Pirinçlik, Ardeşen
Pirinçlik | |
— Köy — | |
Rize | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Rize |
İlçe | Ardeşen |
Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 591 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0464 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 53400 |
İnternet sitesi: |
Pirinçlik, Rize ilinin Ardeşen ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Köye Pirinçlik adı, 1850'li yıllara kadar bu yörede bol miktarda pirinç yetiştirildiğinden dolayı verilmiştir. Köyde Lazca Sifati[1] olarakta bahsedilmektedir.
Coğrafya
Köy, Fırtına Vadisi'nin devamında olup Tunca ve Hemşin derelerinin birleşme noktasındadır. Köy, Ardeşen'den 5 Km. mesafede olup bir plato üzerinde kurulmuştur.
Kültür
Köyde kültür faaliyetleri olarak oyunlar ve horonlar gösterilebilir.
Yemek olarak; kara lahana ezmesi, lahana sarması, mısır ekmeği sayılabilir.
Coğrafya
Rize iline 45 Km., Ardeşen ilçesine 4 Km. uzaklıktadır.
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | |
2000 | 591 |
1997 | 296 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde,ilköğretim okulu yoktur fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak yaz aylarında nüfusun artması ile su sıkıntısı çekilmetedir. Yeni yapılan yatırımlarla, mevcut suya ilaveler yapılarak biraz daha iyileştirme yapılmıştır. Kanalizasyon şebekesi kısmen vardır, ancak arıtması yoktur. Sağlık ocağı yoktur, sağlık evi vardır.
Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup Tunca beldesine bağlanır. Köyde elektrik ve sabit telefon mevcuttur.
Köyde iki adet cami olup biri tarihi eser kapsamındadır. Bir de Ardeşen-Tunca eski yolu üzerinde bir taş köprü mevcut olup taş kemer tipindedir. Ancak bu köprü, tarihi eser olabilecek nitelikte ve yaşta olmasına rağmen, Rize ilinin tarihi eserleri arasında görülmediği için bilinmemektedir. Köprü, tarihî caminin bulunduğu mevkideki vadidedir. Köprü, eski patika yolu uzerinde olup yeni yolun yapılmasi ile, köprüye giden yol kullanılmamaktadır. Bu köprünün; hastalığı nedeniyle Hac farizasını yerine getiremeyen Haciosmanoğlu'lardan bir kişi tarafından yapıldığı bilinmektedir.