Marinus van der Lubbe
Marinus van der Lubbe (13 Ocak 1909-10 Ocak 1934) Reichstag binasını kundakladığı gerekçesiyle idam edilen Hollandalı komünisttir.
Biyografi
Zuid-Holland Eyaleti'nde Leiden'de doğdu. Babasıyla boşanan annesinin o 12 yaşındayken ölmesi üzerine babasının üvey kardeşinin yanında yaşamaya başladı. Gençliğinde duvar örme işinde çalıştı. Çok güçlü kuvvetli olması nedeniyle boksör Jack Dempsey'den esinlenilerek Dempsey diye çağırılmaya başlandı. Çalışırken işçi hareketine dahil oldu ve 1925 yılında Hollanda Komünist Partisi'ne katıldı (HKP).
1926 yılında bir iş kazası geçirdi. Gözüne çimento kaçması nedeniyle birkaç ay hastanede kaldı ve kör olma tehlikesi geçirdi. İşini bırakmak zorunda kalınca ayda 7.44 guldenlik maaş bağlandı. Ancak bununla geçinemeyince geçici işlerde çalışmaya başladı. Kızkardeşiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle 1927 yılında Leiden'e taşındı. Burada Almanca öğrenerek toplantılar düzenlediği Lenin Evi'ni kurdu. Tielmann fabrikasında çalışırken bir grev başladı. Yönetime kendisinin elebaşı olduğunu söyleyerek diğerlerinin cezalandırılmaması karşılığında hakkında yapılan tüm suçlamaları kabul edeceğin söyledi. Oysaki o dönemde gerçekte bu grevi örgütleyemeyecek kadar tecrübesizdi.
Daha sonraki yıllarda Sovyetler Birliği'ne göç etmek istediyse de bunun için yeterli parayı bulamadı. 1931 yılına kadar işsiz işçiler hareketinde aktif olarak yer aldı. Ancak bu tarihte HKP ile anlaşmazlığa düşünce Enternasyonalist Komünist Grup'a katıldı. 1933 yılında Almanya'ya geçerek komünist yeraltı hareketine katıldı.
Berlin polisine göre, Reichstag'ı Naziler'in yükselişine karşı bir protesto olarak yakmıştı. İşkence altında ona yöneltilen bu suçlamayı kabul etti ve diğer komünist liderlerle birlikte yargılandı. Diğerleri aklansa da o idama mahkûm edildi ve 25. doğumgününden 3 gün önce 10 Ocak 1934'te Leipzig hapishanesinin bahçesinde giyotinle idam edildi. Güney mezarlığında isimsiz bir mezara gömüldü.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra kardeşi onu aklamak için çalıştı. 1980 yılında yerel bir mahkeme hakkındaki kararı kaldırdı. Ancak savcılığın direnmesi üzerine Federal Mahkeme bu kararı bozdu. Fakat 2008 yılında hakkında verilen idam cezası haksız bulundu. Bunun nedeni olarak da Nazi rejiminin zaten adaletsiz olması ve idam cezasının siyasi bir karar olması gösterildi.