Okluk, Araç
| Okluk | |
| — Köy — | |
 |
|
| Ülke |  Türkiye |
|---|---|
| İl | Kastamonu |
| İlçe | Araç |
| Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
| Nüfus (2000) | |
| - Toplam | 154 |
| Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
| İl alan kodu | 0366 |
| İl plaka kodu | |
| Posta kodu | 37820 |
| İnternet sitesi: | |
Okluk, Kastamonu ilinin Araç ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında yazılı bir bilgi yoktur. savaşcı bir babanın üç oğlu vardır birisi okçu birisi karaoğlan diğeri ise sümsümdür. attıkları ok nereye düşerse oraya yerleşeceklerdir ve okçu olan çocuğun attığı ok şuan adı okluk olan bölgeye düşmüş ve oraya yerleşmiştir adını burdan alır bu köy içerisinde yaygın kullanılan geçmiş hakkında bir öngörüdür. ancak mantık dairesinde düşünüldüğü zaman okluk isminin anlamını ve bölge ile ilişki kurulmasında saklıdır. okluk ismi türk sözlüğündeki karşılığı okluk; ok ile yay koymaya yarayan torba'dır. ayrıca kaşgarlı mahmutun Divânu Lügati't-Türk'te kėş olarak geçer. moğalca'da kaşılığı sadak'tır. okluk (sadak): Daha çok omuzdan bir bağla sırta asılır (sırt sadağı) ya da belde kemere takılı (bel sadağı) olarak taşınır. Geleneksel olarak deri, ahşap (huş kabuğu), kürk ya da diğer doğal malzemeden yapılırken, günümüzde genelde metal ya da plastikten yapılır. buradada anlaşılacağı üzere okluk yapımı için gerekli olan malzeme deri,ahşap (huş kabuğu)kürk'tür bu malzemelerde bu bölgede en sık bulunan malzemelerdir. kısaca bölgenin ismi türklerin anadoluya ilk geldiği yıllarda gerek anadolu selçuklularına gerek candaroğulları beyliğine gerekse osmanlı imparatorluğuna okluk üretiminden ötürü bu ismi aldığı anlaşılabilir.genede bu öngörü yazılı bir tarih olmamasından ötürü bu ismi aldığı kesin değildir. ancak köyde göze çarpan lokasyonlarda çok eski camii çok eski dibek taşı ve mezarlıklar bulunmaktadır. ancak imkan olmadığı için hiçbir yapıtaşına klimatolojik ve karbon yaş tayini uygulanamamıştır. köylüler tarafından zaman içinde tarım işleri yapılarken çok eski döneme ait olduğu anlaşılan tarihi kap ve çanak gibi nesneler özellikle içi boş küpler bulunmuştur, özellikle köyün hemen girişindeki ve mahali olarak kalaycıgil olarak bilinen çevirci ailesinin tarlasında bu kalıntılara rastlanmıştır. köyde yapılan kazılarda çok sayıda islami usul harici defin edilmiş insan kemiğine rastlanmakta buda köyün türklerin yerleşiminden öncede bölgede yerleşimin var olduğu kanısını güçlendirmektedir. neticede eski tarihte insanların yerleşim yeri için belirlediği en temel kriter su ve verimli topraktır. bu da bölgenin en temel yapıtaşlarını oluşturmaktadır. gene tarih kitaplarındada var olan 13 yy moğol istilalarında türklerin ılgaz dağının zor geçitli yerlerine sığınarak yurt edindiğide bilinmektedir.
Kültür
köyün birden fazla yemek çeşitleri vardır kabuklu fasülye, yarmadan yapılan göğele çorbası, iri tarhanası, gavut helvası bunlardan bazılarıdır. gelenek ve göreneklerine gayet bağlıdır kıyafetler tamamen yöreseldir. ve köyün en büyük ve güzel özelliği kimse birbirine darılmaz çünkü dargın olanları camiye almazlar.
Coğrafya
Kastamonu iline 91 km, Araç ilçesine 46 km uzaklıktadır. bölge 3 jeopolojik dönemde sönmüş volkan dağları bulunmaktadır en büyük dağı olan kulpü eski bir volkan dağı iken söndüğü bilinmektedir o nedenle bölgenin toprakları çok verimli mineral bakımından çok zengindir. ancak bölge günümüzde küresel ısınmadan etkilenmiş su kaynakları eskiye oranla azalmıştır. yeşil örtüsü ve orman dokusunu yitirmemiştir aksine köyde nufusun azalması hayvancılığın değerini yitirmesi ormanların kalitesini arttırmış ve köy orman olma tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. bölgede başlıca yetiştirilen ürünler fasulye,armut,fındık,elma,dağ çileği,tropik mantar,patates,ceviz'dir. bölgenin lokasyonu karadeniz geçiş güzergahında bulunduğu için bitki örtüsü bozkırdan ormana geçiş özelliği taşır. bölgenin bitki örtüsü orman genel geçim türü hayvancılıktır. ayrıca bölge ormanlarında çok sayıda yabani hayvanda barındırmakta buda bölgenin doğal zenginliğini artırmaktadır. bölgede yapılan bilinçsiz avlanma neticesinde bu hayvanların sayıları hergeçen gün azalmakta buda bölgenin ekolojik dengesini her geçen gün bozmaktadır.
Köyümüz
Köyde tarihi eser sayılan evler çoğunluktadır.Bölgenin ikliminden ötürü evler ve samanlıklar ahşaptandır köyün mezarlığında yapılan kazılarda yüzyıllar öncesine ait kemikler tespit dilmiştir Gulpü diye tabir edilen köyün en yüksek Ilgaz dağının ikinci yüksek dağı olan bölümde çok sayıda tarihi eser bulunmuştur. 1940'lı yıllara kadar köy halkı yağmur duası için tercih ettiği nokta kulpüdür. köyün çok sayıda yaylası bulunmaktadır en güzeli ve meşhur olanı dürek yaylasıdır kesin bir tarihe sahip olmamakla beraber eski ve köklü bir köydür.
köy göç akımında çok sayıda göç vermiştir bu sebeble köy orijinalliğini kormuş günümüze kadar bozulmadan teknolojiye yenik düşmeden gelebilmişltir elektiriğin dahi köye gelişi tarihi 1990 lı yıllardır telefonun geliş tarihi 2000 li yıllardır su belediyenin değil tamamen köyün oz kaynakları ile kullanılan ortak su dur köy kendi arasında çeşitli parçalara ayrılmıştır bunlar
yazları herkes köye göçer kışları ise kışla diğe tabir edilen iki yüksek rakımlı dağın arası geniş bir vadi olan ortasından çay geçen alanda kalmaktadırlar köy dedikleri köyün en yüksek noktasıdır mahmatlar karaçoluk eskileri sadece tarlalara yakın olmasından dolayı evlerin yapıldığı söğlnemektedir köyde artık eskisi gibi kışları kışlada yazları köyde adedi yavaş yavaş bozulmuştur sebebi kışların eskiden olduğu gibi çok sert geçmemesi ekonomik durumun eskiye oranla düzelmesi teknolojinin nimetlerinden azda olsa faydalanılmasıdır köy aynı zamanda 1960-1970-1980'li yıllarda çok göç almış göçlerin çoğunluğu istanbul gebze ve kaynarcaya olmuştur çok az kişi ise ankaraya yerleşmiştir. istanbula yerleşenlerin çoğunluğu sanayi tesislerinde çalışmıştır
köyün en kalabalık ailesi nazlı ailesidir nazlı ailesi köy de 100 yılı aşkındır muhtarlığı elinde tutmaktadır 1974 yılın da ölmesine rağmen deli ahmet lakaplı ahmet nazlı köy ve çevre köylerden halen hatır görmektedir bugün onun adını taşıyan şahin nazlının oğlu deli ahmetin torunu ahmet nazlı yerine geçmiştir koyde 2000 yılına kadar fosftık çukuru yoktu bunuda deli ahmetin torunlarından mustafa kemal nazlı yaptırmıstır
not: önceleri daima göç veren okluk şimdilerde göç almaktadır istanbul ve Ankara'da emekliye ayrılan köylüler memleketlerine geri dönme eğilimindedirler bu nedenle köyde beton evler çoğalmakta köyün coğrafi dokusu bozulmakta köyün yeşil dokusu ise zarar görmektedir...
Nüfus
| Yıllara göre köy nüfus verileri | |
|---|---|
| 2007 | |
| 2000 | 154 |
| 1997 | 142 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu yoktur. Köyün içme suyu şebekesi yenı yapılmıstır ancak ufak tefek aksamalar olmaktadır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt değildir. Köydeelektrik ve sabit telefon vardır.