Osmanlı döneminde Macaristan

Macaristan tarihi

Osmanlı döneminde Macaristan, bugünkü Macaristan'ın 16. ve 17. yüzyılda Osmanlı etkisinde geçirdiği tarihi dönem. Bu dönemde Osmanlılar, kuzeydoğu kesimi dışında Büyük Macaristan Ovası'nın neredeyse tamamı ile Güney Transdanubia tamamına denk gelen Orta Çağ'daki Macaristan Krallığı'nın orta ve güney kesimlerinde hüküm sürmüşlerdi.

Tarih

16. yüzyıl

16. yüzyıla gelindiğinde Osmanlıların Balkanlar'daki gücü giderek artarken, Macaristan Krallığı köylü isyanlarıyla giderek zayıflıyordu. II. Ulászló'nun ölümünden (1516) sonra dokuz yaşında tahta geçen II. Lajos döneminde Macaristan'a yönelik Osmanlı tehdidi yeniden yükseldi. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman, 1521'de Belgrad'ı almasından sonra, 23 Nisan 1526 tarihinde başlayarak, 5 Ekim 1526 tarihinde sona eren ve "Engürüs Seferi" adı verilen 3. sefer-i hümayununda, Macar kuvvetlerinin son direnişi gösterdiği ve Macar kralı Lajos'un da yaşamını yitirdiği Mohaç Savaşı'nın (29 Ağustos 1526) ardından başkent Buda'ya (Budin) girerek bağımsız Macaristan Krallığı'na son verdi.[1]

Osmanlı kuvvetlerinin Macaristan'dan çekilmesinden sonra, Mohaç Savaşı'nda ölen son Macar kralı II. Lajos, ardıl bırakmadığı için sahipsiz kalan Macar tahtı için Macar milliyetçilerinin desteklediği Erdel (Transilvanya) voyvodası János Zápolya ile Avusturya Arşidükü Ferdinand arasında bir mücadele başladı. Tokaj kentinde toplanan bir Diet meclisi Zápolya'yı (16 Ekim 1529); Bratislava (Pressburg) kentinde toplanan ikinci bir Diet meclisi de Ferdinand'ı (16 Aralık 1626) Macar kralı seçince Macaristan ikiye bölünmüş oldu. Bunlardan kuzey-batı ve batı sınır boyları Ferdinand'ın, Osmanlı egemenliği altındaki Orta Macaristan'la Erdel de Zápolya'nın yönetimine girdi. Türk korumasındaki Zápolya'ya saldıran ve onu Tokay Savaşı'nda yenen Ferdinand, ardından Budin'i ele geçirerek (1527) rakibi Zápolya'yı sadece Erdel'le yetinmek zorunda bıraktı. Bu olumsuz gelişmeler karşısında yeniden Macaristan üzerine yürüyen Kanuni, elden çıkan tüm kentleri geri alıp Budin sarayında parlak bir törenle Zápolya'ya Macar krallık tacını giydirdikten sonra Avusturya topraklarına girdi ve Viyana'yı kuşattıysa da (I. Viyana Kuşatması) alamadan geri döndü (1529). János Zápolya Osmanlıların desteğiyle ülke topraklarının üçte ikisine egemen olurken, Ferdinand da batıda kalan toprakları elinde tuttu.

Vergi vermek koşuluyla Macaristan'ın kendisine bırakılması yolundaki önerisi Osmanlı Devleti tarafından reddedilen (1530) Ferdinand, generallerinden Wilhelm von Roggendorf'u Macaristan üzerine gönderdi. Zápolya'nın başkenti Budin'i kuşatan von Roggendorf, Zigetvar seferini bırakıp geri dönen Kasım Paşa'nın kuşatmayı yararak kente girmeyi başarması ve yardıma gelen Semendire sancakbeyi Mehmet Bey'in akıncılarını, Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa'nın büyük ordusunun öncüleri sanması üzerine kuşatmayı kaldırarak kaçtı (1531). Bir süre sonra İkinci Avusturya Seferi'ne çıkan Kanuni, Kanije kalesini alıp Gratz önlerine geldi (1532). Bunun üzerine Zápolya'nın krallığını tanıyan ve elindeki Macar toprakları için Osmanlı Devleti'ne yıllık vergi ödemeyi kabul eden Ferdinand ile bir barış antlaşması yapıldı (1533).

Kanuni'nin, Türk egemenliğinde olmak koşuluyla Macar Krallığı'na atadığı Zápolya, Ferdinand'la gizli bir antlaşma imzaladı (1538). Buna göre Ferdinand onu yaşam boyu Macar Kralı tanıyacak, ancak karşılığında, Ferdinand János Zápolya'nın vârisi sayılacak, bekar olduğu ve mirasçısı bulunmadığı için ölümünden sonra Zápolya'nın ülkesi Ferdinand'a geçecekti. Bu antlaşmanın haberini alan Kanuni ve Macar milliyetçilerinin zoruyla Polonya Kralı I. Zygmunt'un kızıyla evlendirilen (1539) Zápolya'nın János Zsigmond adı verilen bir oğlu oldu. Ancak, Zápolya çocuk doğduktan 15 gün sonra ölünce (22 Ağustos 1540), Ferdinand Macar topraklarını istilaya başladı.

Bunun üzerine 20 Haziran 1541'de başlayan ve "Budin Seferi" adlı verilen yeni bir Macaristan seferine çıkan Kanuni, Macaristan'ı bir Osmanlı eyaleti (Budin Eyaleti) olarak doğrudan merkeze bağlarken Doğu Macaristan ve Transilvanya'da da tabi bir hükümet "Erdel Prensliği" tesis etti.[1] Küçük kralla ailesini de Erdel Prensi sıfatıyla bu ülkeye gönderdi. Böylece Macaristan'ın orta ve güney bölgelerini doğrudan Osmanlı topraklarına katarken, yıllık bir vergi karşılığında Ferdinand'ın batıdaki egemenliğini tanıdı. Budin merkezli olmak üzere kurulan yeni eyaletin ilk beylerbeyliğine Ramazanoğlu Uzun Süleyman Paşa atandı (28 Kasım 1542).

Kanuni Sultan Süleyman'ın 23 Nisan 1543 tarihinde başlayan ve "Estergon Kuşatması" adı verilen 10. sefer-i hümayunundaki yeni fütuhatı Macar ülkelerindeki Osmanlı hakimiyetini genişletip kesinleştirirken, Almanya İmparatorluğu da 8 Ekim 1547 tarihinde imzalanan "İstanbul Barışı" ile bu fiili durumu kabul etmek zorunda kaldı. Banat bölgesinde, Rumeli Beylerbeyi Sokollu Mehmed Paşa ve İkinci Vezir Damad Kara Ahmed Paşa'nın 10 Temmuz 1551'de başlayan ve 19 Ekim 1552 tarihinde sona eren "Erdel Seferi" sırasında, Temeşvar şehrinin fethi sonrası "Temeşvar Beylerbeyliği" kuruldu (1552)

Wolfgang Lazius'a ait 1552'de Macaristan Krallığı'nın gösteren harita

Bundan sonra Avusturyalılar'ın sürekli saldırılarına uğrayan Macar topraklarını Budin Beylerbeyliği buyruğundaki Türk kuvvetleri savundu. Ancak, Habsburglar'a bağlı kuvvetlerin Tokay kentini işgal etmeleri ve Erdel topraklarına saldırmaları üzerine, Kanuni son nefesini verdiği son Avusturya seferine çıktı (1 Mayıs 1566). Türk ordusu tarafından kuşatılan Zigetvar Kalesi (5 Ağustos 1566) Kanuni öldükten sonra fethedildi (7 Eylül 1566).

1566'da Transilvanya'nın özerk bir prenslik olarak Osmanlılara bağlanmasıyla Macaristan üç parçaya ayrılmış oldu. İki yıl sonra Ferdinand'ın ardılı Maximilian bu düzenlemeyi resmen tanımak zorunda kaldı. 17 Şubat 1568 tarihinde Edirne'de, Osmanlı Devleti ile onun üstünlüğünü ve yeniden vergi vermeyi kabul eden Avusturya ile bir barış antlaşması imzalandı (Edirne Antlaşması). Bu antlaşmanın süresi 4 Aralık 1574'te 8 yıl daha uzatıldı. Habsburg yönetimindeki Macar toprakları kuzeybatı dağları, batıdaki dar şerit ve Hırvatistan'la sınırlandı.

Bu dönemdeki Osmanlı akınları ve yağmaları Macaristan'ın güneyini yalnızca çobanların barındığı çorak bir bölgeye dönüştürdü. Sınırların gerisinde eski feodal toprak sahiplerinin yerini alan Osmanlı memur ve askerleri köylüler üzerindeki sömürüyü daha da artırdı. Osmanlı yönetiminin daha yumuşak olduğu Tisza çevresindeki yörelerde nüfusun çoğunluğu köy görünümlü kasabalarda toplandı. Doğrudan Osmanlı müdahalesine uğramayan ve kendine özgü kurumları koruyan Erdel'de ise değişik milliyetlerden birleşmiş bir soylular sınıfının varlığı çeşitli Hıristiyan mezheplerinin geniş bir hoşgörü ve eşitlikten yararlanmasına olanak verdi.

Başlangıçta elindeki Macar topraklarını yerleşmiş kurum ve geleneklere uygun olarak yöneten Ferdinand, 1558'de imparator unvanı aldıktan sonra Macaristan'ı bir sınır bölgesi olarak geniş Habsburg topraklarına kattı. Giderek Viyana'ya bağlı bir askeri işgal yönetiminin oluşturulması Macarları uyruk halk durumuna düşürdü. II. Maximilian ve II. Rudolf dönemlerinde Kalvenciliğin ve Lutherciliğin yaygın olduğu Macaristan'da Katolikliği yeniden benimsetme girişimleri imparatorluk yönetimiyle ilişkileri daha da gerginleştirdi.

Osmanlı yönetimi sırasında, 16. yy'da Buda ve Peşte'yi gösteren bir resim

Bosna Beylerbeyi Telli Hasan Paşa ile bazı sancak beylerinin şehit olmalarıyla sonuçlanan "Kulpa Bozgunu" üzerine Avusturya seferine çıkan sadrazam ve serdarıekrem Koca Sinan Paşa (19 Temmuz 1593), 13 yıl sürecek olan yeni bir Osmanlı-Avusturya Savaşı'nın başlamasına yol açtı ve Macaristan savaş alanı oldu. Erdel, Eflak ve Boğdan voyvodalarının da Papalık tarafından Türkler'e karşı hazırlanan "Kutsal İttifak"a girmeleriyle (1594) çeşitli cephelere yayılıp daha da büyüyen savaş, Eğri seferine çıkan III. Mehmet'in Haçova'da (Kerstecz) kazandığı zafere (26 Ekim 1596) karşın, şiddetini yitirmeden sürüp gitti.

Savaş sırasında Macaristan'ın kuzeyine ve Erdel'e giren imparatorluk birlikleri Macar Protestanlarına karşı acımasız bir sindirme harekatına başvurdu. Bunun üzerine István Bocskay önderliğinde ayaklanan bir köylü ordusu imparatorluk kuvvetlerini püskürttü. Haziran 1606'da imzalanan Viyana Antlaşması'yla Erdel'in sınırları Habsburgların aleyhine genişletildi ve Protestanların özgürlüğü güvence altına alındı.

Bu uzun savaş, ancak I. Ahmet döneminde yapılan ve artık Osmanlı devletiyle Avusturya İmparatorluğu eşit sayıldığı için Avrupa'da Türk üstünlüğünün sonu olarak nitelendirilen Zitvatorok Antlaşması'yla noktalandı (11 Kasım 1606).

17. yüzyıl

Osmanlıların gerilemesiyle ortaya çıkan boşluğu doldurmaya başlayan Erdel, István Bocskay'ın ölümünü izleyen iktidar çekişmelerinin ardından başa geçen Gábor Bethlen döneminde (1613-29) mali ve askeri reformlarla güçlü bir devlet durumuna geldi. Bethlen Otuz Yıl Savaşları'ndan yararlanarak Habsburgların yönetimindeki Macaristan'ın büyük bölümünü ele geçirdi. Onun ardılı I. György Rákóczi (hükümdarlığı 1630-48) Erdel'in bölgedeki güçlü konumunu sürdürerek Habsburgların Macaristan'da Karşı-Reform hareketini yaymasına engel oldu. Ama zamanla büyük Macar soylularının Katolikliği benimsemesi Habsburglar için güçlü bir dayanak yarattı. Bununla birlikte soylular arasında Habsburg merkeziyetçiliğine karşı çıkma eğilimi sürdü.

Erdel Prensi II. György Rákóczi'nin (hükümdarlığı 1648-60) Osmanlı karşıtı bir politikaya yönelmesi, Habsburgların bölgede daha etkin bir tutum almasına zemin hazırladı. Rákóczi'nin Polonya tahtını ele geçirme beklentisiyle 1657'de giriştiği başarısız seferin ardından, Osmanlılar Erdel'in batısındaki stratejik toprakları ayırarak Mihaly Apafi'nin yönetimine bıraktılar (1662). Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa'nın Macaristan topraklarından gelen birtakım şikayet mektupları geldiği için Avusturya seferi serdarlığına atanmasıyla 56 yılı aşkın bir süredir devam eden Zitvatorok Antlaşması bozuldu. Uyyar ve Novigrad kalelerini teslim alarak Yenikale'yi (Serinvar) fetheden Fazıl Ahmet Paşa, Szentgotthard Savaşı'ndan sonra barış isteyen Avusturyalılar ile Vasvár Antlaşması'nı imzaladı (10 Ağustos 1664). Habsburglar Vasvár Antlaşması'yla Osmanlıların bölgede kurduğu yeni düzeni tanımak zorunda kaldı.

Macaristan'nın Pécs kentinde bulunan ve sonradan kiliseye dönüştürülen Gazi Kasım Paşa Camii

Türk egemenliğindeki Güney ya da Büyük Macaristan ve bu bölgeyle Avusturya sınırı boyunca ince bir şerit gibi uzanan ve Avusturya yönetimindeki Yukarı ya da Kuzey Macaristan olarak ikiye bölünen eski Macaristan Krallığı'nın toprakları, daha sonra iki egemenlik bölgesi arasında "tampon devlet" sıfatıyla Orta Macar Krallığı'nın kurulmasıyla üçe bölünmüş oldu. Kuzey Macaristan halkının tümü Katolik olduğu halde, Zitvatorok Antlaşması'ndan sonra Avusturya'ya bağlanan Orta Macar halkının büyük çoğunluğu, güneydoğularında yer alan Büyük macaristan halkı gibi Protestandı. Son derece koyu bir Katolik olan Avusturya impratoru I. Leopold, Orta Macar Protestanlarına Katolikliğe dönmeleri için baskı uygulayınca, halk, Imre Thököly'nin önderliğinde Avusturya yönetimine karşı ayaklandı. Orta Macar Krallığı'nın üzerine yürüyen Avusturyalılar başkent Košice (Kaşav) ile Honad ve Fülek kalelerini işgal ettiler. Bunun üzerine Imre Thököly Osmanlı Devleti'nden yardım istedi. Bu isteği olumlu karşılayan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Budin beylerbeyi İbrahim Paşa'yı Orta Macaristan'ı fethetmekle görevlendirdi (1682). Başkent Košice ve öteki kaleleri alan İbrahim Paşa, buraları Imre Thököly'ye teslim etti.

Alınan yerlerin kendisine geri verilmesini isteyen I. Leopold'un bu önerisini kabul etmeyen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da büyük bir ordunun başında Avusturya seferine çıktı (1683). Türklerin bozgunla sonuçlanan İkinci Viyana Kuşatması'ndan sonra karşı saldırıya geçen Habsburg kuvvetleri Macaristan'ın büyük bölümünü, ardından Erdel'i aldı. Macar Diet'i 1687'de Habsburglara Macar tahtı üzerinde veraset hakkı tanıdı. Sonraki yıllarda Prens Eugene komutasındaki imparatorluk birliklerinin kazandığı askeri zaferlerl Osmanlıların kesin yenilgisini getirdi. 16 yıl süren savaşlar sonunda Türkler, İngiltere ve Hollanda arabuluculuğunda, Avusturya ve müttefikleri Venedik, Polonya ve Rusya ile imzaladıkları Karlofça Antlaşması'yla (26 Ocak 1699) Temesvár (Timişoara) eyaleti dışında tüm Macaristan ve Erdel topraklarını yitirdiler.[2]

İdari yapılanma

Osmanlıların 1541'de kurdukları Budin Eyaleti ile 1552'de kurdukları Temeşvar Eyaleti uzun yıllar varolmuştu.

Avusturya Arşidüklüğü ile Osmanlı Devleti arasında 4 Temmuz 1593 tarihinde başlayıp, 11 Kasım 1606 tarihinde Zitvatorok Antlaşması ile sona eren "Uzun harp dönemi"'nde ise her önemli yerde bir eyalet tesis etme anlayışının neticesi olarak; "Yanık" (1594), "Papa" (1594), "Sigetvar" (1595), "Eğri" (1596), "Kanije" (1600) beylerbeylikleri kuruldu ise de 1687 yılına kadar devam eden Eğri ve 1690 yılına kadar devam eden Kanije dışındakiler birkaç yıl içerisinde ortadan kalktı.

Erdel prensi II. György Rákóczi'nin başlattığı isyanı bastırmak amacıyla düzenlenen "Erdel Harekatı" (1658-61) sırasında Erdel Prensliği'nden alınan topraklarda "Varad Beylerbeyliği" (1660) kurulurken, Erdel isyanının bastırılmasını müteakip Temeşvar beylerbeyleri, Erdel Prensliği'ni denetlemek maksadıyla, 1660-1688 yıl1an arasında Erdel'e daha yakın olan Yanova şehrinde oturmuş ve eyalet "Yanova Beylerbeyliği" olarak adlandırılmıştı.

Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın 12 Nisan 1663 tarihinde baş1ayıp, 10 Ağustos 1664 tarihinde imzalanan "Vasvar Antlaşması" sona eren ve "Uyvar Seferi" olarak adlandırılan seferinde fethedilen bugünkü Slovakya'daki topraklarda da "Uyvar Eyaleti" kuruldu (1663). İkinci Viyana Kuşatması (1683) öncesinde Macar topraklarındaki Osmanlı idari teşkilatı; Budin, Temeşvar, Yanova, Eğri, Kanije, Varad, Uyvar beylerbeylikleri ile Erdel Prensliği'nden meydana geliyordu.

Macaristan toprakları, 1 Nisan 1683 tarihinde başlayan ve İkinci Viyana Kuşatmasını takip eden ve Osmanlı için "Felaket Seneleri" olarak adlandırılan dönemde Prens Eugene komutasındaki Avusturya İmparatorluk ordularının askeri zaferlerinin Osmanlılar'ın kesin yenilgisini getirdiği savaşlar sonrasında, 26 Ocak 1699 tarihinde imzalanan "Karlofça Antlaşması" ile sona eren Osmanlı-Avusturya mücadeleleri sırasında Temeşvar hariç kaybedildi.

Temeşvar Eyaleti de, 21 Temmuz 1718 tarihinde "Pasarofça Antlaşması" ile sona eren 1715-1718 Osmanlı-Avusturya-Venedik Savaşı neticesinde Habsburglar'a bırakıldı.

Osmanlı Devleti'ne doğrudan bağlı eyaletIerde 100-120.000 km² yüzölçümü üzerinde 1.000.000 civarında, Erdel Prensliği'nde ise 60.000 km² yüzölçümü üzerinde 900.000 civarında bir nüfus yaşıyordu.[3]

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/9/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.