II. Dünya Savaşı'nda Arnavut direnişi
Arnavut direnişi | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Balkan Cephesi (II. Dünya Savaşı) | |||||||||
Partizanların Tiran'a girişi | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Arnavut Partizanları |
Almanya İtalya Arnavutluk | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Enver Hoca Spiro Moisiu Mehmet Shehu Qemal Stafa † Haxhi Lleshi Baba Faya Martaneşi Abbas Kupi |
Francesco Jacomoni Alberto Pariani Hermann Neubacher Şevket Verlaci Mustafa Merlika-Kruja Ekrem Libohova Maliq Buşati | ||||||||
Güçler | |||||||||
70.000 düzensiz partizan 4.000 düzenli partizan | 600.000 asker | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
30,000 ölü 12,600 yaralı 44,500 tutuklandı |
26,595 ölü 21,245 yaralı 20,800 esir |
Arnavut direnişi, İkinci Dünya Savaşı sırasında komünist hareketinin Mihver Devletler'ine karşı vermiş olduğu mücadeledir. İlk mücadele İtalyanlar'a karşı verildi. İtalyanlar çıkarıldıktan sonra Almanlar geldi. Partizan hareketi Alman kuvvetlerine karşı verdikleri mücadele başarıya ulaştı. Komünistler aynı zamanda işbirlikçilere karşı mücadele vermiştir.
Arnavutluk'un işgali
1939'da Benito Mussolini, İtalya ve Arnavutluk arasında bir gümrük birliği oluşturulması ve Arnavutluk sınırları içinde bir İtalyan garnizonu kurulması yolunda bir ültimatom verdi. Ültimatomun reddi Arnavutluk Kralı Zogo döneminin de sonu oldu. Benito Mussolini, deniz ve hava kuvvetlerinin desteğinde 100 bin kişilik bir ordu ile Arnavutluk'u işgal etti. Zogo yurtdışına kaçarken, ülkede kukla bir Arnavutluk hükümeti kurularak, İtalyan kraliyet ailesinden III. Vittorio Emanuele, Arnavutluk kralı ilan edildi. İtalya'nın savaş hazırlıkları doğrultusunda ülkenin doğal kaynakları büyük bir açgözlülükle yağmalandı.
Ekim 1940'ta İtalyanların Arnavutluk üzerinden Yunanistan'ı işgal etme giriştilerse de, kısa sürede püskürtüldüler. Hatta Yunanistan, Arnavutluk'un yarısını işgal etti. Bunun üzerine Alman ordusu bölgeye girerek Yunanları yendi. Daha sonra buralar İtalyanlara verildi.
Komünist hareket
Arnavut halkı genel olarak okuma yazma bilmeyen bir toplumdu. Halk, ekonomik geçiminide tarımdan sağlıyordu. O dönemde Kral Zogo'nun kurmuş olduğu polis devleti gibi nedenler iki dünya savaşı arasında Arnavutluk'ta komünizmin güçlenmesini sağladı.
Sovyetler Birliği o dönemde Mihver Devletler'le işbirliği içerisinde olduğu için komünistler direniş göstermedi. Ancak 22 Haziran 1941 tarihinde Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgal etmesi, durumu değiştirdi. 8 Kasım 1941 yılında, Tiran'da 130 kişi Enver Hoca başkanlığında Arnavutluk Emek Partisi kurdu.
1942'nin ortalarında Arnavutluk Emek Partisi, Arnavutluk'un İtalya'nın işgalinden kurtarabilmek için gençleri savaşmaya çağırdı. Birçok kişi bu çağrıya uydu. Bunun üzerine Ulusal Kurtuluş Hareketi (NLM) kuruldu. Eylemler artıkça İtalyan işgalciler bu saldırlara karşı misilleme olacağını belirtti. Bu uyarılara partizanlar pek aldırış etmedi. Hatta bu misilleme eylemleri intikam arzusunu artıracağından daha fazla militan partizan saflarına katılacaktı.
Faşist Parti
Nisan 1939 tarihinde İtalya Krallığı'nın Arnavutluk işgalinden sonra, iktidara Arnavut Faşist Partisi'ni getirmişti. Ülkede ise 100.000 İtalyan askeri ve 11.000 İtalyan sömürgeci birliğini de yerleştirmişti. Başlangıçta bu olay tepki alsa da Arnavut Faşist Partisi, İtalya ile birlikte birkaç bölgeyi ele geçirmiş olması halkın bir kesiminde olumlu karşılandı.
Milliyetçi Parti
Ekim 1942'de İtalyan işgalcilere karşı milliyetçi bir direnişi örgütleyebilmek için Balli Kombetar (Ulusal Cephe) kuruldu. Ulusal Cephe'nin her ne kadar İtalyanlara karşı kurulsa da daha sonra İtalyanlar tarafından bir cumhuriyetin kurulmasını savunan çağrılarda bulundu. Aslında asıl amacı komünistleri durdurmaktı. Bunda biraz, büyük toprak sahipleri tarafından desteklenmesi de vardır. Ulusal Cephe daha sonra İtalyanlar'a daha da yakınlaşacaktır. İtalyanlar'ın geri çekilmesi üzerine Almanlar ile anlaşma sağlayacaktı.
İtalya'nın geri çekilmesi
1943 yılında İtalya kralı, Benito Mussolini'yi görevinden aldı. Faşist rejiminin yıkılmasından istifade eden komünist gerillalar burada 100.000 kişilik İtalyan ordusuna saldırdı. Komünistler 15.000 kişiyi esir aldı. Arnavutluk'un büyük bir kısmını ele geçirdiler. Özellikle de güney bölgelerde etkili oldular. Birkaç yeri de milliyetçiler aldı.
Müttefik Devletler, komünistlerin duruma hakim olmasından rahatsızdı. Bu yüzden Arnavutluk'ta bulunan İngiliz ajanlar Ağustos 1943'te, komünistler ile milliyetçi hareket olan Balli Kombëtar'ı bir araya getirdi. Müttefik Devletler, liderleri ikna ederek Mukje Anlaşması'nı imzalattırdı. Ancak bu anlaşma pek uzun sürmedi. Çünkü Büyük Arnavutluk'un Faşist İtalya ile birlikte işgal ettiği Kosova'da sorun ortaya çıktı. Yugoslavya'da partizan direnişçiler kendi topraklarında bulunan Kosova'yı istedi. Ancak milliyetçiler buna karşı çıktı. Komünistler ise Yugoslavya'da bulunan yoldaşlarının teklifini kabul etti. Bu uyuşmazlık anlaşmayı bozdu. Daha sonra milliyetçiler komünistlere saldırdı.
Alman işgali
Almanlar, Müttefik Devletler'in Balkanlar'dan çıkarma yapma olasılığına karşı burayı boş bırakmak istemiyordu. Bu yüzden Almanya Eylül 1943 yılında burayı işgal etmeye başladı. Paraşütle indirilen birlikler hızla ülkeyi işgal etti. Alman ordusu Arnavut gerillaları tepelere doğru sürdü. Almanya Arnavutluk'un bağımsızlığını tanıyacağını açıkladı. Almanlar somut adımlar atarak bir Arnavut hükümeti kurdu. Daha sonra devletin polis ve askerî yapılanmasını da oluşturdu. Bunun üzerine Balli Kombëtar Almanlar ile birlikte hareket etmeye başladı. Ve kendi birlikleri ile komünistlere saldırılarını devam ettirdi.
Ancak işler istenildiği gibi gitmedi. Komünistler karşı saldırıya geçti. Tiran 20 günlük savaştan sonra 17 Kasım 1944 tarihinde partizanlar tarafından kurtarıldı. Daha sonra 70.000 kişiyle saldırılarına devam ettiren partizanlar 29 Kasım 1944 yılında Arnavutluk'u tamamen kurtardı. Daha sonra Yugoslavya partizanlara destek verdi.
Savaşın sivillere etkisi
Cenevre, Avrupa'da sivil insanlar açısından Arnavutluk'un en harap olan ülkelerden birisi olduğunu açıklamıştı. Savaş sırasında 60.000 ev yıkıldı. Buda nüfusun yaklaşık %10'u evsiz kalması demekti[1]. Sivil kayıplarda yüksekti. Toplam 30.000 sivil öldürüldü.
Kaynak
- ↑ Jacques, Edwin E. (1995). The Albanians. Mc Farland. s. 426. ISBN 978-0-89950-932-7. http://books.google.nl/books?id=IJ2s9sQ9bGkC&printsec=frontcover&dq=The+Albanians+jaques#v=onepage&q&f=false. Erişim tarihi: 2011-01-08.