Süleyman Bilgen (Aydınlı)

Süleyman Bilgen (1920)

Hacı Süleyman Efendi (d. 1855, Nazilli, Aydın – ö. 5 Ekim 1923), (ailesi, Soyadı Kanunu'ndan sonra Bilgen soyadını almıştır.), II. Meşrutiyet'in ilanından sonra açılan Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında ve TBMM 1. Dönem'de mebusluk yapmış, kanun önerileri ve konuşmalarıyla akıllarda kalmış bir din ve siyaset adamıdır.

Nazilli Medresesinde Müderrislik, Müdafaa-i hukuk Cemiyeti Kuruculuğu, Sivas Kongresi Temsilciliği, Osmanlı Meclis-i Mebusan I. Dönem Aydın Mebusluğu (21 Mart 1909 tarihinde istifa etmiştir), TBMM I. Dönem İzmir Milletvekilliği yapmıştır. Evli ve beş çocuk babasıdır.[1]

Hayatı

Ankara Fetvası'na "Müderrisînden Hacı Süleyman" ismiyle imza koyan Hacı Süleyman Efendi, 1855'te Nazilli'de doğdu. Babası, Müftü Hocazade Halil Efendi'dir. Hacı Süleyman Efendi, ilk ve orta öğrenimini Nazilli'de gördü. Daha sonra yüksek öğrenimi için İstanbul'a gitti. 1880 yılında üstün başarı ile, Nuruosmaniye Medresesi'nden mezun oldu.

Bildiği Arapça ve Farsça'nın yanı sıra, Batıdaki fikir gelişmelerini izleme olanağı bulmak için kendi çabalarıyla Rumca ve Fransızca'yı da en ciddi eserleri tercüme edebilecek seviyede öğrendi. Bir süre Nazilli'ye dönerek burada dedesinin getirttiği su işleriyle uğraştı. Bu arada bilimsel çalışmalarıyla da meşgul oldu.

II. Meşrutiyet'in ilanı (23 Temmuz 1908) üzerine, İstanbul'a döndü ve Bursalı Mehmet Tahir Bey'in önerisi ile, 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Aydın mebusu olarak girdi. Mecliste ülkenin "Hasta Adam" olma utancından kurtulmasının gerekliliğini anlatan konuşmalar yaptı, ekonomik ve sosyal içerikli önergeler verdi. Yabancı devletlerin sömürü alanı olmaktan kurtulma, kişi başına düşen milli geliri artırma, sosyal kalkınma gibi o güne kadar pek duyulmamış söylemler kullandı. Ancak önerilerinin hiçbiri kabul görmedi. Üzülen ve gocunan Hacı Süleyman Efendi de istifa etti. İstifasını kabul etmediler, izinli sayarak Sadrazam adına vapura kadar uğurladılar. Fakat Hacı Süleyman Efendi, Aydın'dan istifasını gönderip tekrar kitaplarına döndü. 15 gün sonra da 31 Mart Olayı patlak verdi.

II. Meşrutiyet dönemini üzgün ve kırgın bir ruh hali içinde Nazilli'de geçirdi. Kütüphanesini genişletti, ilginç bir nokta Türkler aleyhindeki Rumca propagandist yayınları toplayarak, en ince ayrıntılarına kadar incelemiş olmasıdır. Yakın arkadaşı Süleyman Ferit Eczacıbaşı, şahsen gördüğü notlarının yayınlanmaları halinde, çok değerli bir kaynak oluşturacaklarını belirtmiştir. 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'i işgali üzerine halkı Milli Mücadele lehinde bilinçlendirmek üzere faaliyete geçti. O zaman 31 yaşında olan öz oğlu Ragıp Bey'i rehine olarak vererek, kanun kaçağı konumundaki Demirci Mehmet Efe'nin şüpheciliğini yatıştıran ve kendisini düze indirerek, eşkiyalıktan vatanperverliğe yönelten ve Milli Mücadele içinde yer almasını sağlayan kişidir. Nazilli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurdu. Nazilli Heyet-i Milliyesi'ni topladı. Haziran 1919'da Nazilli'ye gelmiş olan Rauf Orbay'ın hayranlığın kazandı, onun önerisiyle, yaşlı ve hasta olmasına rağmen Sivas Kongresi'ne katıldı ve burada Mustafa Kemal Paşa ile görüştü.

TBMM 1. Dönem'de İzmir Milletvekili seçilerek siyasi hayata ikinci defa girdi. Mecliste Şeriye, Maarif ve Defteri Hakani Encümenleri'nde çalışti. Ancak, teklif edilmesine rağmen, bakanlık görevini kabul etmedi. Osmanlı Meclisi Mebusan'ındaki çalışmalarını TBMM'de de sürdürdü. Bazı önerileri, aradan 77 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün dahi güncelliğini kaybetmemiştir.

Hacı Süleyman Efendi, TBMM 1. Dönem, yeni seçimlere gidilmek üzere fesih kararı alınca yine Nazilli'ye döndü. İkinci dönem için adaylığını koymamasına üzülen Mustafa Kemal Paşa, 20 Mayıs 1923 tarihli telgrafıyla Hacı Süleyman Efendi'ye "mefkure arkadaşımız" diye hitap ederek, dolaylı ifadeyle onu aday olmaya davet etmiştir.

"Nazilli'de İzmir Meb'us-u Muhteremi Hacı Süleyman Efendiye

Namzetlikten sarf-ı nazar buyurmaklığınızı kaydettik. Siz, bizim her zaman ve vaziyette samimi bir mefkure arkadaşımızsınız. Afiyetinizi temenni ederim efendim. Gazi Mustafa Kemal"

Cumhuriyetin ilanının gerekliliğini açıkça savunanlardan olan Hacı Süleyman Efendi, tam bu sırada, 5 Ekim 1923 günü bir kaza sonucu vefat etmiştir.[2]

Kaynakça

  1. "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20160304193552/https://www.tbmm.gov.tr/TBMM_Album/Cilt1/index.html. Erişim tarihi: 21 Ocak 2012.
  2. http://www.diyanet.gov.tr Diyanet İşleri Başkanlığı
This article is issued from Vikipedi - version of the 7/3/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.