Düdüklü tencere

Düdüklü tencere

Düdüklü tencere, yemekleri hızlı pişirmek için buhar gücünden yararlanma prensibi ile çalışan tencere. Basınçla suyun kaynama derecesi arasındaki ilişkiden hareketle ortaya çıkmıştır. Düdüklü tencere yemekleri yüksek ısıda ve tamamen kapalı halde pişirdiğinden, yemeklerin pişme süresini en aza indiren, kaynadığının anlaşılması için subap ilave edilmiş tenceredir. Düdüklü tencerelerde patlama tehlikesine karşı, basınca, dolayısıyla pişme derecesine göre ayarlanabilen bir subap vardır ve basınç artınca düdük hava kaçırarak tencerenin patlamasına engel olur. Düdüklü tencere ismini de bu nedenle almıştır.

İcadı ve gelişimi

Yaklaşık 300 yıl önce 1679 yılında İrlandalı fizikçi Robert Boyle'un da asistanı olan Fransız fizikçi Denis Papin ağır bir demir tencere kullanarak bir deney yaptı. Üzerine bir kapak koydu ve yüksek ısıda kaynattı.

Yemek pişirilen tencerenin kapağını sıkı sıkıya kapatmış, buharın basıncıyla kapağın fırlamasını önlemek için de üstüne bir ağırlık oturtmuştu. Ancak, kapağın üstüne konulan ağırlık, tencere patlama noktasına geldiğinde fırlayıp buharı havaya bırakacak kadardı. Sonuç olarak yemekler normal tencerelere göre çok daha hızlı pişti. Bu buluş Papin'in tenceresi olarak adlandırıldı.

Önceleri dökme demirden yapılan düdüklü tencereleri sonraları toprak, bakır, alüminyum, emaye ve camdan olanları izledi.

Cam (payreks) olanlar sıcak-soğuk farkından etkilenip çatlama riski olsa da pişirme sırasında içleri görülebildiğinden sıkça kapaklarının açılması gerekmez, yiyeceğin vitamini kaçmaz. Bakır olanların sık sık kalaylanma ihtiyaçalrı, alüminyum olanların ise kesif soda ve alkali eriyiklerin alüminyum üzerine olan etkilerinden dolayı olumsuzlukları vardır.

Çalışma prensibi

Emniyet sübapı

Temel prensip; kabın içindeki buhar basıncını arttırarak, yemeğin sıvı kısmının kaynama noktasını yükseltmesi, tencerenin içindeki buhar basıncını kontrol edebilmesi ve basıncın fazlasını kontrollü biçimde tahliye etmesidir.

Böylelikle yemekler normal bir tencerede ısıtıldığında suyun kaynama noktası olan 100 dereceye gelindiğinde, su bu derecede kaynar ve tüm su kaynayana kadar bu sıcaklık sabit kalır ve yemek de bu sıcaklıkta pişer. Düdüklü tencerede ise buhar dışarı kaçamadığından tencerenin içindeki basınç gittikçe artar, dolayısıyla su 100 derecede kaynamaz, tenceredeki sıcaklık 125 °C (257 °F) dereceye kadar çıkar.

Böylece pişirilmesi istenen besinlerin ısısı suyun kaynama derecesinden çok daha yükseğe çıkmasına rağmen yüksek sıcaklık yiyeceğe süratle nüfuz ettiğinden, vitamin ve mineraller tahribata uğramadan daha çabuk pişmesi sağlanır. Bundan dolayı et haşlaması en çok yarım saatte, kuru sebzeler yirmi dakikada pişebilirler.

Kaynama sıcaklığı atmosfer basıncı ile doğrudan ilgilidir. Basınç atmosfer basıncından düşükse, su daha düşük sıcaklıklarda da kaynayabilir veya basınç atmosfer basıncından yüksekse suyun kaynaması için daha yüksek sıcaklıklar gerekir.

Düdüklü tencere ısıtıldığında meydana gelen gaz miktarı, formülün n*r*t ifadesindeki sıcaklığın artmasından dolayı, düdüklü tencerede büyük oranda basınç meydana getirecektir. Çünkü : formülünden dolayı eşitliğin sağ tarafındaki t ifadesi olan sıcaklık arttığı için, eşitliğin sol tarafındaki p ile ifade edilen basınç da artmak zorundadır, çünkü düdüklü tencerenin v ile ifade edilen hacmi sabittir. Hacmin sabit olması ve ısıdan dolayı eşitliğin sağ tarafındaki ifadenin artmasından dolayı, eşitliğin sol tarafındaki ifadeyi dengelemenin tek yolu p ile ifade edilen basıncın artmasıdır.

Basınç ile hacim ters orantılıdır

Avantajları

Dikkat edilecek hususlar

Bakımı

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 5/23/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.