Kesikköprü, Bala
Tarihi
Kürtçe : Kesike Aşiret : Heciban
Kesikköprü Ankara'nın 100 Km güneydoğusunda bulunan ve Türkiye'nin en bük ırmağı olan Kızılırmak'ın kıyısında kurulmuş çok şirin bir kasabadır. 1251 Yılında yapılan köprü, birbirine yakın sivri kemerli 13 gözden oluşuyor. Her iki yanında geniş taş korkuluklar bulunuyordu. Uzunluğu 326.35 m. Eni 4.95 m.dir. Köy adını buradan aldığını söylüyor ve zamanın en önemli köprülerinden birisi olduğu söylenmektedir. Çevre köy ve kasabaların aksine yeşillere bürünmüş Kesikköprü bunu ırmak ve bitişiğinde bulunan ve adını verdiği baraja borçludur. Kesikköprü'de geçim kaynağı Tarım , Hayvancılık ve küçük çapta balıkçılık ve aynı zamanda Baraja bağlı Elektrik santrali ve köyün çoğuna gelir ve istihdam sağlayan Demir Madenide bulunmaktadır.
Kesikköprü gölü ise sıcak yaz günlerinde dinlenmek isteyenlerin gözde mekanlarındandır. Hafta sonları göl kenarında boş yer bulmak çok zordur. Son yıllarda Ankaralıların gözde dinlenme mekanlarındandır.
Köyde İlkokul , Ortaokul ve Teknik lise eğitim vermektedir. Kullanıma kapalı olanda bir Kütüphane bulunmaktadır. Doktoru ,hemşiresi ve Eczanesi de bulunmaktadır. Köyün göl tarafında 150 kişilik kapasitesi olan birde gençlik merkezi bulunmaktadır. Bu gençlik kampı başarılı öğrenciler , milli takım sporcuları ( yelkenciler , kanocular vb..) için hizmet vermektedir. 1994 yılınında Amsterdamlı ve Kesikköprülü gençlerden oluşan grup kamp yapmış ve Amsterdam ile Kesikköprü arasında bir kardeş şehir tanımlaması yapılmıştır.
Kesikköprü 1987 yerel seçimleriyle belde olmuştur.Hızla gelişmekte olan belde başkent Ankara'nın en gözde mesire alanlarından birisi olmuştur. Ama yeni yasa ve yanlış siyasetler yüzünden tekrar Köy olmuş şuanda ise Bala'nın mahallesidir. Kesikköprü'den daha kötü ve nüfusu az olan yerler Belediye olarak kalmışken Kesikköprü gibi gelişmekte olan bir yerin Belediyesinin elinden alınmasında insanı düşündüren konulardandır.
Belediye zamanında Kesikköprü'ye bağlı yaklaşık 20 civarında köy ile birlikte nüfusu 9.000'ni bulmaktaydı. Çevre köylerin tamamı ile Kesikköprü Kürt nüfustan oluşmaktadır. Kesikköprü Kürtleri halen Kürtçe konuşup , Kürt adet ve geleneklerini yaşatmaktadırlar. Bugün bölğede büyüyen ve gelişen bir Kürt merkezi konumundadır. Özellikle HDP ve BDP'nin katılımlarıyla ve ünlü sanatçılar ile yapılan Festivalleri büyük destek görmektedir.
Köy heciban aşiretine mensuptur. Köyün nereden ve ne zaman geldiği konusunda diğer Kürt köyleri gibi Kesin bir bilgi yoktur. Ama hecibanlı aşiretine baktığımız zaman bazı bir kaç bilgi edinile biliyoruz. Orta ve kuzey-doğu Kürdistan'da Erbil, Ushnu ve Urmiye merkezli birkaç gruba ayrılırlar ve büyük bir ortaçağ Kürt aşiretidir. Onların Egemenliğinde batıda Erbil ve Kuzeyde Musul ve Doğuya Salmas Maragha ve Urmiye alanlarını çevreleyen alana dağılmışlardır. Tabiki ozamanın tarihinden bahsediyoruz şuanda durum aynı değildir. Heciban aşireti daha sonraları Ushnu ile Urmiye gölü çevresine geçtiler ama burada zamanla gelen yeni aşiretler ve boylar yüzünden yerlerini değiştirdiler. Ama aşiretin çok sayıda kolu bulunmaktadır ve çok geniş bir alanda dağılım göstermektedir. Daha sonraları Urfa- Suruç - Siverek gibi yerlerden şimdiki Bala ilçesine geldikleri öngörülmektedir.Bu bir kolu için geçerlidir. Aşiretin diğer kolları halen Irak ve Doğuda geniş dağılımlar içerisindedir. Köye daha yakın tarihlerde Doğudan gelen Macirler yerleşmişlerdir ve köy şimdiki yapısını almıştır. Kesikköprü'lü bir arkadaştan gelen bilgiye gröe Köyde Kulikan , Ezikan , Cobıran ve Hoteler gibi büyük ailelerin olduğunu belirtmiş.
Köy yapısal olarak aslını ve geçmişini inkar etmeyen ve şuanda bile gidildiğinde her evde büyükten küçüğe Kürtçe konuşulduğunu ve adet geleneklerini yaşatıldığını görebilirsiniz.
1995 yıllarında Hollandalı Ünlü Ressam Leo Divendal köye gelerek çekimler yapıştır ve De Gebroken Bruğ isimli Köy hakkında kitap basılmıştır. Hollanda ve Türkiye'de dağıtılmıştır. Kitapta Leo Divendal Kesikköprülü Kürtlerden bahsetmiş ve Halen Kürtçe konuşulduğunu yazmıştır. Köyde çekilen Resimlerden bir tanesinde Amsterdamdaki Anadolu adlı projede yer almıştır..
Kesikköprü Binerbun dergisinede konu olmuş ve Büyüyen bir Kürt merkezi olduğu belirtilmiş. O dergiden aldığım bir kesiti sizinle paylaşmak istiyorum ;
Eski bir inanış : Sağlıklı bir erkek çocuğunun doğması için evin son çocuğu kapalı bir odaya alınır ve ateşte kor haline getirilmiş bir maşa üzerinden atlatılır. Böylece doğacak olan çocukların sağlıklı olacağına inanılır. Bu bir Kesike (Kesikköprü) - Bıhki inancıdır.
Mahallenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Demir maden sulama kaynağını olduğu tarımsal olarakta çifçinin büyük gelir kaynağıdır Selçuklular zamanında yapılan köprünün bir parçası Kızılırmak üzerindedir. 1251 Yılında yapılan köprü, birbirine yakın sivri kemerli 13 gözden oluşuyor. Her iki yanında geniş taş korkuluklar bulunuyordu. Uzunluğu 326.35 m. Eni 4.95 m.dir.Kesikköprü 1987 yerel seçimleriyle belde olmuştur.Hızla gelişmekte olan belde başkent Ankara'nın en gözde mesire alanlarından birisi olmuş fakat zamanla bu gözde olma durumu yerel yönetimlerin yanlış yönetimleri siyasi çekişmeler kesikköprüyü geriye götürmeye başlamıştır. 2009 yerel seçimleriyle belediyeler kanununa göre beldelik vasfı alınmış köy konumuna düşürülmüştür. Mahallenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.