Plehve
Vyaçeslav Konstantinoviç von Plehve (Rusçası: Вячесла́в Константи́нович фон Пле́ве)(1846–1904) Çarlık Rusyasının polis şefi ve daha sonra İçişleri Bakanı.
Gençliği
Asil bir Alman aileden gelen Plehve’nin gençliği Varşova’da geçer. Moskova Üniversitesinde hukuk eğitimi aldıktan sonra savcı yardımcısı olarak 1867 yılında çalışmaya başlar ve Adalet Bakanlığında çeşitli kademelerde görev alır. 1881 yılında Çar II. Aleksandr suikastını araştırır. Daha sonra İçişleri Bakanlığına Polis Kısım şefi olarak atanacak. Bu kuruma Rus gizli servisi Ohranka da bağlıdır. 1885 yılında İçişleri Bakan Yardımcısı olur. 1899 Danışma konseyi üyesi, 1904 yılında ise o dönemde Rus İmparatorluğunun bir eyaleti olan Finlandiya Bakanı olur.
Acımasız karşı-devrimci
Plehve sonderece zeki, acımasız, Yahudi düşmanı ve koyu muhafazakar bir kişiydi. Büyük bir enerjiyle siyasi istihbarat alanında çalışır. Birçok devrimci grubun çökmesine yol açan istihbarat faaliyetlerini yönetmiştir. Plehve, Çarlık rejimine karşı muhalefet hareketlerini ayırt ederk değerlendirmez ve hepsini ideolojik olarak aynı seviyede düşman kabul ederdi.[1]
İçişleri bakanı
Nisan 1902’de Dmitry Sipyagin’in suikast sonucu öldürülmesi üzerine İçişleri Bakanı olarak atanmıştır. Ohranka ajanları tarafından kurulan zubatovculuk kapsamındaki işçi sendikalarının kapatılmasını sağlayacaktır.
Suikast
Plehve devrimcilere karşı taviz vermez faaliyetleri yüzünden hedef tahtasındaydı. 1903 yılında bir ve 1904 yılında iki suikast girişiminden kurtulmuştu. Ancak Rus siyasi partisi SR’lara bağlı silahlı gruplardan bir tanesi 15 Temmuz 1904 günü Plehve arabasındayken bombayla havaya uçurmayı başarır.
Savaşın mimarı
Plehve’nin Rus - Japon Savaşının mimarı olduğuna inanılır. Plehve’nin “Devrimi engellemek için zafer kazanacağımız küçük bir savaşa ihtiyacımız var.” sözlerini söylediği iddia edilse de bunun onun düşmanı olan Sergei Witte tarafından ortaya atıldığı yolunda iddialar vardır.
Kaynakça
- ↑ Bu açıdan bakıldığında aynı dönemde Ohranka ajanı olan Sergei Vasilyevich Zubatov ondan daha ileri görüşlü olmuş, yükselen muhalif işçi hareketini Plehve’nin önerdiği sadece poliisiye baskı yöntemlerle değil düzen içine çekerek sindirmek gerektiğini savunmuş ve devlet güdümünde sendikalar kurmuştur.