Yahya Naci Efendi
Bulgarzade Yahya Naci Efendi (ö. 10 Temmuz 1824), Osmanlı tercüman.
1821'de ilk Müslüman Divan-ı Hümayun tercümanı olarak görevlendirilmiş; seçilmiş memurlara Fransızca ve Rumca öğreterek Tercüme Odası’nı kurmuştur.
Tanınmış Osmanlı devlet adamı Ahmet Vefik Paşa'nın dedesidir.
Yaşamı
Yahya Naci Efendi'nin ne zaman ve nerede doğduğu, ailesi, gençliği ve öğrenimi hakkında bilgi yoktur. Kaynakların çoğunda Rum asıllı olduğu, sonradan Müslümanlığı kabul ettiği; kimlerinde Rum ve Yahudi olduğu kimilerinde ise Rum, Yahudi ve Bulgar asıllı olduğu belirtilirken kimi kaynaklarda öz ve öz Türk olduğu ifade edilir.[1].
1809'da yayımlanan “Risale-i Hikmet-i Tabiiye” adlı eserinin ön sözünde belirtildiğine göre Avrupa’da fen bilimleri ve kuramsal bilimler öğrenimi aldı[1].
1804'ten itibaren Mühendishane'de Fransızca ve fen dersleri verdi; bu okulda okutulacak dersler için Fransızca ders kitaplarından çeviriler ve derlemeler yaptı. Mathurin Jacques Brisson’un Fransız okullarında okutulan “Traité Elémentarie de Physique” adlı kitabının elektrik ile ilgili bölümüne dayanan “Risale-i Seyyale-i Berkiyye” (1812) adlı risalesi, Türkiye’de kullanılan bilim dilinin oluşum tarihî bakımından önemlidir. Çünkü Yahya Naci, bu risalede Avrupa’da doğup gelişen elektrik araştırmalarında kullanılan terimler için Osmanlıca karşılıklar türetmiştir[2]
1821'de ilk Müslüman Divan-ı Hümayun tercümanı olarak görevlendirildi. Onun bu göreve getirilmesi ile “Büyük Rüm Tercümanlar Çağı” diye anılan devir kapandı; hiçbir Rum divan tercümanı olarak görev yapamadı.[1] Devletin tercüman ihtiyacını karşılamak üzere Yahya Naci Efendi’nin seçilen memurlara ders vermeye başlaması ile Tercüme Odası’nın temelini atıldı.
Yahya Naci Efendi, 10 Temmuz 1824'te hayatını kaybetti.
Hasenatullah adında bir kızı (ünlü şair Abdülhak Hamit Tarhan'ın babaannesi), Ruhiddin Efendi (ünlü Osmanlı devlet adamı Ahmet Vefik Paşa'nın babası) adında bir oğlu vardı.
Divan Tercümanlığına getirilişi hakkında
Divan tercümanlığı görevi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde Yahudiler tarafından yürütülürken gerileme döneminde Fenerli Rumlara geçmişti. 1821 yılındaki Yunan İsyanı sırasında isyancılarla işbirliği yaptığı ortaya çıkarılan Divan-ı Hümayun tercümanı Kostaki Morozi'nin idam edilmesinden sonra Osmanlı Devleti, devlet hizmetinde Rumların kullanılmamasına karar verdi. Fransızca bilgisi çok iyi düzeyde olan Osmanlı alimi Şanizade Ataullah Efendi’nin Divan-ı Hümayun Tercümanlığına getirilmesi düşünüldüyse de ulemadan olması nedeniyle bu göreve atanmadı. Mühendishane-i Hümayun hocası Yahya Naci Efendi, oğlu Ruhiddin Efendi ile birlikte Rumca ve Fransızca kağıtların tercümesi ile görevlendirildiler, ancak diplomatik yazışma diline hakim olmadıkları için kısa süren bu deneme başarılı olmadı. Bunun üzerine Yahya Naci Efendi divan ve kethüda kalemlerinden seçilen memurlara Fransızca ve Rumca dersler vermekle görevlendirildi. Onun ders vermeye başladığı 23 Nisan 1821 tarihi, Tercüme Odası’nın kuruluş günü kabul edilir.
Kostaki'nin idamından sonra boşta kalan tercümanlık görevine ise tarafsız Rumlardan İstavraki vekalten getirilmişti. Bir yıl sonra Rum isyanının genel havası nedeniyle İstavraki görevden alınıp Bolu'ya sürüldü ve yerine Yahya Naci Efendi atandı.
Eserleri
- Risale-i Hikmet-i Tabiiyye, 1809 , Ateşli silahların işleyişinin temelindeki fizik ve kimya kurallarını açıklayan yazma eser[2]
- Risale-i Seyyale-i Berkiyye, 1812, elektriğin özelliklerini deneylerle tanıtan Fransızca'dan tercüme yazma eser[2]
Kaynakça
- 1 2 3 Sezai Balcı, Osmanlı Devleti’nde Tercümanlık ve Bab-ı Âli Tercüme Odası, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara 2006
- 1 2 3 Feza Günergun, Deneylerle Elektriği Tanıtan Bir Türkçe Eser: Yahya Naci Efendi’nin Risale-i Seyyale-i Berkiyyes'si, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, Sayı 9, Cilt: 1-2 , Yıl: 2007-2008