Uluslararası döviz piyasası
Yatırım, hedging, spekülasyon amacıyla yapılan hareketlerin gerçekleştiği döviz piyasaları 24 saat açıktır. Açılış Sidney ve Tokyo'da olur, Hong Kong ve Singapur, Bahreyn ile sürer Avrupa piyasalarına geçer. Frankfurt, Zürih, Londra'dan New York, Chicago piyasalarına ve Los Angeles ve San Fransisco'ya devam eder. İşlem hacmi, dünya ticaret hacminin 50 katından fazladır. İşlemlerde ağırlık Amerikan doları, Euro ve Japon yeni üzerindedir.
Döviz piyasaları bir ülke parasının başka bir ülke parasıyla değişimi işlemleridir. Yabancı para ve mevduat hesaplarının değişimi olarak aktifler spot ve forward biçimlerinde para fonlarında dönüşür. Kullanılan ortam elektroniktir. Kur, bir para biriminin diğer para birimi karşısındaki fiyatıdır. Kotasyonları alış ve satış olmak üzere çift taraflıdır. Alış ve satış arasındaki farka spread denir.[1]
Forex piyasası
Uluslararası finans piyasası olan Forex, Foreign Exchange kelimelerinin ilk hecelerinden oluşmaktadır. Forex, Türkçe döviz piyasaları anlamına gelmektedir. Dünyanın en büyük ve en likit finans piyasası olarak kabul edilen bu piyasada başta ülke para birimleri olmak üzere altın, platin, gümüş gibi kıymetli madenler; pamuk, mısır, soya, kakao gibi zirai ürünler; alüminyum, bakır gibi metaller; petrol, doğalgaz gibi emtialar; hisse senetleri ve borsa endeksleri; CFD’ler dahil olmak üzere çok geniş yelpazede yer alan yatırım enstrümanları işlem görmektedir.
Bretton Woods Antlaşması
Ülke para birimlerinin hem altına hem de dolara sabitlendiği Bretton Woods Antlaşması'na taraf olan ve ulusal para birimini altın fiyatlarına sabitlemeyi kabul eden ülkelerin paraları dolara göre fiyatlandırılmaya başlandı. Dolar, altın ile birlikte dönüştürülebilir tek ulusal para birimi olarak kabul edilmiş ve antlaşmayla beraber 1 ons altın = 35 dolar ya da 1 dolar = 0,88867 gr. altın olarak belirlenmiştir.
Antlaşma, bir ülkenin ihraç mallarına olan küresel talebin azalması, başka bir ülkenin arz-talep dengesini bozabileceği durumlarda, herhangi bir ülkeye, parasının dolar karşısındaki değerini değiştirme olanağı tanımaktadır. Bu tür dalgalanmalar için öngörülmüş olan devalüasyon ve revalüasyon oranı da antlaşmayla beraber yüzde 10 ile sınırlandırılmıştır.
Smithsonian Antlaşması
Bretton Woods Antlaşması’nın imzalanmasından sonra yaşanan gelişmeler ışığında 1971’de imzalanan Smithsonian Antlaşması ile doların değeri yabancı ülke para birimlerine göre yüzde 8 oranında düşürülmüştür. Ancak, yapılan bu hamlenin ardından dolardaki devalüasyon oranının yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durumu ortadan kaldırıp, piyasaları tekrar düzene oturtabilmek için 1973’te dolar tekrar yüzde 10 oranında devalüe edilmiştir. Söz konusu hamlenin de yetersiz kalması sonucu 1-18 Mart 1973 tarihleri arasında döviz piyasaları kapatılmak zorunda kalınmıştır. 19 Mart’ta piyasaların yeniden açılmasıyla birlikte Asya ve Avrupa para birimleri dolar karşısında serbest dalgalanmaya bırakılmıştır. Söz konusu gelişme başlangıçta geçici bir düzenleme olarak düşünülse de, bu durum esnek kur sistemi olarak adlandırılan yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilir.
Tüm bu düzenlemeler, döviz kurlarının serbestçe hareket etmesine imkan sağlayan esnek döviz kuru sisteminin ilk yapı taşlarıdır. Ülke para birimleri, diğer ülke para birimlerinden bağımsız bir şekilde alınıp satılabildiği günümüzde, bu durum Forex piyasasının etkinliğini ve derinliğini olumlu yönde etkilemektedir.[2]
Forex Kaldıraç Sistemi
Forex piyasasını diğer finans piyasalardan daha popüler kılan en önemli özelliği kaldıraçtır. Kaldıraç,yatırımcının teminat tutarının belli bir katına kadar işlem yapabilmesidir. Böylece küçük teminatlarla daha yüksek hacimli işlemler yapabilir.
Forex’te başlangıç teminat tutarı 20 bin TL veya muadili döviz tutarlarının üzerindeki işlemlerde 1’e 100 kaldıraç oranı, altındaki işlemlerde ise kaldıraç oranının azami yarısı kullanarak; örneğin; 2.000 dolar teminatla 200.000 dolar değerinde işlem gerçekleştirebilir.
CFD - Fark Sözleşmesi (Contract for Difference)
Contract for Difference, kullanılan yaygın kısaltmasıyla CFD "Fark Sözleşmesi" anlamına gelmektedir. CFD’ler hisse senetleri, endeksler, emtialar gibi birçok finansal ürüne bağlı olarak işlem görmektedir. Yapılan CFD işlemlerinde ürünün fiziksel alım-satımı yerine, gelecekteki fiyat beklentileri doğrultusunda pozisyon alınır. Fark Sözleşmelerinde dayanak varlığın pozisyon açıldığındaki fiyatı ile pozisyonun kapatıldığı fiyat arasındaki fark işlem yönüne göre hesaba yansıtılır. Forex piyasasında CFD işlemlerini kaldıraç avantajının yanısıra fiziki teslimat gibi yükümlülükler olmadan işlem yapabilmesi açısından büyük kolaylıktır.