Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Yazarı | Peyami Safa |
---|---|
Ülke | Türkiye |
Özgün dili | Türkçe |
Türü | Roman |
Yayınevi | Ötüken Neşriyat |
Anadilinde basım tarihi | 1949 |
Sayfa sayısı | 319 |
ISBN | 9789754370560 |
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu, Peyami Safa'nın ilk olarak 1949 yılında yayımladığı romanıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında yayımlanmış bu roman, savaşın siyasal ve toplumsal etkilerinden izler taşımaktadır. Roman psikolojik ve sosyal tahlilleriyle Türk edebiyatının önde gelen eserlerinden biridir. Romanın ana temasında karşılaştığı birtakım olayları materyalist dünya görüşü ile açıklamaya çalışan gencin bunu başaramaması sonucunda düştüğü şüphe ve bohem durumu vardır.[1][2]
Olay örgüsü
Ferit art arda yaşadığı olumsuz durumlardan sonra psikolojik bunalıma girer. Avrupa'ya giden babasından bir daha haber alamamıştır. Tıp Fakültesi'ndeki eğitimini bırakarak felsefe okumaya başlar ancak psikolojik nedenlerden dolayı felsefeyi de bırakır. Ferit'in kız kardeşinin adı Nilüfer'dir, ona teyzesi Necmiye Hanım bakmaktadır. Ferit ise bir pansiyonda kalmaktadır. Bu pansiyonda da hemen hemen herkesin psikolojik sorunları bulunmaktadır. Ferit'in bu pansiyonda karşılaştığı sorunlar onun ruhi durumunu oldukça etkiler.
Ferit bu pansiyonda geceleri uyurgezerler, çıplakgezerler ve gaipten haber veren kişilerle aynı ortamı paylaşmaktadır. Bir gece boğazının sıkıldığını hissederek haykırır. Oda arkdaşının kendisine önceden haber verdiği hadiselerle daha da dehşete düşer. Pansiyondaki kişilerden yalnızca Yahya Aziz aklı selim bir durumdadır. Fakat kendisi odasından pek çıkmayarak kitap okumayla meşguldur. Kendisi Ferit'in değişen ruh hallerinde dengeleyeci bir rol oynar. Ferit'in bu pansiyonda görüştüğü kişiler dışında hasta kız kardeşi Nilüfer, değişik uğraşlar içinde olan sevgilisi Selma ve biri milliyetçi diğeri komünist olan iki arkadaşıyla görüşmektedir. Bunların dışında adlarını Suzan'dan Suzy'e, Cevat'dan da Joe'ye çeviren iki kişiyle daha iletişim halindedir.
Ferit sevgilisi Selma'dan kavga ederek ayrılır. Sonraları pişman olsa da özür dilemeyi kendisine yakışık bulmadığından bunu yapmaz. Ferit bu haldeyken kız kardeşi Nilüfer'de ağabeyini ziyarete giderek teyzesinin kendisine yaptığı işkencelerden bahseder. Buna büyük tepki gösteren Ferit, kardeşine teyzesini öldürebileceğini söyler. Sonraki gecelerde Ferit'in gaipten haber veren oda komşusu Zehra çığlık atarak uyanır ve o gece birisinin bıçaklanarak öldürüldüğünü söyler. Ancak Ferit'de dahil olmak üzere kendisine hiçkimse inanmaz. Kısa bir süre sonra Necmiye Hanım'ın öldürüldüğü haberi alınır. Bununla beraber Necmiye Hanım'ın bütün değerli eşyaları da çalınmıştır. Ertesi gün Necmiye Hanım'ın katili Ahmet Tosun, Ferit'i yanına çağırarak Necmiye Hanım'dan çaldığı değerli eşyalarını teslim eder. Tosun, Necmiye Hanım'ı Nilüfer ve Ferit kardeşlere acıdığı için öldürüldüğünü de itiraf etmiştir. Ferit tüm bu yaşadıkları sonrasında kardeşinin de hastanelik olmasıyla daha da bunalıma girer ve artık daha korkak, şüpheci, sinirli ve vehimli bir hale gelir.
Ferit katil Tosun'dan elde ettiği servetle Büyükada'da Matmazel Noraliya'nın evine taşınır. Matmazel Noraliya, aslında babası Türk, annesi İtalyan olan Nuriye Hanım'dır. Matmazel Noraliya Müslüman babaannesi ve Katolik annesinin zıt tesirleri altında Müslüman olmayı tercih etmiş bir insandır. Fakat dini inancı ne olursa olsun ihtiyaç sahibi kimselere yardım edilmesi gerektiğini düşünmektedir.
Ferit yeni evindeki ilk gecesinde olağanüstü durumlarla karşılaşır. İlk gece oda kapısının kilidi açılarak kendisine "gel" diye bağrılır ve Matmazel Noraliya'nın odasını çıkarılır. Ferit odada koltukta oturmuş birini görür. Ferit içinden "Matmazel Noraliya" diye söylenir. Fakat karşısındaki "hayır Nuriye" diye düzeltir. Noraliya olarak bilinen kişi o gece Ferit'e bir şeyler söyler. Ferit ise yaşadığı bu olayı uyku halimi yoksa kâbus mu olduğunu bir türlü çözemez. Ferit bu hadisenin ertesi gününde pansiyondan tanıdığı Yahya Aziz'le evin dört bir yanını dolaşırken bir odanın kilitli olduğunu görür. Odanın kilidini hizmetçi Fotika'ya açtırırlar. Ferit hayretler içinde kalır. Çünkü bir gece önce yaşadığı hadisenin dekoru aynen karşısındadır. Ferit Fotika'dan Matmazel Noraliya hakkında bilgi alır. Fotika'nın anlattıklarına göre Matmazel Noraliya çok fazla acı çekmiş, mutsuz olmuş bir insandır. Bu sebepten de kendisini genç yaşta dine ve Allah'a adamıştır. Son yıllarını ise odadan dışarı çıkmayarak geçmişten ve gelecekten haber vererek geçirmiştir. Fotika Matmazel Noraliya hakkında bildiği her şeyi anlatarak onun hatıra defterini Ferit'e verir. Hatıra defterini Yahya Aziz ile beraber okuyan Ferit daha sonra mistik bir eğilime yönelir. Birkaç gece sonra da Matmazel Noraliya'nın ruhuyla konuşarak yüksek bir moral ve iman gücüne erişir. Ferit artık inançlı ve diğer dinlere saygılı bir tutum içine girer. Sonradan barıştığı sevgilisi Selma ve iyileşmeye başlayan kardeşi Nilüfer'de bu durumdan oldukça mesuttur.[1][2]
Zaman ve mekân
Romanın zaman dizini II. Dünya Savaşı'nın seyrettiği dönemlerdir. Fakat romanda savaşla alakalı bilgi verilmemektedir. Yalnızca karakterlerin okuduğu gazete haberlerine yönelik yorumlarından zaman dizini anlaşılmaktadır. Daha da özele inildiğinde roman zamanının 1943 yılının ilk altı ayı olduğu anlaşışmaktadır. Romanda Ferit'in pansiyonda geçirdiği vakitler genellikle gecelerdir. Sonraki süreç ise Ferit'in Matmazel Noraliya'nın evindeki ilk gecesinde gördüğü rüya hariç genellikle gündüz vakitleridir.
Romanda mekân unsuru oldukça önemli bir noktadır. Çünkü yazar, karakterlerin ruhsal durumlarını daha net tasvir edebilmek adına mekân unsurundan faydalanmıştır. Romandaki olaylar iki farklı yerde geçmektedir. Bunlardan ilki Vafi Bey yönetiminde bulunan Yüksekkaldırım'daki pansiyondur. Diğeri ise Büyükada'da bulunan Matmazel Noraliya'nın evidir. Yüksekkaldırım'daki pansiyon insanı yoran ve mide bulandıran bir mekândır. Pansiyon güneş almayan bir yerdedir ve sarhoşların gezindiği bir sokağa bakmaktadır. Pansiyon bu özellikleri sonucunda insanı zihin olarak yoran kasvetli bir yapıya sahiptir. Ferit'n Büyükada'da kaldığı yer Yüksekkaldırım'daki pansiyona nazaran daha iyi özelliklere sahiptir. Buradaki görsel dekor ve manzara Yüksekkaldırım'dakinin tam tersidir. Ada'nın verdiği huzur ve iç rahatlama romanda bahsi geçen konular arasındadır. Peyami Safa genel olarak iki farklı mekân unsuru ile Ferit'in ruh halindeki değişimleri aktarmıştır.[1][2]
Roman kadrosu
Ferit romandaki ana karakterdir. Tıp eğitinini bırakıp felsefeye başlamış fakat devam etmemiştir. Kendisinin fizyolojik ve ruhsal anlamdaki insan tahlileri güçlüdür. Ayrıca ciğerlerinden de sorunu vardır. Tüm bunların dışında temizlik ve titizlik hastalığı kendisinde devam etmektedir. Romanda kendisinden ve ailesinden bahsettiği kısımlar da bulunmaktadır. Sosyal ve fiziksel çevresinden dolayı zamanla nihilizmden mistisizme yönelmiştir. Yayha Aziz Bey karakteri ise bir lisede felsefe öğretmenliği yapmaktadır. Kitap okumayı oldukça sevmektedir. Odasında oldukça fazla kitap sandığı bulunmaktadır. Etrafındaki isanlarla pek fazla iletişim kurmayan asosyal bir insandır. Ferit'in mistisizme yönelmesinde etkili olmuş birisidir.
Matmazel Noraliya'nın babası Mecit Bey Abdülaziz'in himayesindeki subaylardan biridir. Babaannesi kazasker soyundan gelen Noraliya, oldukça mutsuz bir yaşam geçirmiş, otuz iki sene aynı koltukta oturmuş bir insandır. Noraliya'ya babası Nuriye adını vermiş fakat İtalyan annesinin bu ismi telaffuz edememesi sonrasında zamanla Nurya ve Nuralya, en sonunda ise Noraliya ismi hakim hale gelmiştir.
Yüksekkaldırım'daki pansiyonda odabaşı olan Vafi Bey oldukça titiz bir insandır. Mevlevi tarikatına mensuptur. Günde iki-üç saatten fazla uyumamaktadır. Pansiyon odalarında cinlerin gezindiğini düşünmekte, onlardan korunmak için de her gece Ayet-el Kürsi okumaktadır. Ayrıca pansiyondaki herkesi iyi bilmektedir.
Ferit'in sevgilisi olan Selma üniversite öğrencisidir. Babası Türk'dür annesi ise Selanik kökenlidir. Babası Tahsin Bey eşinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra kızı Selma'yı yanına alarak ondan ayrılmıştır. Fakat Tahsin Bey kısa bir süre ölünce Selma annesiyle kalmak zorunda kalır ve onun kötü tesirinden kurtulmak istemektedir. Ferit'in kardeşi Nilüfer'inde sağlık sorunları vardır. Teyzesi Necmiye Hanım'ın yanında kalmaktadır. Kendisine yaptığı baskılardan dolayı teyzesinden nefret etmektedir. Romanda adı geçen diğer fon karakterler ise: Ahmet Tosun, Fatma, Eda Hanım, Zehra, Tahir Bey, Suzy, Cevat, Ferman, Muhtar, Saim ve hizmetçi Fotika'dır.[1][2]
Kaynakça
- 1 2 3 4 Aydın Sürmeli. "Peyami Safa'nın Romanlarında Değerler Eğitimi ve Türkçe". İnönü Üniversitesi. https://drive.google.com/open?id=0B1Wt13HgwVD_X3plZ0dUZWZSUTg. Erişim tarihi: 30 Aralık 2016.
- 1 2 3 4 Zübeyde Şenderin. "Ruhçu ve Maddeci Görüş Ekseninde "Matmazel Noraliya'nın Koltuğu"". Türkiyat Araştırmaları Dergisi. https://drive.google.com/open?id=0B1Wt13HgwVD_cy0tbTVheUlaX3M. Erişim tarihi: 30 Aralık 2016.
|