Non steroidal antienflamatuar ilaçlar

Non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar ya da steroid dışı yangı önleyici ilaçlar, kısaca NSAİİ'ler, analjezik, antipiretik ve antienflamatuar (ağrı, ateş ve inflamasyonu azaltıcı) ilaçlardır. "Non-steroidal" terimi bu ilaçları benzer etkileri olan (çok daha geniş etki alanları vardır) steroidlerden ayırmak için kullanılır.[1] NSAİİ'ler narkotik değildirler. NSAİİ'ler bazen NSAİA (sondaki A-Analjezik kısaltması) olarak da adlandırılırlar. Bu grubun en çok bilinen üyeleri aspirin ve ibuprofendir. Parasetamol (asetaminofen) çok az anti-inflamatuar etki gösterdiği için kesinlikle NSAİİ'ler içerisinde anılmazlar.

1829 un başlarında, salisilik asitin izolasyonuyla birlikte NSAİİ'ler ağrının (düşük dozlarda) ve enflamasyonun (yüksek dozlarda) ilaçla tedavisinin önemli bir kısmını oluşturmaya başladı. NSAİİ lerin popüler olmasında opioidlere göre çok az bağımlılık potansiyeli taşıması ve sedasyon veya solunum depresyonu yapmaması büyük rol oynadı. Buna rağmen NSAİİ lerin de kendine özel problemleri vardı. İbuprofen ve aspirinin de dahil olduğu bazı NSAİİler, görece güvenli olarak değerlendirildi ve tüm dünyada reçetesiz olarak satılmaya başlandı.

Etki mekanizmaları

Çoğu NSAİİler siklooksijenaz enzimini non-selektif olarak inhibe ederek etkirler. Siklooksijenaz-1 (COX-1) ve siklooksijenaz-2 (COX-2) izoenzimlerinin her ikisini de inhibe ederler. Siklooksijenaz araşidonik asitten tromboksan ve prostaglandin yapımında enzim görevi görür. Prostaglandinler inflamasyon oluşum sürecinde diğer görevli maddelerle birlikte iletim molekülü olarak rol oynar.Bu etki mekanizması John Vane tarafından ortaya çıkarıldı ve bilim adamı bu şekilde Nobel Ödülü sahibi oldu.

Örnekler

NSAİİler kimyasal yapılarına göre geniş bir şekilde sınıflandırılırlar. Aynı grup içindeki NSAİİler benzer özellik ve tolerabilite gösterirler. Aynı dozda kullanıldıklarında NSAİİlerin klinik verimlilikleri arasında çok ufak farklar vardır. Bazı çok bilinen örnekler aşağıda verilmiştir.

Parasetamol (asetaminofen), siklooksijenaz'ı inhibe etme etkisine bağlı olarak bazen NSAAİler ile birlikte aynı grupta gösterilebilir. Ancak Parasetamol, gerçekten önemli bir antiinflamatuar etki göstermediği için gerçekten bir NSAİİ değildir.

Salisilatlar

Arilalkanoik asitler

2-Arilpropiyonik asitler (profenler)

N-Arilantranilik asitler (fenamik asitler)

Pirazolidin türevleri

Oksikamlar

COX-2 İnhibitörleri

Sülfonanilidler

Diğerleri

Kullanım alanları

NSAİİler genellikler ağrı ve inflamasyonun olduğu yerdeki akut ve kronik durumun tedavisinde endikedir. Kolorektal kanserin önlenmesi ve kanser ile kardiyovasküler hastalık gibi diğer durumların tedavisindeki önleme potansiyelleri ile ilgili çalışmalar ise sürmektedir.

NSAİİler genellikle şu durumlarda semptomatik rahatlama için endikedirler: (Rossi, 2006)

Aspirin, COX-1 i geri dönüşümsüz olarak inhibe edebilen tek NSAİİ olarak aynı zamanda platelet agregasyonu inhibisyonu içinde endikedir.Bu endikasyon arteriyel trombozun kontrol edilmesi ve ters kardiyovasküler etkilerin oluşumunun engellenmesi için gerekli bir etkidir.

2001 yılında, NSAİİ'ler Birleşik Devletlerde yıllık satışıyla 70,000,000 reçete ve 30 milyar raf arkası satış dozuna ulaşmıştır. (Green, 2001). NSAİİ'lerin yeni yeni ortaya çıkan endikasyonları ve bu yöndeki çalışmalar sonucu da bu rakamların gelecekte daha da artacağı tahmin edilmektedir.

Farmakokinetiği

Çoğu NSAİİ'ler zayıf asidiktirler ve pKa'ları 3-5 aralığındadır. Mide ve bağırsak mukozasından iyi emilirler. Plazma proteinlerine çok yüksek oranda bağlanırlar (tipik olarak >95%). Genellikle Albümine bağlanarak taşınırlar böylece dağılım hacimleri yaklaşık olarak plazma hacmine çok yakın değerdedir. Çoğu NSAİİ'ler karaciğerde oksidasyon ve konjugasyon ile inaktif metabolitlerine metabolize olurlar ve tipik olarak idrarla atılırlar. Hastalık durumlarında metabolizma anormalleşebilir ve normal dozda dahi vücütta birikim oluşabilir.

İbuprofen ve diklofenak kısa yarı ömre sahiptir (2-3 saat). Bazı NSAİİ'ler (tipik olarak oksikamlar) çok uzun yarı ömre sahiptirler (örneğin 20-60 saat).

Yan etkileri

NSAİİ'lerin yaygın kullanımı bu görece güvenli olan ilaçların yan etkilerinin yaygınlaşarak artmasına yol açmıştır. Bu grubun ajanlarında görülen iki ana yan etki grubu; gastrointestinal ve renal yan etkilerdir. Bu etkiler doza bağımlıdır ve birçok vakada ülserin nüksetmesi riski,üst gastrointestinal sistemde kanama ve ölüm bildirildiğinden bu ilaçların kullanımı bir parça da olsa sınırlanabilmiştir.

Kombinasyon riskleri

NSAİİ'ler COX-2 inhibitörleri ile kombine halde kullanılmazlar.,

Kardiyovasküler risk

Yakın zamanda yapılan bir analize göre plaseboyla karşılaştırıldığında yeni cox-2 antagonistleri ile geleneksel yüksek dozlu antienflamatuarların miyokard enfarktüsü riskini % 80 oranında artırdığı saptanmıştır.(Kearney et al, BMJ 2006;332:1302-1308).

Gastrointestinal ADRs

Nsaii kullanımı ile görülen başlıca advers etkiler gastrointestinal sistemde direkt ve indirekt iritasyondur. Asidik moleküller direkt olarak gastrik mukozayı tahriş eder ve cox-1 in inhibisyonu koruyucu prostoglandinlerin seviyesini düşürür. Başlıca gastrointestinal advers etkiler şunlardır: (Rossi, 2006)

Ülserayon riski tedavinin süresi ve yüksek dozda ilaç kullanımı ile artar. Bu risk ilaçtan ilaca değişir. İndometazin, ketoprofen ve piroksikam en fazla gastrik advers etkiler gösterirken düşük dozda olmak üzere ibuprofen ve diklofenak da bu etki daha az görülür. (Rossi, 2006)

Aspirin gibi bazı Nsaii'lerin gastrointestinal yan etkileri azaltan enterik kaplı formülasyonları piyasaya sürülmüştür.

Kaynakça

Özel
  1. Buer, JK: «Origins and impact of the term 'NSAID'», Inflammopharmacology, vol. 22, no 5,‎ 2014, p. 263-7. (PMID 25064056, DOI 10.1007/s10787-014-0211-2).
Genel

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/10/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.