Anitta

Hitit Kralları
Hititler-Dönemler

MÖ 23. yüzyıl- MÖ 12. yüzyıl (Orta kronoloji)

Hatti Kralları (Beylikler Dönemi)
Pamba
Pithana
Piyusti
Anitta
Eski Krallık MÖ 17. yüzyıl - MÖ 16. yüzyıl
Labarna
I. Hattuşili
I. Murşili
I. Hantili
I. Zidanta
Ammuna
I. Huzziya
Telepinu
Orta Krallık MÖ 15. yüzyıl
Alluvamna
Tahurvaili
II. Hantili
II. Zidanta
II. Huzziya
I. Muvatalli
Yeni (Büyük) Krallık Dönemi MÖ 14. yüzyıl - MÖ 12. yüzyıl
I. Tuthaliya
I. Arnuvanda
II. Hattuşili(?)
II. Tuthaliya
Genç Tuthaliya(?)
I. Şuppiluliuma
II. Arnuvanda
II. Murşili
II. Muvatalli
III. Murşili
III. Hattuşili
IV. Tuthaliya
Kurunta(?)
III. Arnuvanda
II. Şuppiluliuma

Anitta MÖ 18. yüzyılda[1] Anadolu'da yaşamış Kuşşara[2] ve Neşa şehirlerinin kralıdır. Anitta'nın ağzından anlatılan Hititçe metinler, Hitit başkenti Hattuşa'da bulunan en eski tarihli dökümanlardır.

Hükümdarlığı

Üzerinde “Kral Anitta'nın sarayı” yazan tunç mızrak ucu. (Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara)

Anitta hakkındaki bilgilerin çoğu kendi ağzından anlatılan Anitta belgesi olarak bilinen dökümana dayanmaktadır. Bu belge MÖ 16. ve 13. yüzyıllarda yazılmış ve Boğazköy'de bulunmuş Hititçe kopyalarından bilinmektedir ve orijinalinin bir taş stel üzerine yazıldığı düşünülmektedir:

“Bu sözleri şehrimin kapısındaki bir tablete [yazdım]. Gelecekte kimse bu tablete zarar vermeyecek. Her kim zarar verirse [Neşa'nın] düşmanı olur.” (Anitta Belgesi §9)

Bu metinde Anitta babası ve Kuššara şehri kralı Pithana zamanında Neşa şehrinin nasıl ele geçirildiğini anlatır. Bahsedilen Neşa sehri, Kaneş (Kültepe) şehrinin Hititçe ismidir ve bu dönemde sürmekte olan Asur ticaretinin Anadoluda'ki en önemli merkezidir.

Anitta'nın daha babasının hükümdarlığı sırasında veliaht prens olarak atandığı bulunan diğer belgelerden anlaşılmaktadır.[3] Anitta babasının ölümünden sonra tahta çıktığını, aynı yıl içinde çeşitli isyanlar olduğunu ancak hepsini bastırdığını yazmıştır. Anitta kendi döneminde krallık merkezini Kuššara'dan Neşa'ya taşımıştır.[4] Kültepe'de bulunan çeşitli ticari dökümanlarda Pithana'nın ve Anitta'nın isimlerinin belgeyi onaylayan kral şeklinde görülmesi, ticaretin fetihten sonra da devam ettiğinin göstergesidir.[5]

Anitta çeşitli şehirlere seferler yaptığını, Harkiuna ve Vašhaniya şehirlerini ele geçirip yakıp yıktığını yazar. Hatti kralı Piyusti ile iki defa savaşmıştır. Hatti'nin müttefiği Zalpuva'yı[6] fethedip, uzun yıllar önce eski Zalpuva kralı Uhna'nın Neşa'dan yağmalayarak götürdüğü tanrıyı (tanrı heykeli kastedilmektedir) geri getirdiğini belirtir. Ayrıca Zalpuva kralı Huzziya'yı da esir alır. Önce Hatti şehri Hattuşa'ya dokunmadığını ancak şehrin bir açlıkla kırılmasından sonra Hattuşa tanrıçasının şehri kendisine verdiğini yazmıştır. Anitta Hattuşa'yı yerle bir eder ve bir daha kimsenin bu şehre yerleşmemesi için bir lanet okur:

“Ama sonra açlıktan kırıldığında, onların tanrıçası Halmasuit bana (şehri) teslim etti ve ben onu bir gece baskınıyla aldım. Toprağına yaban otu ektim.[7] Benden sonra kim kral olur ve Hattuşa'yı tekrar iskan ederse, gökyüzünün fırtına tanrısı onu çarpsın.” (Anitta Belgesi §11-12)

Anitta Neşa şehrini tahkim ettiğini ve fırtına tanrısı ile "bizim tanrımız" diye bahsettiği bir tanrı için tapınaklar inşa ettiğini ve bunları seferlerinden geri getirdiği ganimetlerle bezediğini belirtir.

Bir sürek avında bir gün içinde 2 aslan ve 250 adet aralarında yaban domuzu, leopar, geyik, ceylan, dağ keçisi bulunan çeşitli hayvanı avlayarak Neşa'ya getirdiğini yazması Anadolu'da bu dönemindeki hayvan çeşitliliği ve bolluğu konusunda bir fikir verir.

Anitta Salativara şehri ile savaştığını ve şehre 1400 piyade ve 40 savaş arabası ile saldırdığını yazar. Puruşanda şehrine yaptığı seferde ise kendisine demirden yapılmış bir taht hediye eden Puruşanda kralının kendi himayesine girdiğini belirtir. Anitta'nın kullandığı unvanlar arasında “Büyük Kral”[8] da vardır ki bu çeşitli diğer küçük krallıkların üzerinde hegemonya kurduğunun bir belirtisidir. Anitta öncesi dönemlere ait belgelerde bu unvan sadece Puruşanda kralları tarafından kullanılmıştır.[9]

Etnik kökeni

Anitta babası Neşa şehrini ele geçirdiği zaman "halkına kötülük yapmadı. [Onları] anaları babaları yaptı" der. Bu son cümlesinde ne kastedildiği tartışma konusu olmuştur. Hititçe metindeki cümle kelimesi kelimesine "anneleri babaları yaptı" şeklindedir. Kimi tarihçiler, Kuššara halkının da Neşa halkı gibi etnik olarak Hitit olduğunu öne sürerek, bu deyimi, Pithana Neşa halkına kendi annesi babası gibi davrandı, yani onlara aynı saygıyı gösterdi şeklinde yorumlamaktadır.[10] Ancak Pithana ve Anitta'nın tipik Hititçe isimler olduğu söylenemez ve etnik olarak Hitit mi Hatti mi oldukları belli değildir.[11] Öte yandan sonraki devirlerdeki Hitit kralları şecerelerini yazarken Kuššara şehri ile de bağ kurmuşlardır.

Ailesi

Anitta'nın babasından başka kesin olarak bilinen bir akrabası yoktur. Ancak Kültepe'de bulunan bazı belgelerde Peruva (veya Peruva-Kammaliya) isminin Anitta'nın yanında rabi simmiltim[3] unvanıyla yer alması Peruva'nın oğlu ve veliaht prens olabileceği şeklinde yorumlanmıştır. Ancak Peruva'nın kral olduğunu gösteren bir belge bulunmamıştır.[12] Anitta'dan sonra Neşa krallığına oturan kişi Zuzzu olabilir.[13]

Notlar

  1. Bu ve aşağıda verilen diğer tarihler takribidir ve "orta" kronolojiye dayanmaktadır.
  2. Kuşşara şehrinin yeri bulunmamış olmakla beraber, Neşa/Kaneş/Kültepe'nin güney/güney doğusunda olduğu tahmin edilmektedir.
  3. 1 2 Kültepe'de bulunan Kral Pithana dönemine ait iki belgede Anitta rabi similtim unvanıyla babasının yanında yer alır. "Merdiven Büyüğü" anlamına gelen bu unvanın çoğunlukla veliaht prensler tarafından kullanıldığı düşünülmektedir; Veenhof, s. 101, 170.
  4. Kültepe kazılarında, Varšama sarayı olarak adlandırılan yapıda üzerinde çivi yazısı ile "Kral Anitta'nın sarayı" (É.GAL Anitta ruba'im) yazılmış bir mızrak ucu bulunmuştur.
  5. Bu dökümanların bir listesi için: Veenhof, s. 170.
  6. Başka metinlerde Zalpa olarak da geçen bu şehrin deniz kenarında olduğu belirtilir ve Bafra ovası cıvarında olduğu düşünülmektedir.
  7. "Toprağına yaban otu ekmek" bu dönemde hem Anadolu'da hem Mezopotamya'da da kullananılan, şehri yerle bir edip, sembolik olarak toprağını işlenmemiş, değersiz bir hale getirmeyi belirten bir deyimdir. Anitta bu deyimi sadece Hattuşa için değil yıktığı başka şehirler için de kullanmıştır.
  8. LUGAL.GAL veya rubā'um rabium
  9. Veenhof, s. 171.
  10. Bryce, s. 36.
  11. Tarihçiler arasında bu konuda fikir birliği yoktur. Hitit iddiasi için: Neu, s.132 f.; Hatti iddiası için: Steiner s. 131.
  12. Veenhof, s. 170-2.
  13. Forlanini, M. (2010) “An Attempt at Reconstructing the Branches of the Hittite Royal Family of the Early Kingdom Period,” in Pax Hethitica (Fs Singer) StBoT 51, s. 121.

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 2/29/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.