Watt (roman)
1953 tarihli Olympia Press baskısı | |
Yazarı | Samuel Beckett |
---|---|
Orijinal ismi | Watt |
Çevirmen | Uğur Ün |
Ülke | Fransa |
Özgün dili | İngilizce |
Dili | Türkçe |
Türü | roman |
Yayınevi | Ayrıntı Yayınları |
Anadilinde basım tarihi | 1993 |
Sayfa sayısı | 214 |
ISBN | ISBN 978-975-539-048-2 |
Watt, Samuel Beckett'ın yayınlanmış ikinci İngilizce romanı.
Beckett'ın 1945'te II. Dünya Savaşı sırasında Fransa'nın güneyinde saklanırken yazdığı roman ilk defa 1953'te Olympia Press tarafından yayımlandı. Romanın Fransızca çevirisi 1968'te yapıldı. Dört bölüm halinde yazılmış olan roman Watt'ın Mr. Knott'un evine gidişini ve orada münzevi hayatı yaşayan adamın uşağı oluşunu anlatır. Watt'ın yerini aldığı Arsene romanın birinci bölümünün sonunda uzun bir veda konuşması yapar. İkinci bölümde Watt, evdeki yaşama ayak uydurmaya çalışır. Piyanoyu akort etmeye gelen baba-oğul Gall'lerin ziyareti, ses geçirmeyen gizemli bir saksıyla karşılaşması gibi olaylar karşısında kaygılanır. Sam adında biri tarafından anlatılan üçüncü bölümde Watt hapsedilmiştir ve konuşması tanınmayacak derecede bozulmuştur. Bu arada anlatı bazı fantastik yan öykülere kayar. Örneğin Ernest Louit'nin, Beckett'ın eski üniversitesi olan Trinity College Dublin'deki bir komiteye, İrlanda'nın batısına yaptığı bir araştırma gezisi hakkında savunma vermesi anlatılır. Daha kısa olan dördüncü bölümde Watt kendisini, romanın çizgisel olmayan zaman akışı gereği üçüncü bölümde varmış olduğu tımarhaneye götürecek trene binmek üzere istasyona gelir.
Ernest Louit karakteri, romanda İrlanda'ya yöneltilmiş olan pek çok alaycı unsurdan biridir. Diğer benzeri unsurlar ise, romanın açılışındaki tipik güney Dublin yerleşimi ve buranın saygıdeğer sakinleri, Katolik dergisi Crux'un editörü olan teolojik muammalar uzmanı Dum Spiro ve Beckett'ın İrlanda'da doğum kontrolünün yasaklanmasına karşı duyduğu (1935 tarihli Censorship in the Saorstat isimli makalesinde de belirttiği) öfkedir.
Watt'ın temel özellikleri, neredeyse hiptonik derecedeki tekrarlar, anlamsız ve aşırı felsefi mizah, "'ihtiyari' tramvay durağı" gibi deyimsel olmayan bir dilin kasıtlı kullanımı, kurbağalardan oluşan bir koro gibi görsel kıssadan hisseler ve kelimelerin yerine noktalama işaretlerinin metinde sonlara doğru gittikçe artan oranda kullanılmasıdır. Romandaki son kelimeler şöyledir: gerekmedikleri yerde semboller yok. Beckett bu romanı Rousillon'da saklanıp savaşın bitmesini beklerken "sadece alıştırma olarak" yazdığını söylemiştir.
|