Gazideretabaklı, Boyabat

Gazideretabaklı
  Köy  
Sinop
Ülke Türkiye Türkiye
İl Sinop
İlçe Boyabat
Coğrafi bölge Karadeniz Bölgesi
Nüfus (2000)
 - Toplam 64
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0368
İl plaka kodu
Posta kodu 57200
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Gazideretabaklı, Sinop ilinin Boyabat ilçesine bağlı bir köydür. Boyabat İlçe merkezinin içinde de geçen Gazidere Çayı ve bu çayın oluşturduğu ovanın hemen yanında kuruludur.

Tarihçe

Köyün tarihi hakkında kesin bilgilere ulaşılamamış ise de köyde anlatılan efsanelere, evlerin ve köyün genel yapısına bakıldığında ortaçağ' da ya da ortaçığın sonlarında bu bölgeye gelen Türk boylarının yerleşik hayata geçmesi ve pirinç tarımını öğrenmesi ile birlikte kurulan köylerden biri olduğu düşünülmektedir. Tabaklı isminin geniş bir türkmen aşiretinin adı olduğu sanılmaktadır.Bu Türkmen aşiretinin önde gelenlerin den olan NİZAM BEY bu köye ilk gelenler den olduğu iddia edilmekteyse de, bu bilgi doğrulanamamaktadır. Halen NİZAMIN deresi NİZAMIN bagı adıyla anılan yer adları olsa da diğer sülalerin adlarını taşıyan başka yerler de vardır. Köyde bilinen bir gerçek şudur ki, köyün dört sülalesi diğerlerine göre eskidir ve muhtemelen köyün kurucularıdır. Bu sülaleler Nizamoğulları, Çuhadaroğulları, Aliağaoğulları ve Ekizoğullarıdır. Şu anda köyde hangi ailenin hangi sülaleden geldiği biliniyor olsa da Boyabat Nüfus Müdürlüğünün arşivinin yangında yok olmuş olmasından dolayı araştırma yapılamaması boş bir inanıştır bu kayıtlar aynı zaman da kastamonu sancağında tutulduğundan başbakanlık osmanlı arşivleri evkaf ve şeriye sicilleri bölümünde araştırma yapılırsa daha ayrınyılı bilgilere sahip olunacaktır. Köyden yetişen tarihçiler bugüne kadar hala bu araştırmayı yapmamışlardır. Şu an da yapılan değerlendirmeler tamamen kişilere dayanmaktadır. yapılan son araştırmalar ve tarihi gerçeklikler gösterir ki Kızılırmak, Gökırmak, Yeşilırmak boyları 1071 malazgirt zaferi ile Anadoluya gelen Türkmenler tarafından ilk yerleşilen verimli topraklardır. Bu topraklar bu nedenle 1000 yıldır Türkmenlerin yaşadığı topraklardır. Ancak 1900 lü yıllarda Ermeni olayları neticesinde Sürgüne gönderilen Ermenilerden bir kısmıda bu bölgedeki köylere ve Boyabat Şehir merkezine yerleştirilmiş olsa da (Bu bilgi doğrulanamamıştır)Cumhuriyet döneminde neredeyse tamamı büyük şehirlere göç etmişlerdir. Ermeni Nüfusa Elekçi,Göçebe çok gezen manasında isimler verilmektedir. Her ne kadar Gazideretabaklı Köyüne komşu köylerden Gazidere köyüne elekçi yakıştırması yapılsa da bu yakıştırma Gazidere Köyü nün yakınında Cumhuriyetten önce bir ermeni köyünün varlığından kaynaklanmaktadır. Fakat Cumhireyet döneminde ermenilerin büyük şehirlere göç etmesi ile birlikte böyle bir köy de kalmamıştır.

Kültür

Köyün en sevilen yemegi pilavdır.Pilav genellikle zeytinyağlı yeşil fasulye ya da kuru fasulye ile birlikte yenir. Sade pilav pek tercih edilmez. Pilavsız gün yok gibibidir. BOYABAT OVASININ EN LEZZETLİ PİRİNCİ BURADA ÜRETİLİR. MIHLAMA, SARI BURMA TATLISI, DUT PEKMEZİ köyün diğer ünlü yemekleridir. Gazideretabaklı Köyünü ünlü yapan bir başka unsur evleridir. Köydeki bütün evler en altta hayvanların barınağı onun üstünde ise direkler üzerinde duran ve iki kattan oluşur. Bu şekilde üç kattan oluşan ev yapısı Boyabat' ın diğer köylerinde de yaygın olmasına rağmen, Gazideretabaklı köyünde bütün evlerin üç katlı oluşu ve bugüne kadar bozulmadan gelmiş olmayarı ve köyün içinde hiç betonarme evin olmayışı köyü diğerlerinden ayırır. Evlerde her katta genellikle iki oda ve geniş sofalar bulunur. Her odada "ocakbaşı" olarak anılan şömine tipi ocak vardır. Odaların bazıları duvarlar dahil geniş ağaçlarlarla örülü tam ahşap (kandil oda olarak anılır), bazıları ise içi ahşap dışı sıvalı olacak şekilde tasarlanmıştır (bağdadiye olarak anılır. Bütün odalarda sedirler, sergenler ve dolaplar muntazam ve nizami bir biçimde yapılmıştır.

GAZİDERETABAKLI KONUŞMA AĞZI

Köyde kullanılan Türkçe Boyabat’ ın diğer köyleri gibi duru bir Türk ağzıdır. Genellikle Sinop’ un sahil kesiminden çok Kastamonu ve İç Anadolu ağzına benzer. Türkçe’ nin sondan eklemeli oluşu, küçük ünlü uyumu ve büyük ünlü uyumu gibi kurallarını kusursuzca görmek mümkündür. Hatta pek yok yabancı dilden geçme yeni sözcükler büyük ünlü uyumu ve küçük ünlü uyumuna uydurularak söylenir. Römork yerine ramuk, pantolon yerin pantul denmesi gibi. Köyde kullanılan fakat yazı diline geçmemiş çok özgün sözcükler olduğu gibi, bu sözcüklerin bazıları Orta Asya Türklerinde günümüzde de kullanılmaktadır. Örnek, “yoklu” sözcüğü bulaşıklı, yabancı nesne bulaşmış anlamında kullanılır. Bu sözcük Orta Asya Türklerinde günümüzde bulaşık ve bulaşmak anlamında kullanılmaktadır. İstanbul ağzında ve yazı dilinde yoktur. “yin(g)şek” sözcüğü Arapça bir sözcük olan “hafif” sözcüğü yerine kullanılır. Yazı diline geçmemiştir. Bu sözcük Orta Asya Türklerinde “yunşak” şeklinde hala söylenmektedir. Anadolu Türkçesinde sıkça kullanılan fakat İstanbul ağzında olmadığı için yazı diline geçmemiş bir ses olan “nazal n” sesi bolca kullanılır. Bu ses “n” ile “g” harflerinin arasında yer alan özel bir sestir.

GAZİDERETABAKLI KÖYÜNE VE ÇEVRE KÖYLERE ÖZGÜ SÖZCÜKLER

HAYLIMCA: Kendinden beklenenden daha üstün iş yapanlar için söylenen bir söz. İstanbul ağzında karşılığı yok.

ÇELEÇÜR : Üstüne başına dikkat etmeyen, pasaklı anlamında bir sözcük

TELTÜK  : Sakar anlamında bir sözcük

GUYULMAK: Dökülerek bir yere dolmak ya da yere saçılmak anlamında kullanılan, İstanbul ağzında karşılığı olmayan özel bir fiil. "Başımdan aşağı sular guyuldu"

GUYMAK  : Bir şeyin içine dökerek koyulabilen sıvı ya da çok taneli nesleri kapalı bir kaba koymak için kullanılan, "koymak" fiilinden farklı bir anlamda kullanılan ve İstanbul ağzında karşılığı olmayan bir fiil.

FEDLÜ  : Numara yapan, aslında olduğu gibi görünmeyen kişiler için kullanılan, İstanbul ağzında olmayan yazı diline geçmemiş bir sıfattır. "Fedlülükten ağlıyor"

ÇON  : Belinde bir şeyin ya da pantolonun durmasını sağlayan özellik için kullunalın bir sözcük. Karşılığı İstanbul ağzında yoktur ve yazı diline girmemiştir. "Bu çocuğun çonu yok belinde pantolon durmuyor!"

AGAŞ  : Kendinden küçük kişilere hitaben kullanılan, ağabey anlamına gelen "aga" sözcüğünün zıddı olan, İstanbul ağzında "abisi" şeklinde kullanılan sözcük. "Agaş dışarıda çok durma eve gel!"

YİN(G)ŞEK : Nazal n ile söylenir ve hafif anlamına gelir. "Hafif" Arapça bir sözcüktür. Onun yerine kullanılan YİN(G)ŞEK ise öz Türkçe olup günümüzde Orta Asya Türkleri tarafından bile kullanılmaktadır.

YAN(G)ŞAMAK: Çok ve anlamsız konuşmak. Anadolu ağzında çok kullanılan ve “n” ile “g” harflerinin ortası gibi değerlendirilen ve “nazal n” denilen ses ile söylenir.

SİNNE GİBİ : Çok karanlık anlamında kullanılır.

GUNNAMAK : Kedi köpek gibi hayvanların yavrulaması

Coğrafya

Sinop merkeze 100 km , Boyabat'a ise 10 km. uzaklıktadır. Resmi adı Gazide Çayı olan, halk arasında Kolaz Çayı ya da Golaş Çayı olarak bilinen çayın vadisinde bulunur. Aynı çay daha sonra Gazide Köyünün ve Boyabat' ın içinden geçerek Gökırmak' la birleşir. Çay kenarındaki fazla geniş olmayan düzlüklerde çeltik (pirinç) tarlaları vardır. Pirinç tarımı için elverişli olmayan taşı çok olan arazilere ise köyde bağ adı verilen meyve bahçeleri yapılmıştır. Köyde eskiden kalma birçok değirmen ve çeltik fabrikası yokken eskiden çeltiği kabuğundan ayırıp pirinç yapmaya yarayan ve "ding" adı verilen, su gücü ile çalışan büyük dibekler bulunur. Köyün etrafı çam ve meşe ormanları ile çevrilidir. Evlerin bulunduğu yer eskiden çaya gelen büyük seller nedeni ile çayın yatağında değil biraz yüksekte ovanın hemen yükseğinde ve yaklaşık çağ yatağına 500 m uzaklıktadır. Gazideretabaklı Köyü Kıyı Karadeniz tipi dağınık yerleşim özelliği değil İç Karadeniz' e özgü toplu yerleşim özelliği gösterir.

İklim

Köyün iklimi, Karadeniz iklimiile Orta Anadolu iklimi arasında geçiş iklimi özellikleri göstermektedir. Her mevsim yağış almasına karşın Yaz ayları Karadeniz' in kıyı kesimlerine göre daha az yağışlıdır.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 124
2000 64
1997 84

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Genellikle pirinç tarımı yapılır.

Muhtarlık

Gazideretabaklı'nın, köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Yıllara göre köy muhtarları:

2011 - Zeki Ekiz
2004 - Ahmet Yılmaz
2003 - Cumhur Can Kutlu
Köyün Kurucusu - Anıl Kutlu

Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır ancak taşımalı eğitim sisteminden yararlanılmaktadır. Köyde, uzun zamandır içme suyu şebekesi vardır. Kanalizasyon şebekesin de eklenmesi ile birlikte köydeki altyapı sorunu çözülmüştür. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi de yoktur.Köyde 1 adet Camii,1 adet Misafirlik , 1 adet Minare

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 9/14/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.