelajik balıkların avcılığında da kullanılır. Bu ağların en önemli özelliği ağ çekimi sırasında ağın sürekli olarak deniz tabanıyla irtibatlı olmasıdır. İstenmeyen durumlar dışında ağ zeminden ayrılmaz. Farklı tipte dip trolü ağları vardır.
Klasik dip trolleri
Akdeniz ülkelerine özgü bir ağ türüdür, bu nedenle Akdeniz tipi kapılı klasik dip trolü olarak isimlendirilir. Yapımında ağ kesim tekniği ve çağdaş yapım kuralları uygulanmadığı için düşük verimli bir ağdır. Diğer ağlara oranla yapım ve kullanım maliyeti yüksek, av gücü düşük, seçiciliği yok denecek ölçüde az bir ağdır. Tüm Akdeniz ülkelerinde halen kullanılan en yaygın dip trolü ağıdır. Yüz yıldır kullanılmakta olup yapımı basittir. Çağdaş ağlara göre tek avantajı ağ yıprandığında tamirinin kolay olmasıdır.
Karides trolleri
Akdeniz ülkelerinde genellikle klasik dip trollerinin küçük boyutluları karides avcılığında kullanılmaktadır. Bununla beraber balıkçılık ve her türlü teknolojide gelişmiş diğer dünya ülkelerinde karides avcılığında özel trol ağları kullanılır. Bu ağların başlıca özelliği küçük olmalarıdır. Genellikle 6-10 metre ağız genişliğine sahip 40–80 cm civarında ağız yüksekliğindedirler. Küçük yapılmalarının en önemli nedenleri kullanan teknelerin küçüklüğüdür ayrıca ağa balık girmesini engellemenin de en kolay yolu ağın küçük yapılmasıdır. Çoğu tipinde palamar halatı oldukça kısadır. Bazı tiplerinde kapılar direk baş halatlarına bağlanır. Küçük ağlar oldukları için bir tekneyle iki ya da daha fazlası bir arada çekilebilir.
Yüksek ağız açan dip trolleri
Çağdaş trol ağlarının en çok bilinenlerindendir. Dip balıklarından pelajik balıklara kadar pek çok türün avcılığında kullanılır. Seçici ve yüksek verimli bir ağdır. Ağız genişliği 12-20 metre yüksekliği 2,5- 8 metre arasında değişir. Bazı yüksek ağız açan dip trollerinde ağız açıklığını artırmak için mantar yaka üzerine açma uçurtması denilen üçüncü bir kapı kullanılır.
Ortasu trolleri ve pelajik troller
Pelajik troller ortasu trolü adıyla da anılır. Genellikle hamsi, sardalya, uskumru, ringa ve istavrit gibi pelajik balıkların avcılığında kullanılır. İki tekneyle ve tek tekneyle kullanılan tipleri vardır. Ortasu trolleri Türkiye'de özellikle Samsun ve çevresinde hamsi ve çaça balığı avcılığında yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Balıkçılık teknolojisi gelişmiş ülkelerde sadece tek tekneyle çekilen ortasu trol ağları kullanılmasına rağmen Türkiye'de 1960 lı yıllardan bu yana yapılan çalışmalar sonunda ancak iki tekneyle çekilen ortasu trollerinin kullanılması yaygınlaştırılabilmiştir. İki tekneyle çekilen ortasu trol ağlarında kapı bulunmaz. Ağın yatay yönde (horizontal) açılması ağı her iki yandan çeken tekneler ile sağlanır.
Ortasu trolleri çok büyük ağlardır. Ağız genişliği 30-60 metre, yüksekliği 10-50 metre olabilir. Çoğu ortasu ağlarında kanat ağı bulunmaz. Dip trollerinin mantar yakası kurşun yakadan daha önde gelirken ortasu ağlarında her iki yaka da çoğunlukla aynı seviyededir.
Tüm trol ağlarında olduğu gibi seçiciliği düzenlenebildiği için yüzey balıkların avcılığında kullanılan diğer endüstriyel av aracı olan gırgır ağlarına göre balık stoklarının korunması yönünden daha faydalıdırlar. Öte yandan Karadeniz’in açık sularında bulunan çaça balığı stoklarının değerlendirilmesi yoluyla ülkemiz balıkçılık üretimini bu günkü düzeyinin beş katına çıkaracak bir potansiyele sahip olmasıyla geleceğin av aracı olarak kabul edilebilir.
Trol ağını iki tekne kullanarak her biri diğer ucundan çekerek geniş bir alan taranabilse de genellikle tek bir geminin çaktığı trol daha popülerdir. Bunun için yatay bir genişlik elde etmeyi ağın ağız yapısı sağlar. Trol ağının giriş kısmı değişik ölçü ve şekillerde mevcuttur ve denizin dibi ile temas sağlaması için tasarlanmış veya suda belirli bir yükseklikte kalması için dizayn edilmiş olabilir. Her iki durumda da, ağın ağız yapısı yatay açılımı sağlamak için hidrodinamik şekli ile bir kanat gibi çalışır. Bütün kanatlar olduğu gibi, çekici tekne ağın düzgün bir şekilde ve işler kalması için sabit bir hızda ilerlemelidir. Bu hız değişir fakat genelde 2.5-4.0 deniz mili aralığındadır.
Trol ağının dikey açılımı üst tarafın yukarı doğru suda durması ve ağ ağzının aşağı tarafının ağırlığını kullanılarak sağlanılır. Aşağı tarafın yapısı dibin şekli ile bağlantılıdır. Eğer suyun taban yapısı düzensiz eğri büğrü ise ağa gelecek hasarı önlemek için ağın taban yapısı daha sağlam olmalıdır.
Trol ağlarının zararlı etkileri
Trol ağlarının deniz dibine ve dolayısıyla deniz canlılarına verdiği zarardan dolayı 1380 sayılı kanunun bazı maddeleri değiştirilerek trol avcılığı Marmara Denizi'nde tamamen yasaklanmış, Türkiye'nin kıyı şeritlerinde ise ancak 3 milden sonra serbest bırakılmıştır.
Kaynaklar
- Erdem Y., 2000. Balık Avlama Araçları ve Avlama Teknolojisi Ders Notları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sinop Su Ürünleri Fakültesi