Manyasizade Refik Bey
Manyasizade Refik Bey' (1853-1909) Osmanlı Devleti'nin son döneminde 2 kez Adalet Nazırlığı yapmış bir devlet adamı[1] ve Klasik Türk müziği bestecisidir. Avukatlık ve hukuk müşavirliği de yapan Refik Bey, aynı zamanda Hukuk Mektebi ve Mülkiye Mektebi'nde dersler vermiştir.[2]
1853 yılında doğdu. Babası Manyasizade Raufi idi. Hukuk öğrenimi yaptı. 1881 yılındaki Yıldız mahkemesinde Osmanlı padişahı Abdülaziz'i öldürmek suçuyla yargılan Midhat Paşa'nın avukatlığını yaptı. Yaptığı bu avukatlık yüzünden II. Abdülhamit tarafından karalisteye alınması sonucu Kavala'ya giderek bir süre orada yaşadı. Namık Kemal Midilli Mutasarrıfı iken, balık avlama meselesi yüzünden İtalyan konsolosu ile arası açılmış ve İtalyan konsolusu tarafından hükümete şikayet edilmiştir. Bunun üzerine hükümet, Namık Kemal'e üç ay işten el çektirdi. Namık Kemal bu suçsuz olduğunu iddia ederek mahkeme taleb etti ve avukatı olarak da Manyasizade Refik Bey'i tayin etti. Refik Bey'in çabalarıyla haklılığını ispat eden Namık Kemal görevine döndü.[3] Daha sonra Selanik'te İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı. 1908 yılında II. Meşrutiyetin ilanı üzerine İstanbul'a döndü. 23 Temmuz 1908'de yapılan seçimlerde 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanına İstanbul milletvekili seçildi. İstanbul Barosu'nun başkanlığını yaptı. 9-11 Ağustos 1908 tarihleri arasında birkaç günü Zaptiye Nazırı oldu. Kasım 1908-Mart 1909 tarihleri arasında Adliye Nazırlığı yaptı[4]. 1909 yılında öldü.
Siyasetçiliği yanı sıra yaptığı bestelerle Klasik Türk müziği'ne de büyük katkılarda bulunmuş olan Manyasizade Refik Bey'in adı İstanbul'un Fatih ilçesindeki Çarşamba semtindeki bir caddeye verilmiştir.
Kaynakça
- ↑ Kuneralp, Sinan (1999) Son Dönem Osmanlı Erkan ve Ricali (1839 - 1922) Prosopografik Rehber, İstanbul:ISIS Press,, ISBN 9784281181.
- ↑ Ahmed Rasim, Muharrir bu ya sayfa 130, İstanbul MEB Yayınları, 1990.
- ↑ Kuntay, Mithat Cemal:Namık Kemal, Cilt II, Kısım II, İstanbul 1956, s.342, 776
- ↑ Gövsa, İbrahim Alâettin: Türk Meşhurları Ansiklopedisi. Edebiyatta, Sanatta, İlimde, Harpte, Politikada ve Her Sahada Şöhret Kazanmış Olan Türklerin Hayatları, Eserleri, sayfa:238, Yedigün Neşriyatı, 1946