Galatasaray Sergileri
Galatasaray Sergileri, 1916-1951 yılları arasında her yıl ağustos ayında İstanbul'da önceleri Galatasaraylılar Yurdu'nda (Società Operaia), daha sonra Galatasaray Lisesi'nde açılan ve Türkiye'de resim sanatının gelişiminde önemli etkisi olan geleneksel karma sergidir.
Türkiye'nin ilk uzun süreli sanat etkinliği olan Galatasaray sergilerinde 35 yıllık süreçte 350 sanatçının 6 bin kadar eseri sergilenmiştir[1].
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti (1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926'da Türk Sanayii Nefise Birliği ve 1929'da ise Güzel Sanatlar Birliği adlarını aldı) tarafından düzenlenen sergide, orta büyük salonda “Usta” tablolar; yandaki sınıflarda amatör gençlerin, kimi zaman da Sanayii-Nefise Mektebi öğrencilerinin, çalışmaları sergilenirdi. Giriş olarak “duhuliye” denilen bir ücret alınırdı. O dönemde her sergi, aydınlar ve halk için yılın önemli bir kültür olayı idi.
Galatasaray sergilerinin doğuşu
1910'larda resim öğrenimi için Avrupa'ya giden İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hüseyin Avni Lifij ve Namık İsmail gibi sanatçılar, I. Dünya Savaşı başlayınca Türkiye'ye döndüler. Çallı Kuşağı ya da "1914 Kuşağı" olarak anılan bu sanatçılar eğitim gördükleri Fransa ve Almanya'da izlenimciliği tanıyıp; Türkiye'de de bu akım doğrultusunda çalıştılar. Resimlerini önce Galatasaraylılar Yurdu'nda, ardından da Galatasaray Lisesi'nde sergilemeye başladılar. Böylece "Galatasaray Sergileri" doğdu.
1916 sergisi
Galatasaray sergilerinin ilki, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından 1916 ilkbaharında Veliaht Abdülmecit'in himayesinde[1] Galatasaraylılar Yurdu'nda açıldı. Sergiye 49 sanatçı, 190 eserle katıldı. Daha önce bu kadar çok sayıda sanatçının eserini içeren ve kalite bakımından birbirine yakın tabloların yer aldığı bir sergi açılmamış olduğu için çok büyük ilgi uyandırdı. Sanatçıların ve yapıtların isimlerinin yer aldığı 12 sayfalık bir katalog hazırlanmıştı[2]
1917 sergisi
İkinci sergi, 1917'de Galatasaraylılar Yurdu'nda açıldı. Bu sergide Maarif Vekaleti Namık İsmail'in "Tefekkür" adlı tablosunu ödüllendirerek “Elvah-ı Nakşiye Koleksiyonu”na dahil etmiştir.[2]
1921 sergisi
1921 sergisi Galatasaray Lisesi'nin resim dershanesiyle yanındaki iki sınıfta düzenlendi. O sene "Osmanlı Ressamlar Cemiyeti", "Türk Ressamlar Cemiyeti" adını almıştı. Yeni cemiyetin tüzüğü ve sergilere ilişkin aldığı yeni kararlar serginin kataloğunda yer aldı.[2] Ağustos ayı süresince açık kalacak sergilere katılabilmek için bir heyet oluşturulması ve sergilenecek eserler bu heyetin denetiminden geçmesi kararlaştırılmıştı.
1922 sergisi
Halife Abdülmecit himayesinde düzenlendi. İlk defa bir nü eser sergide yer aldı. Bu, Namık İsmail Bey'in "Üryan" isimli tablosudur.
1923 sergisi
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasından sonra gerçekleşen ilk sergi olan 1923 sergisinin açılışında Halife Abdülmecid Efendi adına yaveri Ekrem Bey, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve eşi adına mebus Hamdullah Suphi Bey, Besim Ömer Paşa, Ruşen Eşref, Yakup Kadri, Yusuf Akçura beyler, Türk Ocağı Yönetim Kurulu, ressamlar, gazeteciler bulundu.[2].
1924 sergisi
1924 sergisinin açılışı Reisicumhur adına vali Raşit Bey tarafından yapıldı. 1923 sergisinde Mustafa Kemal'i temsilen bulunan Hamdullah Suphi Bey konuşmasında sanatçıların ulusal konuları ele almasını açıkça istemişti.[3] Bu isteği dikkate alan sanatçılar, 1924 sergisi için daha çok Kurtuluş Savaşı resimleri hazırladılar ve yapıtlarının çoğu resmi kurumlar tarafından alındı[3]
Sergilerin Ankara'ya taşınması
İcra Vekilleri Heyeti, 1926'da "Türk Sanayi Nefise Birliği" adını alan cemiyetin sergilerini artık Ankara'da açmasına karar verdi. Galatasaray sergileri de devam ediyor, ancak Ankara'da açılan sergide satılmayan tablolar sergileniyordu. Bu durum, Galatasaray sergilerine ilginin azalmasına sebep oldu.
1927 sergisi
1927'de düzenlenen 11. Galatasaray Sergisi Türk resminde yeni bir evrenin başlangıcı oldu. Sergide 1914 Kuşağı'nın yanı sıra, o günlerde Avrupa'dan yeni dönen Zeki Kocamemi ve Ali Avni Çelebi gibi genç sanatçılar da yer aldı. Bu iki sanatçının kübizmden dışavurumculuğa kadar dönemin bütün eğilimlerini özümsemiş olduklarını yansıtan inşacı (konstrüktif) yapıtları, izlenimci yaklaşımın artık etkisini yitirdiğini gösteriyordu. 1929'da Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi, Refik Epikman, Cevat Hamit Dereli, Mahmut Cüda ve Nurullah Berk gibi genç kuşak sanatçıların öncülüğünde Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği kuruldu. Müstakiller, 1929’da Galatasaray Sergileri’nin antitezi olarak Beyoğlu’nda boş bir birahanede ilk sergilerini açtı.
Galatasary sergilerinin sonu
1951'de Galatasaray Lisesi, 35 yıldan beri süre gelen bu etkinliğe son kez ev sahipliği yaptı. 1952 yılında yapılması planlanan Galatasaray Sergisi, bütün hazırlıklar yapılmı olmasına rağmen, okul binasındaki tadilat gerekçesiyle yapılamadı. Beyoğlu'nda daha uygun bir sergi mekanı arayan Güzel Sanatlar Birliği, söz konusu sergiyi ancak Kasım 1952 tarihinde Amerikan Haberler Merkezi'nde açabildi. Sergiler “Güzel Sanatlar Birliği İstanbul Sergisi” olarak devam eder. Güzel Sanatlar Birliği Resim Derneği, daha sonraki yıllarda Fransız Kültür Merkezi ve Taksim Sanat Galerisi'nde açtığı bu sergileri halen sürdürmektedir.[2]
Kaynakça
- 1 2 Burhan Eren, Galatasaray Sergileri’ yarım asır sonra yeniden açıldı, Zaman Gazetesi, 17.05.2003
- 1 2 3 4 5 Gülce Çermikli, Namık İsmail'in Yaşamı ve Sanatı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2009
- 1 2 1923-1950 dönemi Felesefeekibi.net sitesi, erişim tarihi:07.12.2012