Çelebibağı, Erciş

Çelebibağı; Van ili Erciş ilçesi sınırları içinde bulunan bir mahalledir.

Tarihçe

Van ilimizin şirin ilçesi Erciş'e bağlı olan Çelebibağı kasabası ilçeye 10 km uzaklıkta, Van gölüne en yakın kıyısı bulunan geniş arazi üzerine kurulmuştur. 18000 nüfusu ve 3250'ye yaklaşan hane sayısı ile bir ilçe özelliği taşıyan Çelebibağı sürekli artan göç karşısında yeni kurum ve kuruluşları ile bu ihtiyaca cevap vermeye çalışmakta her yeni yıl biraz daha büyümektedir. Çok programlı lisesi 4 ilköğretim okulu PTT Türktelekom Sağlık ocağı Ziraat teknisyenliği 6 cami ve üç mahalle muhtarlığı ile kasaba halkına hizmet verilmektedir.

Kasabann adını, Osmanlı döneminde kale şehrine yakın yerde bulunan çelebi Mehmet beye ait çok güzel bağlardan ve mesine yerlerinden alınmıştır. Van gölünün çeşitli dönemlerde özellikle 1840 yılında yükselmesi nedeni ile bu bağlar ve araziler küçük köy yeri olarak yerleşime açılmıştır. Çelebibağının tarihi aslında çelebibağının da bulunan Urartu lardan kalma kalenin tarihi ile aynıdır. Bu kalenin halkı Gölün yükselmesi nedeni ile bir kısmı eganis bölgesine bugünkü ercişin yeri bir kısımda küçük bir köy olan hemen kalenin yanı başındaki çelebibağına taşınır eski Erciş yani bugünkü çelebibağı ilk olarak Urartular tarafından kurulmuştur. arsisa ve arcis adıyla anılan bu şirin ilçemizin arciş adını Urartu geldiği dolayısıyla ercişin Urartular tarafından kurulduğu söylenmektedir. Bölge Urartulardan sonra sırasıyla Med. Pers Roma ve Bizans egemenliğine sahne olurlar. Bununla birlikte emevi ve Abbasilerin etkinliği baş gösterir. Bölgeye ilk Türk akınları 1054'te Tuğrul Bey tarafından başlatılırsa da 1071 Malazgirt savaşıyla da kesin olarak Türklerin eline geçer. Coğrafi konum nedeni ile birçok kervan yolunun birleştiği şehir kısa sürede ün sahibi olur. Öyleki Arap kaynaklarında ve kâtip çelebinin cihannümasında bu günkü Van gölünün adı buhayratül Erciş Erciş gölü olarak geçmektedir. 14. yüzyılında Karakoyunlu Türkmenlerinin başkenti olan şehir bir dönem en parlak günlerini yaşadıktan sonra Karakoyunlu Timur arasındaki savaşla tamamen tahrip olur. Karakoyunlulardan sonra safavilerin eline geçer Erciş 1514 de çaldıran savaşı ile Osmanlı topraklarına katılır.1548 de ise Van Beylerbeyliğine bağlı sancak olur. Mimarlık tarihi açısından eski Erciş yani bugünkü çelebibağı nda tarihi eserlerin bir kısmı tahrip olmuştur. Bu eserlerden

Büyük mezarlık
Mezarlık tarihi ilk tunç çağından beri kullanılarak Tümülüs yani tepe şekline gelmiştir. burada bulunan mezarların en eskisi MÖ 600–900 yılarında yaşayan Urartulara aittir.1992–1996 yıları arasında burada yapılan kazı ve restorasyon sırasında Urartu dönemine ait kara misyon tipi urnelere rastlandı. urnelerde ölen kişi yakılıp killeri bir çanak içinde gömülür. Tarihi mezarlık ta bulunan diğer mezarlar da Selçuklu celayirli ve Osmanlı dönemine aittir. Bu mezarlar sandukalı ve şah idelidir. Sandukalar üzerinde taş üzerine kabartma harflerle ayetler ve ölen kişinin adı yazılmıştır. Bu kabartmalardan yazıdan başka süslemeye de yer verilmiştir.
 === Çelebibağı Kalesi===

Kasaba da ve civar çevrede Beyler ailesi(aşireti)olarak bilinen Selim,Ali ve Zorbey'in dedelerinden olan Paşa Bey uzun dönem Çelebibağı kalesinde kale beyliği yapmış,(aynı zamanda Paşa Bey Selvi Han'ın babasıdır.) Belde olması ile birlikte 1967 yılında Beyler ailesinden Zihni ZORER ilk Belediye Başkanlığını yapmıştır.

Kasabanın coğrafi konumu

Van Gölü’nün kuzeyinde Erciş’e 7 km uzakta olan kasaba Erciş’in güneybatısındadır.

Kasabanın doğal durumu

Genel olarak düzlük bir alanda bulunur. Kasabanın büyük kısmı göl kıyısında bulunur. Fakat son yıllarda yaşanan büyük göçler sonucunda kasaba yukarı tarafa aşırı yayılmıştır

İklim

Gerek etrafını kapalı olması, vadi özelliği taşıması, gerek Van Göl’ünün büyük bir alana yayılmış olması nedeniyle Van‘ın diğer ilçeleine nazaran Erciş ve Çelebibağı’nda karasal iklimin daha yumuşak olanı göze çarpar. Yazlar kurak ve sıcak kışlar kar yağışlı ve kurak geçer. İlkbahar ve sonbahar ayları da yağışlı geçer.

Ekonomi

Kasabada halkın gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. 1 Mayıs ve 15 Haziran tarihleri arasında gölde ‘’İnci Kefal’’ avlanmak serbesttir. Tarım ürünü olarak buğday, arpa, kavun, karpuz, üzüm, lahana, domates, biber, patlıca, üzüm, elma ve armut gibi sebze ve meyve ürünleri yetiştirilir. Kasabada ekilebilen tarım arazisi fazla olup çitçilikle uğraşanların sayısı oldukça fazladır. Toprak verimlidir. Kasabaya getirilen Koç köprü barajının faaliyete geçmesiyle sulu tarım fazla yer tutmaktadır. Çiftçilikle uğraşanların ekonomik durumu genelde iyidir. Kasabanın yerlilerinin genel durumu iyidir. Çiftçilikle uğraşanların genel durumları iyidir.

Nüfus

1997 Nüfus sayımını sonuçları tam olarak açıklansa bile Çelebibağı’nın nüfusunu 10.000 kişi civarındadır. Fakat yaz aylarında göçten dolayı nüfus daha fazla artmaktadır şuan itibariyle nufuz 20.000 geçmiştir.

Belediyenin kuruluşu

Çelebibağı 1967 yılında belediyelik olmuştur.İlk Belediye Başkan'ı aynı zamanda belediye'nin kurucusu da olan Zihni ZORER 1980 yılına kadar görev yapmıştır.Geçirdiği trafik kazası sonucu yerine oğlu Mehmet Ali ZORER devam etmiştir.Yapılan seçimlerde tekrar seçilen Mehmet Ali ZORER, ihtilal dolayısıyla görevden alınır.1984 yılında yapılan seçimlerde Selahattin ÇİFTÇİ seçilir,1989 yılında tekrar Mehmet Ali ZORER , 1994'te Mehmet KAHRAMAN, 1999 ve 2004 mahalli seçimlerini Kutbettin TÜRKMENOĞLU kazanarak 2 dönem belediye başkanlığını yapmıştır. 2009 yerel seçim sonucunda an Veysel KESER belediye başkanlığı yapmaktadır.Şuan belediyelikten çıkıp, Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı mahallesi olarak geçmektedir.

Van Gölü'nün kasabaya verdiği zarar

1994 ve 1995 yıllarında Van Gölü’nün yükselmesi sonucunda en fazla etkilene yerleşim yeri Çelebibağı olmuştur. Aşağı yukarı 10.000 dönüm arazi sular altında kaldığı için kasaba afet bölgesi ilan edilmiştir.

Tarihi yerler

16. ve 17. yüzyıllarda yaşamış Emrah ve Selvi’nin mezarları görülmeye değerdir. Erciş kalesi sular altında kalmıştır. Urartu, Karakoyunlu ve Selçuklular ‘a ait mezarla bulunmaktadır.

Ulaşım

Beldeden ilçeye ulaşım belediye otobüsleri ve minibüslerle yapılmaktadır.

Haberleşme

Kasabada PTT binası bulunmaktadır. Evlerin çoğunluğunda telefon, tv, radyo vb. araçlar bulunmaktadır.

Sağlık

Kasabada sağlık Ocağı bulunmaktadır. Sağlık Ocağında 2 doktor ebe, hizmetli, şoför bulunmaktadır.

Sosyal hayat

İş hayatını dışında kasabada genel hayat soyut kalmıştır. Kasabada yaşayanlar boş zamanlarını kahvede veya ilçede geçirirler. Kadınlar genelde ev işleri ile uğraşırlar.

Dil

Çelebibağı'nda Kürtler Kürtçe'nin Kurmanci lehçesiyle, Türkler ise Türkçenin Azerbaycan Türkçesi lehçesiyle konuşur.

Kürt ve Azerbaycan Türkleri gelenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine bağlıdır.

Eğitim

Kasabada şu anda 5 ilköğretim okulu ve Çok programlı lise bulunmaktadır. Kasabada okumama yazma bilmeyenler genelde yaşlılardır. Genç nüfus genelde okuma yazma bilmektedir. Kız öğrenciler önceden okula gönderilmesi fazla yoktu. Ama son zamanlarda çocuk yardımı ve kampanyalar sayesinde kız öğrenciler okula gitmektedir.

Gelenek, görenek ve mahalli yemekler

Kasabada etli ve bulgurlu yemekler fazladır. Hayvan ürünlerinden birçok yemek yapıldığı gibi bazı otlardan da yemekler yapılmaktadır.Örnek yemek isimleri (mıhla, keledoş, grorşir, cılbır, borani, ayran aşi, helim aşi, çorddi vb.). Otlu peynir ve tuzlu balık meşhurdur.

Batıl inanç ve hurafeler

Bir söylentiye göre Çelebibağı tarihi mezarlığında bulunan koç heykelleri her Cuma akşamı birbirlerine taş (kelle) atar, boyunlarından çıkan ses yankı yapar, köylüler de bunu dinlermiş. Bu da uğur sayılırmış.

Batıl inançlardan; türbelere bez bağlamak, türbelere mum dikme, evde temizlik yaparken örümcek yuvalarına dokunmamak, soğan kabuğunu yakılmaması vb.

Harma Hozan efsanesi: Küçük çocukları korkutup uyutmak için çağrılan ve bacalardan çıkıp gelen,önce kuyruğunu gösteren hayali bir kahramandır.korkunç bir canavar olduğu iddia edilirµ, çocukları yermiş, ya da alıp götürürmüş.

Giyim

Erkekler eskiden şalvar giyerlermiş. Üst olarak da yakasız gömlek giyerlermiş. Başa ise bir kumaş ve etrafına kasket bağlarlarmış. Günümüzde normal giyim uygulanmaktadır. Kadınlar ise eskiden entari üzerine peştamal bağlarlarmış. Bellerine kemer ve uçkur bağlarlarmış. Desenli yünden örme çoraplar ayaklarını süslermiş. Günümüzde bu giyimde pek kalmamıştır.

Kullanılan kelimeler ve anlamları

Çömçe - Kepçe
Kuşkana - Tencere
Şoratan - Çatısız Toprak damlardan yağmur sularını akıtan ( oluk )
Hırttek - Gırtlak
Him -Temel
Şor - Tuzlu
Duj - Sivri
Şılapa - Sulukar
gandık-çömlek
tevşi-tabak
mecefe-su bardağı
şüşe-çay bardağı
tezze-yeni
bibi-hala
eze-teyze
gada-ihtiyar adam
abeş-uslu erkek çocuk
kor-kör
lal-dilsiz
kar-saır
Van Gölü-deniz
yüngül-hafif
bırçek-foul
gıjjan-dağınık saç
çarhe-çok gezen
jogge-grup halinde gezen gençler
tike-lokma
aparmak-götürmek
eşik-dışarı
hezemet-çok fazla
irgat-işçi
teşi-çok zayıf
hıppız-çok şişman
dıgırmi-yuvarlak
gopbal-baston
gırdan-kalın
gındıl-kısa ve toparlak
toy-düğün
hızmeker-hizmetçi
yaslamak-taklit etmek
apar-götür
çimmek-yüzmek
dıgırlanmak-yuvarlanmak
hayüz-hangi taraf
fessallamak:isabet almak
peyş-şaşırma küçümseme ifadesi
beh-demoralize etme ifadesi
surfa-sofra
yallatmak-kandırmak
tozaramak-atmak, fırlatmak
parddamak çekememek, katlanamamak
pahlamak-temizlemek
dehre-balta
trana etmek-küçümsemek

Bitki isimleri

Mekke - Mısır
Greyla - Kiraz
Puçili - Havuç
Gıcırtgan - Isırgan Otu
gartol-patates
tumates-domates
hıti-acur

Hayvan isimleri

Malak-Gedek

buzağı-bızav

Madek - Manda
Kukjo - Şahin
Buppi - Ağaçkakan
Karganozi - Kırlangıç
Kosi - Kaplumbağa
Gınne - Martı
pişik-kedi:
tosbağa-kabuklu hayvanlar(kaplumbağa)
kor sıçan-köstebek
ilan-yılan
it-köpek
tula-küçük köpek
bonci-kısa köpek
juji-kirpi
kurik-sıpa
kacere-küçük karga

Not:Bu kelimelerden bazıları Kürt diline ait kelimelerdir.

Özür tabirleri

Guzzuk - Kambur
Goppe - Eli Çorak
Lal - Dilsiz
Kar - Sağır
Çolak - Eli Kesik
Gij - Aptal

Atasözü ve deyimler

Ercişli Emrah

16. yüzyıl sonlarında yaşamış, şiirlerinde saf arı bir Türkçe kullanmıştır. Sevgilisi Selvi Han için İran’a gitmiştir. İran Şah’ı Şah Abbas‘a kafa tutmuştur. Çelebibağı kalesinde aşıklık yapmıştır. Çağının en güçlü saz ve söz aşığıdır.Türkiye’nin birçok edebi dergisinde kendisinde bahsedilmiş ve şiirleri yayınlanmıştır. Erzurumlu Emrah ile hiçbir alakası yoktur.

Emrah’a ait olduğu sanılan birde mezar bulunmaktadır. Bu taş Prof. Dr. Fahrettin KIZILKAYA tarafından okunmuş ve Emrah’a ait olduğu rapor edilmiştir.

Ercişli Emrah'a ait bir şiir

O yar benim elde külli varımdır.
Namusumdur, gayretimdir,arımdır.
Alem bilir Selvi benim yarimdir.
Ona kavuşacağıma günahımız var.
Emrah der ki yerde yüze basmazlar
Ümitleri hak Mevla’dan kesmezler
Güzel sevdi diye adam asmazlar
Bizim şahımız fermanımız var.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/7/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.