Makbule Abasıyanık
Makbule Abasıyanık (doğum 1883, ölüm 1963; İstanbul), Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın annesi, Sait Faik Abasıyanık Müzesi ve Sait Faik Hikâye Armağanı'nın kurucusu, Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk mesenlerinden.[1]
Hayatı
Makbule Abasıyanık, Adapazarı'nın ileri gelenlerinden Hacı Rıza Efendi'nin kızıydı. Eşi Mehmet Faik'le evlendikten sonra 1906 yılında Sait Faik'i dünyaya getirdi. 1913 yılında eşiyle aralarında şiddetli bir geçimsizlik yaşandı. Çift üç buçuk sene ayrı kaldı. Bu sırada Makbule Hanım oğlunu babasına bıraktı.[2] Birinci Dünya Savaşı sırasında tekrar bir araya gelen çift oğulları Sait Faik'in eğitimi için İstanbul'a taşındılar. Makbule Hanım ailesiyle birlikte önce Süleymaniye'de daha sonra Şişli ve Nişantaşı'nda oturdu. İlk yıllarda yazlarını Yakacık ve Burgaz Adası'nda kiraladıkları evlerde geçirdiler. Daha sonra, Mehmet Faik Bey, Burgaz Adası'nda da bir ev satın aldı. Makbule Hanım eşini 1938 yılında bu evde kaybetti.
Makbule Abasıyanık, Sait Faik'in yazarlığının her zaman arkasında oldu. Eşinin vefatından sonra ailenin gelirlerini yöneten Abasıyanık, yazar oğluna maddi olarak sürekli destekte bulunarak onun para kazanma problemi yaşamadan sanatına devam etmesine büyük katkıda bulundu. Bu açıdan hem oğlu hem de o dönemki edebiyatçılar tarafından Türkiye'deki ilk mesen kabul edilir.[1] Sait Faik'in yazdıkları sebebiyle tutuklanmasına çok üzüldü ve mahkemeye onunla birlikte Ankara'ya gitti.[3]
Makbule Hanım, eşi Mehmet Faik Bey'in vefatından sonra yaşamına Burgaz Adası'ndaki evlerinde devam etti. Yazar da kışları Şişli'de yazları ise adada annesinin yanına kalıyordu. Sait Faik, siroz hastası olduğunun ortaya çıkmasından sonra ömrünün son on senesinin çoğunu adadaki köşklerinde annesiyle birlikte geçirdi.
Sait Faik, yaşamının son yıllarında çeşitli edebiyat matinelerine de katıldı. Bu matinelerden biri de Darüşşafaka Lisesi'ndeydi.[4] Matineden sonra okulu da gezen Sait Faik, eve döndüğünde annesine mallarını kimsesiz çocuklara güzel imkânlar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif etti.[5][6]
Makbule Hanım, Sait Faik'in 11 Mayıs 1954'te ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde malvarlıklarının çoğunu ve yazarın eserlerinin telif hakkını bu cemiyete bıraktı. Bu vasiyetnamenin bir maddesinde de her sene dönemin ileri gelen edebiyat ustalarından oluşacak bir jürinin, o sene içerisinde yazılmış en iyi öyküyü seçerek ona Sait Faik ve Makbule Abasıyanık Hikâye Mükafatı vermesini istedi. Ödül ilk kez 1955 yılında verildi. Ödülün para armağanı 1960 yılına kadar Varlık Yayınları'nca karşılandı. 1960'tan 1963'e kadar kesintiye uğrayan ödül Makbule Hanım'ın 1963 yılındaki vefatından sonra Darüşşafaka Cemiyeti tarafından düzenli olarak verildi.[7]
Yine yazarın ölümünden sonra Burgaz Adası Çayır Sokak 15 numaradaki evleri Makbule Abasıyanık'ın isteği ile müzeye dönüştürüldü.[8] Müze, 22 Ağustos 1959 günü açıldı. Giriş ücreti alınmayan müze Pazartesi günleri hariç haftanın her günü hizmet vermektedir.
Makbule Abasıyanık, 22 Ocak 1963 günü vefat etti.
Sait Faik üzerindeki etkisi
Abasıyanık'ın psikolojik özelliklerine dair bir deneme yazan Fikret Ürgüp, annesinin ilgisi ve babasının aşırı ilgisizliğinin oluşturduğu iç çatışmalar ile yazarın "çekingen, kendisini çevresinden ve kendisinden gizleyen, anlamak ve anlaşılmak istemeyen" bir kişiliğe sahip olduğunu yazdı.[9] Ürgüp ayrıca, Sait Faik'i hayatı boyunca koruyan annesinin aynı zamanda yazarın kendine olan güveninin gelişmesine engel olduğunu belirtti.[9]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Kavaz, İbrahim (1999), Sait Faik Abasıyanık, Şule Yayınları
- Sönmez, Sevengül (Ocak 2003), "Sait Faik Dosyası", Kitap-lık (Yapı Kredi Yayınları) (57)
- Sönmez, Sevengül (Şubat 2007), A'dan Z'ye Sait Faik, Yapı Kredi Yayınları, ISBN 978-975-08-1198-2
Notlar
- 1 2 Sönmez 2007, s. 21
- ↑ Kavaz 1999, s. 29
- ↑ Sönmez 2007, s. 64
- ↑ Sönmez 2007, s. 74
- ↑ Sönmez 2003, s. 88
- ↑ Sönmez 2007, s. 75
- ↑ Sönmez 2007, s. 168
- ↑ Sönmez 2007, s. 169
- 1 2 Ürgüp Fikret. Sait Faik'in Psikolojik Yapısı Üzerine Bir Deneme. Yeditepe Dergisi, Nisan 1964. No:96, sayfa 6