Elektrik mühendisliği tarihi

Aydınlatma, elektriğin en büyük kullanım alanlarındandır.

Elektrik mühendisliği tarihi, elektrik kullanımının günümüze gelirken geçirdiği dönüşümleri, yaşam ve teknolojinin gelişimine etkilerini ve bu gelişime katkıda bulunan bilim insanlarını anlatan tarihtir.

Doğa belli kurallar çerçevesinde işler, ve insanlar doğada yaşarken bu kuralları çözerek yaşamlarını kolaylaştırmaya, doğanın kurallarını keşfederek dünyayı kontrol etmeye çalışırlar. Öyle ki, teknoloji ve bilim zamanla insanların elinde büyük bir güç haline gelmiştir. Dünya yaşamını kolaylaştıran ve onu kontrol eden topluluklar, diğer topluluklar karşısında prestij ve saygınlık kazanmış; onlara hükmetme yöntemi olarak teknolojilerini kullanmışlardır.

Elektrik ve manyetizma (mıknatıslık), eski çağlardan beri bilinen gerçeklikler olmasına rağmen, mekanik ve hidrolikteki bilimsel gelişmelerin tamamlanmaması, malzeme konusunda karşılaşılan zorluklar ve bu konuya ilginin oldukça düşük bir şekilde sadece manyetizmayla kısıtlı kalması sebebiyle elektrik kullanımını gelişimi, 16. yüzyıla kadar gecikmiştir. Gelişmeye başlayan elektrik teknolojisi dünyada köklü değişikliklere yol açmış ve insan yaşamını bütünüyle değiştirecek etkilere yol açmıştır.

Sözcüğün kökeni

Antik Yunancada kehribar anlamına gelen ēlektron sözcüğü, Yeni Latincede kehribar gücü anlamına gelen electrica kelimesi olarak kullanım alanı bulmuştu. 1600'lerde William Gilbert tarafından kullanılan ve kehribar gibi anlamına gelen electricus kelimesi,[1] Sir Thomas Browne (1605 - 1682) adlı İngiliz yazar tarafından 1646 yılında yayımladığı Pseudodoxia Epidemica adlı eserinde elektrik şeklinde ilk defa kullanılmıştır.[2] Sırasıyla İngilizce ve Fransızca'ya geçen kelime dilimize de elektrik olarak kazandırıldı.[3] Elektrik sözcüğü, hemen hemen tüm dünya dillerine aynı şekilde girmiş ve evrensel özellik kazanmıştır.

İlk çağ elektrik tarihi

Miletli Thales, kehribarın yünle ovulduğunda elektriklendiğini gözlemlemişti.

Eski Yunan toplumunda barışın sağlanıp belli bir refah düzeyine erişilmesiyle birlikte, insanlar bilimle ilgilenmeye başlamıştı. Bilim insanları doğayı inceliyor, onun işleyiş kurallarını çözüp insanların yaşamını kolaylaştırmaya çalışıyorlardı. Eski Yunan döneminde Milet'te (Anadolu, Aydın civarında eski yerleşim yeri) yaşayan Thales (MÖ 624-MÖ 546) de doğayla ilgili araştırmalar yaparken kehribarın yünle ovulduğunda tüy ve saman gibi hafif maddeleri kendine çektiğini, uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaştırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araştırmalarda bulunmuştu.[4] Deneyleri sonucunda hasır ve buna benzer maddelerin de aynı özelliği gösterdiğini gözlemledi. Tales'in incelediği şey bugünkü statik elektrikti ve insanlık tarihinde statik elektrikten ilk söz edilmesi, Tales'in yaşadığı Eski Yunan dönemine rast gelmektedir.

Eski çağ tarih kayıtlarında elektriğin bundan sonraki ilk anılması Miletli Thales'ten 300 yıl kadar sonrasına (MÖ 4. yüzyıl) rastlamaktadır. Theophrastus, kendi zamanında lyncurium olarak adlandırılan ve günümüzde turmalin olduğu düşünülen kıymetli şeffaf bir taşın küçük kütleleri kendine çektiğini gözlemlemiş ve kayda geçirmişti.[4]

Pliny, torpido adlı temas edildiğinde şok etkisi yapan balıktan söz etmişti, ancak bu etkinin kehribar veya turmalin maddelerinin etkisiyle aynı olduğu fark edilememişti. 5. yüzyıl'da yaşamış olan Eustathius, Tiberius'un azad edilmiş bir kölesinde bulunan gut hastalığının bu balık sayesinde tedavi edildiğinden bahseder. Elektriğin tıbbi amaçlarla ilk kullanımı da bu olaya dayanmaktadır.[4]

Orta çağ elektrik tarihi

Ortaçağ'da Avrupa'da bilim büyük bir sekteye uğramıştı. Uzun süren savaşlar, yönetimde din etkisinin aşırı derecede artması, bilimin dine karşı çıkmak olarak algılanacağı korkusu gibi nedenlerden dolayı bilim tarihi karanlık çağa girmişti. Bu çağda bilimin her dalında görülen durgunluk elektrik dalında da görülür. Bu çağda gerçekleşen tek yenilik elektrik ile manyetizmanın arasındaki benzerlik ve farkların açıklanmasıydı. Manyetizma, elektrikten daha uzun bir geçmişe sahiptir. MÖ 900'lü yıllarda efsaneye göre bir çoban, farklı bir taş türünün demiri kendisine çektiği keşfetti.[5] Bu günkü ismiyle mıknatısın gücü tamamen kehribarın çekme gücüne benzediğinden, eski çağlarda elektrik ile manyetizma sık sık birbirine karıştırılıyordu.

2. yüzyılda Çinliler tarafından mıknatısın şerit haline getirilip serbest bir şekilde dönmeye bırakıldığında kuzey - güney yönünde sabit kaldığı keşfedildi. Mıknatısiyetin bu yön bulma kabiliyeti sayesinde Çinliler manyetik pusulayı icat etmişlerdi. Manyetizma ve bu pusulalardan Avrupa'da ise ilk defa 1180 yılında Alexander Neckam (1157 - 1217) bahsetmişti. Bu gelişmenin ardından denizciliğin önündeki en büyük engellerden biri olan yön bulma sorunu tarihe karışmış oldu.[6]

Peter Peregrinus'un mektubunda çizimlerini verdiği manyetik pusula

Manyetik pusulanın Avrupa'ya gelmesiyle birlikte bu konudaki araştırmalarda bir kıpırdanma oldu. Fransız bir bilgin ve askeri mühendis olan Peter Peregrinus (Petrus Peregrinus de Maricourt veya Hacı Petrus) Sicilya Ordusuna mensuptu ve bir kuşatma sırasında arkadaşına mıknatıslarla ilgili, adı Maricourt'lu Hacı Petrus'un Foucaucourt'lu Asker Syergus'a Mıknatıs Hakkında Yazdığı Mektup olan 1269 tarihli bir mektup yazdı.[7] Peregrinus bu mektubunda, manyetik kutuplardan (manyetik kuvvetin en yüksek olduğu bölge), aynı kutupların birbirini itip farklı kutupların birbirini çektiğinden, mıknatısın kuzey - güney kutuplarının nasıl belirlenebileceğinden bahsetti.[6] Manyetik kutup tanımının ilk defa yapıldığı mektupta ayrıca mıknatısların bölünmesiyle yeni kutup ve iki ayrı mıknatıs oluşması da açıklanmıştı. Ayrıca manyetik devre kullanılarak sürekli hareket elde edilmesi hakkında çalışmalar da mevcuttu.[7]

Bu çalışmalar elektrik ve manyetizma için bir kıvılcım çaksa da bu konular hakkında Rönesans'a kadar hiçbir çalışma yapılmadı ve hiçbir şey yazılmadı. Ancak bu çalışmalarla birlikte elektrikle manyetizma arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında bir görüş oluşmuştu. Manyetik devrelerle sürekli hareket etme çalışmaları Yakın Çağda gerçekleşen elektrik makineleri devrimine mantık olarak oldukça benzemekteydi. 300 yıl kadar yeni bir durgunluk çağına giren elektrik çalışmaları, Rönesans'la birlikte büyük bir ivme kazandı ve tüm dünyayı derinden etkileyecek gelişmelerin önü açılmış oldu.

Yeni çağ elektrik tarihi

Avrupa'da matbaanın icat edilmesiyle birlikte basılı yayınlar yaygınlaşmış, bilgiye daha çok kişi kolayca ulaşmış, insanlar ve bilim üzerinde kilise baskısı giderek azalmıştır. Bu gelişmelerin ardından rönesans ve reform hareketleri başlamış, dünyanın kaderini değiştirecek teknolojik gelişmeler büyük ivme kazanmıştır. Günümüzdeki elektrik - elektronik bilimlerinin gelişmişliği yeni çağdaki çalışmaların bir ürünüdür.

William Gilbert, elektrikle manyetizmanın farklarını araştırmıştır.

Rönesans manyetizma alanında yazılmış en kapsamlı kitaptı. Gilbert bu eserinde yerküreden esinlenerek büyük bir mıknatıs parçasını küre haline getirdi ve Dünya'nın büyük bir mıknatıs olduğunu ortaya attı. Bu deneyi sayesinde kürenin manyetik kutuplarını buldu, pusulaların neden kuzeye yöneldiğini açıkladı ve pusula iğnesinin manyetik eğilmesine bilimsel açıklama getirdi. William Gilbert, tam olarak isimlendirmese de kehribarın çekim gücü elektrostatik çekim ile manyetik çekim arasında bir ayrım olduğuna hükmetti. Her bir mıknatısın görünmez bir etki alanı içinde bulunduğunu ve demir parçalarını nasıl çektiğini söyledi.[7] Mıknatıslar hakkında yaptığı çalışmalar, statik elektrik konusunun önemsiz bir konu olduğu sonucuna varmasına neden oldu ancak eski çağlarda karıştırılan elektrik ve manyetizma arasındaki farklar, Gilbert'in manyetizmayı açıklamasıyla birlikte belirginleşmeye başlamıştır.[7]

Yakın çağ elektrik tarihi

18. yüzyıl

19. yüzyıl

NASA tarafından, çok sayıda resim bir araya getirilerek oluşturulmuş, yeryüzünün birleşik gece görüntüsü. Parlak ışıklı bölgelerde insan eliyle yapılmış aydıntlatmalar görülüyor. Avrupa kıtası, Hindistan, Japonya, Nil boyu ve Amerika ile Çin'in doğu kesimlerindeki yoğun nüfuslanma net olarak anlaşılabilirken Orta Afrika, Orta Asya, Amazonlar ve Avustralya'da seyrek yerleşimler göze çarpıyor.

20. yüzyıl

Kaynakça

  1. İngilizce Wikipedia William Gilbert Maddesi
  2. Nükleer Enerji Dünyası Elektrik Tarihi sayfası
  3. Nişanyan Türkçe Etimolojik Sözlük Elektrik sözcüğü
  4. 1 2 3 Frederick Collier Bakewell (1853). Electric Science; Its History, Phenomena, and Applications.
    Kitabın Google Book Elektronik Basımı
  5. E. T. Whittaker. A History of the Theories of Aether and Electricity...
    PDF Bağlantı
  6. 1 2 Isaac Asimov (1989). Bilim ve Buluşlar Tarihi
    Elif Topçugil (Çev.) (2006). ISBN 975-533-419-X
  7. 1 2 3 4 Colin A. Ronan (1983). Bilim Tarihi: Dünya Kültürlerinde Bilimin Tarihi ve Gelişmesi
    Ekmeleddin İhsanoğlu, Feza Günergun (Çev.) (2003). ISBN 975-403-275-0
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/7/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.