Acemi Ocağı
İçoğlan Çavuşları Acemi Ocağı Subayları
Zülüflü Baltacı
İç Saray Hizmetlisi
Eski Saray Baltacısı Eski Saray Hizmetkarı
Acemi Ocağı diğer bir ismiyle Acemi Oğlanlar Ocağı Osmanlı İmparatorluğunda enderun için öğrencileri ve başta piyade kısmı olmak üzere kapıkulu ordusunun ihtiyaç duyduğu askerleri eğitmek için kurulmuş olan ocaktır. Osmanlı devletinin tebası olan halkların gayrimüslim olanlarının ve özellikle Balkanlar'dan 8-18 yaş arasında çocuk ve gençlerin toplanması ile uygulanan devşirme sistemiyle kaynak sağlanan Acemi Ocağı'nda çoğunlukla asker bazen de saraya bürokrat yetiştirilirdi.
Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olan ailelerin birden fazla çocuğu olursa çocuklardan biri alınıp acemi ocağına gönderilirdi. Eğer o çocuk Hristiyan ailelerden alındı ise o çocuk önce (tercihen Bektaşi) bir aileye verilirdi. Böylece Türkçeyi öğrenmeleri ve Türk-İslam geleneklerine göre eğitilmeleri sağlanıyor, ondan sonra Acemi Ocağı'na gönderiliyorlardı. Sonra Acemi Ocağı'nda belli bir süre içinde çocukların zekaları ve yetenekleri keşfediliyor. Yetenekliler yeniçeri ocağına, zekası üstün gelen çocuklar ise eğitimlerine devam etmeye saray okuluna giderler. Pençik usulüne göre, savaşlarda alınan tutsakların beşte birinin devlet hesabına yetiştirilmesi için Acemi Ocağı'na ayrılanlara acemi oğlanı denirdi. Burada aldıkları eğitimlerinin sonunda başarılarına göre ya Enderun ve diğer saraylara yollanırlar ya da başta Yeniçeri Ocağı olmak üzere Kapıkulu Ocakları'na dağıtılırlardı ve acemi ocağındaki kişilerin osmanlı halkından olması yasaktır. Bu askerler devşirme sistemi ile oluşur ve bu çocuklardan akıllı ve zeki olanlar masa başı işleri yapar, komutanlık yaparlardı. Zeki ve akıllı olmayanlar ise yeniçeri ocağına gönderilirdi.
I.Murad devrinde Çandarlı Kara Halil Paşa ve Molla Rüstem’in çalışmalarıyla ilk defa Gelibolu’da kurulan Acemioğlanlar Ocağı, sekiz ortadan oluşuyor ve başlarında yayabaşı’lardan biri bulunuyordu. İstanbul’un fethinden sonra ikinci Acemioğlanlar Ocağı, İstanbul Şehzâdebaşı’nda açıldı ve bu ocak, l826’da Yeniçeri cağı’nın kaldırılmasına kadar devam etti.[1]
Kaynakça