Celâl Şengör

Celâl Şengör

Celâl Şengör, 2005
Doğum 24 Mart 1955 (1955-03-24)
İstanbul, Türkiye
Milliyeti Türkiye Türk
Dalı Jeoloji
Çalıştığı yerler İstanbul Teknik Üniversitesi
Öğrenim State University of New York at Albany
Önemli başarıları Türkiye ve Asya tektonikleri çalışmaları
Aldığı ödüller Bakınız: Ödülleri

Ali Mehmet Celâl Şengör[1] (d. 24 Mart 1955, İstanbul), Türk jeoloji profesörü, doğa tarihçisi.

Akademik kariyeri

24 Mart 1955'te İstanbul'da doğdu. 1973 yılında Robert Kolej'i bitirdi. 1978'de State University of New York at Albany'den jeolog olarak mezun oldu ve aynı üniversiteden 1979'da yüksek lisansını bitirdi. 1981'de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi, Genel Jeoloji kürsüsünde asistan olarak görev yapmaya başladı. 1982'de de State University of New York at Albany'den doktora aldı. 1984 yılında Londra Jeoloji Cemiyeti'nin Başkanlık Ödülü'nü, 1986'da TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü aldı. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalında doçent oldu. 1988'de Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi'nden şeref bilim doktoru (Docteur ès sciences honoris causa) pâyesi aldı. Academia Europaea'ya 1990 yılında kabul edildi ve cemiyetin ilk Türk üyesi oldu. Aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 1991 yılında ise Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi oldu. Yine 1991 yılında Kültür Bakanlığı'nın Bilgi Çağı Ödülünü kazandı. 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı'nda profesörlüğe yükseltildi. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi en genç kurucu üyesi oldu ve Akademi konseyine seçildi. Aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu. 1994 yılında Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyeliğine, Fransız ve Amerikan jeoloji dernekleri şeref üyeliğine seçildi. Ayrıca kendisine Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Rammal Madalyası verildi. Şengör 1997 yılında, Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri dalında büyük ödül (Lutaud Ödülü) ile taltif edildi. 1998 Mayıs ayı içerisinde Şengör, Collège de France'da misafir profesör olarak bir kürsü işgal etti. Burada "XIX. Yüzyılda Tektoniğin Gelişmesine Fransız Jeologlarının Katkısı" konulu bir ders verdi ve 28 Mayıs 1998'de Collège de France'ın madalyasını aldı. 1999'da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyasını tevcih etti. 2000 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. Rus Bilimler Akademisi'ne Fuad Köprülü'den sonra seçilen ikinci Türktür.[2] Ayrıca 2013 yılında Leopoldina Doğa Araştırıcıları Akademisi üyeliğine seçilmiştir.[3]

Şengör, jeolojide bilhassa yapısal yerbilim ve tektonik dallarındaki çalışmaları ile ün yapmıştır. Şerit kıtaların dağ kuşaklarının yapısına etkisini ortaya koymuş ve Kimmer Kıtası adını verdiği bir şerit kıta keşfetmiştir. Orta Asya’nın jeolojik yapısını ortaya çıkarmış, Kıta-kıta çarpışmasının ön ülkeleri nasıl etkilediği meselesini çözmüştür. Yücel Yılmaz ile birlikte, Levha tektoniği içinde Türkiye'nin yerini değerlendiren ve atıf klasiği haline gelen bir makale yazmıştır.[4] Jeoloji ve tektonik konularında 6 kitap, 175 bilimsel makale, 137 tebliğ özeti, pek çok popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili de iki kitap ve 300’e yakın deneme yazısı yayınlamıştır. ABD, Rusya, Avrupa ve Almanya'nın bilimler akademisine üye olan Şengör'ün yayınlanmış 1826 makalesi vardır ve bu makalelere 12658 atıf yapılmıştır. Bunların 1997-1998 yılları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki "Zümrütten Akisler" köşesinde çıkmış olanları Yapı Kredi Yayınları tarafından 1999'da "Zümrütnâme" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.

Fransa, Birleşik Krallık, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmalarda bulunan Şengör, Collège de France dışında Birleşik Krallık'ta Oxford (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD'de California Institute of Technology (Moore Distinguished Scholar olarak) ve Avusturya'da Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi'nde misafir profesörlük yapmıştır. Şengör ayrıca pek çok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyeliği yapmıştır ve yapmaktadır.[5]

Celal Şengör, ileri seviyede İngilizce, Fransızca ve Almanca bildiğini beyan etmekle birlikte; Felemenkçe, İtalyanca, Portekizce, İspanyolca ve Osmanlı Türkçesini okuyabildiğini de söylemiştir.

Özel hayatı

Jeolojiye olan merakının nasıl başladığı, "Bir Bilim Adamının Serüveni" adlı kitapta, Şengör’ün "Ben jeolojiyi küçük yaştan yani Jules Verne’in Arzın Merkezine Seyahat kitabını okuduğum günden itibaren sevmeye başladım. Hemen arkasından Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ı okudum. Onu da okuduktan sonra kendi kendime, ‘Adam olmak demek, Jules Verne’in tarif ettiği gibi olmak demektir’ diye düşündüm. Bana jeolojiyi Jules Verne sevdirdi..." şeklindeki ifadeleriyle anlatılmıştır.[6] Bir röportajında kendisine ait kütüphanesinde 30000'in üzerinde kitabı olduğunu söylemiştir.[7]

Şengör 1986 yılında Oya Maltepe ile evlenmiştir. Tek çocuğu olan oğlu H. C. Asım Şengör 1989 yılında dünyaya gelmiştir.[8]

Politik görüşleri

"Gazete haberlerine göz atarken, üniversiteye giren öğrencilerin fizik, kimya, jeoloji, biyoloji gibi temel bilimleri hemen hiç tercih etmediklerini okudum. Bu, şu demektir: Toplumumuzdaki gençler, parazit olarak yaşamayı tercih etmekteler, zira tüm diğer üniversite branşlarının temsil ettiği meslekler bu tercih edilmeyenlerin ürettikleri bilgilere dayanır. Elinden cep telefonunu düşürmeyen zat, fizik olmadan bunu yapabilir miydi? Hastalandığında ilaç isteyen, güzelliğinin derdine düştüğü zaman makyaj malzemesi arayan, bulaşığını yıkarken deterjan kullanan, kimya olmadan bunları nasıl yapacak?

Almanya bizden giden üzümlerin içindeki kimyasalları görünce ödü patlamış. Doğaya bu tür müdahalelerde doğru yolu bize biyolog olmadan kim gösterecek? Tarımda bir hastalık bazen bir ürünü öyle bir yok eder ki, o ürüne tekrar kavuşabilmek için tohumlarını veya fidanlarını başka yerlerden gidip almak gerekir. Bu tür işlerin ülkemizdeki diğer bitkilere zarar vermeden, hayvan dengesini bozmadan yapılmasına biyologsuz mu karar vereceğiz?

Ya jeoloji? Su ararken jeoloji lazım, petrol veya gaz ararken jeoloji lazım, yapı malzemesi ararken ve işletirken jeoloji lazım, baraj yaparken, maden çıkarırken, iklim değişmelerini izlerken, sele, heyelana karşı tedbir alırken jeoloji lazım. Ya deprem?

Bir ülke düşünün ki, yukarıda saydıklarımın hepsi konusunda kafa yormak zorunda ama gençleri jeolog olmak istemiyor. Onun yerine diyor ki, ben rahat rahat işyerimdeki masamda oturayım, birileri bunları benim için yapsın. Tabii, birileri bunları yapar. Ama bir gün gelir sizi de o koltuğunuzdan sepetler ve birden kendinizi onun hizmetkarı olarak buluverirsiniz."[9]

Celal Şengör'ün bir gazete röportajındaki diyalogları şu şekilde geçmiştir:

" – Böylesine zeki bir insanın çocukluğu nasıl geçmiştir acaba? (Celal Şengör'ü kast ediyor.)

Çok rahat bir çocukluk geçirdim. Zengin bir ailenin çocuğuydum. Jules Verne'in Arzın Merkezine Seyahat kitabını okuduğum günden itibaren jeolojiyi sevmeye başladım. Kendi kendime, “Adam olmak demek, Verne'in tarif ettiği gibi olmak demek” diye düşündüm.

– Peki ya tarihe nasıl merak saldınız? Geride bıraktığımız hafta İstanbul'un Fethi'nin 562. Yılı kutlandı. Fatih Sultan Mehmet üzerinden yürütülen bu siyasi gösteriler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Fatih medeniyeti anlamış. Bir kere Fatih'in ilk yaptığı işlerden biri kendi hocaları bile din üzerinden devlete karışmak istediğinde engel olmak. Yobazları yanından uzaklaştırmıştır. – Türkiye'deki bilimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'de kurumsal olarak bilim yok. Kişisel olarak bilim var. Kurumlaştıramamışız. Bilim geleneği, üniversite geleneği yok.

– Kütüphaneniz çok güzel kaç kitabınız var?

30 binin üzerinde kitabım var…

– Kitabınıza gelmek istiyorum farkı nedir diğer kitaplarınızdan?

Aptalı Tanımak adlı kitabımda, yayıncım Emrah Akkurt, benim 2000'den 2015 yılına kadar olan Cumhuriyet Bilim Teknik‘te yayınlanan yazılarımı topladı ve böyle bir koleksiyon oluşturdu. Bu koleksiyonun özelliği cahil ve aptalla mücadele, cahil ve aptala yetki vermemek. Dolayısıyla cahil ve aptalı tanımak ve bunların zararlarını bilmek üzerine bir kitap bu.

– Peki bu kitabı çıkarmanızın sebebi nedir?

Türkiye'nin büyük sıkıntılarından bir tanesi gerçek değerlerini tanıyamıyor olması. Bir sürü aptalı akıllı zannediyor. Bir sürü cahili alim zannediyor. Buna mani olabilmek ve küçük bir katkıda bulunabilmek istedim. Bunu okuyan insanlar ya bir dakika diye düşünürler diye ümit ediyorum. Türkiye'de yalancı bir entelektüel grubu var. Bilhassa halkı bunlara karşı korumak lazım.

– Türkiye'de yalancı entelektüel grup kim?

İsim olarak değil sınıf olarak vereyim. Gazeteciler, üniversite profesörleri, politikacılar, sanatçılar arasında var. Bunların unvanları var. Gazeteyi okuyun bugün: Türkçe kalmadı; Türkçe yazmayı bilen adam yok. Bir felaket. Sanatçı diyorsun kaç tane uluslararası büyük sanatçımız var. Bir, iki tane belki. Türkiye'nin ortalama kültür düzeyi Afganistan'dır. İran, Türkiye'den çok daha medeni bir yer. Türk halkı kravat takıp, Mercedes'e binip kadınları ve kızları bikini giyince kendisini medeni zannediyor. Sen vahşisin. Artık farkına varalım! Bu kitabı onun için yazdım. Atatürk'e ihanet edildi.Zorla yaptırtacaksın bazı şeyleri. Kızı zorla okula gönderteceksin. Göndermiyorsa ceza vereceksin. Şimdi tam tersi oldu."[10]

Çalıştığı üniversiteler

Kitapları

Kendi yazdıkları

Hakkında

Katkıda bulundukları

Ödülleri

Yurt dışında birçok üniversitede bulunmuş olan Prof. Şengör, birçok uluslararası ödülün de sahibidir. Ayrıca, TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanan en genç bilim adamıdır.[12] Ödüllerinin bazıları:

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.