François-René de Chateaubriand

François-René de Chateaubriand

Anne-Louis Girodet de Roussy-Trioson tarafından yapılan portresi
Doğum 4 Eylül 1764(1764-09-04)
Saint-Malo, Fransa
Ölüm 4 Temmuz 1848 (83 yaşında)
Paris, Fransa
Meslek Yazar, diplomat, politikacı
Edebî akım Romantizm

François-René de Chateaubriand (d. 4 Eylül 1768 – ö. 4 Temmuz 1848), Fransız yazar, politikacı ve diplomat. Fransız edebiyatı'nda Romantizm'in kurucusu kabul edilir.

Hayatı

Gençlik günleri ve sürgün

Saint-Malo'da, on çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Chateaubriand ailesinin Combourg, Brittany'deki şatosunda büyüdü. Babası René de Chateaubriand (1718-86), eski bir gemi kaptanı, gemi sahibi ve esir taciriydi. Annesinin kızlık soyadı Apolline de Bedée idi. Chateaubriand'ın babası asık suratlı, ketum bir adamdı. Chateaubriand kasvetli bir atmosferde büyüdü. Tek arkadaşı kız kardeşi Lucile idi ve yaptığı tek etkinlik Breton'a uzun yürüyüşlerdi.

Chateaubriand, Dol, Rennes and Dinan'da eğitimine devam etti. Bir süre deniz subayı mı yoksa bir papaz mı olacağına karar veremedi. Fakat on yedi yaşına geldiğinde askeri kariyeri tercih etti v Fransız ordusuna teğmen olarak girdi. İki sene sonra yüzbaşılığa kadar yükseldi. 1788'de Paris'i ziyaret etti ve Jean-François de La Harpe, André Chénier, Louis-Marcelin de Fontanes ve dönemin diğer önemli yazarlarıyla tanıştı. Fransız Devrimi gerçekleştiğinde Chateaubriand olaya sempatik yaklaştı. Fakat Paris'teki olaylar vahşileşince 1791 yılında Kuzey Amerika'ya seyahat etmeye karar verdi.

François-René de Chateaubriand

Bu deneyimi onun romanları Les Natchez (1793 ile 1799 arasında yazılmış olmasına rağmen ancak 1826'da yayınlanabildi), Atala (1801) ve René (1802) yazmasına sebep oldu. Amerika'nın güneylerinde, seyrek yerleşimin olduğu doğayı canlı ve büyüleyici anlatımının ve yazış stilinin Fransa'daki romantizm hareketinin ilerlemesine büyük katkıları oldu.

Chateaubriand, 1792 yılında Fransa'ya döndü ve Louis Joseph de Bourbon komutasındaki Bourbon Hanedanlığı'nın kraliyet ordusuna girdi. Ailesinin baskısıyla, daha önce tanışmadığı, Saint Malo'dan genç bir aristokrat olan Céleste Buisson de la Vigne ile evlendi. İlerleyen yaşamlarında, Chateaubriand eşine sadık kalmayacak ve pek çok ilişki yaşayacaktı. Çift buna rağmen hiçbir zaman boşanmadılar. Askeri kariyeri, kraliyet orduları ile Fransız Devrimi ordusunun Thionville'deki çatışmasında yaralanınca son buldu. Ağır yaralı bir şekilde Jersey'e taşındı ve karısını geride bırakarak İngiltere'ye sürgüne gitti.

Chateaubriand'ın Londra'daki sürgün hayatı sefalet içinde geçti. Yaşayabilmek için Fransızca dersleri verdi ve çeviri yaptı. Fakat, Suffolk'taki günleri daha sakin ve huzurluydu. Genç bir İngiliz kadını olan Charlotte Ives'e aşık oldu ama evli olduğu için ilişkisini bitirmeye zorlandı. Britanya'daki günleri sırasında İngiliz Edebiyatı ile de ilgilendi. Özellikle, John Milton'ın Kayıp Cennet'i üzerinde büyük etki bıraktı. Sürgünü sırasında, pek çok akrabası ve arkadaşının yaşamını kaybettiği Fransız Devrimi'nin sebeplerini sorgulamak için de fırsat buldu. Bu düşüncelerini Essai sur les Révolutions (1797) isimli çalışmasıyla yayınladı. Hayatındaki önemli bir dönüm noktası ise 1798 yılında, katolikliğe dönüşü oldu.

Konsüllük devri ve imparatorluk

Chateaubriand, genel af ilan edilmesiyle birlikte Mayıs 1800 yılında Fransa'ya geri döndü. Mercure de France isimli gazetede editörlük yapmaya başladı. 1802'de yayınladığı Génie du christianisme isimli kitabıyla ün kazandı. Kitap Hıristiyanlık inancına özür niteliğinde yazılmıştı ve devrim sonrası dini duyguların yeniden canlandığı ortamda çok tutulmuştu. Chateaubriand, bu kitapla ayrıca, Katolik kilisesini kendi yanına çekmeye çalışan Napolyon Bonapart'ın da takdirini kazandı.

Napolyon'un papaya elçi olarak gönderdiği Kardinal Fesch'in Roma ziyaretinde kardinale eşlik etti. Fakat, Napolyon ve Chateaubriand'ın arası kısa bir süre sonra bozuldu. Yazar, Valais (İsviçre) vekili olarak seçildi. Napolyon, 1804 yılında Louis-Antoine-Henri de Bourbon-Condé'un idam edilmesini emredince görevlerinden istifa etti. Artık edebi dünyada para kazanmak zorundaydı. Epik bir eser olan ve Roma İmparatorluğu dönemindeki ilk hrıstiyanlara edilen eziyetleri anlatacağı Les Martyrs isimli bir düzyazı yazmayı planladı. Kitabı için araştırma yapmak üzere 1806 yılında Yunanistan, Mısır, İspanya, Filistin ve Anadolu'yu ziyaret etti. Notlarını Itinéraire de Paris à Jérusalem isimli kitabında 1811 yılında yayınladı. Gezinin İspanya ayağını ise 1826 yılında Les aventures du dernier Abencérage isimli kitabında anlattı. Fransa'ya döndükten sonra Napolyon'u eleştiren, onu Neron'la karşılaştıran ve yeni bir stratejinin acilen gerekli olduğunu anlatan pek çok yazı yayınladı. Bunun üzerine imparator Paris'ten sürülmesini emretti.

Chateaubriand, Paris'in merkezinden 11 km güneydeki La Vallée des Loups'a yerleşti. Burada Les Martyrs'ı bitirdi ve hatıralarını taslak halinde yazmaya başladı.Académie française'e 1811 yılında seçilmesine rağmen restorasyona kadar koltuğuna oturamadı. Bu dönemde edebi arenadaki arkadaşları Madame de Staël, Joseph Joubert ve Pierre-Simon Ballanche idi.

Restorasyon

Birinci İmparatorluk'un sona ermesi ile, Chateaubriand, Bourbon'ları harekete geçirdi. 30 Mart 1814'te Napolyon'a karşı yazdığı De Buonaparte et des Bourbons ismindeki el ilanının binlerce kopyası yayınlandı. Yüz Gün dönemi boyunca XVIII. Louis'le birlikte Gent'te sürgünde kaldı. Daha sonra ise İsveç elçisi olarak atandı.

1804 yılında Louis-Antoine-Henri de Bourbon-Condé'nin infazıyla şok olduğunu açıklayan Chateaubriand, 1815 yılında Michel Ney'in infazı için oy verdi. 1815 yılında devlet bakanı olarak atandı. Fakat, krala yaptığı eleştiriler sebebiyle XVIII. Louis'in güvenini ve pozisyonunu kaybetti. Bunun üzerine, X. Charles'ın saltanatını destekleyen gruba geçti.

Chateaubriand, Duc de Berry cinayetinden sonra (1820) tekrar saltanatın tarafını tutmaya başladı ve bu olayla ilgili Mémoires sur la vie et la mort du duc isimli bir yazı yazdı. 1821 yılında Prusya elçisi, 1822'de ise Büyük Britanya elçisi olarak görev yaptı. 1822 - 1824 yıllarında ise Fransa'nın Dış İşleri Bakanı'ydı. Verona Kongresi'nde ülkesi adına başarılı olmasına rağmen görevini aşırı kralcı grubun lideri olan Jean-Baptiste de Villèle'e devretmek zorunda kaldı.

Aynı günlerde, liberal kanada yakınlaştı. Villèle karşı gazetelerde yazdığı yazılarla basın özgürlüğünün popüler bir savunucusu oldu. Villèle'nin görevden alınmasıyla X. Charles, yazarı Vatikan elçisi olarak atadı (1828). 1829 yılında, Polignac Prensi'nin başbakanlığa yükselmesi sebebiyle görevinden istifa etti.

Temmuz Monarşisi

Chateaubriand'ın son evi 120 Rue du Bac, Paris. Yazar evin zemin katında oturuyordu.

1830'daki Temmuz Devrimi'nin ardından Orléans Hanedanı'ndan gelen yeni kral Louis-Philippe'e bağlılık yemini etmemesi Chateaubriand'ın politik kariyerinin sonu oldu. Mémoires d'outre-tombe isimli bir kitap yazdı ve bu kitap ölümünün ardından yayınladı. Temmuz Monarşisi ve "burjuva kralı"nı sert şekilde eleştiren yazılar kaleme aldı.

Son yıllarında Paris'teki rue du Bac 120 numaralı binada oturdu. Evini sadece Juliette Récamier'i ziyaret etmek için terk etti. Son çalışması Vie de Rancé 1844 yılında yayınlandı. Bu kitap on yedinci yüzyılda tanınmış bir Fransız aristokrat olan Armand Jean le Bouthillier de Rancé'in biyografisiydi. Aristokratın yaşamıyla Chateaubriand'ınki arasında benzerlikler vardı. Yazar, 1848 Devrimleri sırasında Paris'te öldü ve isteği üzerine Saint-Malo yakınlarındaki bir adaya gömüldü.

Chateaubriand'ın Saint-Malo yakınlarındaki mezarı (Mayıs 2010).

Etkileri

Chateaubriand, Fransız romantizminin babası kabul edilir. Doğayı betimleme ve duyguları anlatma şekli hem Fransa'da hem de Fransa dışında neslinin romantik yazarlarına örnek olmasına sebep oldu. Örneğin, Lord Byron René'den çok etkilenmişti. Genç Victor Hugo ise bir deftere "Chateaubriand Olmak ve Olmamak" isimli bir yazı yazmıştı. Düşmanları dahi yazarın etkisini reddedemedi. Politik sebeplerden ötürü yazardan hoşlanmayan Stendhal bile De l'amour isimli kitabında Chateaubriand'ın psikolojik analizlerini kullandı.

Chateaubriand politik ve edebi kariyeri bir arada yürüten ilk Fransızdı ve kendisinden sonra gelen Lamartine, Victor Hugo, André Malraux gibi isimlere örnek oldu. Politik düşünceleri ve eylemleri pek çok çelişkiler içerir.

Eserleri

Kaynakça

    Dış bağlantılar

    This article is issued from Vikipedi - version of the 12/4/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.