Ali Sami Boyar

Ali Sami Boyar

Bahriye yüzbaşı kıyafetiyle
Genel bilgiler
Doğum adı Ali Sami
Doğum 15 Şubat 1880
İstanbul
Ölüm 23 Eylül 1967 (87 yaşında)
İstanbul
Uyruk Türkiye
Evlilik(ler)i Belkıs Hanım
Alanı Resim, müzecilik
Sanat eğitimi Sanayi-i Nefise Mektebi

Ali Sami Boyar ( d. 15 Şubat 1880 , İstanbul - ö. 23 Eylül 1967, İstanbul ), Türk ressam, müzeci.

İstanbul'un camiler, ve çeşmelerini konu alan tabloları ile ün yapmış bir sanatçıdır.[1]Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk pul ve paralarının üzerindeki resimlerin sahibidir. Büyükboy suluboya tabloları resim tarihine geçmiştir[1] i

Bahriye Müzesi, Evkaf Müzesi, Ayasofya Müzesi müdürlüklerinde bulunmuş bir müzecidir.

Yaşamı

1880 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Kafkasya'nın Ahıska kasabasından İstanbul’a göç etmiş Hacı Hayrullah adında bir tüccarın torunudur[2]

Resme ilgisi küçük yaşlarda ortaya çıktı. Ortaokulda Binbaşı Cemal Bey'den resim dersi aldı.[3]. Hocasının destek ve teşviki resim alanında sürekli oldu. 1892'de Bahriye Mektebi’ne girdi ve bu okulda Kaymakam Şükrü Bey'den yağlı boya ve sulu boya tekniklerini öğrendi. 1901 yılında mektebin İnşaiye sınıfından teğmen rütbesiyle okuldan mezun oldu ve Bahriye İnşaiye Resimhanesi'nde görevlendirildi, bu görevi beş yıl sürdürdü.

Ali Sami Bey, resimhanedeki görevini sürdürürken bir yandan Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenimine devam etme imkanı buldu. 1902'de kaydolduğu bu okulda Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Ömer Adil Bey, Joseph Warnia Zarcecki’den dersler aldı. 1906'da Fatih semtindeki Rehber-i Tahsil Okulu 'nda yaptığı resim öğretmenliği yapan sanatçı 1908'de Sanayi-i Nefise'yi birincilikle bitirdi.

1910'da Paris'e gönderilen sanatçı, o dönemde Paris'te bulunan Çallı Kuşağı sanatçıları ile Ulusal Güzel Sanatlar Akademisi’nde Fernand Cormon'un atölyesinde dört yıl kadar çalıştı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla 1914 yılında yurda döndü.

İstanbul'a döndükten sonra yüzbaşı rütbesiyle ordudan ayrıldı. O dönemde kız öğrenciler için de bir güzel sanatlar okulu açılması gündemdeydi. 1914 yılında kurulan İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin ilk müdürü oldu. Bu görevi bir ay sonra Mihri Müşfik Hanım'a devretti.

Eski eserler konusundaki uzmanlığı nedeniyle Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından Bahriye Müzesi'nin müdürlüğü getirildi. Paris'te olduğu dönemde özel bir uzmanlık dalı olan mum heykel ve mulaj sanatını öğrenmişti.[3] Müze içinde bir manken atölyesi kurarak bu sanatı müzede uygulama fırsatı buldu; ayrıca bir gemi atölyesi kurdu. Müze kataloğunu hazırladı.[3] Katalog, 1917'de yayımlandı. Onun çalışmaları müzenin gelişmesi ve bugünkü halini alması için temel oluşturdu[4]

II. Dünya Savaşı sırasında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle Şişli'de açılan resim atölyesinde aynı dönem arkadaşları Sami Yetik Bey, İbrahim Çallı, Namık İsmail, Ali Cemal ve Avni Lifij ile beraber çalışarak askeri kompozisyonlar hamasi tablolar yapıp tarihi konularda eserler verdi.

1919’da Bahriye Mektebi'nde resim dersleri verdi. 1921 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi müdürü oldu. 1922 yılında ünlü yazar Halide Edip Hanım'ın kız kardeşi olan İngilizce öğretmeni Belkıs Hanım'la evlenen sanatçı, 1922'de Evkaf Müzesi müdürlüğünde getirildi.

1925 yılında açılan yarışmada birinci olarak cumhuriyetin ilk pulların üzerindeki resim, yazı ve süslemeleri gerçekleştirdi. 1926'da Bakanlar Kurulu'nun verdiği bir kararla Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkardığı ilk banknotlarla ilgili çalışmaları yapmak için görevlendirildi.[5] Yazı ve resimlerin hazırlanmasından sonra ilk kağıt paraların basımını gerçekleştirmek üzere Londra'ya gönderildi. Bu görev sırasında Evkaf Müzesi'ndeki görevinden istifa etmiş sayıldı.[6] 5 Aralık 1927 yılında piyasaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kâğıt parası olan 1 TL’nin üzerindeki resmin sahibi idi. 1926'da Londra'da; 1930'da Paris'te bir sergi açtı. 1931'de, iki eseri Paris salon sergisine kabul edildi.[3]

1935 yılında getirildiği Ayasofya Müze Müdürlüğü'nde çok yönlü çalışmalar yaptı. Yabancı uzmanlarca mozaikleri temizlenen müzede Mabedin Vaftiz Teknesi'nin bulunması dünyada geniş yankı buldu.[3] 1941’de Ayasofya” adlı kitabı yayımlandı; kitabı kendi yaptığı resimlerle süsledi. 1944 yılında emekli oldu.

Emeklilikten sonra kendini resme vererek serbest çalışan Boyar, Türkiye’de “Yedirme Kazı Resim Gravür” çeşidinin ilk yapımcısıdır.[7] Suluboya, karakalem, pastel, tarama, yağlı boya teknikleriyle yapılmış pek çok eser veren ve eserlerinin büyük bir kısmı tarihi belgesel değer taşıyan Ali Sami Boyar’ın portre, peyzaj ve natürmort başta olmak üzere hemen her türde resim yaptığı bilinmektedir. Emekli olduktan sonra gazete ve dergilerde sanat üzerine yazılar yayımlamış, Amerikan Kolejinde resim öğretmenliği yapmıştır.[8]

Askeri Müze, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Deniz Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü gibi müzelerin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında özel resim koleksiyonlarında eserleri bulunmaktadır. ‎

Sergileri

“Borazancı” ve “Turgut Reis” isimli yağlıboya tabloları Askeri Müze koleksiyonu arasında bulunur.

Eserlerinden Bazıları

  • Boru Eri,
  • İtfaiye Eri,
  • Güvertede,
  • Bir Erin Başı,
  • İnönü Portresi,
  • İstanbul’dan Limana Bakış,
  • Eski İstanbul,
  • Ayasofya Küpleri,
  • Şirket Vapuru,
  • Edirne’de Sokak,
  • Antalya Fener Burnu,
  • Fatih Burcu,
  • Ayasofya,
  • Üçüncü Selim Türbesi,
  • Boğazın Altın Işıkları,
  • Kürkçü Kapısı,
  • Kariye Camii,
  • Eski Türkler,
  • Edirne Civarı,
  • Köy Çeşmesi.

Dış bağlantılar

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/2/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.