Kars Müzesi
Kars Müzesi, Kars´ın en büyük müzesi.
Birçok uygarlığa binlerce yıldan bu yana evsahipliği yapan Kars´ta ilk olarak 1959 yılında müze memurluğu kurulmuştur. Daha sonra, arkeolojik kazıların ardından eser sayısının çoğalmasıyla birlikte Kümbet Cami (Havariler Kilisesi) müzeye dönüştürüldü. 1978 yılında daha büyük bir müzeye gereksinim duyularak 1981´de açılışı yapılan Modern Kars Müzesi günümüzdeki arkeolojik, etnografik ve taş eserlerin sergilendiği önemli müzeler arasında yer almaktadır.
Müze
1981 yılında açılan Modern Kars Müzesi'nde, objeler iki kat üzerinde sergilenmektedir. Müzenin zemin katında Eski Eser Deposu, Bürolar ve Arkeolojik Eser Salonu; birinci katta ise Etnografik Sergi Salonu ve Lojman bölümleri vardır. Ayrıca, müze bahçesinde de tarihi eserler yer almaktadır.
Arkeoloji Salonu
Paleolitik Dönem Eserleri
Müzenin zemin katındaki salonda Paleolitik Dönem eserlerine rastlamak mümkündür. 1971 yılında ünlü Türk Arkeolog Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından Kağızman´da yapılan kazılarda ortaya çıkan taş el baltaları, çakmaktaşı, mikrolitler, kazıyıcı ve kesici aletler bulunarak sergilenmektedir. M.Ö 13. bin yılda iskân gören Kağızman´daki mağarada Anadolu´daki en eski yerleşim merkezlerinden birisi olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Buzul Çağı´nın sonunda yani iki milyon yıl önce yaşayan dinozorlara ait bir bilek kemiği de bu seksiyonda bulunmaktadır.
Eski Tunç Eserler
M.Ö 3 bin yılında yani Eski Tunç Çağı´nda Kafkaslardan Anadolu´ya gelen Hurriler´e ait siyah perdahlı kiremit olarak bilenen pişmiş toprak eserler Ani Ören Kenti´nde bulunarak müzede sergilenmeye başlanmıştır. Ayrıca, yine aynı döneme ait baltalar, iğneler, fibulolar, yüzükler, delici aletler ve ağırşaklarda bu salonda sergilenmektedir.
Urartu Dönemi Eserleri
Van Gölü´nden, Çıldır Gölü´ne kadar büyük bir alanda krallık kuran Urartular döneminden kalma Sarıkamış-Micingirt Köyü´nde bulunan iki adet bronz Urartu kılıcı ile bir bronz savaş kemeri, bronz bilezikler, akik boncuklar ve pişmiş toprak boyalı vazolar bu salonun en önemli eserlerindendir.
Sikkeler
Müzede sergilenen sikkeler, Grekler, Romalılar, Partlar, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine aittir. Altın, gümüş, bakır, kurşun madeninden yapılan sikkeler kronolojik olarak sergilenmektedir.
Diğer Eserler
Bu eserlerin yanı sıra müzenin bu salonunda, zahire küpler, Romalılar, Bizanslılar, Geç Hıristiyan Dönemleri ve Selçuklulara ait birçok obje ziyaretçilerin en ilgi duydukları eserler arasında yer almaktadırlar. Müzede taştan yapılma birçok eser de mevcuttur. Bu eserler arasındaki hayvan şekilleri ve iki aslanı kollarının arasına almış vaziyette canlandırılmış Selçuklu devrine ait taştan mitolojik tasvir bulunmaktadır. Ayrıca, çeşitli uygarlıklara ait mezar taşları da dikkat çekicidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çoğunluğu mimarî yapılar olduğu sanılan yazılı kitabeler de müzedeki o dönem yaşantısından izleri günümüze taşımaktadır.
Etnografya Salonu
Müzenin birinci katında sergilenen etnografik eserler, 18 ve 19. yüzyıllarda Osmanlı Dönemine ait yöresel giysiler, mutfak kapları, halı-kilimler, silahlar ve el yazması Kuran-ı Kerimlerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra, oldukça zengin bir kolleksiyon da vardır.
Etnografik Eşyalar
Kars ve çevresinden derlenmiş olan dokuma örneklerinden halı, kilim, heybe, at çulu, farma halı, yastık yüzleri, seccadeler ile bakır ve tunçtan mamül kazanlar, siniler, tepsiler, taslar, ibrikler, yamaklar (küçük kazan veya yardımcı kap), debbeler (kavurma kabı), kevgir leğeni, sahan, havan ve kaşık gibi mutfak eşyaları, altın ve gümüş işlemeli hançer, kama ve kılıç filintalar, çakmaklı ve toplu tabancalar, demir ve tunç baltalar ile barutluklar gibi silahlar, el ve matbu baskılı eski kitap fermanlar (vesika), gazeteler, çanta ve yazı takımı gibi yazılı eserler; çadırların içinde bölmeler oluşturmak için çubuklar üzerine değişik renklerde iplikler sarılarak kilim gibi desenlendirilmiş çadır çıtı, yöreye ait kaftan, cepken, üç etek, bel kuşağı, baş örtüsü, göğüslük (tor), duluk ipi, saç bağı, şal kuşak ve çoraplar gibi günlük giysiler; gümüş işlemeli eyer takımı, deve çakları, baston, sopa, gümüş, kırbaç, fayton fenerleri, gümüş işlemeli saatler ve gümüş köstekleri, gümüş muskalıklar, gümüş tabakalar, gümüş kehrubar, oltu taşı, koka mercan, sedef olmak üzere tesbih ve ağızlıklar, nargile, şamdanlar, lambalar, semaverler, süt takımı, şekerlik, maşa, gümüş kemerler, gümüş bilezikler, tepelikler gerdanlıklar ve başlıklardan (kofik) oluşmaktadır.
Müze Bahçesi
Müzenin ana caddeye bakan tarafındaki bahçede ise; çeşitli Türk boylarının Kars ve çevresinde kullanmış oldukları koç, koyun, kuzu ve atları tasvir eden taş eserler ile Selçuklu ve Osmanlılar´a ait yazılı kitabeler ve mimari parçalar mevcuttur. Müzenin kuzey tarafında ise; Kâzım Karabekir Paşa’ya 1921 Kars Antlaşması sırasında bir iyi niyet jesti olarak Ruslar tarafından hediye edilen tarihi Beyaz Vagon bulunmaktadır. Kazım Karabekir, o dönemlerde çalışmalarını bu vagonun içinde yapardı. Kendisi daha sonra bu vagonu Kars Vilayeti´ne bırakmıştır.
Dış bağlantılar
- Kültür Bakanlığı- Kars Müzesi Sayfası
- Doğunun Denizi-Van Gölü ve Doğu Anadolu, (Ed. Bülent Özükan), Boyut Yayın Grubu, İstanbul 2004, s. 36.