Musa el-Sadr

Musa el-Sadr (Arapça: موسى الصدر ; Farsça: موسی صدر, d. 4 Haziran 1928) din adamı ve siyasetçidir. İran'ın Kum şehrinde Lübnanlı Şii El-Sadr ailesinin bir ferdi olarak dünyaya geldi.[1] Babası Sadruddin Sadr ona Musa ismini verdi. Musa Sadr çocukluk ve gençlik yıllarını bu mahallede geçirdi. Dini eğitim ve akademik eğitimini tamamladıktan sonra siyasi hareketlerin içinde ve başında yer aldı. Lübnan İç Savaşında Emel ordusunun komutanlarındandı. Hayatta olup olmadığı bilinmemektedir.

Ailesi

Sadr ailesi, Ehl-i Beyt’in yedinci imamı İmam Musa Kazım’ın soyundan gelmektedir. Musa Sadr’ın büyük babası Salih Seyyid Şerefuddin Hicri Kameri 1122 miladi 1710 Lübnan'ın Güneyindeki Sur kasabasının Şehur köyünde doğdu. Salih Seyyid Şerefuddin, Cebel Amil’deki Şii alimleri ile çatışma içinde olan Cezzar Ahmed Paşa(Osmanlı'nın bölgedeki askeri komutanı) aleyhinde ayaklandı ve Ahmet Paşa komutasındaki askerler, Seyyid Hubetullah adındaki genç oğlunu öldürdüler ve kendisini Akka zindanında hapsettiler. Seyyid Şerefuddin’in oğlu Seyyid Sadruddin Sadr (1779-1846) ise kendi zamanında Necef medreselerinin önde gelen alimlerinden ve müçtehidlerindendi. Seyyid Sadruddin Sadr’ın en küçük oğlu Seyyid İsmail Sadr da İslami eğitim gördü ve 1921 yılında Kazımeyn şehrinde öldü. Seyyid Sadruddin Sadr ve üç oğlu vardı. Musa Sadr’ın babası Seyyid Sadruddin Sadr 1881 yılında Kazımeyn’de doğdu. Necef'te ikamet ettiği dönemlerde Irak’ın müterakki hareketlerine öncülük etti. Daha sonra İran'ın Meşhed şehrine gitti. Kum medreselerinin kurucusu Hacı Abdulkerim Hairi Yezdi’nin davetiyle Kum'a gitti. Hacı Abdulkerim Hairi Yezdi'nin ölümünden sonra iki oğlu Ayetullah Hansari ve Ayetullah Hüccet ile birlikte Şiilerin ve Kum medreselerinin önderliğini üstlendi.[2]

Ayetullah Burucerdi Kum şehrine geldiğinde ise Seyyid Sadr, Hazreti Masume türbesindeki cemaat imamlığı görevini Ayetullah Burucerdi’ye bıraktı ve ona olan saygısından hayatının sonuna kadar orada cemaat namazı kıldırmadı.[3]

Seyyid Sadruddin Sadr 26.12.1957 tarihinde Ehl-i Beyt imamlarındanMusa-i Kazım'ın kızı Masume’nin kabrine yakın bir yerde defnedildi. Seyyid Muhammed Bakır Sadr ve kız kardeşi Amine Bintü’l Huda onun amcası Seyyid Haydar Sadr’ın çocuklarıdır.

Bint’ul Huda Ruhullah Humeyni’nin deyimiyle; ‘Tam bir ilim ve ahlak öğretmeni, bilgi ve edebin iftiharıdır.'[4]

Ağabeyi Seyyid Muhammed Bakır Sadr ile birlikte 08.04.1980 cumartesi günü Irak’ın Baas rejimi tarafından öldürülmüştür. Ayetullah Muhammed Sadık Sadr her ikisini de kefenleyip gizlice cenaze namazlarını kıldırdı ve yanındaki birkaç kişiyle beraber Necef’deki Şerefuddin ailesine ait mezarlıkta toprağa verdi.[5]

Eğitimi

İmam Musa Sadr ilk ve ortaokulu ‘Hayat’ ilköğretim okulunda, liseyi de Kum şehrinde ‘Senayi’ lisesinde okudu. 1940 Kum İslami İlimler Medresesi’nde derslere başladı. İlk, orta ve yüksek derecedeki dersleri bitirdikten sonra içtihat derslerine katıldı.

Musa Sadr, medrese eğitiminin yanında üniversitede okumak için sınava girdi ve Eylül 1950 tarihinde Tahran Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde derslere başladı. 1953 Mayıs’ında “Antlaşmalar ve Geçerlilikleri” adıyla hazırladığı bitirme teziyle dereceye girerek İktisat Hukuku bölümünü bitirdi ve diplomasını almaya hak kazandı.[6]

Musa sadr Aralık 1953’te babasının ve vefatından sonra fıkıh, usul ve felsefe gibi ilimlerdeki birikimini arttırmak ve Necef İslami İlimler Havzası’ndaki üstatlardan ders almak amacıyla Necef’e gitti. Orada dört yıl kalan Musa Sadr, aşağıdaki alimlerden dersler aldı:

Ayetullah Hoi onun hakkında şöyle demişti:

Musa Sadr gelecek vaat ediyor. Üç yıl daha Necef’te kalacak olursa umut ediyorum ki Şia’nın büyük ve önde gelen ilmi şahsiyetlerinden birisi olur.”[7]

Bunlar dışında aşağıdaki kişilerden dersler almıştır;

Çalışmaları

İslam Mektebi Dergisinin Çıkarılması

İmam Musa Sadr 1959 yılının kış mevsiminde Necef İslami İlimler Medresesi’nden Kum’a döndü. Arkadaşlarıyla birlikte halkla daha sıkı bir ilişki içinde olmak ve genç nesli yönlendirebilmek için haftalık veya aylık bir dergi çıkarma kararı aldılar. Musa Sadr ve arkadaşları Aralık 1938 yılında ‘İslam Mektebinden Dersler’ adında ilk medrese dergisini Kum’da çıkardılar. O günün İran’ında ve özellikle de İslami İlimler Havzası’nda hakim olan atmosfer göz önünde bulundurulacak olursa çıkan yazıların her biri reform niteliği taşımaktaydı. Dergide “İslam mektebinde iktisat” ve “İslam’ın Ekonomi Modeli” yazıları dikkat çekti.

Milli Medreseler Hareketi

Kum’daki yeni nesli İslami öğretilere göre terbiye edecek “Milli Okullar” açmak için karar alan Musa Sadr 1958 yılının eylül ayında Kum şehrinde eğitime başlayacak olan “Sadr Lisesi” adındaki milli okulu, öğretim yılına yetiştirmek için zamanın kültür ve milli eğitim bakanlıklarından gerekli izinleri aldı ve kendisi de resmen okulun yönetimine geçti. Musa Sadr Lübnan’a gittikten sonra bu okul Ahmet Uhedi yönetiminde eğitim ve öğretime devam etti.

Lübnan’daki çalışmaları

Kültürel-dini çalışmaları

Musa Sadr Lübnan’a geldikten sonra İran’da da yaptığı gibi genç nesil ile ilgilenmeye başladı. Camiilerde, liselerde, üniversitelerde ve diğer kültür merkezlerinde konferanslar ve dersler vermeye başladı. Müslüman ve Hristiyan gençler Musa Sadr’ın düşüncelerine ilgi duymuşlardı. Böylece Musa Sadr lise ve üniversiteleri kendi düşüncesinin kalesi haline çevirdi.

Ekonomik-kültürel çalışmaları

Musa Sadr ülkenin kötüye giden ekonomik durumunu görünce, döner sermayeye sahip birçok kültür merkezi açtı.

Musa Sadr açtığı bu merkezler ile yaşam standartlarını yükseltti ve Müslümanların iktisadi durumları düzelmeye başladı.

Siyasal-Kurumsal Çalışmaları

Musa Sadr Beyrut’ta kalabalık bir gazeteci topluluğu karşısında istatistiklerle Şiilerin sorunlarını dile getirerek Lübnan’da bir Şii Meclisinin kurulması gerektiğini söyledi ve “Lübnanlı Şiiler Yüksek Meclisi” adında bir meclis kurdu. Kurulmak istenen meclis için bir önerge yapıldı ve Lübnan Meclisi önergeyi taslak halinde kabul etti. Lübnanlı Şiiler Meclisi 1970 yılında 9 kişilik kanuni ve 12 kişilik icrai heyet seçildikten sonra resmen çalışmalara başladı. Kanuni ve icrai heyetin çoğunluğunun oyunu alan Musa Sadr Şii Yüksek Meclisi Başkanlığına seçildi.

İtikadi ve Milis Çalışmaları

“Mahrumlar Hareketi” ve “Emel Örgütü” adında biri itikadi diğeri milis örgütlenmeyi başlattı. Mahrumlar Hareketi mensupları 1971 yılında “Ne Doğu Ne de Batı” sloganıyla faaliyetlerine başladı. İnsanları İslam’ın öğretileriyle tanıştırmayı hedefleyen harekete Muhammed Hüseyin Fazlullah, Şeyh Mehdi Şemsuddin, İmam Musa Sadr, Doktor Mustafa Çamran gibi kişiler öncülük ediyordu. Bu faaliyetlerin merkezi başta güney Lübnan olsa da daha sonra tüm ülkeyi sardı.

Mahrumlar hareketi dört yıllık bir çalışmadan sonra Askeri eğitim için gerekli koşulları tamamladı ve Musa Sadr’ın öncülüğünde 1975 yılında Emel Örgütünü kurdu. Emel Örgütü ilk olarak, Baalbek’in ‘Yemuneh’ köyünde Cebel Amil Meslek okulunda okuyan ve Mahrumlar Hareketine üye 70 genç tarafından faaliyetlerine başladı. Kısa bir zaman sonra Filistin’in el-Fetih Örgütüyle varılan antlaşmayla “Aynu’l Nebiye” adındaki eğitim kampına taşındı. Örgüt ilk faaliyetlerini 7 ay gizli yürüttü ancak 5.6.1975 tarihinde eğitim sırasında aniden patlayan mayınla, örgüte mensup 27 genç öldü ve bu olay Emel’in silahlı çalışmalarını gün yüzüne çıkardı. Bu olaydan sonra “Aynu’l Nebiye” kampı kapatıldı ve eğitim merkezi Ceneta adındaki yeni bir kampa taşınıp orada askeri eğitime devam etti.

İlmi çalışmaları
Eserleri

Kaçırılması

Musa Sadr Lübnan’daki faaliyetlerine başladığı ilk günden itibaren Libya Devleti ve özellikle Devlet Başkanı Kaddafi onun en ateşli muhalifleri olmuşlardı.Lübnan’da bu ülkeye bağlı gazeteler ve kurumlar çok güçlüydüler. 25 Ağustos Cuma günü Cezayir’den Libya'ya geçen Musa Sadr, Libya medyasında hiç yer almadı. Musa Sadr Libya’dayken hiç kimseyle temasa geçmedi. Lübnan’daki Şii Yüksek Meclisi yetkilileri Libya Büyükelçiliği’nden durum hakkında bilgi istediler. Libya devletinden olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap gelmedi. Lübnan Başbakanı Selim el-Huss ile görüşmeler yapıldı. El-Huss Libya’nın Lübnan Büyükelçisini çağırarak resmi bir açıklamada bulunmasını istedi.Bir gün sonra Libya Büyükelçiliği tarafından yazılı bir açıklama geldi. Yazılı açıklamada 28 Ramazan 1397 tarihinde İmam Musa Sadr’ın Şeyh Muhammed Yakub ve Bedruddin ile İtalya Hava Yolları’na ait 881 sayılı yolcu uçağıyla Libya’dan ayrıldığı ve Roma’ya gittiği yazıyordu. İtalya Hukümet Savcılığı 3.9.1978 tarihinde ilgili kurumlara olayın aydınlatılması için gerekli talimatı verdi. İki haftalık araştırmadan sonra Musa Sadr ve beraberindeki heyetin İtalya Hava Yollarıyla Libya’yı terk etmedikleri ve hiçbir şekilde de İtalya’ya gelmedikleri anlaşıldı. İtalya Hükumeti araştırma sonuçlarını Lübnan Devleti ve Şii Yüksek Meclisi ile paylaştı. Musa Sadr’ın kaçırıldığı günlerde Ruhullah Humeyni Necef’te sürgündeydi. Musa Sadr’ın kaçırıldığı haberini duyar duymaz Yaser Arafat’a bir telgraf çekti:

"Bismillahirrahmanirrahim

Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Sayın Arafat’a

Lübnan Şii Yüksek Meclisi Başkanı Hüccetü’l İslam Seyyid Musa Sadr’ın durumu hakkında malumatım yoktu ve bu durum beni endişelendirmektedir. Biran önce sizden nerede bulunduğu hususunda araştırma yapmanızı ve herhangi bir bilgi alacak olsanız beni haberdar etmenizi rica ediyorum. İslami hedefler için başarılarınızı temenni ederim."[8]

Bu sıralarda Suriye’de devlet başkanı Hafız Esad başkanlığında Filistin meselesi hakkında bir oturum gerçekleşti. Ruhullah Humeyni oturumu yöneten Hafız Esad’a bir telgraf çekti:

"Bismillahirrahmanirrahim

Hüccetü’l İslam Seyyid Musa Sadr’ın kaybolması telaşlanma ve üzülmeme neden olmuştur. Sizden Filistin meselesi için bu oturuma katılmaya gelen Arap ülkelerinin yetkileleriyle görüşmenizi ve onların konu hakkındaki temayüllerini kazanmanızı rica ediyorum. Biz ve İran milleti bu asırda Amerika’nın himayesiyle milleti dikdatörlük ve toplu katliam ateşiyle yakıp her türlü özgürlüğü yasaklayan bir rejime giriftar olmuş durumdayız. İslam ülkelerinin yöneticilerinden masum İran halkının kurtulması için yardım talebinde bulunuyoruz. Müslüman kardeşleriniz Şah’ın Zulüm postalları altında ezilmektedir ve askeri hükumet İran’ın bütün önemli şehirlerinde haklı canlarından bezdirmiştir.

İslam peygamberinden: ”Hepiniz çobansınız ve halkınızdan sorumlusunuz” rivayeti nakledilmiştir.

Siz islam devletlerinin yöneticileri bizim mazlum milletimizi savunacak güç ve kudrete sahipsiniz. Öyleyse herkes mesuldür.

Allah’ın selam, rahmet ve bereketi üzerinize olsun" [9]

İran devriminden sonra Libya Devleti Ruhullah Humeyni’yi bu ülkeye davet etti ancak Humeyni daveti kabul etmedi ziyaretin gerçekleşmesi için Musa Sadr’ın salıverilmesini şart koştu.

Hayatta Olduğuna Dair Haberler

Kaynakça

  1. Trendle, Giles. The Imam and The Colonel.
  2. Ali Hücceti Kirmani, Mukaddime
  3. Ali Devani, Zendegiyi Ayetullah Burucerdi Sayfa:119
  4. Sahife-i İmam Cilt:12 Sayfa:253
  5. Mustafa Gulizade Sayfa:142
  6. Ali Hüceti Kirmani Sayfa:16
  7. Tarih ve Ferheng-i Muasır Sayfa: 130
  8. Sahife-i İmam Cilt:3 Sayfa:458
  9. Sahife-i İmam Cilt:2 Sayfa:479

İmam Musa Sadr - Abdurrahim Ebuzeri ISBN 9786058704671

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/20/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.