Üç Renk: Beyaz
Üç Renk: Beyaz | |
---|---|
Trois Couleurs: Blanc | |
Filmin özgün sinema afişi | |
Yönetmen | Krzysztof Kieślowski |
Senarist |
Krzysztof Piesiewicz Krzysztof Kieślowski |
Oyuncular |
Julie Deply Zbigniew Zamachowski |
Müzik | Zbigniew Preisner |
Türü | Dram |
Yapım yılı | 1993, Fransa/Polonya/İsviçre |
Süre | 88 dk. |
Dil |
Fransızca Lehçe |
Önceki film | Üç Renk: Mavi |
Devam filmi | Üç Renk: Kırmızı |
Üç Renk: Beyaz (Özgün adı: Trois Couleurs: Blanc), yönetmenliğini Polonyalı sinema yönetmeni Krzysztof Kieślowski'nin yaptığı bir filmdir. Zbigniew Preisner ise filmin müziklerini bestelemiştir. Adlarını Fransız bayrağının renklerinden alan üçlemenin diğer iki filmi ise, Üç Renk Mavi ve Üç Renk: Kırmızı'dır.
Üç Renk Mavi'den sonra üçlemenin ikinci filmi olan Üç Renk: Beyaz'da Fransız devriminin ideallerinden olan toplumsal eşitlik konu edilmektedir.
Filmin başlıca oyuncuları
- Zbigniew Zamachowski: "Karol Karol"
- Julie Delpy: "Dominique Vidal"
- Janusz Gajos: "Mikołaj"
- Jerzy Stuhr: "Jurek"
Filmin kazandığı ödüller
- Berlin Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Ayı Ödülü
Filmin konusu
Bu filmde, Kırmızı ve Mavi'deki melankolik ve içe dönük karakterlerden farklı olarak, Polonyalı Karol Karol adlı film kahramanının dışa dönük kişiliğini, yaşamla mücadelesi, üzüntüleri ve öç alma çabası görülür.
Filmin başında havaalanında gelen yolcu bölümünde bavulunu bekleyen yolcu sahnesinden hemen sonra, Karol, artık onu sevmeyen karısının açtığı boşanma davası nedeniyle mahkeme salonunda izlenir. Karol, yalnızca karısını değil, karısıyla ortak olduğu güzellik salonunu da yitirmiş ve beş parasız kalmıştır. Artık bir dilenci konumuna düşen Karol, Paris metrosunda para kazanmak için müzik yaparken kendisi gibi Polonyalı olan Mikołaj'la tanışır. Karol her şeyini yitirmiş biri olarak mücadele verirken, Mikołaj ise zengin biriyle evlidir, başarılıdır, ama intiharı düşünmektedir. Karol, Mikołaj'ın yardımıyla Polonya'ya döner ve iş bulur. Mikołaj, daha sonra Karol ile Varşova'da metroda karşılaşır ve kendisini öldürmesini ister. Karol onu öldürmez, hatta ikisi birlikte ortak iş kurarlar.
Filmin çözümlemesi
Film, Karol'un Fransa'da çaresizliğini ve parasal olarak düştüğü kötü durumu anlatan siyasal bir altmetne sahiptir. Kieślowski, her ne kadar anayurdu Polonya'daki sosyalist yönetimin çöküşünü ilk başlarda sevinçle karşılamışsa da, sonrasında ortaya çıkan tabloya göre, kapitalist sistemin getirdiği serbest pazar ekonomisinde insanların düştüğü durumu da hoşnutlukla karşılamamıştır ve bu film de aslında bu temayı işlemektedir.
Bütün bunların üzerine eklemek gerekirse; yönetmen üçlemenin bu bölümünde gücün önemini de vurguluyor; güç kimdeyse onun istekleri oluyor. En başta garip bir adam olan Karol'un zengin olduktan sonra her şeye hatta eski karısına bile hükmettiğini görebiliyoruz. Fakat Karol en sonunda eski karısından gördüğü acımasız davranışların öcünü alırcasına çekip gider.