Demirdağ, Narman

Demirbağ
  Mahalle  
Erzurum
Ülke Türkiye Türkiye
İl Erzurum
İlçe Narman
Coğrafi bölge Karadeniz Bölgesi
Nüfus (2000)
 - Toplam 158
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0442
İl plaka kodu
Posta kodu 25530
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Demirdağ, Erzurum ilinin Narman ilçesine bağlı bir mahalledir.

Tarihçe

Mahallenin adı yeni bir tarihe dayalı olup,eski yerleşim yeri olan yukarı mahalleden taşınıp yeni yerleşim yeri; Kutumar daha sonra ismi Demirdağ mahallesi olarak değişmiştir.

Köyümüz ilk Selçuklu akınlarıyla yöreye yerleşen, OĞUZLARIN TÜRKMENLERİN KAYI boyundan gelen

KARAKEÇİLİ KAYI TÜRKMEN aşiretinin Torun kolunun Karaali oymağındandır.

200 yıllık tarihi vardır. Türkmenlerden önce ermeniler yaşamıştır. Köyümüz TÜRK kültürünü yaşayan sağlam bir Türk mahallesidür..Mahallenin tarihi Helenistik ,Roma ve Bizans dönemlerine dayanıyor.Karakeçili aşireti Malazgirt Savaşı (1071)’ndan önce, Ertuğrul Gazi’nin önderliğinde Orta Asya’nın Merv ve Mahan bölgelerinden Anadolu’ya girmişler, bir süre Iğdır ve çevresinde konakladıktan sonra güneye doğru akarak Ahlat, Şanlıurfa ve Suriye bölgesine geçmişlerdir. Aşiretin bir bölümü Urfa, Suruç, Siverek bölgesinde, bir kısmı da Ankara, Karacadağ ve Söğüt bölgesinde yerleşmişlerdir.Osmanlı Devleti kuruluş tarihinden itibaren, göçebe Türk boylarını, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde yerleşik hayata geçirmek için değişik uygulamalara girişmiştir. XVI. Yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu'daki iskan hareketi hızlanmıştır. Elazığ ve ilçeleri,Erzurum ve ilçeleri,Malatya Elbistan yöresi,antep,adıyaman yöreleri,Maraş,kelkit vadisi ve Batı Anadoluda Eskişehir,Bursa,Bilecik,söğüt,domaniç çevresi,Manisa,Uşak,Afyon,Kütahya,Toroslar,Konya,Ankara,Kırıkkale,Çorum havzalarında Osmanlı döneminde iskanlar yapımıştır.Musul,Erbil,Kerkük,Halep,Rakka,Münbiç çevrelerine Anadoludan önce Kayı Boyu ve KARAKEÇİLİ TÜRKMENLERİ yerleşmişlerdir.Türkiyede Karakeçililer bilinen 68 koldan oluşur.Elazığ çevresinde 5 oymak ve isimle anılan Karakeçili kolları vardır.Bunlar:"Çarsancaklı","Torun","Ceraplı","Gökçe","Antarlı"URFA'DA Antarlı kolu (Andari)olarak ifade edilmiştir."Kadılı"kolu'da Kadıyan olarak ifade edilir.Bulkasım ya da Kasımoğlu koluda(Arapça'nın etkisi ile Binkasım olarak ifade edilmiştir.)Musuldan son 200 yılda Urfa Elazığ çevresine göç eden Karakeçililere(musiki)denilmiştir. Gaziantep havalisine yerleşen Karakeçililer ise, "Albayramlar" adıyla anılırlar.Bilindiği gibi, Anadolu'daki Karakeçililerin önemli bir bölümü Urfa havalisinde yaşamaktadır. Burada yaşayan Karakeçililer Türk oldukları hâlde, Türkçeden farklı bir dil konuşmaktadırlar. Ancak konuşulan bu dilin "Gürmanç" ağzı olduğu ve Tuncer Gülensoy'un tesbitlerine göre, "Doğu Anadolu Osmanlıcası" olduğunu söylemek mümkündür. Aynı Hoca'nın burada yaşayan Karakeçililerle ilgili tesbitleri şöyledir: "Urfa-Suruç yöresinde yaşayan Karakeçililerin büyük bir kısmı "Gürmanç" ağzını konuşmakladırlar. Ancak bunun yüzde seksenbeşi Türkçe kelimelerden oluşmaktadır."l4.Karakeçililer üzerinde sosyolojik araştırmalar yapan Ziya Gökalp ve Mehmet Eröz'ün görüşleri de bu düşüncelerle beraber değerlendirildiğinde, olayın realitesi açığa çıkmaktadır. Ziya Gökalp, Viranşehir'deki Millilere komşu olarak nitelendirdiği Karakeçililerin -ki aslında bu boyun içinde addedilmektedirler-Bursa'daki Karakeçililerin bir bölümünü oluşturduklarını ve zamanla Türkçeyi unuttuklarını ifade ederek, bunların köy isimlerinden hareketle Türk olduklarının anlaşıldığını söylemektedir. Nitekim, Salur ve Kangılı köylerinin Karacadağ'da yer aldığını, bunların da eski Türk boy adları olduğunu söylemektedir. Ziya Gökalp, buradaki Türkan aşiretinin de aynı akibete uğradığına işaret etmektedir.Karakeçililer, geçmişte Ertuğrul Gazi Türbesi'ni her yıl Nevruz gününde ziyaret ederlerdi. Burada bir tür anma toplantısı niteliğinde buluşur ve şenlik düzenlerlerdi. Ancak sonraları bu geleneği Eylül ayının ikinci haftasında yapmaya başlamışlardır. Bu ziyaret ve şenlik Karakeçililerin bayramıdır. Atlarla buraya gelen ve kurbanlar kesen Karakeçililer görkemli törenler yaparlardı. Bu esnada cirit oyunları ve güreş müsabakaları da yapılırdı.15 Bu ziyaret ve şenlikler II. Abdülhamid zamanında resmileştirilmiştir.Osmanlı yönetimine sadakatla bağlı kalan Karakeçililer, genel olarak herhangi bir disiplinsizlik hareketine girmemişlerdir. Sultan II. Abdülhamid sarayın muhafazası için Karakeçilileri görevlendirmiştir. Hem Yavuz Sultan Selim, hem de II. Abdülhamid tarafından Karakeçililere sancak verildiği ve kendilerine çok güvenildiği rivâyeti de yaygındır. Bilindiği gibi, II. Abdülhamid, Alman İmparatoru'na Karakeçili aşiretinin mensuplarını tanıtırken, kendi akrabaları olarak takdim etmiştir. Ayrıca aynı padişah Karakeçililerin bulunduğu bir alay meydana getirerek, bu alaya "Ertuğrul Alayı" adını vermiştir, ki bu da çok manidardır. Yine kendi adıyla oluşturduğu "Hamidiye Alayları"nda, ki bunlar da Çanakkale ve Doğu Cephesi'nde Ruslar, İran ve Ermenilerle olan çarpışmalarda önemli hizmetler ifa etmiştir, Karakeçililer yer almıştır.Cumhuriyet döneminde de Karakeçililer devlete sadakatla bağlı kalmışlardır. Millî Mücadele'de Urfa ve havalisindeki millî faaliyetlerde ve özellikle yörenin Fransız işgalinden kurtarılması ile bazı iç isyanların bastırılmasında, Siverek kuvvetleri içinde yer alan Karakeçililer, diğer Türkmen (Oğuz) kuvvetleri olan İzoli, Beğdili (Badıllı), Karahanlı aşiretleri gibi üzerlerine düşeni yapmışlardır.16.Yine Millî Mücadele'de Güneydoğu Anadolu'daki Milli aşiretinin neden olduğu ayaklanma teşebbüsüne katılmayan Karakeçililer, Viranşehir ve çevresinde İngiliz ve Fransız kuvvetleriyle mücadeleye giriştikleri gibi, isyancılarla da mücadele etmişlerdir. Ancak bu isyan sırasında Karakeçililerin ileri gelenleri hayatlarım kaybetmişlerdir. Mardin'de bulunan Beşinci Tümen'in çabaları ve millî kuvvetlerin yardımıyla bu isyan hareketi bastırılmış ve asiler Suriye'ye kaçmak zorunda kalmışlardır.17. Güneydoğu Anadolu'da olduğu gibi Orta ve Batı Anadolu bölgelerindeki Karakeçililer de Millî Mücadele'ye destek vermişler ve önemli vazifeler ifa etmişlerdir. Batı cephesinde Yunanlara karşı ve bazı iç isyanların bastırılmasında önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Mustafa Kemal Paşa'nın yakın silâh arkadaşlarından Yarbay Mehmet Arif Bey oluşturduğu özel bir "Karakeçili Müfrezesi" ile Millî Mücadele'ye katkıda bulunmuştur.18.Sonuç olarak, Karakeçililerin Hocamız Faruk Sümer'in "Türkmenler" dediği Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensup oldukları ve yüzyıllara dayanan bir mazilerinin olduğu açıktır. Anadolu'yu ebedî vatan yapan Türkiye Selçukluları ve Osmanlı Devleti zamanında varolan ve Anadolu birliği içinde çok uzak olmasa da farklı yörelerde yaşayan bu insanlar, âdeta Anadolu insanın kardeşlik ve birliğinin simgesini oluşturmaktadırlar, denilebilir. Kısacası, millî birlik ve beraberliğe, kardeşliğe güzel bir örnektir Karakeçililer... Devlete ve millete hizmet yolunda Cumhuriyet döneminde de sadakada bağlı kalan bu aşiretin "Yörük Bayramı" kutlu olsun.Sözlerimi Büyük Atatürk'ün şu cümlesiyle bitirmek istiyorum; "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlâtları, hep aynı cevherin damarlarıdır... "19

DİPNOTLAR

(1) Faruk Sümer, Oğuzlar, Ankara 1967, s. 9. (2) Faruk Sümer, Oğuzlar, Ankara 1964, s.182. (3) Cevdet Türkay, Başbakanlık Arşiv Belgelerine Göre Oymak, Aşiret ve Cemaatler, İstanbul 1979, s. 476. (4) İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, İstanbul 1994. s. 259. (5) AbdulhalukÇay, Her Yönüyle Kürt Dosyası, Ankara 1996, s. 245. (6) W. Bang-R. Rahmeti Arat, Oğuz Kağan Destanı, İstanbul 1970, s. 14. (7) A. Çay, a.g.e., s. 242. (8) Bu boylara ilişkin geniş bilgi için bkz., Faruk Sümer, Oğuzlar, Ankara 1 964. (9) A, Çay, a.g.e., s. 247. (10) Geniş bilgi için bkz., Mahmut Rışvanoğlu, Doğu Aşiretleri. (11) A. Çay, "Ertuğrul Gazi, Karakeçililer ve Söğüt Yörük Bayramı", III. Osmanlı Sempozyumu, Söğüt 1988, s. 7. (12) A, Çay, a.g.m., s. 7. (13) 1589 tarihli Ankara Şeriye Sicili. (14) Tuncer Gülensoy, "Karakeçili", Ortadoğu Gazetesi, 22 Aralık 1994, s. 2. (15) Kâmil Su, Balıkesir ve Civarında Yörük Türkmenler, Balıkesir

Kültür

KARAKEÇİLİ KAYI TÜRKMENLERİ kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine sahiptirler.Akrabalık bağları oldukça güçlüdür.

İklim

Mahallenin iklimi,

Nüfus

Yıllara göre mahalle nüfus verileri
2014 179
2007 158
2000 146

Ekonomi

Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır..Demirdağ yaylası civarında kalorisi oldukça yüksek kömür rezevleri mevcuttur.

Altyapı bilgileri

Mahallede ilköğretim okulu vardır. Mahallenin hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.telefon vardır.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/3/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.