Spike (Buffy evreni)
Spike | |
---|---|
Buffy evreni karakteri | |
İlk görünüm | "School Hard", (Buffy) |
Son görünüm | "Not Fade Away", (Angel) |
Yaratan | Joss Whedon, David Greenwalt |
Canlandıran | James Marsters |
Bilgileri | |
Tür | Vampir |
Önemli güçleri | Doğaüstü güçler, hız ve ölümsüzlük |
Spike (eski adıyla William "The Bloody"), başarılı Amerikan dizileri Buffy the Vampire Slayer ve Angel'da, Joss Whedon tarafından yaratılmış hayalî bir karakterdir. James Marsters tarafından canlandırılan Spike, konuk oyuncu olarak girdiği dizide çok ilgi görmüş ve dizinin en sevilen karakterlerinden biri haline gelerek geniş bir hayran kitlesi elde etmiştir. SFX dergisinin "En İyi 50 Vampir" listesinde de ilk sırada yer almıştır.[1]
Biyografisi
İnsan yaşamı
William, 1853 yılında Londra'da doğan, Anne ve ismi bilinmeyen kocasının oğullarıdır. 1880 yılında, William 27 yaşındayken, kahve rengi saçlı, hâlâ annesiyle yaşayan bir şair hâlindedir. "William the Bloody" (Kanlı William) olarak anılmasının nedeni ise yazdığı şiirlerin "kanlı" denecek kadar kötü olmasıdır. Bu lakabı ise daha sonraki vampir hayatında korkunç bir vampir olarak anılmasını sağlayacaktır.
Bu şekilde, yazdığı şiirleri tanıtmak için seyahetlere çıkmaya başlar. Yine bir seyahati sırasında, bir baloda, asiller arasında gördüğü Cecily adlı birine aşık olur. Fakat Cecily onu reddeder ve şiirlerini çok kötü bulduğunu söyler. William hemen baloyu terk eder,dışarıya çıkıp oldukça sinirli bir şekilde ilerlerken karşısına Avrupa'da büyük katliamlar yapan vampir çetesi Angel, Darla ve Drusilla çıkar. William Angel'a çarpar fakat önemsemez bu sırada onu Drusilla fark eder William kendini bir samanlığa kapar ve ağlamaya başlar Drusilla acısınını bir anlık acıyla dindireceğini söyler ve vampirler arasında ki adıyla sonsuzluk öpücüğünü verir William'ı Vampir Spike yapan Drusilla'dır.
William'ın vampir olduktan sonra sivri demir yolu raylarıyla insanlara işkence ettiği için Spike adını aldığı bilinse de insanların, William'ın şiirleri karşısında "daha fazla dayanamayacağım kendimi en yakın demiryoluna atıp intihar edeceğim" gibi tepkilerinden dolayı nam saldığı rivayet edilir.
Vampir yaşamı
Spike, vampir olduktan sonra insanları katletmeye başlar. Artık daha fazla heyecan arayan Spike, kendisinin henüz yeni duyduğu, vampir avcısı diye adlandırılan seçilmiş kişileri öldürüp kanını içmek istemektedir. Kendisini dönüştüren vampir Drusilla ile birlikte bütün Avrupa'yı dolaşırlar ve Spike, iki tane avcı öldürür. Angelus ve Darla ile birlikte kendilerine aile demişlerdir. Hep dörtlü birlikte dolaşmışlardır, ama Spike ve Dru, Angelus ruhunu geri kazandığında kendi yollarına ayrılmıştır. Hatta "Spike & Dru" şeklinde çizgi roman da çıkmıştır.
Buffy the Vampire Slayer
2 seçilmiş vampir avcısını öldüren Spike, yeni nesil vampir avcısı olan Buffy'yi de öldürmek için Drusilla ile birlikte Sunnydale kasabasına gider. Burada birbirleriyle savaşırlar ancak ölen olmaz. Angel, ruhunu kaybettikten sonra Dünya'nın sonunu getirmek için Drusilla ile güçlerini birleştirir ve iblislerin boyutlarını bu boyuta taşımaya karar verir. Spike bir vampir olsa da Dünya'nın yok olmasını istememektedir. Çünkü Dünya'da onun için eğlence vardır. Buffy ile gizli bir anlaşma yapar ve birlikte bunu engellerler. Ancak Drusilla, Spike'ın bu yaptığından sonra onu terk eder. Spike bunun için Buffy'yi suçlamaktadır ve onu kesin öldürmek istemektedir. Ancak Organizasyon olarak geçen bir devlet birimi Spike'ı yakalar ve kafasına çip takarlar. Bu çip sayesinde Spike insanları ısıramamaktadır. Hatta onlara en ufak bir zarar bile veremez. Buffy ve grubu bunu öğrenince Spike'ın artık zararsız olduğu kanaatine varırlar ve onu öldürmezler. Spike'ı muhbir olarak kullanırlar. Daha sonra Spike, Buffy'e aşık olur ve tam anlamıyla onların grubunun bir parçası olarak yoluna devam eder.
Spike, altıncı sezonda ruhunu geri kazanana kadar hala Scooby Gang'e göre öylesine bir vampir olarak görünmüştür. Ama ruhunu aldıktan sonra onu ekibin tam bir parçası haline getirmişlerdir ve karanlığın güçlerine karşı hep birlikte savaşmışlardır. En son sezonda İlk (The First) ile savaşırken Angel, L.A.'den bir madalyon getirmiştir ve yalnızca bir şampiyon tarafından takılabileceğini iddia etmiştir. Buffy, bu madalyonu alıp Spike'a vermiştir. Willow'un bütün potensiyelleri normal birer avcılara dönüştüren büyüsünden sonra Spike madalyonu kullanarak Cehennem Ağzını yok etmiştir. Bu sırada Buffy ve hayatta kalan küçük bir ekibi Sunnydale'den kaçmayı başarmıştır. Ama herkes Spike'ın öldüğünü düşünmektedir. Spike madalyonun içerisinde hayatta kalmış ve Angel dizisinin beşinci sezonunun konusu olmuştur.
Angel
Angel'ın ilk sezonunda Spike, birkaç bölümde konuk oyuncu olarak oynamıştır. Buffy, Spike'dan Amara'nın yüzüğünü alıp da Angel'a gönderince onu geri alabilmek için L.A.'e Oz'un peşine takılmıştır. Angel ve ekibine biraz sorun yaratmıştır. Ama daha sonra Buffy the Vampire Slayer dizisine geri dönmüştür. Tekrar son sezonda Angel'a geri dönmüştür.
Spike, madalyonun içerisinde sıkıştıktan sonra L.A.'e posta olarak geri gelmiştir. Angel, madalyonu açtığında içerisinden yarı hayalet bir Spike çıkmıştır. Spike, hiçbir şekilde fiziksel temas yapamamaktadır. Arada sırada ise cehennem boyutuna gidip geri dönmektedir. Fred, Spike'ı o cehennem boyutundan kurtarabilmek için çok uğraşmıştır. Ancak Gunn'ın yaptığı gizli bir anlaşma yüzünden Fred ölmüş ve bedenini Illyra ele geçirmiştir. Daha sonra Spike nesnelere dokunabilmeyi ve onları kontrol edebilmeyi öğrenmiştir. Daha sonraları Wolfram & Hart şirketinin eski avukatı Lindsey sayesinde tekrar fiziksel formuna geri dönmüştür. Lindsey, Spike'ı kandırıp avucunun içine almaya çalışmıştır. Ama Fred'in ölümünden sonra Spike, Angel'ın ekibine katılmış ve karanlığın güçlerine karşı savaşmışlardır.
Son bölümlere doğru Angel, Kara Taht Çemberi'ni yok edebilmek için onlardan birisi gibi davranıp içlerine sızmıştır. Spike da diğer ekip üyeleri gibi bu tarikatın bütün üyelerini öldürmede Angel'a katılmıştır. Hep birlikte bütün Kara Taht Çemberi'ni öldürdükten sonra ise L.A.'e Büyük Ortaklar tarafından cehennem boyutunun yaratıkları gönderilmiştir. Geriye kalan savaşçılar ise Angel, Spike, Illyra ve Gunn'dır. Dördü karşılarında gördüğü dev orduya doğru koşarken dizi final vermişitr. Devam hikayesi çizgi roman serisi olan After the Fall'da anlatılmıştır.
Çizgi romanlar
Spike, hem Buffy hem de Angel çizgi romanlarında yer almıştır. Buffy serilerine bakıldığında, Spike & Dru adlı birkaç farklı bölümden oluşan çizgi romanlarda dizi esnasında yer almııştır. Angel dizisi bittikten sonra ise After the Fall serisinde yer almıştır. Bu seri süresince "Spike: After the Fall" ve "Spike: mini-serisi" adlı serileri yayınlanmıştır.[2]
Güçleri ve yetenekleri
19. yüzyılda Drusilla tarafından vampire dönüştürülmüştür. Daha öncesinde annesiyle tek başına yaşayan bir şairdir. Şiirleri annesi hariç hiç kimse tarafından sevilmemektedir. Ayrıca "William the Bloody" yani Kanlı William olarak da bilinir çünkü şiirleri burada belirtilen "kan" kadar acınası ve kötüdür. Vampir olduktan sonra ise insanları katletmeye başlar, kendisine önceden verilen lakab artık bir ün haline gelmiştir. Angelus ve Darla'dan avcı denen kişinin varlığını öğrenince hayatını vampir avcılarını öldürmeye adar. Angelus ve Darla'nın yanından ayrılan Drusilla ve Spike avcıların peşlerine düşerler. İki tane avcıyı sıkı bir dövüşün ardından Spike öldürür. Daha sonra da Sunnydale'de yaşayan avcı Buffy Summers'ı öldürmeye gelir. Ama bu defa hiç beklemediği şeyler yaşayacaktır.
Normal vampirler gibi ölümsüzlük, süper güç ve hıza sahiptir. Buffy the Vampire Slayer'ın bir bölümünde Amara'nın yüzüğü Harmony sayesinde ele geçirmiş ve onun gücünden yararlanmıştır. Amara'nın yüzüğü sayesinde günışığı altında da gezebilen Spike aynı zamanda daha da güçlü olmuştur. Buffy, Spike'ın hem gücü hem de gündüz dolaşması karşısında şaşkına uğramıştır. Tabi daha sonra Spike yenilmiş ve Buffy, yüzüğü ondan almıştır.
İlişkileri
Drusilla
Annesi ile yalnız bir hayatı yaşarken Drusilla William'ı keşfetmiş ve vampire çevirmiştir. Artık kendisine Spike adını vermiştir ve Drusilla'nın ailesine katılmıştır. Angelus, Darla, Drusilla ve Spike hep birlikte Avrupa'da dolaşıp katliamlar yapmaktadırlar. Spike, her zaman Drusilla'ya karşı romantik duygular beslemiştir. Ama Drusilla onu sadece bir araç olarak görmüştür. Çünkü vampirlerde bu tür duyguların hissedilmesi normal değildir. Zira vampirler hissetmekten yoksundur, ruhları yoktur. Spike, Drusilla'nın da kendisine aynı duyguları beslediğini zannederken Angelus ile birlikte olduklarını öğrenmiştir. Daha sonra da sinirlenip Angelus'a saldırmıştır.
Bir süre sonra Darla ve Drusilla, Ölümsüz (The Immortal) denen bir adamla birlikte olmuşlardır. Angelus ve Spike, Ölümsüzün peşiine düşmüşlerdir ama onu yakalayamamışlardır. Darla ve Drusilla, onların bu kıskançlık duyguları karşısında çok eğlenmişlerdir. Angelus ruhunu kazandığında, Spike ve Dru, Darla'yı da bırakıp avcıların peşine düşmüşlerdir. Son nesil avcıyı öldürmek için de Sunnydale'e gitmişlerdir. Burada Angel ile karşılaşınca onun dönüştüğü haline çok şaşırmışlardır. Spike, Buffy'yi öldürmeye çalışır ama her seferinde başarısız olur. Angel ise ruhunu kaybedene kadar Buffy'nin safında yer almıştır. Spike, her şeyden çok sevdiği Drusilla'nın akıl sağlığını yerine getirmek istemektedir. Bunun yapmanın bir yolunu bulur. Drusilla'nın atasının kanını içip onu öldürmesi gerekmektedir. Drusilla, Angel'ın kanının büyük bir çoğunu içtiğinde ise Buffy gelip Angel'ı kurtarır.
Angel ruhunu kaybedip Angelus geri döndüğünde, Angelus ve Drusilla cehennemi dünyaya getirmek isterler. Ama Spike dünyayı sevmektedir, bu nedenle Buffy ile onları durdurmak için bir plan yapar. Spike, Drusilla'yı kaçırır ve Buffy ile Angelus'ı yalnız bırakır. Bu yaptığından dolayı Drusilla, Spike'ı terk eder. Spike ise Buffy'yi suçlayarak Sunnydale'e geri döner.
Harmony Kendall
Henüz yeni dönmüş olan Spike kendisine bir eş olsun diye Buffy'nin sınıf arkadaşlarından Harmony Kendall'ı vampire dönüştürür. Onunla birlikte yeraltı ininde yaşarlar. Spike, Harmony'den nefret etmektedir ama yine de onunla birlikte olurlar. Harmony, Spike'ı sever ama Spike, Harmony'yi oyuncağı gibi görür. Harmony, Spike'ın kafasına Organizasyon tarafından çip takılınca onu terk eder ve onun emrindeki vampirleri kendi emri altına geçirir. Spike'ın kaldığı yerden devam edip Buffy'yi öldürme planları kurar.
Buffy Summers
Angel'ın ölümünden sonra Spike, Sunnydale'e geri dönmüş ve Drusilla'nın kendisini terk edişinden dolayı Buffy'yi öldürmek istemektedir. Ama Organizasyon tarafından kaçırılır ve beynine insanları incitmesini engelleyecek bir çip yerleştirilir. Organizasyondan kaçmayı başaran Spike, Scooby Gang'e sığınır ve insanlara zarar veremediğini öğrenince Buffy ve ekibi onu aralarına alır. Spike, iblislere vurabildiğini öğrenince de onlara karşı savaşır. Zaman içerisinde ise Buffy ile birlikte olurlar. Buffy ile aralarında bir ilişki olur ve Buffy bu ilişkiyi herkesten gizler. Sonunda Spike, terkedilince sinirlenip Sunnydale'den ayrılır. Her şeyi öğrenen Scooby Gang ise Spike'a çok sinirlenmiştir.
Spike geri döndüğünde, ruhunu geri almıştır. Ama kafayı sıyırmıştır. Yeniden açılan Sunnydale Lisesinin bodrum katında yaşamaktadır. Sürekli katlettiği insanları hatırlayıp vicdan azabı çekmiştir. Buffy, onu ekibine alıp yanında savaşmasına izin vermiştir. Bu olaylar olurken ise aralarında hiçbir romantik ilişki olmamıştır.
Morgan
Spike'ın çizgi roman serilerinden birisinde Spike, Morgan denen bir kadın ile kısa bir ilişki yaşamıştır.
Ayrıca bakınız
Referanslar
- ↑ "Tüm Zamanların En İyi 50 Dizi ve Film Vampiri". SFX Özel Sayı (39): 33. 2009.
- ↑ "James Marsters, Spike çizgi roman serisi hakkında konuşuyor". Whedonesque.com. 31 Haziran 2010.
Dış bağlantılar
- "Spike'ın diziden alıntıları". Myths.com
|