Dedeşen, Göle
Dedeşen | |
— Köy — | |
Ardahan | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Ardahan |
İlçe | Göle |
Coğrafi bölge | Doğu Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 636 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0478 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 75700 |
İnternet sitesi: |
Dedeşen, Ardahan ilinin Göle ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında Çaldıran Seferinden dönerken ordusunun bir kolunun Dedeşen köyünün bulunduğu dağın yamaçlarında konakladığı söylenmektedir. Ordununu Konakladığı bu alanda iki kardeşin yaşadığı bu şahısların Şeyh Ahmedi Kebir ve Şeyh Mehmedi Kebir olduğu söylenmektedir. Bu zatlar Yavuz Sultan Selim Hanın ordusuna ikramda bulunmak ve orduya yemek ikram etmek istediklerin ordu komutanına söylerler, komutan bu zatları kırmak istemez ancak koca orduyu nasıl doyuracaklarını da merak ederek ikramı kabul eder. Şeyh Ahmed ve Mehmed iki kazan yemek yaparak koca Osmanlı ordusunu ikramları ile doyururlar ancak kazanlarındaki yemeklerde herhangi bir eksilme olmaz. Sultan zatların Allah Dostu olduğunu anlar ve bu zatlara kendiside ikramda bulunmak ister ancak Allah dostları herhangi bir ikram kabul etmezler. Sultanın ısrarı üzerine bulundukları alanda köy kurmak istediklerini beyan ederler. Bunun üzerine komutan bu zatlara hitaben ''dede şen olasınız'' Diyerek ordunun konakladığı alana yerleşmelerine izin verir. Bu tarihten sonra yerleşkenin adı Dedeşen olarak tanınır.
Dedeşen Köyü’nde Osmanlı döneminde cami ile birlikte türbe, çeşme, hamam ve medrese yapılmıştır. Bunlardan cami, türbe ve çeşme günümüze ulaşabilmiş, harap haldeki hamam samanlık olarak kullanılmaktadır. Medreseden ise hiçbir kalıntı bulunmamaktadır.
Cami tek kubbeli Osmanlı mimarisine göre yapılmıştır. Kare kaideli kesme taştan caminin önünde bir de son cemaat yeri olduğu, konsol, sütun kaidesi ve sütun gövdesi gibi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Batıdan içerisine girilen caminin üzeri pandantiflere dayanan bir kubbe ile örtülüdür. İç mekandaki mihrap ve minberin sanat tarihi yönünden bir özelliği yoktur. İç mekanın kuzeybatı köşesinde orijinal minareye ait merdiven bulunmaktadır. Bu merdivenden bugün kadınlar mahfiline çıkış sağlanmaktadır. Batıdaki girişin soluna 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından silindirik gövdeli ve tek şerefeli bir minare eklenmiştir.Ayrıca köyümüzde bugüne krdar pek az kişinin bildiği birde kapalı çarşısı vardır. Zamanla kaybolan birde konağı vardır.
Caminin yanındaki hazirede 18.-19. yüzyıla ait tarih ve sanat tarihi yönünden önemli mezar taşları bulunmaktadır.
Kültür
BU KÖYDE TARİHİ AÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR CAMİ VE BİR TÜRBE BULUNMAKTADIR :Dedeşen Köyü’nde bulunan bu caminin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Mimari üslubundan ötürü XV.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Osmanlı döneminde Dedeşen Köyü’nde cami, türbe ve çeşme gibi yapıların bulunduğu göz önüne alınacak olunursa XV.yüzyıl Osmanlı eseri olduğu tahmin edilmektedir. Yavuz Sultan Selim’in ordusunun bir kolunun 1514 yılında Çaldıran Seferinden dönerken burada konakladığı söylenmektedir. Yöre halkı arasındaki yaygın bir söylentiye göre Yavuz Sultan Selim'in ordusunun konakladığı bu köyde; komutanın Şeyh Ahmed’in ikramından memnun kalmış ve beğenisini “Dede Şen Olasın” diyerek ifade etmiştir. Bu olaydan sonra köyün adı Dedeşen olarak tanınmıştır.
Dedeşen Köyü’nde Osmanlı döneminde cami ile birlikte türbe, çeşme, hamam ve medrese yapılmıştı. Bunlardan cami, türbe ve çeşme günümüze ulaşabilmiş, harap haldeki hamam samanlık olarak kullanılmaktadır. Medreseden ise hiçbir kalıntı bulunmamaktadır.
Cami tek kubbeli Osmanlı üslubunda yapılmıştır. Kare kaideli kesme taştan caminin önünde bir de son cemaat yeri olduğu, konsol, sütun kaidesi ve sütun gövdesi gibi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Batıdan içerisine girilen caminin üzeri pandantiflere dayanan bir kubbe ile örtülüdür. İç mekandaki mihrap ve minberin sanat tarihi yönünden bir özelliği yoktur. İç mekanın kuzeybatı köşesinde orijinal minareye ait merdiven bulunmaktadır. Bu merdivenden bugün kadınlar mahfiline çıkış sağlanmaktadır. Batıdaki girişin soluna 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından silindirik gövdeli ve tek şerefeli bir minare eklenmiştir.
Caminin yanındaki hazirede XVIII.-XIX.yüzyıla ait tarih ve sanat tarihi yönünden önemli mezar taşları bulunmaktadır.
Coğrafya
Ardahan il merkezine 42 km, Göle ilçesine 18 km uzaklıktadır.Köy halkı referanduma giderek Köprülü Beldesine mahalle olmuştur. KÖYÜN dört yanı ormanlarla çevrili,içinde deresi akan çok güzel bi yaylası mevcuttur.Doğayla başbaşa kalınabilecek kadar güzel ve dinlendirici bir yayla.
İklim
Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisinde
Şiirden de anlaşılacağı gibi iklim sert karasal iklim olup yaz yağmurlarını almaktadır.Yaklaşık 6 ay havalar soğuğun etkisinde kalır ve kışın kar yağınca çok uzun bir süre yerde kalır ve çok soğuk olur.Ama haziranda gelen sıcak havalarla beraber yaz yağmurları bölgenin yüksek boylu çayırlara kavuşmasını sağlar.Kars-Erzurum platosu bu yönüyle mikro klima lanı gibidir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | 655 |
2000 | 637 |
1997 | 668 |
Nüfusunu büyük bölümü iklim şartlarından dolayı büyük şehirlere göç etmişlerdir.Bu nedenle yaz-kış nüfus oranı değişmektedir.Ayrıca köyde yaz ayları işler attığından nüfusta da artışlar meydana gelmektedir.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım , hayvancılığa ve canlı hayvan ticaretine dayalıdır. ayrıca orman köyü statüsne sahip olup,ormancılık ek gelir kaynağı haline gelmiştir.. yusuf mete gürer ben koyumun gelişmesini istiyorum ewet koyumuzde cok tarıhı eser var ama sahip cıkanı yok bu tarıhi eserlerimizin her yere tanıtılıp koyumunde turistlik yere cevrilip koyde yaşayan halkımızında geçim kaynaklarının hayvancılıkla sınırlı olmamasını teminli ediyorum
Altyapı bilgileri
Köyde, 3 sınıflı bir ilkokul mevcuttur.Ayrıca öğretmenler 3 adet lojman bulunmaktadır .için Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yapılmak üzeridir. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. elektrik ve sabit telefon vardır. yusuf mete gürer
Köprülü Beldesinden 2014 yılında ayrılmıştır.