Anadolu sığla ağacı

Vikipedi:Taksokutu
Anadolu sığla ağacı

Bilimsel sınıflandırma
Âlem: Plantae (Bitkiler)
Bölüm: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida
(İki çenekliler)
Takım: Saxifragales
Familya: Altingiaceae
(Acıfındıkgiller)
Cins: Liquidambar
Tür: L. orientalis
İkili adı
Liquidambar orientalis
Mill.
Diğer adları
Günlük ağacı, Ak amber
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Anadolu sığla ağacı ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.
Wikispecies'te Anadolu sığla ağacı ile ilgili detaylı taksonomi bilgileri bulunur.

Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), Altingiaceae familyasındandır. Türkiye'de Fethiye ve Muğla civarında yetişir. Köyceğiz-Fethiye arasında "Günlük ağacı" olarak bilinir. Ağaç, 20 metreye kadar boylanabilir, görünüş olarak çınara benzer. Ege Bölgesi ile Akdeniz Bölgelerinin doğal sınırı olan Dalaman Çayı boyunca yayılışı ile bilinir. Dalaman Çayını takip ederek Denizli-Acıpayam-Alcı'ya kadar yayılışı bulunur. Kızılçamın da yayılış gösterdiği dere boylarında, bilhassa Köyceğiz civarında taban arazilerde korulukları vardır. Köyceğiz'de bulunan doğal yayılış alanlarının, portakal bahçelerine dönüşmesi ile daraldığı belirtilir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından korunan alanlarda yeni korulukları tesis edilmektedir. Türkiye dışında sadece Rodos Adasında bulunur. Subtropikal iklim özellikleri görülen sıcak, nemli ve suyu bol yerlerde yetişir. Orman fakültelerinde ve ormancılık araştırma enstitülerinde doktora düzeyinde çalışmalara konu edilmiştir. Uzun ömürlü bir ağaçtır.

Özellikleri

Kabuk

Kabuk gençken çatlaksız yaşlıyken çatlaklıdır. Kabuklar gençken rengi grimsi, yaşlanınca grimsi kahverengi veya kahverengiye döner. Kabuk ve odunundaki kokuya "Buhur" adı verilir. "Buhurcular" adlı Yörük Obasına da adını vermiştir.

Sürgünler

Genç sürgünler önce yeşilimtrak, sonra kırmızımsı-kahverengi olup, incedir. Çıplak ve parlak olan sürgünler üzerindeki lentiseller küçüktür ve çıplak gözle görülebilir. Yan tomurcuklar sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmiştir ve sürgüne az çok yatıktır. Tepe tomurcuğu yan tomurcuklardan biraz daha büyüktür. Yumurta şeklinde, elipsoid ve sivri uçlu olan tomurcuklar parlak olup pulların kenarı hafif kirpikli, kahverengi sürmeli ve çıplaktır. Pulların rengi elma yeşili-kahverengidir. Ovuşturuldukları zaman aromatik olup, üzerinde 3 adet iletim demeti izi taşır.

Yapraklar

Beş loplu ve ışınsal damarlı olan yapraklarda her bir lop genellikle ikincil olarak loplara ayrılır. Ucu küt veya sivri olan lopların sayısı ender olarak 3 veya 7'dir. Yaprakların kenarı ince ve muntazam dişlidir. Yaprak ayasının tabanında, ana damarların birleştiği yerde tüy demetleri saplanmış olup, bazı yapraklarda söz konusu tüyler yok denecek kadar azdır. Üst yüzleri tamamen çıplak ve parlak yeşildir. Yaprağın sapı ince ve oldukça uzundur. Erkek çiçekler kurul şeklinde ve tomurcukların üst ekseninde bulunanlar sık ve sapsız, alt tarafında bulunanlar ise daha seyrek olarak yerleşmiştir.

Çiçekler

Çiçekler küre şeklinde, üzerleri küçük kırmızımsı çiçeklerle bezenmiştir. Çiçek olgunlaşınca dikenli kozalağa dönüşür ve grimsi-yeşil renk alır. Dişi çiçekler ilk oluştukları zaman renkleri yeşil olup daha sonraları kırmızımsı renk alır. Üzerleri hafif tüylü olup, meyve içinde dökülmeden kalırlar ve sertleşip odunsu bir yapı kazanırlar.

Meyveler

Meyve uzun bir sapın ucunda, aşağıya doğru sarkık olarak durur. Olgunlaştıkları zaman sertleşir, kapsüller açılır ve tohumlar dökülür. Çok küçük kanatlı olan tohumun rengi koyu kahverengidir, basık, dip tarafı yuvarlak, uç kısmı sivridir. Tohum kabuğu parlak, ince ve serttir.

Sığla yağı

Kavakarası'nda
Kavakarasındaki kadın

Sığla yağı iyi bir antiseptiktir. Eczacılıkta, parfümeride ve ayrıca buhur olarak kilise vb. yerlerde kullanılır. Kuru yongaları çeşitli ayinlerinde tütsü olarak kullanıldığından ağaca "günlük ağacı" denir.

Ağacın kabuğunun yaralanmasıyla, özünden elde edilen bir çeşit balsam olan "Sığla yağı" özellikle parfüm sanayinde kullanılan önemli bir hammaddedir. Ağacın önemi, elde edilen bu yağdan kaynaklanmaktadır.

Eskiden Türkiye'de 20 ton dolaylarında sığla yağı elde edilirken, günümüzde ormanların azalmasıyla yılda ancak 3-4 ton sığla yağı elde edilebilmektedir. Yağa, yurtiçinden ve yurtdışından yoğun talep olmakla berbaber, yeterli miktarda üretim olmadığı için bu talep karşılanamamaktadır. 2000'li yıllarla birlikte artık parfümeri sanayinde sentetik fiksatörler kullanıldığından eskiden olan talepler azalmış ve sığla yağı üretimi 1 tona kadar düşmüştür.

Tarihte

Geçmişte Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın "aşk iksiri" ve parfüm olarak kullandığı sığla yağı, Hipokrat döneminden beri ilaç olarak da kullanılmıştır. Eski Mısırlılar sığla yağını mumyalama işlemleri sırasında da kullanmışlardır. Batmış Fenike gemilerinden çıkarılan içi sığala yağı dolu amforalar geçmişte sığla yağının Akdeniz ticaretinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedirler.

Eldesi

Sığla yağı elde etmek için bahar aylarında ağacın gövdesine çizikler çizilir. Temmuz ayından itibaren gövde üzerinde biriken salgı ve kabuklar özel bıçaklar ile kazınarak toplanır. Bu salgı ve kabuklar sıcak su ile kaynatıldıktan sonra özel preslerde sıkılarak sığla yağı elde edilir.

Bileşimi

Sığla yağının bileşiminde kokusunu veren sinnamik asit, uçucu yağlar ve reçine bulunur.

Yağ, antiseptik özelliğe sahiptir. Parazitlere karşı etkilir. Ciltte yumuşatıcı, rahatlatıcı, iltihap giderici ve yara iyi edici etkileri bulunmaktadır. Halk tarafından özellikle mide rahatsızlıklarında ve yaraların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda temizleyici ve ter kokularını giderici olarak da kullanılır.

Kullanımı

Bu yağ, parfümeride sabitleyici olarak kullanılmaktadır. Yani parfüm içerisindeki güzel kokuların uçmamasını sağlar. Bu nedenle sığla yağı parfüm sanayinde önemli bir hammaddedir. Bunun yanı sıra sığla yağıyla yapılan sabunlar cilt yumuşatıcı etkiye ve güzel kokuya sahiptir.

Dağılımı

Türkiye'de doğal olarak bulunan Anadolu sığla ağacı, özellikle Marmaris çevresi,Fethiye, Köyceğiz ve Dalaman Çayı dolaylarında endemik olarak bulunur. Denizli-Acıpayam-Alcı Orman İşletme Şefliği sınırları içinde, Dalaman Çayı boyunca yayılışı görülür. Isparta ve Burdur arasında da dar bir yayılışı bulunmaktadır. Türkiye'de iki alt türü bulunmaktadır. Bu bölgelerde eskiden ormanlar oluşturan ağaçlar, günümüzde küçük korular halinde bulunmaktadır.

Galeri

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/6/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.