Kutluözü, İskilip
Kutluözü | |
— Köy — | |
Çorum | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Çorum |
İlçe | İskilip |
Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 209 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0364 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 19400 |
İnternet sitesi: |
Kutluözü, Çorum ilinin İskilip ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Köyün oluşumuna ilişkin bir bilgi ve buna bağlı olarak da köyün adının nereden geldiği hakkında fikir verecek bir söylence bulunmaktadır. Bu söylence, 1962 yılında köyün yaşlılarından biri olan Ali Güler'den (Kör Ali) alınmıştır.
Söylenceye göre köy, şimdi bulunduğu yerin karşısında, Mezarlık olarak bilinen yerdedir. Köyün o zamanki adı ve şimdiki yerine ne zaman ve niçin taşındıkları da bilinmemektedir. Ancak bilinen bir şey vardır ki, her yılın belli dönemlerinde köye gelen ve belirli bir süre köyde kalarak zamanının önemli bir kısmını bu köyden dost ve ahbapları arasında geçiren gezgin bir kişi,günü geldiğinde köyden ayrılıp gitmekte ve ertesi yıla kadar bu köye dönmemektedir. Köylüler, bu yaşlının ermiş bir kişi olduğuna ve her gelişinde köye uğur, iyilik ve bereket getirdiğine inanmakta ve bir dahaki gelişini sabırsızlıkla beklemektedirler.
Her yıl düzenli olarak köye gelen yaşlı kişinin, 3-5 yıl gibi uzun sayılacak bir süre köye gelmediği bir dönem olmuştur. Herkes merak içndedir, merakını giderecek bir haber ve bilgiden de yoksundur. Bekleyiş o denli uzun sürer ki, ermiş kişinin bir yerlerde öldüğüne ilişkin söylentilerle oluşan kanı, gittikçe yaygınlaşmış ve herkesin bu olasılığa inanmasına yolaçmıştır.
Günün birinde gezgin kişinin eski dostlarını yeniden ziyaret edeceği tutar. Tek başına ve yaya olarak, köyü İskilip'e bağlayan yaya yolundan aşağıya doğru inmekte olan ermiş kişi, onca yıldır görmediği dostlarına yeniden kavuşmanın özlemiyle köye doğru hızla ilerlerken, soluğu ve adımları sıklaşmaktadır. Bu telaşla dağdan aşağı inen konuk, eteklerine şimdiki köyün serilip yerleştiği dağın tepesine gelip ulaşmayı düşündüğü köyü rahatça görebileceği bir noktaya gelip baktığında köyü eski yerinde göremez ve şaşırır. "Bir hayır vardır bu işte!" diyerek merakla aşağıya doğru yol boyunca ilerlemeyi sürdürür. Aşağılara indikçe, ulu çam ağaçlarının arasından dumanların yükselmekte olduğunu görür, şaşkınlığının artmasının yanında yüreğinde bir de umut belirmeye başlar. Aşağılara inmeye devam ettikçe artan duman yoğunluğu ve yükselen yeni bir köye ulaşma umudu ile dağın eteklerine iyice yaklaştığında, bacalarından duman çıkan evleri görünce doğru köyün içine doğru yönelir.
Şaşırma sırası yeniden köylü dostlarındadır. Yaşlı gezgini gören ve onu tanıyan herkes ona doğru koşmakta ve onca yılın özlemi ile birbirlerine sarılmaktadırlar. Karşısına çıkan her köylü, yıllardır nerede kaldığını, beklenmedik bir durumla mı karşılaştığını, başına kötü bir iş mi geldiğini sorup dururlar. Ve doğallıkla gezginin uzun sayılacak bir süre rahatsızlık geçirdiğini, iyileşmesinin uzun sürdüğünü, ayağa kalkınca da buralara geldiğini bu karşılaşma sırasında öğrenirler. Sonuç olarak ermiş kişinin aralarında bulunmasından duydukları mutluluğu dile getirir, onu yeniden bağırlarına basarlar. Gezgin'in sorusu üzerine de, kendisinin köye son gelişini izleyen yılda, köyün bir felaket yaşadığınıanlatıp onun merakını giderirler.
İlk heyecan faslı geçtikten sonra gezgin kişi, "yeni köyünüz hepinize kutlu olsun!" diyerek ve hayır duaları ederek yeni köyün hayırlar ve iyilikler, bolluk ve bereket getirmesini diler. Köylüler bu dilekleri hoşnutlukla karşılayarak teşekkür ederler.
Ermiş gezginin köydeki konukluğu, dostluk ve güzelliklerin paylaşılarak yaşandığı bir ortam içinde ve her yılın aynı dönemlerinde sürüp gider.
Köyün adı bu söylenceye dayanmaktdır.
Kutluözü köyünün geçmişi hakkında fikir verecek bazı tarihsel bulgulara da rastlanmıştır. Köyün önünden akan derenin (çayın),köye 1,5–2 km uzaklıktaki Kulaklı Kaya ve Kapaklı Kaya (Bu iki büyük kayanın arası son derecede dar olduğu için bunların çevresi DAR KAYA olarak da adlandırılmaktadır) yakınlarında yer alan vadinin iki yakasındaki kayalıklarla kaplı olduğu yukarı bölümünde yerleşim ve saklanma amacıyla yapıldığı tahmin edilen tünel kalıntıları bulunmuştur. Köy çevresindeki birçok özellikle tepeliklerde antirk yerleşim yerleri ve mezar kalıntıları da nulunmuştur.Yeterince araştırma ve incelemesi yapılmamış olsa da,define arayıcılarının talanına uğramış ve önemli ölçüde yıkım görmüş olan bu tünellerin ve öteki antik kalıntıların, yurdumuzun birçok yerinde var olduğu bilinen Roma uygarlığı döneminden kaldığı sanılmaktadır.
Ayrıca, tarımsal üretimin yapıldığı birçok tarla, bahçe ve bağlık alanlarda, toprağın işlenmesi sırasındakonut amcıyla yapıldığı anlaşılan bina kalıntılarına da rastlanmıştır. Bu kalıntılarda kullanılan kesme taşların, bugün bile o dönemlerde kullanılan harçlar birbirine sıkı şekilde bağlı kalabildiği görülmektedir. Hemen her kazıda çıkarılmış olan büyük hacimli testi ve küplerin varlığı ise, bu yörede yaygın bir bağcılık ve şarapçıık yapıldığının kanıtı olarak değerlendirilebilir. Ne yazık ki, sözkonusu kazılar, uzman kişi ve kuruluşların dışındaki kişilerce ve çoğunlukla define bulma hevesleri ile yapılmış, bulunan testi ve küpler da parçalanmış boş olarak ele geçirilince kimse tarafıdan sahiplenilmemiştir. Böylece büyük bir tarihsel zenginlik kaynaklarımız, sahipsizlik yüzünden heder olmuştur.
Küçük tepecikler çevresinde ortaya çıarılan bu kalıntıların da tarihin erken evrelerinde, köy çevresinin eski ve önemli bir terleşim yeri olduğu konusunda önemli ipuçları verdiğine kuşku yoktur.
Bilnen ya da tahmin edilen çağlardan beri bu topraklar üzerinde yaşamış olan kavim ve topluluklardan kalan kültür ögleri, bileşke bir kültür olarak günümüz toplumunun genel ve yerel kültürlerinin biçimlenmesinde belirleyici bir payı olduğu açık bir gerçektir.
Kültür
Köyün en meşhur yemeği dolmasıdır. Ama bu ddolma bilinen yaprak dolması değildir. Pirinç pilavı gibi görünmesine rağmen onla uzaktan yakından alakası yoktur. Kazan içerisinde suyun buharı ile pişirilir. Bir kazan için 1 veye 2 küçük çuval ile dolmalık pirinç yeterlidir. Genelde yanında suda pişirilmiş dana eti, sirkeli cacık ve şehriye çorbası ikram edilir. Kazanın içine bir miktar su koyulur. Suyun içine et, onun üzerine tepsi koyulur. Tepsinin üzerine son olarak küçük çuval içerisinde pirinç koyulur. Kapağı kapatılır içerisine hava almasın diye kapağın etrafı hamur ile kapatılır. Kazan akşam 21.00 - 22.00 gibi kısık odun ateşi ile pişmeye bırakılır. Yaklaşık 10 - 12 saat sonra kazanın kapağı açılır. Ve enfes dolma bütün güzelliği ile görünür. Lenger denilen büyük metal tabaklara konulur. Lengerin kapağı kapatılır ve misafilere ikram edilir. Köyün kültürü hakkında bilgi yoktur.
Kutluözü'nün en belirgin kültür öğesi, öteden beri okuma ve öğrenmeye yönelik düşkünlük akla gelir. Bu özellik, geçmişten bu güne her dönemde baskın bir özellik olarak kendini göstermiştir. Köyde yaşayanların arasında okuma-yazma oranı oldukça yüksektir. İlk okullaşmanın başladığı 1955 yılından itibaren okul çağındaki erkek çocuklar, Yavu köyündeki ilkokula gönderilmiştir. Kutlu- özü'nün, bir parçası olduğu Yavu köyünden 1957 yılında ayrılıp tüzel kişilik kazanmasını takiben, 1960'ların ortalarında kendi ilkokullarına kavuşmalarından sonra ise, kız - erkek ayrımı gözetilmeden okul çağına gelen çocukların eğitimi sağlanmıştır. İlkokul eğitimi almış olan kişilerin bazıları daha üst düzey kurumlarda eğitimlerini sürdürmüşlerdir. Bu nun sonucu olarak köyde yetişenler arasında her düzeyde eğitim almış, kamuda ve özel kesimde görev yapmış kişiler bulunmaktadır.
Çalışma yaşamının oldukça yavaşladığı kış aylarında, her yaştan insan köy odasında toplanarak uzun söyleşilerde bulunurlar. Bu söyleşilerin ana konularını bazı kişilerce okunan kitaplardan edinilen kitabi bilgilerle günlük olay ve gelişmelere ilişkin paylaşılan bilgilerdir.
Yaşam içinde, geömişten kazanılan değerlerin ortaklaşa kullanımı ve paylaşımı da önemli bir yere sahiptir. Bunların başında imece ile işlerin yapımının kolaylaştrılması, yaratılan ürünlerden yoksunların da yararlanmasının sağlanmasıdır. Köyün tarihçesi bölümünde, köyün adını aldığı söylencenin kaynağı da, Orta Asya'dan başlayan ve bugün yaşamakta olduğumuz topraklarda devam etmekte olan "uygarlık yolculuğu" sırasına edinilen değerlerin, bir yaşam biçimi ve kılavuzu olarak varlığını sürdürdüğü söylenebilir. Bu unsurların, önemli bir kültür değeri birikimi yarattığını benimsemek yanlış sayılmamalıdır.
Coğrafya
Çorum il merkezine 90 km, İskilip ilçesine 35 km uzaklıktadır.
Kutluözü köyü, Bir yamacında İskilip ilçe merkezinin yer aldığı Deveci Dağı'nın tam arka tarafında uzanan dağ silsilesinin eteklerinde, bu dağ kümesinin, Çomu çayı,Yavu çayı ve Beyoğlan çayı suları ile verimliliği artan vadisi ile birleştiği kuzeye dönük yamaç üzerinde kurulmuştur. Köyün üzerinde yerleştiği yamaçlar, köyün yaklaşık 150–200 m aşağısından akan çay ya da dere olarak nitelenebilecek akarsu yatağı ile sonlanmaktadır. Bu akarsu yatağı, bir bakıma, yamaçlarında yeni köy ile eskiden var olduğu söylencelerde geçen eski köyün konumlandığı vadi yamaçlarını birbirindrn ayıran vadi tabanı rolü oynamaktadır.
Kutluözü'nün, dere yatağına yakın bölümleri, yetersiz olsa bile 25-30 yıl önce Köy İşleri Gen.Müdürlüğü tarafından yapılan sulama kanallarından alınan su ile sulanmaktadır. Bu işlemin sonunda, sulamanın yapıldığı tarlalarda sulu tarım yapılabilmektedir. Köyün yakınlarında bulunan bahçelerde ise, her türlü sebze yatiştirilmekte, başta elma, üzüm, armut olmak üzere çeşitli meyveler üretilmektedir. Doğu, güney ve batıdan yaklaşık 200 derecelik bir açı ile ormanla kuşatılmış olan Kutluözü'nde, zengin bitki örtüsünden yararlanılarak arıcılık, büyük ve küçük baş hayvancılığı yapılmaktadır.
Ancak, üretim, esas olarak aile ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik geleneksel üretim özelliğini korumaktadır. Yeterli ve gerekli düzeyde makineleşme sağlanamamasının yanında, zaten son derecede sınırlı olan toprağın dağıtım ve rasyonel kullanımı gerçekleştirilememiştir. Bu nedenle, pazar için üretimin payı son derecede düşük düzeyde kalmıştır.
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2016
, |
150 |
2000 | 241 |
1997 |
Köy, sürekli göç veren bir özelliğe sahiptir. Bu durumun meydana gelmesinde, kişi başına düşen ekilir biçilir toprak miktarının yetersizliği ve üretimde modern araç, gereç ve yöntemlerden yeterince yararlanılamaması belirleyici bir yer tutmaktadır. Nüfusun artan kısmı, ya üst eğitim kurumlarında eğitimini tamamlayarak geleceğini yeni alanlarda devam ettirmekte, kimileri büyük şehirlerde kapıcılık, inşaat işçiliği gibi fazla nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmaktadır. Yurt dışı iş olanaklarını elde edebilenler de başta Almanya olmak üzere çeşitli Batı ülkelerinde geçimlerini sağlama çabasındadırlar.
Bu seçeneklerin dinamik bir biçimde yaşamı etkilemesiyle, köyün nüfus yapısı sürekli dalgalanma göstermektedir.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır. kanalizasyon şebekesi vardır PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol yarı asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.