Buffy Summers
Buffy Summers | |
---|---|
Buffy evreni karakteri | |
İlk görünüm | "Welcome to the Hellmouth", (Buffy) |
Son görünüm | "Chosen", (Buffy) |
Yaratan | Joss Whedon |
Canlandıran | Sarah Michelle Gellar, Kristy Swanson, Eliza Dushku, Giselle Loren |
Bilgileri | |
Tür | Avcı |
Bağlı olduğu yerler | Scooby Çetesi, Gözetmenler Konseyi |
Önemli güçleri | Buffy bir avcıdır ve avcılık yeteneklerinin tamamını son derece usta bir şekilde kullanabilir. Süper insan gücü, hızı, çevikliği, refleksleri ve hızlı iyileşme gibi yetenekleri vardır. Tüm avcılarda olduğu gibi Buffy'nin de vampirlerin yaklaştığını hissetme gücü vardır. |
Buffy Summers, Buffy the Vampire Slayer'da, diziye adını veren başkahraman, vampir avcısıdır. Sarah Michelle Gellar tarafından canlandırılmıştır.
Biyografisi
Buffy Anne Summers, Hank Summers ile Joyce Summers'ın 19 Ocak 1981 tarihinde Los Angeles'ta doğan kızlarıdır. Buffy'nin doğum günü hakkında farklı bölümlerde farklı tarihler gözükmüştür. İki ve üçüncü sezonlarda doğum günü 19 Ocak denirken, dördüncü sezonda Riley Finn'e "Kova burcunun zirvesinde bir Oğlak" olduğunu söyler. (I, Robot... You, Jane bölümünde bilgisayarda Buffy'nin doğum tarihi ilk olarak 24 Ekim 1980 daha sonra 6 Mayıs 1979 olarak gözükür. Buffy'nin The Gift ve Nightmares adlı bölümlerindeki mezar taşlerında 1981 doğum tarihli olduğu yazmaktadır.
Sekiz yaşındayken, Buffy kuzeni Celia ile iyi arkadaş olur. O zamanlarda en sevdiği oyun "süper kahramanlık"'tır. Bu oyunda Buffy daima süper güçleri olan kız olmuştur. Bu, egosunun kehanetle ilgili bir seçimi olarak da yorumlanır. Fakat Buffy, kuzeninin Killed by Death adlı bölümde, hasta çocukları öldüren Der Kindestod adlı bir iblis tarafından öldürülmesine aciz bir biçimde tanık olur.. Bu olay Buffy'nin hastane fobisi olmasına neden olur.
Buffy, sporla ilgilenmeye başlayınca, olimpik buz pateni sporcusu Dorothy Hamill'i idol olarak benimser. Aynı zamanda kendisi de Los Angeles'taki Hemery Lisesi'nde popüler bir ponpon kız olmuştur.
On beş yaşına geldiğinde, Buffy git gide değişmeye başlar. Rüyalarında ise, tarihin farklı zamanlarında, korkunç canavarları öldüren genç kızlar hakkında tuhaf şeyler görmeye başlar. Bir gün, Buffy Merrick adında, ona avcı olduğunu, kaderinin avcı olmak olduğunu anlatan oldukça ilginç bir adamla tanışır. Ve bu yeni adam, Buffy'nin ilk gözetmenidir. Merrick kısa bir süre sonra ölür, Buffy de ilk büyük düşmanını, Lothos adında bir vampir liderini yener.
Lothos'un vampir ordusuyla dövüşü sırasında Buffy yanlışlıkla okulun spor salonunu yakar ve Los Angeles Hemery Lisesi'nden kovulur. Bunun üzerine, Buffy ailesine avcı olduğundan bahseder. Ailesi ise, onun aklını kaybettiğini düşünüp, bir rehabilitasyon merkezine yatmasına karar verir. Buffy klinikte de diğer insanları geceleri -genellikle- ortaya çıkan şeytanî varlıkların varlığı konusunda ikna etmeye çalışır. Sonra, artık bunu yapmaktan vazgeçer, herkes akıl sağlığının daha kötüye gittiğini düşünmeye başlamıştır çünkü. Haftalar sonra, taburcu olduğunda bir daha ailesine bu konuyla ilgili tek bir kelime dahi söylemez.
Joyce ve Hank boşanırlar, Buffy ve Joyce da Sunnydale'e, Revello Drive 1630 kapı numaralı eve taşınırlar.
Sunnydale'deki yaşamı
Dizinin ilk sezonunda, Buffy avcı olmanın getirdiği sorumlulukları ve tehlikeleri üstlenmeye başlar. Buffy burada Sunnydale Lisesi'ne kaydolur ve gelecekteki en iyi arkadaşları olacak Willow Rosenberg ve Xander Harris ile tanışır. Aynı zamanda yeni bir gözetmeni de vardır; Rupert Giles. Aynı zamanda okuldaki popüler ponpon kız Cordelia Chase ile ve ruhlu vampir Angel ile de tanışır. Buffy buraya çabuk uyum sağlar ve tekrar avcı rolüne döner ve arkadaşlarıyla da birlikte bilimum vampir, iblis ve canavarı öldürürler. Giles ile ilişkisi de mükemmeldir. Buffy, babasının yokluğunu Giles'la dengeler.
Birinci sezon, Buffy'nin 1000 yaşındaki vampir lideri Efendi ve onun destekçileri ile olan ilk karşılaşması ve dövüşüne sahne olur. Buffy, Efendi'nin ellerinde öleceğine dair bir kehaneti öğrenir ve Sunnydale'i terk etmeye karar verir. Fakat Willow okulda ölü insan bedenleri bulunca kalmakta karar kılar. Ama etkisiz hâle getirilir ve Efendi'yi barınağında, su dolu bir havuza atılır. Onun ölümüyle Cehennem Ağzı açılır ve Efendi tekrar özgür kalır. Ama Angel ve Xander zamanında yetişirler ve Xander onu diriltir. Daha da güçlenerek dönen bir Buffy, Efendi'yi Sunnydale Lisesi'nin çatısına kapatır. Okul bitince, Buffy yazını Los Angeles'ta babasının yanında geçirir.
Dizinin ikinci sezonunda da avcının arkadaşlarının da yardımıyla geçen yaşamı anlatılır. Buffy, Angel'a aşık olur ve Spike ile Drusilla adlarında iki vampirle tanışır. Aynı zamanda ilk sezonda Buffy boğulduğunda kısa bir süre ölmüştür. O sırada çağrılan Kendra Young adlı avcıyla tanışır ve arkadaş olur. Buffy, Angel'la birlikte olur ve bekâretini kaybeder. Aynı zamanda, bununla birlikte bilmeden Angel'a yüz yıl önce Çingeneler tarafından yapılan laneti da uyandırmış olur. Bu olay Angel'ın ruhunu kaybedip tekrar Angelus'a dönüşmesine ve Spike ile Drusilla'ya katılmasına sebep olur. Xander'ın mistik gelişimi ve askerî bilgisinin de yardımıyla Buffy Judge'ı yenip Angelus, Drusilla ve Spike'ın şeytanî plânlarını engeller.
Buffy, Angelus'un sonradan dünyayı yok etme amacını anlayınca, Angelus'u durdurmak isteyen Spike'la, istemeden de olsa bir anlaşma yapar. Spike'la ortaklığı sırasında, Buffy annesine "Avcı" kimliğini açıklamak zorunda kalır. Bu açıklama üzerine annesi Buffy'den evde oturmasını ve şimdi giderse bir daha asla eve dönmemesini söyler. Ama Buffy yine "Dünyayı kurtarmak" için gitmek zorundadır. Buffy Angelus'la dövüşüp onun cehennem boyutunda bir girdap oluşturmasını engellemeye çalışırken Willow da Angelus'a ruhunu geri kazandıracak bir büyü yapar. Büyü başarılı olur ve Angel tekrar ortaya çıkar. Fakat Angelus çoktan ritüeli bitirmiştir ve bu girdabı dindirmenin tek yolu Angel'ın kanıdır. Buffy istemeden de olsa bir kılıçla Angel'ı cehenneme gönderirken, dünyayı kurtarır. Büyük sınavını vermiş, annesinden de uzaklaşmıştır. Los Angeles'a kaçar.
Üçüncü sezonda, kaçışından sonra, Buffy, arkadaşları ve ailesiyle olan ilişkilerini düzeltmelidir. Aynı zamanda da, bazı hayatî kararlar vermesi, en az bu kararlar kadar zor olmakla beraber, Angel'la olan ilişkisi hakkında da bazı kararlar vermesi gerekir. Los Angeles'ta eski yaşantısına ve değişmez kaderine geri dönmek istediğini fark eder. Bir süre sonra da, kendi iblisleriyle yüzleşmek üzere Sunnydale'e döner. Sevdikleriyle tekrar bir araya gelir ve Angel'la ilişkisini kapatmak üzere bir şeyler aramaya başlar. Angel, esrarengiz bir şekilde geri döner. Buffy de hâlâ onunla beraberdir..
Bu arada, yeni ve asî bir avcı, Faith Lehane kasabaya gelir. Kendra'nın ölümüyle birlikte seçilmiş ve Sunnydale'e gönderilmiştir. Başlangıçta Faith, Buffy için güçlü bir dosttur. Fakat sonra, karşıt kişilikleri daha fazla bir arada olamaz ve Faith karanlık yanına yönelir. Scooby Gang'den tamamen yabancılaşır ve kendine içten kötü bir arkadaş bulur; Sunnydale Belediye Başkanı Richard Wilkins. Richard, Sunnydale'i beslenmesi için gerekli iblislerle dolu, sığınacak bir liman olarak görmektedir. Başkan, Faith'i kullanarak Sunnydale Lisesi Mezuniyet Günü'nde yükselmeyi ve safkan bir iblis olmayı plânlarken Buffy de bir direnç kuvveti organize edip bu şeytanî plânı engellemeye çalışır. Buffy, Faith tarafından zehirlenen ve ölümün kıyısına gelen Angel'ın tek yaşama şansının avcının kanını içmek olduğunu öğrenince, onu kurtarmak için Faith'i kurban etmeyi dener. Fakat dövüşlerinin sonunda Faith komaya girer. Buffy de kendi kanını zorla içirerek Angel'ı kurtarır. Mezuniyet gününde, sınıf arkadaşlarını da yükselmiş ve artık safkan bir iblise dönüşmüş başkan ile adamlarıyla heyecan dozu hiç inmeyen bir dövüş yapmak konusunda organize eder. Buffy devasa bir iblis-yılan şeklini almış başkanı lise binasına dek sürükler, sonra kendisi binadan atlar, Giles da önceden içeri koydukları bombayı patlatır ve hem başkanı hem de Sunnydale Lisesi'ni yok ederler. Buffy'nin mezuniyet günü dahi oldukça olağandışıdır! Ancak, duman kaybolup da her şey gözükmeye başlayınca, Buffy ve Angel uzaktan bir süre bakışırlar ve Angel gider. Şimdi onsuz daha normal bir hayat sürmeye çalışacaktır.
- Bu olay aynı zamanda Angel dizininde başlangıcıdır.
Dördüncü sezonda ise, Buffy avcılık görevlerini artık bir üniversite öğrencisi olarak yerine getirmeye çalışır. Normal bir "üniversite hayatı" yaşaması da hiç kolay olmaz. Oda arkadaşı iblis çıkar, Xander'ın çalıştığı barın sahibi büyülü bira yapmaktadır ayrıca kampüste bir kurtadam daha vardır(Bu kurt adam Willow ve Oz'un ilişkilerinin bitmesine neden olmuştur). Aynı zamanda Spike da geri döner. Buffy, Parker Abrams adlı bir playboyla tek gecelik bir aşk yaşar. Daha sonra, Riley Finn'le samimî bir ilişkisi olur. Buffy daha sonra Riley'nin iblis ve vampir gibi yaratıkları incelemek üzere kurulmuş gizli bir askerî örgütün üyesi olduğunu keşfeder. Buffy, ilk başta onlarda katılır. Okuldaki psikoloji profesörü Dr. Maggie Walsh da bu grubun başıdır! Daha sonra, bir uygulama sırasında, Walsh Buffy'yi öldürmeye çalışır. Çünkü Riley'nin bir kız arkadaşı olmasından hoşnut değildir. Ayrıca her gece onların inceleme alanlarını yok etme gör evi üstlenmiş biridir Buffy. Buffy kendisine bozuk bir silah verip bir yer altı tünelinde iblislerin arasına sokup olanları kameradan izleyen Walsh'a iyi bir ders verir. Silahsız da olsa bütün yaratıkları öldürür ve kameraya eğilip şöyle der:
Eğer gerçekten beni böyle öldürebileceğinizi sandıysanız, avcının kim olduğunu bilmiyorsunuz! Ama öğreniceksiniz.
Fakat Walsh'un gizli işleri bununla sınırlı değildir. Aynı zamanda, ölmüş iblis ve insan parçalarını robotlarla birleştirip süper güçlü yaratıklar yaratmayı amaçlayan bir projesi de vardır. İlk projesi Adam, iblisleri insanlara karşı örgütlemeye çalışan bir makine-insan-iblis kırmasıdır. Walsh da Adam tarafından öldürülür.
Aynı zamanlarda, Faith de komadan uyanır ve başkanın ölmeden önce ona bıraktığı gizemli bir aleti kullanarak Buffy'yle bedenlerini değiştirir. Gözetmenler Konseyi Faith'i İngiltere'ye götürmek için geldiğinde, içinde Buffy'nin ruhu olan Faith'in vücudunu götürüyordur aslında.. Bunu fark eden de Tara olur. Bronze'da Buffy'yle karşılaştıklarında Tara, Buffy'nin vücudunun etrafında oluşan enerji dalgalarının çok düzensiz olduğunu fark eder. Willow'la bir büyü yaparlar ve herkes tekrar kendi bedenine kavuşur. Bu arada Faith'in Buffy'nin vücudunu kullanarak Riley'yle yattığını öğrenen Buffy, Riley'ye de kuşkuyla yaklaşmaya başlar. Faith de Gözetmenler Konseyi'nden elinden Los Angeles'a kaçar. Buffy ise aynı zamanda Spike'a dikkat etmek zorundadır, Spike Riley'nin Organizasyon'u tarafından kaçırılmış ve beynine bir çip takılmıştır. Artık hiçbir insana zarar verememekte ve kasaptan aldığı kanla beslenmektedir. Spike, Adam'la bir anlaşma yapar, Adam onnun çipini çıkaracak, Spike da Adam'la olan hesapları sırasında Scooby Gang'i oyalayacaktır. Onları birbirine düşürmeye çalışır. Willow'a eşcinsel ve cadı olduğunu, Buffy'nin ona bu yüzden pek güvenmediğini, Xander'a Willow'la Buffy'nin o yanlarındayken önemli şeyleri konuşmadıklarını ve işe yaramaz biri olarak gördüklerini söyler. Ama Spike tabii ki başarısız olur. Willow, Giles, Buffy ve Xander eski bir Sümer büyüsü yapıp ruhlarını birleştirirler. Bir bedende buluşan dört arkadaş, kolaylıkla Adam'ı yener ve kalbinden söküp aldıkları enerji yüklü radyasyon saçan parçayı büyüyle güvercine çevirip salıverir. Riley de askerlikten ve Organizasyon'dan ayrılıp geceleri Buffy'yle devriyeye çıkmaya başlar.
Beşinci sezonda, Buffy en güçlü düşmanıyla yüzleşir. Birden, 14 yaşında Dawn adında bir kardeşi olur. Buffy her ne kadar küçüklüğünde Dawn'la ilgili tonlarca şey hatırlasa da, bu keşişlerin yaptığı büyü yüzündendir. Dawn, boyutlar arasında geçitler açmaya yarayan bir anahtardır ve keşişler onu büyüyle insan kılığına getirip avcının korumasına bırakmışlardır. Ve bu anahtarın peşinde olan biri daha vardır; Glory adında bir cehennem-tanrısı. Glory kendi boyutuyla dünya boyutu arasında bir geçit açıp kendi boyutuna geçmek istemektedir.
Bu sıralarda, Spike Buffy'ye aşık olduğunu fark eder. Buffy'nin annesi Joyce'un da beyninde bir tümör olduğu anlaşılır. Joyce'un ameliyatı başarılı geçer, fakat bundan bir süre sonra Buff annesini evde ölü olarak bulur. Buffy, Riley'nin geceleri para karşılığında vampirlere kendini ısırttığını öğrenir. Bu onda bir yıkıma sebep olur ve ayrılırlar.
Çok geçmeden Glory anahtarın Dawn olduğunu keşfeder ve onu kaçırır. Geçit açma ritüelini tamamlayamadan Giles tarafından insan formuna dönüştüğünde boğularak öldürülür. Fakat geçit açılmıştır ve Glory'nin boyutundan gelen türlü şeytanî yaratıklar dünyaya akın etmektedirler. Geçidin kapanması için yine Dawn'un ölmesi gerekmektedir. Buffy bu esnada çok zor bir karar verir. The Gift adlı bölümde, Dawn'u ve insanlığı bir kez daha kurtarır, kendi de geçitten atlayarak trajik bir şekilde ölür.
Altıncı sezonda, Buffy karanlığa gömülür ve depresyona girer. Onun ölümünü kaldıramayan Scooby Gang, Willow'un liderliğinde bir kara-ritüel yapar. Buffy'yi diriltmek için yaptıkları bu ritüel başarılı olur ve Buffy mezarından çıkar. Arkadaşları onu bir cehennem boyutundan kurtardıklarını sanmışlardır, Buffy de gerçeği bir tek Spike'a söyler. Buffy ölmüş ve cennete gitmiştir, fakat Scooby Gang'in büyüsü onu tekrar bu zorlu dünyaya döndürür. Buffy, Warren Mears, Andrew Wells ve Jonathan Levinson adlarına üç yeni çocukla tanışır. Aynı zamanda Dawn da kleptoman olmuştur. Warren Buffy'yi silahla vurur ama attığı kurşunlardan biri de Tara isabet eder ve Tara ölür. Willow da Tara'nın ölümüne dayanamaz ve içindeki şeytanî cadının çıkmasına engel olamayıp Dark Willow'a dönüşür. Dark Willow yeryüzündeki en güçlü cadıdır ve önüne geçen her şeyi yakıp yıkmaktadır. Warren'i öldürdükten sonra, tekrar Willow'a dönüşmesini sağlayacak olan şey de Xander'dır. Ona tekrar sevildiğini anımsatır. Belki sevgilisi olmadan, ama onu çok seven arkadaşlarıyladır Willow.
Yedinci ve son sezonda ise, Buffy ilk olarak üçüncü sezonda karşılaştığı First Evil (İlk Kötü)'in tehditiyle yüz yüze gelince, kaderinde yeni bir perspektif, bir bakış açısı geliştirir. The Bringers, First'ün rahipleri, tüm dünya çapında, potansiyel avcı genç kızları bulup öldürmeye başlarlar. Bu genç kızları öldürerek gelecekte "avcı" kavramını silip yok etmeyi amaçlarlar. Buffy'nin evi anîden korunmak için Sunnydale'e gelen potansiyel avcı genç kızlarla dolar. Onlardan kendisine saygı duyulmasını bekleyen Buffy de onların doğal lideridir. "Potansiyel"leri First'e karşı koymak konusunda tıpkı bir ordu gibi eğitmeye başlar. Ancak, yöntemleri, taktikleri ve kararları zaten dehşete düşmüş olan kızları git gide yabancılaştırır. Sonunda Sunnydale iblislerden kaçan insanlar yüzünden, giderek hayalet şehre dönüşür.
Buffy, kendi karşı kuvvetlerinin First'ün geniş ordusunu yenemeyecek kadar yetersiz olduğunu fark edince, İlk Avcı'yı bir iblisin saf kalbini genç bir kıza bağlayarak yaratan Shadow Men(Gölge Adamlar)'den yol göstermelerini ve yardımlarını ister. Buffy, onların kendisini iblis özüyle doldurup güçlerini arttıracak, ama bunu yaparak insanlığını azaltacak teklifini reddeder. Potansiyeller ise Buffy'ye olan inançlarını kaybederler. Onlara yapılan saldırılar artmıştır. Bir isyanın öncülüğünde Giles, Dawn, arkadaşları ve tüm Potansiyel avcılar, liderleri olarak kendini geliştiren Faith'i seçerler. Dawn da Buffy'ye evden ayrılmasını istediğini söyler. Sadece Spike Buffy'ye sadık kalır. Ve Buffy, First'ün ordusuyla olan son ve en büyük savaştan önce Spike'la tam iki gece geçirir. Tek başına, Faith'in önderliğinde feci bir tuzağa düşürülen Potansiyel Avcıları ve Faith'i kurtarır, hepsinin güvenini tekrar kazanır.
Angel, bu büyük kavgaya yardım etmek niyetiyle Sunnydale'e gelir, ama Buffy onu Los Angeles'a geri gönderir. İlişkileri hakkında tartışırlar ve Buffy şu anda kalbinde Spike'ın olduğunu kabul eder. Buffy, Angel'la ikisinin uzak bir gelecekte bir ilişkileri olmasını ümit ettiğini ifade eder. Angel da ona mistik bir tılsım verir. Buffy de onu savaşta takması için Spike'a verir.
Buffy'nin Shadow Men'la olan deneyimleri kaderinin parametrelerini tekrar incelemesine yol açar ve Willow'a güçlerini kullanarak yeryüzündeki Potansiyel Avcıları aktifleştirip aktifleştiremeyeceğini sorar. Potansiyel avcı grubu, birden gerçek avcılardan oluşan bir orduya dönüşür. Spike, mistik tılsımın da yardımıyla, vampir ordusunu yok etmek için kendini kurban eder ve Cehennem Ağzı'nı kapatır. Ölmeden önce, Buffy Spike'a onu sevdiğini söyler. Spike ise Angel'ı kastederek Buffye "Hayır sevmiyorsun ama yine de söylediğin için teşekkürler" der. Bu Buffy ve Angel aşkının hiç bitmediğini kanıtlar. Ondan sonra ise, hayatta kalan diğerleriyle birlikte, devasa bir kratere dönüşen Sunnydale'i terk eder..
İtalya'daki yaşamı
Buffy the Vampire Slayer'ın son sezonundan sonra, Angel'ın bölümlerinde Buffy'nin tercihi belli olur. Cehennem Ağzı'nı kapattıktan sonra Buffy, Dawn, Giles, Xander ve Willow İskoçya'ya taşınırlar. Daha sonra bir grup avcının liderliğini yapan Andrew'un yanına İtalya'ya giderler. Giles da Gözetmenler Konseyi'ne ortalıkta dolaşan binlerce avcı olduğu konusundan bahseder.
Buffy ise Wolfram & Hart'ta grubuyla beraber lider durumuna gelen Angel'a olan güvenini kaybetmektedir. Psikozlu bir avcı olan Dana, Los Angeles'ta bir akıl hastanesinden kaçınca, Andrew onu tutuklamak için Angel'la birlikte çalışır. Bu işi başardıklarında ise, Buffy Dana'yı Angel'ın gözetiminden kurtarmaya karar verir. Sonunda, Buffy de, Andrew da, avcı takımı da İtalya'ya dönme kararı alırlar. Andrew da Buffy ve Dawn'la oda arkadaşı olur. Fakat iki kız kardeş onu kanepede yatırırlar.
Buffy de Immortal (Ölümsüz) adlı yüzlerce yaşındaki karizmatik biriyle ilişki yaşamaya başlar. Angel ve Los Angeles'ta tekrar diriltilen Spike, başarısızca onları İtalya'daki bir iblis savaşının olmasını engellemeye çalışırken bulurlar. Ama asla ona yetişemezler. Buna rağmen, Fakat Buffy'nin çizgi romanının 8. sezon "gelecek bölümde" özetlerinde Immortal ile romantik ilişkisinden, aslında Andrew tarafından tezgâhlanmış bir oyun olarak bahsedilmiştir.
Güçleri ve yetenekleri
Buffy bir avcıdır ve avcılık yeteneklerinin tamamını son derece usta bir şekilde kullanabilir. Süper insan gücü, hızı, çevikliği, refleksleri ve hızlı iyileşme gibi yetenekleri vardır. Buffy'nin bazı güçlü önsezi yetenekleri de vardır; imgeler görebilir. Ayrıca, Faith, Kendra gibi tüm avcılarda olduğu gibi Buffy'nin de vampirlerin yaklaştığını hissetme gücü vardır.
Buffy 18. doğum gününde Gözetmenler Konseyi'nin tuhaf bir sınavı yüzünden tüm avcılık güçlerini kaybetmiş, ve yine konseyin onu bir vampirle yalnız başına bir eve kapatmasına avcılık güçleri olmadan karşı koymuştur. Vampirin içmek zorunda olduğu ilaçlar görüp suyuna kutsal su koyar ve vampirin içten başlayarak yanmasını sağlar. Böylece vampir ölür, Buffy'de testi geçmiş olur.
Her ne kadar tam bir güç ya da yetenek olarak kabul edilmese de, Buffy'ye göre tüm erkek arkadaşları tarafından terk edilme ve onları elinden kaçırma konusunda doğuştan inanılmaz bir yeteneği vardır.
Geçici güçleri
- Earshot bölümünde, Buffy bir iblisin salgıladığı bir maddenin vücuduna temas etmesiyle herkesin iç sesini duyma yeteneği kazanmıştır. Bu gücü sayesinde annesinin Giles'la ilişkiye girdiğini, okulda birinin herkesi öldürmek istediğini ya da Xander'ın hayal gücünü genellikle sekse ayırdığını öğrenir. Fakat bu gücü sayesinde Buffy delirme noktasına gelmiştir. Angel Buffy'ye bu yeteneği veren iblisin kalbini sökerek Buffy'ye içirir ve bu yeteneğin yok olmasını sağlar.
- Primeval adlı bölümde, Buffy bir Sümer büyüsü sayesinde vücuduna Xander, Giles ve Willow'un ruhunu da alıp avcılık güçlerini son seviyeye çıkarmıştır. Daha önce haftalarca dövüşüp yenemediği düşmanı Adam'ı tek eliyle yenmiştir. Fakat bu yeteneği de Adam'ın ölmesiyle yok olmuştur. Ayrıa büyünün yan etkisi olarak, Restless adlı bölümde Buffy'yi pek de sevmeyen İlk Avcı ortaya çıkıp tüm Scooby Gang'i öldürmeye çalışır.
İlişkileri
Buffy, dizinin başından beri birçok ilişkiye girmiştir. Karanlığın güçlerine karşı savaşında daima yanında ilişki yaşadığı erkekler de bulunmuştur. Genellikle hep savaşçı ruhuna sahip erkekler ile ilişkiye girmiştir. Ama yine de her ne kadar sevse de ilişkiye girdiği erkeği, doğru olanı yapmaktan asla kaçınmamıştır. Bunu yaparken, bazen sevgisini kalbine gömmüş ve hayatına devam etmiştir. Bazen de kendi hayatını feda etmiştir.
Owen
"Never Kill a Boy on the First Date" bölümünde, Buffy ile Owen'ın randevu gecesinde Giles vampirler tarafından saldırıya uğrar. Willow ve Xander tek başlarına yardıma gitmek isterler. Fakat olay onların da yardıma muhtaç kalmasıyla sonuçlanır. Sonunda Buffy randevusuna ara vererek Giles'ı kurtarmaya gider ve yanında Owen'ı da getirir. Buffy vampirler ile dövüşürken Owen az daha öldürülecektir; fakat Buffy onu kurtarır. Bu gece Owen için çok haraketli geçmiştir. Ertesi gün Owen, Buffy ile ilişkilerine devam etmek istediğini söyler, çünkü maceraya bayılmıştır ve her gününün böyle geçmesini ister. Ama Buffy ona aynı şekilde karşılık vermez. Sadece yaşadığı avcı-vampir olaylarındaki aksiyon ya da macera için değil kendisini gerçekten seven birisiyle birlikte olmak istemektedir. Owen ile ilişkileri burada son bulmuştur.
Billy "Ford" Fordham
Ford, Buffy'nin eski L.A.'deki okulundan bir arkadaşıdır. "Lie to Me" bölümünde Sunnydale'e gelmiştir ve Buffy'ye okula yazılmak için geldiğini söylemiştir. Buffy ile Ford'u gören herkes aralarında bir şeyler olabileceğini düşünmektedir o sıralarda ve ayrıca Buffy'nin tüm arkadaşları da Ford'dan hoşlanmıştır; Angel hariç. Daha sonra anlaşılır ki Ford vampire dönüşebilmek için Spike ile bir anlaşma yapmıştır. Ford, Spike'a Buffy'yi getirecektir ve Spike da onu dönüştürecektir. Ford bir bar dolusu vampire dönüşmek isteyen insan ile anlaşarak Buffy'yi ele geçirir. Kendilerini barın içerisine kilitleyip akşam olmasını, Spike ve vampirlerinin gelmesini beklerler. Ford, Buffy'ye kanser olduğunu, ölmek istemediğinden dolayı da vampire dönüşmenin tek çare olduğunu düşündüğünü söyler. Buffy yine de onun durumundan bu yaptıklarını haklı çıkarmaz.
Spike geldiğinde Buffy ve insanlar, vampirlere direnmeye çalışırlar. Çünkü Spike, Ford da dahil bütün insanları öldürmeye gelmiştir. Buffy, Spike'ın sevdiği vampir olan Dru'yu yalnız görerek yanına koşar ve onu kollarıyla kavrar. Kalbine bir kazık tutarak Spike'a bağırır. Tüm insanları bırakmasını ister yoksa Dru'nun öleceğini söyler. Spike, Buffy'nin dediğini yapar. Bütün herkes oradan ayrılır. Ama Ford yerde bilinçsiz bir şekilde yatmaktadır. Buffy bütün vampirleri oraya kilitleyerek ayrılır. Bölüm sonunda ise Ford'u Buffy kazıklayarak öldürür.
Angel
İlk ortaya çıkışı "Welcome to the Hellmouth" bölümünde gerçekleşen Angel, ilk sezonda ana kadroda değildi. Ama yine de sürekli Buffy'nin etrafında dolanıp ona yardım etmeye çalışıyordu. Buffy ilk başlarda Angel'ın tamamıyla kim olduğundan bihaberdi. Yalnızca geceleri gördüğü bu gizemli adam ile bir gece vampirlerin saldırısına uğrarlar. Sıkı bir dövüşün ardından ikisi birlikte Buffy'nin evine koşarlar ve Buffy, Angel'ı evine davet eder. O gece Angel ile öpüşürlerken birden Angel'ın yüzü değişir ve Buffy onu kendisinden uzaklaştırır. Sonunda Angel'ın bir vampir olduğunu öğrenir. Angel korkarak pencereden aşağı atlayıp oradan uzaklaşır.
Buffy, Angel konusunda ne yapacağını ümitsizce düşünürken, Giles Angel'ın gerçekte kim olduğunu öğrenir. Angelus adındaki yüzyıllar boyunca birçok insanı katletmiş en acımasız vampirlerden birisidir. Ama yüz yıl kadar önce bir çingenenin kanını emerek öldürdüğü için onu lanetlemişler ve ona ruhunu geri vermişlerdir. Böylelikle Angelus, ruhu olan vampir lakabını almıştır ve kendisine de artık Angel demektedir. Artık iyi olmasına rağmen, Buffy ona nasıl güveneceğini bilmemektedir. İlk sezon boyunca geceleri Bronze'da görüşmeye devam etmişlerdir. İkinci sezonda ise Angel ile artık devriyelere çıkmaya başlamışlardır ve gerçek bir ilişkiye sahiplerdir. Buffy daha önce hiç bu kadar uzun ve tutkulu bir aşk yaşamamıştır.
Fakat ikinci sezonda, Angel ile Buffy bir gece birlikte olurlar ve Angel ruhunu kaybeder. Her şey iyi giderken birden Angel tekrar Angelus'a dönüşür ve insanları öldürmeye başlar. Buffy bu durumdan hiç hoşlanmamıştır. Çünkü Angelus, Spike ve Dru ile birlikte tekrar bir araya gelmiş avcıyı öldürmek istemektedir.
Xander, Angel'dan nefret ettiği için Buffy'yi sürekli bu işin peşini bırakması için ikna etmeye çalışmaktadır. Öteki yandan Willow ise hala Angel için bir şans daha olduğunu düşünmektedir. Onun ruhunu geri kazandırmanın yollarını aramaktadır. Ama Jenny zaten ruhunu tekrar geri kazandıracak büyüyü bulmuştur. Lakin Angelus gelip Jenny'yi bu yüzden öldürür. Buffy artık Angelus ile düşman olmuştur ve onu yenmek için elinden geleni yapacaktır. Onu öldürmesi gerekse bile. İkinci sezonun sonlarına doğru Willow, Jenny'nin büyüyü sakladığı disketi bulur ve Angel'ın ruhunu geri getirmeye hazırlanır. Buffy ise her ihtimale karşı Angel'ı öldürmek için hazırdır. Spike ile bir anlaşma yapar. Spike, Dru'yu kaçırırken Buffy de Angel'ın işini bitirecektir. Spike, sözünü tutar ve onları yalnız bırakır. Aynı zamanda Willow, Angel'ın ruhunu geri getirir. Buffy bir süreliğine gerçekte tek sevdiği adamın yüzünü görür ama ondan sonra hiçbir çaresi olmadığı için onu cehenneme yollar. Sunnydale bir kez daha kurtulmuştur.
Üçüncü sezonda şaşırtıcı bir şekilde Angel, Buffy'nin kederi dolayısıyla cehennemden geri döner. Buffy, Angel ile bir süre gizli bir ilişki yaşar. Diğer arkadaşlarından hiçbirine Angel'dan bahsetmez. Sürekli geceleri ayrılıp gizlice Angel'ın saklandığı yere gider. Onun cehennemde yaşadıklarını atlatmasına ve iyileşmesine yardım eder. Ama bir süre sonra Scooby Gang, Angel'ın hayatta olduğunu öğrenir ve hepsi teker teker bu olaya tepki koyarlar. Buffy yine de onların fikirlerini umursamaz ve Angel'ın yardımlarını kabul eder. İkisi birlikte Faith'in hain olduğunu ortaya çıkarırlar. Daha sonra belediye başkanı Angel'ı zehirler ve tek çözüm de bir avcının bütün kanını içmesidir. Buffy, Faith'i yakalamaya gider. Onun bütün kanını Angel'a içirecektir. Ama olay Faith'in komaya girmesiyle sonlanır. Buffy ise kendisini Angel için feda eder ve bütün kanını içmesine izin verir. Angel kendisini tutamayıp kanını içtikten sonra onu koşarak hastaneye götürür. Sezon sonunda belediye başkanını öldürüp Sunnydale'i kurtarırlar, her ne kadar Sunnydale lisesi yerlebir olsa da. En sonda ise Angel, Sunnydale'den ayrılma kararı alır. Bunun hem Buffy hem de Angel için daha iyi olacağını düşünür. Çünkü ikisinin birlikteliğinin bir yere varamayacağını ikisi de bilmektedir.
Bu olaydan sonra Angel dizisi başlamıştır; fakat hem ara sıra Buffy, L.A.'e gitmiş hem de Angel, Sunnydale'e gelmiştir. Yani iki dizinin de ilerleyen bölümlerinde konuk oyuncu olarak bulunmuşlardır. Angel "I Will Remember You" bölümünde yine Buffy konuk oyuncu olarak gelmiştir. Angel ile Buffy bir Mohra iblisinin peşine düşerler. Daha sonra Angel iblisi yakalayıp öldürür. Ama iblisin kanı Angel'ınkine karışır. Daha sonra anlarlar ki Mohra iblislerinin kanları Sonsuzluk Kanıdır. Yani Angel tekrar insan olmuştur. Buffy ile insan hayatı ile birlikte bir gün geçirmişlerdir. Buffy hayatında hiç olmadığı kadar bir mutlu olduğunu söyler. Ta ki bir iblisle dövüşmek zorunda kalana kadar. İblis, Angel'ı yere serer. Ama Buffy onu kurtarır. Angel bu iyi ve kötünün savaşında güçsüz kalmak istememiştir. Bu yüzden Kahinlerin yanına gidip onlardan insanlığını geri almasını istemiştir. Onlar da bu isteğini yerine getirmiş ve o gün hiç yaşanmamıştır. Yani zamanı o günün sabahına almışlardır. Angel dışında kimse olanları hatırlmamaktadır.
Parker
Dördüncü sezonda, Buffy artık üniversiteye başlamıştır. Ve Parker adında bir çocuk ile tanışır. Ama bir süre onunla takıldıktan sonra birlikte olmuşlardır. Ertesi gün Buffy uyandığında Parker gitmiştir. Buffy gidip Parker ile konuşur ve Parker ona aralarında hiçbir özel bağ oluşmadığını ve bunun geçici bir şey olduğunu söyler. Daha sonra Buffy, Parker'ın okuldaki çoğu kıza bunu yaptığını öğrenir. Ondan sonra peşini bırakır.
Riley Finn
Parker ile yalpalanmış olan Buffy, gerçek bir ilişki aramaktadır. Sadece kendisini vampirlerden ve iblislerden uzaklaştırabilecek normal bir çocukla birlikte olmak istemektedir. Psikoloji öğretmeni Maggie Walsh'ın asistanı olan Riley Finn ile tanışır. İkisi de birbirlerinden hoşlanırlar. Fakat bir süre birbirlerine bunu söylemezler. Daha sonra bir gece Buffy devriye gezerken Riley ile karşılaşır. Riley, Buffy'nin avcı olduğunu; Buffy ise, Riley'nin Organizasyon adındaki iblislerle savaşan bir birlikte çalıştığını öğrenir. Bu birlik tam okulun altındadır ve ordu tarafından yönetilmektedir. Riley, Buffy'yi Organizasyona sokar. İkisi uzun bir süre birlikte olurlar.
Beşinci sezonda Riley, Buffy'nin hala Angel'ı sevdiğini düşünür. Aralarındaki ilişkiyi anlamak ister. Bu yüzden gidip kendi kanını vampirlere emdirir. Sürekli bunu yapan Riley, bir gün Buffy'ye yakalanır. Buffy, vampir yuvasını bastığında Riley'yi içeride görür. Daha sonra koşarak oradan ayrılır. Aynı gece Riley'e Organizasyonda tekrar çalışma teklifi gelir. Ama Sunnydale'den ayrılması gerekmektedir. Riley, Buffy'nin yanına gidip hala onu sevip sevmediğini sorar. "Bana bu gece kalacak bir sebep vermezsen, gideceğim." der. Xander, bu durumdan haberdar olunca Buffy ile konuşur. Buffy'den Riley'nin kendisi için Angel'ı atlatma dönemi mi yoksa gerçekten aşık olduğu bir adam mı olduğunu kendisine sormasını ister. Buffy kararını verir ve Riley'nin binmekte olduğu helikopterin yanına koşar. Ama yetişemez. Riley çoktan helikoptere binmiş ve gitmiştir.
Spike
Beşinci sezonun son bölümünde ("The Gift") Buffy kendi hediyesinin ölüm olduğunu çözer ve bir kez daha Sunnydale'i kurtarmak için kendisini feda ederek Dawn'ı kurtarır. Normalde Dawn'ın yani anahtarın ölmesi gerekiyordu; lakin Buffy buna izin vermez. Altıncı sezonda ise Willow, Buffy'yi ait olduğu yerden yani cennetten geri getirir. Buffy tekrar bu dünyaya geldiğine üzülmektedir. Ama arkadaşlarına bir cehennem boyutunda olduğunu söylemiştir onları incitmemek için. Spike'a ise sürekli gerçek hislerini açmıştır. İlk bölümlerde sürekli Spike ile Buffy birbirleri ile dövüşmüşlerdir. Ama bir dövüşün sonunda bu birlikte olmaları ile bitmiştir. Buffy uyandığında kendinden utanarak Spike'ın yanından bunun bir daha asla olmayacağını söyleyerek ayrılmıştır.
Buffy, artık Spike'ı tehlikeli bir vampir olarak görmemektedir, çünkü Spike, Organizasyon tarafından kaçırılmış ve beynine bir çip yerleştirilmiştir. Bu çip onun insanlara vurabilmesine engel olur. Ama iblislere vurabilmektedir. Bu nedenle de Spike, Buffy'nin tarafında savaşmaya karar verir.
Tabi ki bu olmaya devam etmiştir. Buffy, sürekli Spike ile devriyelere çıkmaktadır ve devriyelerin ardından Spike'ın inine gidip onunla birlikte olmaktadır. Bütün bunları ise kendi arkadaşlarından saklamaktadır. Çünkü kendisi bile bu yaptığının çok büyük bir hata olduğunu bilmektedir. Bir gün Buffy, Spike ile olan ilişkisini Tara'ya anlatır. Bütün bunların artık bitmesini isteyerek ağlar. Ama Spike'ı her gördüğünde onu arzulamaya başlar artık. Spike, Sunnydale'den ayrılır. Çünkü Buffy'nin ona düzgün davranmamasından bıkmıştır ve ona artık vurabileceğini keşfetmiştir. Kendisini hazırlamak için beynindeki çipi çıkarttırmak ister. Daha sonra belirli testlerden geçer, ama ona çipinden kurtuluşu değil ruhunu geri verirler.
Spike, Sunnydale'e geri döndüğünde ise Buffy'ye ruhunun geri geldiğini söylemez. Ama ona yardım etmeye çalışmaktadır hala. Buffy, onun ruhunun geri geldiğini duyunca savaşta yanında yer almasını ister. Çünkü İlk ortaya çıkmıştır. Ama romantik ilişkileri daha ileriye gitmez.
Ölümsüz (The Immortal)
Angel dizisinin beşinci sezonu sırasında Buffy'nin Ölümsüz ile birlikte olduğu bir bölümde belirtilmiştir. Ama hiç ekrana çıkmamışlardır.
Satsu
Buffy çizgi roman serilerinden olan Sezon Sekizin "Wolves at the Gate" bölümünde Satsu ile birlikte olmuştur.
Ayrıntılar
- Joss Whedon, Buffy'yi yaratırken X-men'den oldukça yararlanmış. Summers soy adı, Scott Summers'tan (Cyclops), Buffy'nin karakteri de Kitty Pryde'tan esinlenilerek yaratılmış.
|