Yeni Osmanlıcılık

Yeni Osmanlıcılık veya Neo Osmanlıcılık, Türkiye'nin dış politikada Osmanlı coğrafyası üzerinde daha etkin bir rol oynamasını ifade eder.

Tarihçe

1974 yılında adada ki Türk'lere yapılan saldırılar üzerine, Türk Ordusu'nun Kıbrıs'a çıkması ve 3'te 1'ini kontrolü altına alması üzerine Yunan'lar tarafından ortaya atılmış bir teoridir. Yeni Osmanlıcılık'dan özellikle Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun dış politikasına ilişkin bir isim olarak ortaya çıkmıştır. Davutoğlu bu benzetmeye karşı Yeni Osmanlıcılık gibi bir politikası olmadığını açıkça ifade etmiştir.[1] Stratejik derinlik adlı kitabında Davutoğlu Yeni Osmanlıcılığı Turgut Özal'ın dış politikası ile bağdaştırıyor ve benimsenmesi gereken, diplomatik bir yenilik diye algılıyor. Bundan dolayı eleştirenleri, Davutoğlu'nun Yeni Osmanlıcılık çizgisinin takipçisi olduğunu saptıyor.[2]

Yeni Osmanlıcılık adımları

Turgut Özal hükumetinin izlediği politika ilk Yeni Osmanlıcılık adımları olarak yorumlanabilmektedir. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesinden sonra bu düşünce tekrar gündeme gelmiş, 2009 yılında Yeni Osmanlıcılığı savunan kişilerden, en son dönem Türk dış politikasının arkasındaki isimlerden biri olan Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi artık Türk dış politikasının bu yönde gideceğine dair bir izlenim uyandırmıştır. Ahmet Davutoğlu, İngiltere'nin kurduğu Milletler Topluluğu örgütünü örnek göstererek, Türkiye'nin de Osmanlı Milletler Topluluğu kurabileceğini açıklamıştır.[3] Ayrıca Davutoğlu, 25 Nisan 2011'de Çanakkale'de “Bizden koparılan dünya, bizimle tekrar bütünleşsin. Türkiye önümüzdeki 12 yıl içinde cihan devleti olacaktır” şeklinde açıklamalar yaptı. Davutoğlu Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılan toprakların yeniden barış ve istikrara kavuşmalarını istediğini belirtmiştir.[4] Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı ise, Milliyet gazetesinde Yeni Osmanlıcılık konusuyla ilgili bir makale yayımlamış, bazı ülkelerde Türkiye’nin abartılı şekilde “neo Osmanlı” diye tanımlanmasının normal olduğunu ama Türkiye'nin imparatorluk hülyaları kurabilecek durumda olmadığını belirtmiştir.[5]

Tartışmalar

İddia edilen akımın medyayada yansıdığı görülmektedir. Ocak 2011'den beri yayın hayatına başlayan Sultan Süleyman dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisi, ve büyük bütçeli Türk filmi Fetih 1453'ün vizyona girmesinin ardından, İstanbul Doğu Enstitüsü tarihçilerinden Alexandre Toumarkine, 1453 fethinin Türkiye’nin kendini yeniden göstermeye başlamasıyla örtüştüğünü düşünerek: “İçine kapanık bir ülke konumundan, dışa dönük bir ülke konumuna geçen günümüz Türkiye’sinin güç hayalleri, atağa dayalı diplomasisi, bir zamanlar büyük bir imparatorluk olduğu düşüncesiyle çok uyumlu. İstanbul kuşatmasının bu hikâyesi, İslamcıların millî tarihe getirdikleri yeni yorumla örtüşüyor.” yorumunu kaydetmiştir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye'de bazılarının Osmanlı İmparatorluğu'na dönmenin hayalini kurduğunu söyledi.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/4/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.