Seyfülislam Kaddafi
Seyfülislam Kaddafi, Muammer Kaddafi'nin, ikinci eşi Safiye’den 25 Haziran 1972’de dünyaya gelen ilk oğludur. Kaddafi oğluna ‘İslam’ın Kılıcı’ anlamına gelen Seyfülislam (Saif Al İslam) adını verdi.
Seyfülislam Kaddafi, Trablus’taki Al-Fateh Üniversitesi’nde mimarlık okudu. 1995’te Viyana Üniversitesi’nde eğitimini sürdürürken, İsviçre vizesini uzatmayınca Cenevre Üniversitesi’nden kovuldu. Sonra eğitimini Londra Ekonomi Okulu’ndan aldığı doktorayla taçlandırdı. Mezun olup ülkesine döndüğünde, Fas Kralı 2. Hasan tarafından babasına hediye olarak inşa edilen, Trablus’a tepeden bakan villaya yerleşti.
1997’de Trablus’ta Kaddafi Uluslararası Yardım Vakfı’nı kurdu ve ülkesi adına yardım kampanyaları düzenlemeye başladı. Örneğin, depremin yerle bir ettiği Haiti’ye yüzlerce ton yardım malzemesi gönderdi.
Seyfülislam Kaddafi'nin en büyük amacı Libya'ya demokrasiyi getirmekti. Demokrasinin Libya’da kök salacağına inanıyordu ve bunu sık sık dile getiriyordu. 2004’te New York Times’tan Craig Smith’e, “Gelecek demokrasidir. Biz bölgemizden daha ileri olmak zorundayız, geride kalamayız. Çünkü bütün dünya demokrasiye doğru gidiyor” diyordu. Aynı yıl Arapların dünyaca ünlü haber kanalı El Cezire’ye verdiği röportajda: “Libya’ya demokrasi getirmek zorundayız. Araplar ya değişecekler ya da değişim dışarıdan empoze edilecek.” Hatta Seyfülislam Kaddafi, daha kapsamlı sohbetlerinde Libya siyasetinin bir evrime değil, devrime ihtiyacı olduğunda da bahsediyordu.
2006’da rejimi eleştirdiği için babasıyla girdiği bir tartışmadan sonra Libya’yı terk etti. İki yıl yurtdışında bankacılık sektöründe çalıştı. Babasının çağrısı üzerine 2008’de Libya’ya geri döndü.
Seyfülislam’ın en büyük hedeflerinden biri, Libya’nın Amerika’yla ilişkilerini normalleştirmekti. Amerikan şirketlerinin ülkesinde yatırım yapmasını, Libyalı gençlerin Amerika’da eğitim görmesini istiyordu. 2008’de dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı Amerika’da ziyaret etti. Bakanlık yetkilileri, Libya ile ‘büyüyen ve gelişen’ ilişkilerde, Seyfülislam’ı ‘önemli bir siyasi figür’ ve ‘babasının ardılı’ olarak tanımlıyordu. Ağustos 2008’de Reuters’e konuşan Seyfülislam, ülkesinin daha iyi bir gelecek ve sivil bir toplum inşa etmek için gayret ettiğini söylüyordu. Ajansın, “Sait: Libya reformu için geri sayım başlıyor” başlığıyla duyurduğu makalede, izolasyondan yıllar sonra Libya’nın uluslararası politikanın tam ortasında olduğu vurgulanıyordu. Seyfülislam’ın çabası, Rice’ın, 55 yıl sonra bir Kuzey Afrika ülkesini ziyaret eden ilk Amerikalı Dışişleri Bakanı olarak, Eylül 2008’de Trablus’u ziyaretiyle meyvesini verdi.
Kaddafi öldürüldükten sonra Seyfülislam muhalifler tarafından Libya'nın güneyindeki Sebha bölgesinde yakalanıp tutuklandı.
Kaynakça
|